Geri Dön

Çocukluk çağı hematüri bulgusu ile başvuran olguların değerlendirilmesi

Burkan B. evaluation of cases presenting with childhood hematuria

  1. Tez No: 913934
  2. Yazar: BETÜL BURKAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. TÜLİN GÜNGÖR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Childhood, hematuria etiology, diagnostic approach, prognosis
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Ankara Etlik Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 69

Özet

Amaç: Hematüri, en az iki kez tekrarlanan santrifüje idrar analizinde ışık mikroskobu ile 40'lık büyütmede en az beş adet eritrosit görülmesidir. Hematüri glomerül, böbrek tübülleri, interstisyum ve alt üriner sistemden kaynaklanabilen geniş bir hastalık spektrumunun bir belirtisi olarak karşımıza çıkabilir. Öykü ve fizik muayene tanıya ulaşabilmek, uygun tedaviyi belirlemek ve sonuçlarını izleyebilmek için yetersiz kalırken, laboratuvar tetkikleri, radyolojik görüntülemeler ve gerektiğinde böbrek biyopsi bulgularından yararlanılabilir. Çalışmamızda amacımız hematüri bulgusu ile başvuran 1 ay-18 yaş arası çocukların klinik, laboratuvar, patolojik özelliklerini, tanılarını ve prognozunu değerlendirmek ve ciddi renal patolojilere işaret edebileceğinden etiyojide sık görülen nedenleri vurgulamaktır. Gereç-yöntem: Bu çalışmaya, 01.09.2022-01.09.2023 tarihleri arasında Ankara Etlik Şehir Hastanesi Pediatrik Nefroloji Bölümüne, hematüri bulgusu ile başvuran 1 ay-18 yaş arası 157 çocuk hasta dahil edildi. Tüm dosyalar olguların başvuru şikayetleri, yaşları, cinsiyetleri, ailede böbrek hastalığı öyküsü, fizik muayene bulguları, hematüriye eşlik eden idrar ve kan bulguları, görüntüleme tetkikleri, böbrek biyopsi sonuçları, saptanan hematüri nedenleri ve uygulanan tedaviler yönünden tarandı. Bulgular: Çalışmaya alınan 157 hastanın 82'i erkek (%52,2), 75'i kızdı (%47,8). Erkek/kız oranı 1,1 idi. Hastaların yaş ortalaması 9,74 ± 4,13 yıl idi. Olguların 94'ünde (%59,9) mikroskobik hematüri, 63'ünde (%40,1) makroskobik hematüri saptandı. Başvuru sırasında hastaların 52'sinde (%33,1) kanlı idrar, 31'inde (%19,7) karın ağrısı, 20'sinde (%12,7) ödem, 14'ünde (%6,5) idrar yaparken ağrı, 9'unda (%5,7) döküntü, 4'ünde (%2,5) kokulu idrar, 2'sinde diğer şikayetler mevcuttu. Hastaların 25'inde (%15,9) başvuruda şikayet yoktu. Hastaların 96'sında (%61,1) başvuruda proteinüri saptandı. 54 hastada (%34,4) nefrotik düzeyde proteinüri mevcuttu. Hematüri nedenleri hastaların 92'sinde (%58,6) glomerüler, 56'sında (%35,7) ise non-glomerüler kaynaklıydı. Hastaların 45'inde (%28,7) AGN, 40'ında (%25,5) nefrolitiyazis, 14'ünde (%8,9) İYE, 9'unda (%5,7) FSGS, 7'sinde (%4,5) Alport sendromu, 7'sinde (%4,5) SLE nefriti, 6'sında (%3,8) HSP nefriti, 5'inde (%3,2) MPGN, 5'inde (%3,2) C3 Glomerulopati, 3'ünde (%1,9) IgA nefropatisi, 3'ünde (%1,9) mezengioproliferatif GN, 2'sinde (%1,3) Membranöz GN, 1'inde (%0,6) nefrokalsinozis, 1'inde (%0,6) nutcracker sendromu saptandı. Hastaların 9'unda (%5,7) hematüri nedeni bulunamadı. Üriner USG'de en sık rastlanan patoloji hastaların 41'inde (%26,1) nefrolitiyazis idi. Hastaların 44'üne (%28) böbrek biyopsisi yapıldı. Bunların; 9'sı (%5,7) FSGS, 7 'si (%4,5) SLE nefriti, 5'i (%3,2) MPGN, 5'i (%3,2) HSP nefriti, 5 'i (%3,2) C3 Glomerülopati, 4'ü (%2,5) diffüz proliferatif glomerülonefrit, 3'ü (%1,9) mezengioproliferatif glomerülonefrit, 3'ü (%1,9) IgA nefropatisi, 2'si (%1,3) membranöz glomerülonefrit olarak sonuçlandı. Makroskobik ve mikroskobik hematürisi olan olguların prognozları arasında anlamlı farklılık saptanmadı (p=0,5). Hastaların prognozları değerlendirildiğinde başvuru yaşı, cinsiyet, aile öyküsü ile prognoz arasında anlamlı ilişki mevcut değildi (sırasıyla p=0,4, p=0,2, p= 0,6). Başvuru kreatinin, eGFR ve albümin değerlerinin prognoz ile anlamlı bir ilişkisi saptanmadı (sırasıyla p=0,1, p=0,6, p= 0,1). Başvuruda idrarda protein varlığı, akrabalık ve glomeruler nedenlerin takipte kötü prognoz ile ilişkili olduğu bulundu (sırasıyla p=0,03, p=0,01, p=0,003). Sonuç: Hematüri çocuklarda üriner sistem hastalıklarının en sık görülen semptomlarından biridir ve ciddi bir hastalığın belirtisi olabilir. Hematüri saptanan olgularda istenecek tetkiklerin öykü ve fizik muayeneden sonra belirli bir panel şeklinde değil, her hasta için özel olarak belirlenmesi gereklidir. Bizim çalışma grubumuzda, hastaların yaklaşık yarısında glomerüler patolojiler saptandı. Bu hastalar için uzun dönem takipler dikkatli yapılmalı ve seçilen olgularda renal biyopsi planlanmalıdır.

