Femur fraktürü nedeniyle opere olan hastalarda intraoperatif kan transfüzyonunun postoperatif mortalite ve morbidite ile ilişkisinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship between intraoperative blood transfusion and postoperative mortality and morbidity in patients with femur fractures undergoing surgery
- Tez No: 909938
- Danışmanlar: PROF. DR. ZEKİYE BİGAT
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Anemi, hemoglobin, transfüzyon, femur fraktürü, Anemia, hemoglobin, transfusion, femur fracture
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 136
Özet
Amaç: Preoperatif aneminin, kardiyak ve non-kardiyak cerrahilerde postoperatif morbidite ve mortalite riskini arttırdığına dair literatürde kanıtlar mevcuttur. Anemi tedavisinde kan transfüzyonu, etkin ve hızlı bir yöntem olarak sıkça tercih edilse de kan transfüzyonunun faydalı mı zararlı mı olduğuna dair elde edilen sonuçlar hala tartışmalıdır. Çalışmamızda femur fraktürü operasyonu geçiren hastalarda preoperatif hemoglobin seviyelerini inceleyerek anemi sıklığını, kan transfüzyonuna etkisi ile postoperatif morbidite ve mortalite ilişkisini değerlendirmeyi amaçladık. Yöntem: Çalışmamızda; Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 2018 Haziran ile 2023 Haziran tarihleri arasında femur fraktürü nedeniyle operasyon geçiren 40 yaş üstü hastaların verileri retrospektif olarak incelenmiştir. Hastaların demografik verileri (yaş, cinsiyet, ASA sınıflaması), komorbid hastalıkları (HT, DM, KAH, KOAH/Astım, nörolojik patolojiler, malignite), genel/rejyonel anestezi uygulanması, operasyon süreleri hastane veri tabanı ve anestezi değerlendirme formlarından kaydedildi. Hastalara ait preoperatif ve postoperatif laboratuvar değerleri, intraoperatif ve postoperatif transfüzyon miktarları, postoperatif yoğun bakım ihtiyaçlarının olup olmadığı, taburculuk süreleri, postoperatif morbidite ve mortalite varlığı hastane veri tabanından kaydedildi. Postoperatif morbidite 9 başlıkta incelenmiş olup bunlar; kardiyak patoloji, solunumsal patoloji, sepsis, akut böbrek hasarı, idrar yolu enfeksiyonu, gastrointestinal sistem kanaması, deliryum, dekübit ve yara yeri enfeksiyonudur. Postoperatif morbidite ve mortalite için süre hastaların postoperatif 30.günü olarak belirlenmiştir. Çalışmada istatistiksel analizler SPSS 27.0 (IBM Inc, Chicago, IL, USA) programı kullanılarak yapılmıştır. Bulgular: Çalışmamızda 283 hasta verisi incelendi. Hastalar, Dünya Sağlık Örgütü'nün hemoglobin düzeylerine göre anemi sınıflama kriterleri kullanılarak, preoperatif anemisi olanlar ve normal hemoglobin düzeyine sahip olanlar şeklinde iki grupta değerlendirildi. 283 hastanın veri analizi sonucunda, preoperatif anemi sıklığı %79.9 olarak hesaplandı. 122 hastaya intraoperatif en az 1 ünite eritrosit süspansiyonu, 141 hastaya postoperatif an az 1 ünite eritrosit süspansiyonu transfüzyonu yapıldığı not edildi. Transfüzyon yapılan hastalarda anemi varlığı analiz edildi. İntraoperatif ES transfüzyonu yapılan 113 hastada (%50), postoperatif ES transfüzyon yapılan 122 hastada (%53,9) preoperatif anemi kaydedildi. İstatistiksel analizler sonucunda preoperatif anemi varlığında hem intraoperatif hem de postoperatif kan transfüzyonunda anlamlı artış gösterildi. Preoperatif aneminin postoperatif morbidite ve mortalite ilişkisi incelendi. 283 hastanın postoperatif 30 günlük verileri incelendiğinde 37 tanesinde yara yeri enfeksiyonu, 19 tanesinde solunumsal patoloji, 9 tanesinde idrar yolu enfeksiyonu, 8 tanesinde deliryum, 7 tanesinde dekübit, 6 tanesinde akut böbrek hasarı, 5 tanesinde kardiyak patoloji, 4 tanesinde sepsis, 4 tanesinde gastrointestinal kanama geliştiği not edildi. 9 hastada postoperatif mortalite kaydedildi; bunların 1 tanesi kardiyak arrest, 1 tanesi gastrointestinal kanama, 2 tanesi sepsis, 5 tanesi solunumsal patoloji nedeniyle gerçekleşmiştir. Verilerin istatistiksel analizi sonucunda, preoperatif anemisi mevcut olan hastalarda morbidite oranının anlamlı olarak daha yüksek olduğu tespit edildi. Preoperatif anemisi mevcut olan hastalarda mortalite oranı normal hemoglobin seviyesine sahip hastalara göre daha yüksek bulunmuştur. Bu yükseklik istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Bu durum çalışmamızdaki anemi prevelansının yüksek olması ile ilişkili olabilir. Hastaların yoğun bakım ihtiyaçları da preoperatif anemi varlığına göre incelendiğinde preoperatif aneminin postoperatif yoğun bakım ihtiyacını anlamlı olarak arttırdığı gösterildi. Çalışmamızda preoperatif anemi varlığı, postoperatif komplikasyonlar ve kan transfüzyonunun hastaların taburculuk süresine etkisi de incelendi. Preoperatif