Aortoiliak oklüzif hastalıkların açık ve endovasküler tedavi sonuçlarının karşılaştırılması
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 911119
- Danışmanlar: DOÇ. DR. EVREN ÖZÇINAR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi, Thoracic and Cardiovascular Surgery
- Anahtar Kelimeler: Aotobifemoral bybass, CERAB prosedürü
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 49
Özet
Amaç: Aortoiliak oklüzif hastalığı için ilk tedavi en iyi medikal tedavi ve yaşam tarzı değişikliğidir. Medikal tedaviye dirençli aortoiliak hastalığı'nın tedavisi cerrahi veya endovasküler revaskülizasyonudur. Aortobifemoral bypass, aortoiliak arter hastalığın tedavi için altın standart kabul edilmiş, ancak yeni endovasküler tedavi seçeneği olan CERAB düşük preoperatif morbidite ve mortalite ve ABF kadar orta-uzun dönem açıklığı vaat ediyor. Bu çalışmada ABF ve CERAB orta dönem tedavi sonuçlarının karşılaştırıldı. Gereç ve Yöntem: Ankara üniversitesinde 2019-2024 yılları arasında aortobifemoral bybass yapılan 24 hasta ve 2022-2024 yılları arasında cerab yapılan 24 hasta toplam 48 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Hastaların operasyon öncesi demografik verileri(yaş, cinsiyet) komorbiditeleri (hipertansiyon, diyabet, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, böbrek fonksiyon yetmezliği) intraoperatif değişkenler (cerrahi süreleri, yoğun bakım ile hastane yatış oranları ve mortalite açısından retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Hastalar arasında yaş, sigara kullanımı öyküsü, hipertansiyon, diyabet, preoperatif kreatinin düzeyi ve diğer laboratuar düzeyleri arasında anlamlı istatiksel farklılık bulunmadı. İntraoperatif ve hastane içi bulguları değerlendirildiğinde cerab operasyonu daha kısa operasyon süresi, kısa yoğun bakım ve hastane kalışı ile ABF 'ye üstünlüğü anlamlı istatiksel farklılık bulundu. İntraoperatif ve postoperatif komplikasyonları incelediğimizde genel olarak benzer sonuçları görüyoruz yara yeri enfeksiyonlar hariç aortobifemoral bybass yapılan hastalarda daha fazla görülmüş ve anlamlı istatiksel farklılık bulunmuştur. Sonuç: Çalışmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda, CERAB prosedürü aotobifemoral bybass kadar güvenli, etkin, düşük intraoperatif ve postoperatif mortalite ve morbidite ile kompleks aortoiliak lezyonları tedavi seçeneği sunulmalıdır.
Özet (Çeviri)
Aim: The initial treatment for aortoiliac occlusive disease is optimal medical therapy and lifestyle changes. Surgical or endovascular revascularization is recommended for cases of aortoiliac disease that are resistant to medical therapy. Aortobifemoral bypass (ABF) has been considered the gold standard for treating aortoiliac artery disease. However, a new endovascular treatment option called Covered Endovascular Reconstruction of the Aortic Bifurcation (CERAB) offers lower preoperative morbidity and mortality, while promising mid-to-longterm patency comparable to ABF. This study compares the mid-term treatment outcomes of ABF and CERAB. Materials and Methods: The study included a total of 48 patients at Ankara University: 24 patients who underwent aortobifemoral bypass (ABF) between 2019 and 2024, and 24 patients who underwent CERAB between 2022 and 2024. The patients' preoperative demographic data (age, gender), comorbidities (hypertension, diabetes, chronic obstructive pulmonary disease, renal failure), and intraoperative variables (surgery duration, intensive care stay, hospital stay rates, and mortality) were evaluated retrospectively. Results: No statistically significant differences were found among the patients in terms of age, history of smoking, hypertension, diabetes, preoperative creatinine level, and other laboratory values. When intraoperative and in-hospital findings were evaluated, CERAB showed statistically significant superiority over ABF in terms of shorter operation time, reduced intensive care unit stays, and shorter hospital stays. In examining intraoperative and postoperative complications, generally similar outcomes were observed. However, wound infections were more frequently seen in patients who underwent aortobifemoral bypass, with a statistically significant difference. Conclusion: Based on the results of the study, the CERAB procedure should be considered a safe and effective treatment option for complex aortoiliac lesions, comparable to aortobifemoral bypass. It offers low intraoperative and postoperative mortality and morbidity, making it a viable alternative for such cases.
Benzer Tezler
- Aortoiliofemoral arteriyooklüziv hastalıklarda üç boyutlu manyetik rezonans anjiyografi (3D CE-MRA)'nin tanı değeri
Diagnostic value of three dimensional magnetic resonance angiography (3D CE-MRA) in arteriooclusive diseases of aortoiliofemoral arteries
ERCÜMENT ÜNLÜ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
Radyoloji ve Nükleer TıpTrakya ÜniversitesiRadyodiagnostik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BİLGE ÇAKIR
- Aortoiliyak bölge ve alt ekstremite aterosklerotik arter hastalıklarında dağılım, stenoz uzunluk ve şiddeti ile aortoiliyak bölge oklüziv hastalıklarında kollateral paternin çok kesitli BT anjiyografi ile değerlendirilmesi
Assesment of stenosis length, degree, distrubition of aortoiliac region and lower extremity atherosclerotic diseases and collateral patern of aortoiliac occlusive disease with multidedector row CT angiography
İZLEM KIRAN ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Radyoloji ve Nükleer TıpEskişehir Osmangazi ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CÜNEYT ÇALIŞIR
- Aortoiliak tıkanmalarda uygulanan PTFE ve dacron greftlerin karşılaştırılması
Comparision of PTFE and dacron grafts use in aortoiliac obstructive disease
AHMET CHAMİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1997
Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisiİstanbul ÜniversitesiGöğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ENVER DAYIOĞLU
- Aortoiliak tıkayıcı hastalıklarda cerrahi tedavi uygulanan hastaların erken ve orta dönem sonuçlarının incelenmesi
Early and mid-term results of the surgical treatment of the aortoiliac occlusive disease
MOHAMMAD ALŞALALDEH
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiPamukkale ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BİLGİN EMRECAN
- Aortoiliak arter oklüzyonu olan ve perkutan anjiyoplasti yapılan hastalarda işlem öncesi serum ürik asit/albümin düzeyi lezyon uzunluğunu öngördürebilir mi?
Can pre-procedural serum uric acid/albumin level predict lesion length in patients with aortoiliac artery occlusion undergoing percutaneous angioplasty?
DOĞANCAN ÇENELİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET MUHSİN TÜRKMEN