Geri Dön

Rinoplasti hastalarında preoperatif ve postoperatif nazal hava yolu açıklığının karşılaştırılması

Comparison of preoperative and postoperative nasal airway pattern in rhinoplasty patients

  1. Tez No: 908754
  2. Yazar: NURBANU KOÇDEMİR ERUL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MELİH ÇAYÖNÜ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
  6. Anahtar Kelimeler: Rinoplasti, Nazal Obstrüksiyon, Endoskopi, Akış ölçer, Rhinoplasty, Nasal Obstruction, Endoscope, Flowmeter
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 69

Özet

Amaç: Bu çalışmada, rinoplasti ameliyatı olan ve ameliyat öncesi burun tıkanıklığı şikayeti olmayan hastaların, preoperatif ve postoperatif yapılan ölçümlerle nazal hava yolu açıklığının değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya polikliniğe rinoplasti isteği ile başvuran ve burun tıkanıklığı şikayeti tariflemeyen 21 kadın 11 erkek, toplam 32 hasta dahil edildi. Hastaların ameliyat öncesi endoskopik görüntüleri üzerinden sağ ve sol internal nazal valv açıları ve lateral fotoğrafları üzerinden nazolabial açıları ölçüldü. Hastaların son bir ay içindeki şikayetleri doğrultusunda NOSE anketine verdikleri yanıtlar toplandı ve PNIFmetre ile inspirasyondaki maksimum nazal hava akışı değerleri ölçüldü. Rinoplasti sonrası üçüncü ayda tüm testler ve ölçümler tekrarlandı. Kaydedilen tüm veriler değerlendirilip istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Hastaların ameliyat öncesi ve sonrası ölçülen nazolabial açılarında, internal nazal valv açılarında,ve PNIF skorlarında istatistiksel olarak anlamlı artış olduğu görüldü. Preoperatif olarak yapılan NOSE anketinde hastaların cevapları 5/100-45/100, postoperatif 3. ayda yapılan NOSE anketinde ise 0/100-40/100 aralığındaydı ve ameliyat sonrası anlamlı düşüş mevcuttu. Anketin birinci sorusuna verilen yanıtlarda şikayetlerde artış yönünde değişim izlenirken diğer sorularda yanıtlar şikayetlerde azalma yönünde değişmekteydi. Ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası ölçülen valv açısı, nazolabial açı, PNIFmetre ile yapılan akış ölçümü ve NOSE skorlarındaki değişimler karşılaştırıldığında bu parametreler arasında doğrusal bir korelasyon olmadığı görüldü. Sonuç: Yapılan değerlendirmeler sonucunda sadece estetik amaçla yapılmış olan rinoplasti ameliyatının, ameliyat öncesinde hava yolu patent olan hastaların hava yolunda obstrüksiyon gelişimine yol açmadığı görüldü. Ayrıca bu sayede açık rinoplasti tekniğinin fonksiyonel ve yapısal sonuçları da değerlendirildi. Objektif ve sübjektif ölçümlerin bir arada kullanılması ve sadece estetik amaçla yapılmış olan rinoplasti hastaları üzerinde planlanması ile çalışmanın literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

Objective: This study aimed to evaluate the nasal airway patency of patients who underwent rhinoplasty and had no complaints of nasal obstruction before surgery, using preoperative and postoperative measurements. Materials and Methods: A total of 32 patients, 21 female and 11 male, who applied to the outpatient clinic for rhinoplasty and did not describe complaints of nasal congestion were included in this study. The right and left internal nasal valve angles and nasolabial angles were measured from the patients' preoperative endoscopic images and lateral photographs. The patients' responses to the NOSE questionnaire based on their complaints in the last month were collected and the maximum nasal airflow values during inspiration were measured with the PNIFmeter. All tests and measurements were repeated in the third month after rhinoplasty. All recorded data were evaluated and compared statistically. Findings: A statistically significant increase was observed in the patients' preoperative and postoperative nasolabial angles, internal nasal valve angles, and PNIF scores. In the preoperative NOSE questionnaire, the patient responses were between 5/100-45/100, and in the NOSE questionnaire conducted at the 3rd month postoperatively, they were between 0/100-40/100, and there was a significant decrease postoperatively. While the responses to the first question of the questionnaire showed an increase in complaints, the responses to the other questions showed a decrease in complaints. The preoperative and postoperative valve angle, nasolabial angle, flow measurement with the PNIF meter and changes in NOSE scores were compared, it was seen that there was no linear correlation between these parameters. Conclusion: As a result of the evaluations, it was seen that rhinoplasty surgery, performed for aesthetic purposes only, did not cause obstruction in the airway of patients with patent airways before surgery. In addition, the functional and structural results of the open rhinoplasty technique were also evaluated. We believe that the study will contribute to the literature by using objective and subjective measurements together and planning it on patients who underwent the procedure with aesthetic purposes only.

Benzer Tezler

  1. Rinoplasti hastalarında internal nazal valv açısını artırmak ve orta çatı restorasyonunu sağlamak için farklı bir bakış açısı:interkartilaginöz spreader greft

    A different perspective to increase the internal nasal valve angle and provide middle roof restoration in rhinoplasty patients:intercartilaginous spreader graft

    ZEYNEP BANU ARICI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiKocaeli Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MURAT ŞAHİN ALAGÖZ

  2. Nazal semptomların tedavisinde septum cerrahisinin etkinliğinin araştırılması

    Başlık çevirisi yok

    RAŞİT MİDİLLİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Kulak Burun ve BoğazEge Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

  3. Bilateral osteotomi yapılan primer septorinoplasti hastalarında os vomer posterior-süperior rezeksiyonunun burun tıkanıklığına olan etkisinin objektif ve subjektif açıdan değerlendirilmesi

    An objective and subjective evaluation of the effect on nasal obstruction of posterior-superior resection of the os vomer in primary septorhinoplasty patients undergoing bilateral osteotomy

    FURKAN ŞENGÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Kulak Burun ve BoğazAtatürk Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA SITKI GÖZELER

  4. Desfluran ile yapılan burun ameliyatlarında kanama kontrolü için kullanılan adrenalinin QTc aralığı üzerine etkisi

    The effect of adrenalın used ın hemostasıs of rhınoplasty, septoplasty and rhınoseptoplasty wıth desflurane on QTc ınterval

    ONUR HANBEYOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Anestezi ve ReanimasyonFırat Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AZİZE BEŞTAŞ

  5. Rinoplasti olacak hastalarda ultrasonografi ile ölçülen nazal cilt kalınlığının post-operatif akne oluşumu ve hasta memnuniyeti üzerine etkilerinin araştırılması

    Investigation of the effects of nasal skin thickness measured by ultrasonography on post-operative acne occupation and patient satisfaction in patients with rhinoplasty

    FARUK ÖZER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kulak Burun ve BoğazAtatürk Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KORHAN KILIÇ