anemi varlığı ile taburculuk süresi arasında anlamlı bir ilişki bulunamadı. Ancak postoperatif komplikasyonu olan ve olmayan grup taburculuk süreleri açısından kıyaslandığında beklenildiği üzere postoperatif komplikasyonu olan grupta taburculuk süreleri daha uzun saptandı bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Hem intraoperatif hem de postoperatif kan transfüzyonu yapılan hastalarda taburculuk süresinin anlamlı olarak uzadığı not edildi. Çalışmamızda kan transfüzyonunun postoperatif morbidite ve mortalite etkisi de incelendi. Kan transfüzyonu intraoperatif ve postoperatif olarak ayrı ayrı analiz edildi. İstatistiksel analizler sonucunda intraoperatif ve postoperatif kan transfüzyonu uygulanan hastalarda morbiditenin anlamlı olarak daha yüksek olduğu kaydedildi. Mortalite oranının ise intraoperatif kan transfüzyonu yapılan hastalarda anlamlı şekilde arttığı saptandı. Sonuç: Çalışmamızda femur fraktürü nedeniyle operasyon geçiren hastalarda preoperatif anemi varlığının kan transfüzyonu oranlarını arttırdığı sonucuna ulaştık. Preoperatif anemi varlığının morbidite riskini arttırdığını saptadık. Kan transfüzyonunun ise hem morbidite hem de mortaliteyi arttırdığını gösterdik. Çalışmamızdaki postoperatif veriler operasyondan sonraki 30 günü içermektedir. Çalışmamızın eksik yönü postoperatif verilerin daha uzun süre incelenmemiş olması ve taburculuk sonrası komplikasyon verilerinin daha kısıtlı olmasıdır.
Özet (Çeviri)
Objective: There is evidence in the literature that preoperative anemia increases the risk of postoperative morbidity and mortality in both cardiac and non- cardiac surgeries. Although blood transfusion is often chosen as an effective and rapid method for treating anemia, the debate regarding its benefits versus risks remains unresolved. In our study, we aimed to evaluate the frequency of anemia by examining preoperative hemoglobin levels in patients undergoing femur fracture surgery, as well as its impact on blood transfusion and its relationship with postoperative morbidity and mortality. Methods: In this study, we retrospectively analyzed data from patients aged 40 and older who underwent femur fracture surgery at Akdeniz University Hospital between June 2018 and June 2023. The demographic data of the patients (age, gender, ASA classification), comorbidities (hypertension, diabetes mellitus, coronary artery disease, COPD/asthma, neurological pathologies, malignancies), the type of anesthesia administered (general/regional), and operation durations were recorded from the hospital database and anesthesia evaluation forms. Preoperative and postoperative laboratory values, intraoperative and postoperative transfusion volumes, the need for postoperative intensive care, length of hospital stay, and the presence of postoperative morbidity and mortality were also extracted from the hospital database. Postoperative morbidity was assessed across nine categories: cardiac pathology, respiratory pathology, sepsis, acute kidney injury, urinary tract infection, gastrointestinal bleeding, delirium, pressure ulcers, and wound infections. The timeframe for assessing postoperative morbidity and mortality was set at the 30th postoperative day. Statistical analyses were performed using SPSS 27.0 (IBM Inc., Chicago, IL, USA). Results: In our study, data from 283 patients were analyzed. The patients were classified into two groups based on the World Health Organization's hemoglobin level criteria: those with preoperative anemia and those with normal hemoglobin levels. The analysis revealed a preoperative anemia prevalence of 79.9%. A total of 122 patients received at least one unit of erythrocyte suspension transfusion intraoperatively, while 141 patients received at least one unit postoperatively. The presence of anemia was analyzed in the transfused patients. Preoperative anemia was recorded in 50% of the 113 patients who received intraoperative erythrocyte suspension transfusions and in 53.9% of the 122 patients who received postoperative transfusions. Statistical analysis indicated a significant increase in both intraoperative and postoperative blood transfusions in patients with preoperative anemia. The relationship between preoperative anemia and postoperative morbidity and mortality was also investigated. Among the 283 patients' postoperative data collected at 30 days, 37 developed wound infections, 19 had respiratory pathologies, 9 experienced urinary tract infections, 8 exhibited delirium, 7 had pressure ulcers, 6 suffered from acute kidney injury, 5 presented with cardiac pathologies, 4 developed sepsis, and 4 experienced