Pleomorfik lobüler meme kanserinin klinikopatolojik özellikleri ve sağkalım sonuçlariı popülasyon temelli seer (surveillance, epidemiology, and end results) çalışması
Clinicopathological features and survival outcomes of pleomorphic lobular breast carcinoma: A population-based seer (surveillance, epidemiology, and end results) study
- Tez No: 910842
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HALİL KARA
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi
- Enstitü: Senoloji Araştırma Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Genel Senoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 80
Özet
Pleomorfik lobüler karsinom (PLK), nadir görülen bir meme kanseri alt tipidir ve klinik davranışı invaziv duktal karsinom (İDK) ve invaziv lobüler karsinom (İLK) gibi daha yaygın meme kanseri alt tiplerinden farklılık gösterebilir. Bu çalışmanın amacı, PLK'nın klinikopatolojik özelliklerini ve sağkalım sonuçlarını İDK ve İLK ile karşılaştırarak, bu nadir alt tipin klinik önemini değerlendirmektir. Bu retrospektif çalışma, SEER (Surveillance, Epidemiology, and End Results) veri tabanına kaydedilen, 2010-2019 yılları arasında meme kanseri tanısı almış hastaların verilerini içermektedir. Histopatolojik sınıflamada PLK, İDK ve İLK tanıları alan hastalar dahil edilmiştir. Demografik, klinik ve patolojik değişkenler kaydedildi. Sağkalım analizlerinde Kaplan-Meier ve Cox regresyon analizleri kullanılmıştır. Çalışmaya toplam 319.828 hasta dahil edilmiştir. Hastaların %0,1'i PLK, %10,3'ü İLK ve %89,6'sı İDK tanısı almıştır. PLK grubu, daha yüksek tümör boyutu, daha yüksek T evresi, ve daha yüksek metastaz oranlarına sahip olup, İLK ve İDK'ya göre genel sağkalım ve hastalığa spesifik sağkalım oranları daha düşüktür. PLK grubunda östrojen ve progesteron reseptör pozitifliği İLK ve İDK grubuna göre düşük bulunmuştur. Grad 3 kanser PLK'da daha sık görülürken grad 1 ve grad 2 kanser İLK ve İDK grubunda yüksekti. Bütün gruplarda en sık görülen moleküler alt tip Luminal A olmakla birlikte, PLK grubunda üçlü negatif meme kanseri oranı diğer gruplardan anlamlı olarak yüksekti. PLK, daha agresif klinik özellikler gösteren nadir bir meme kanseri alt tipidir. Bu çalışmanın sonuçları, PLK'nın IDK ve ILK'dan farklı klinik ve patolojik özelliklere sahip olduğunu ve sağkalım sonuçlarının daha kötü olduğunu göstermektedir. Bu bulgular, PLK'nın daha özel ve hedefe yönelik tedavi stratejilerine ihtiyaç duyabileceğini vurgulamaktadır.
Özet (Çeviri)
Pleomorphic lobular carcinoma (PLC) is a rare subtype of breast cancer, with clinical behavior that may differ from more common subtypes like invasive ductal carcinoma (IDC) and invasive lobular carcinoma (ILC). This study aims to evaluate the clinical significance of this rare subtype by comparing the clinicopathological features and survival outcomes of PLC with those of IDC and ILC. This retrospective study includes data from the SEER (Surveillance, Epidemiology, and End Results) database, comprising patients diagnosed with breast cancer between 2010 and 2019. Patients diagnosed with PLC, IDC, and ILC based on histopathological classification were included. Demographic, clinical, and pathological variables were recorded. Survival analyses were performed using Kaplan-Meier and Cox regression analyses. A total of 319.828 patients were included in the study. Among them, 0.1% were diagnosed with PLC, 10.3% with ILC, and 89.6% with IDC. The PLC group had higher tumor size, higher T stage, and higher metastasis rates, and had lower overall survival and cancer-specific survival rates than the ILC and IDC groups. rates of metastasis, with lower survival rates compared to the other groups. Estrogen and progesterone receptor positivity was lower in the PLC group than in the ILC and IDC groups. Grad 3 cancer was more common in the PLC group, while grad 1 and grad 2 cancer were higher in the ILC and IDC groups. Although the most common molecular subtype in all groups was Luminal A, the rate of triple negative breast cancer was significantly higher in the PLC group than in the other groups. PLC is a rare subtype of breast cancer that presents more aggressive clinical features. The results of this study indicate that PLC has distinct clinical and pathological characteristics compared to IDC and ILC, with worse survival outcomes. These findings highlight the need for more specialized personalized targeted therapeutic strategies for PLC.
Benzer Tezler
- Meme kanserinin değişik histolojik alt tiplerinde ekstranodal yayım
Başlık çevirisi yok
ECMEL IŞIK KAYGUSUZ
- Meme tümörlerinde 'Proliferating Cell Nuclear Antigen'in (PCNA)' histopatolojik prognostik faktörlerle kıyaslanması
Başlık çevirisi yok
İSMAİL ÇIRPAN
- Parotis bezi kitlelerinde ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografinin tanı değerlerinin karşılaştırılması
Comparison of the diagnosis of ultrasonography and computerized tomography in parotis gland masses
LALE PAŞAOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1997
Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık BakanlığıRadyoloji Ana Bilim Dalı
UZMAN ALAATTİN CANAT
- Atipik adenomatöz hiperplazi ve düşük gradeli prostatik adenokarsinomların histomorfolojik özelliklerinin karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
AHMET MİDİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
PatolojiMarmara ÜniversitesiPatoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. TÜLAY TECİMER
Y.DOÇ.DR. SÜHEYLA UYAR BOZKURT
- İnsülin benzeri büyüme faktörü I-II reseptör düzeyinin parotis bezinden kaynaklanan pleomorfik adenom gelişimindeki rolü
The roles of insuline like growth factor receptor I-II expression level in the development of pleomorphic adenoma of parotid gland
İBRAHİM ARSLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Kulak Burun ve BoğazFırat ÜniversitesiKulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EROL KELEŞ