gastrointestinal bleeding. Postoperative mortality was recorded in 9 patients, with 1 case of cardiac arrest, 1 case of gastrointestinal bleeding, 2 cases of sepsis, and 5 cases related to respiratory pathologies. Statistical analysis revealed that the morbidity rate was significantly higher in patients with preoperative anemia. While the mortality rate in patients with preoperative anemia was higher than that of patients with normal hemoglobin levels, this difference was not statistically significant, likely due to the higher prevalence of anemia in our study compared to others. When analyzing the need for intensive care based on the presence of preoperative anemia, it was shown that preoperative anemia significantly increased the need for postoperative intensive care. The effect of preoperative anemia on postoperative complications and the impact of blood transfusion on the length of hospital stay were also examined. No significant relationship was found between the presence of preoperative anemia and the length of hospital stay. However, as expected, the group with postoperative complications had longer hospital stays compared to the group without complications, although this difference was not statistically significant. It was noted that the length of stay was significantly prolonged in patients who received both intraoperative and postoperative blood transfusions. Additionally, the impact of blood transfusion on postoperative morbidity and mortality was analyzed. Blood transfusions were evaluated separately for intraoperative and postoperative settings. Statistical analyses indicated that morbidity was significantly higher in patients who received intraoperative and postoperative blood transfusions. Furthermore, it was detected that the mortality rate significantly increased in patients who underwent intraoperative blood transfusions. Conclusion: Our study concluded that the presence of preoperative anemia in patients undergoing femur fracture surgery increases the rates of blood transfusion. We identified that preoperative anemia is associated with an increased risk of morbidity. Furthermore, we demonstrated that blood transfusion contributes to higher morbidity and mortality rates. The postoperative data in our study encompass the 30 days following surgery. A limitation of our study is that postoperative data were not analyzed over a longer period, and the data on complications following discharge were more restricted.
Benzer Tezler
- Geriatrik postoperatif hastalarda deliryum ve mortaliteyi öngörmede prognostik nutrisyonel indeks ile geriatrik nutrisyonel risk indeksinin karşılaştırılması
Comparison of prognostic nutritional index and geriatric nutritional risk index in prediction of delirium and mortality in geriatric postoperative patients
AYŞE HİLAL MERİÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURTEN BAKAN
- Femur boyun fraktürü nedeniyle opere olacak hastalarda ultrasonografi eşliğinde uygulanan suprainguinal fasia iliaka kompartman bloğu ve perikapsüler sinir bloğunun preoperatif pozisyon ağrısına ve postoperatif analjezik tüketimine etkisi
The effect of suprainguinal fascia iliaca compartment block and pericapsular nerve block applied with ultrasonography on preoperative position pain and postoperative analgesic consumption in patients who will be operated due to femoral neck fracture.
YUSUF KAĞAN YAŞLAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Anestezi ve ReanimasyonSivas Cumhuriyet ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ONUR AVCI
- Femur fraktürü nedeniyle opere olan hastalarda perikapsüler sinir bloğunun volüme bağlı etkisinin karşılaştırılması
Comparison of the volume dependent effect of the pericapsular nerve block in patients operated due to femur fracture
GAMZE DİLARA DEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. LEYLA KILINÇ
- Femur fraktürü meydana gelmişgeriatrik hastalarda postoperatif komplikasyonları öngörmede malnutrisyon tarama testlerinin karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
ORHAN KILIÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Anestezi ve ReanimasyonSağlık BakanlığıAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. FULYA YILMAZ DURAN
- Kolorektal kanser nedeniyle opere olan hastalarda pelvik radyoterapinin kemik yoğunluğuna etkisi
Effect of radi̇otherapy on bone mi̇neral densi̇ty i̇n pati̇ents operated for colorectal carci̇noma
FATMA KURBAN DEMİRCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
OnkolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiRadyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı
UZMAN GÖKHAN YAPRAK