Özet (Çeviri)

Aim: Hematuria is the presence of at least five erythrocytes at 40 magnification under a lightmicroscope in centrifugal urine analysis repeated at least twice. Hematuria can be a symptom of a widespectrum of diseases that may originate from the glomerulus, renal tubules, interstitium and lower urinary tract. While history and physical examination are in sufficienttor each a diagnosis, determine the appropriate treatment and monitor the results; laboratorytests, radiological imaging and kidney biopsy findings can be used when necessary. Our aim in our study is toe valuate the clinical, laboratory, pathological features, diagnoses and prognosis of children aged between 1 month and 18 years who presented with hematuria finding sand to emphasize the common causes in etiology, as they may indicate serious renal pathologies. Materials-methods: 157 pediatric patients between the ages of 1 month and 18 years who applied to Ankara Etlik City Hospital Pediatric Nephrology Department with signs of hematuria between 01.09.2022 and 01.09.2023 were included in this study. All files were scanned in terms of thepatients' complaints, age, gender, family history of kidney disease, physical examination findings, urine and blood findings accompanying hematuria, imaging tests, kidney biopsy results, detected causes of hematuria and treatments applied. Results: Of the 157 patients included in the study, 82 were male (52.2%) and 75 were female (47.8%). The male/female ratio was 1.1. The average age of the patients was 9.74 ± 4.13 years. Microscopic hematuria was detected in 94 (59.9%) of the cases and macroscopic hematuria was detected in 63 (40.1%). On admission, 52 (33.1%) of the patients had bloody urine, 31 (19.7%) had abdominal pain, 20 (12.7%) had edema, and 14 (6.5%) had pain during urination. 9 (5.7%) had rash, 4 (2.5%) had smelly urine, and 2 had other complaints. There were no complaints at presentation in 25 (15.9%) of the patients. Proteinuria was detected on admission in 96 (61.1%) of the patients. Nephrotic level proteinuria was present in 54 patients (34.4%). The causes of hematuria were glomerular in 92 (58.6%) of the patients and non-glomerular in 56 (35.7%). Of the patients, 45 (28.7%) had AGN, 40 (25.5%) had nephrolithiasis, 14 (8.9%) had UTI, 9 (5.7%) had FSGS, 7 (4.5%) had Alport syndrome, 7 (4.5%) had SLE nephritis, 6 (3.8%) had HSP nephritis, 5 (3.2%) had MPGN, 5 (3.2%) had C3 Glomerulopathy, 3 (1.9%) had IgA nephropathy, 3 (1.9%) had mesengioproliferative GN, 2 (1.3%) had membranous GN, 1 (0.6%) had nephrocalcinosis, and 1 (0.6%) had Nutcracker syndrome. No cause of hematuria was found in 9 (5.7%) of the patients. The most common pathology on urinary USG was nephrolithiasis in 41 (26.1%) of the patients. Kidney biopsy was performed in 44 of the patients (28%). Of these, 9 (5.7%) had FSGS, 7 (4.5%) had SLE nephritis, 5 (3.2%) had MPGN, 5 (3.2%) had HSP nephritis, 5 (3.2%) had C3 glomerulopathy, 4 (2.5%) had diffuse proliferative glomerulonephritis, 3 (1.9%) had mesengioproliferative glomerulonephritis, 3 (1.9%) had IgA nephropathy, and 2 (1.3%) had membranousglomerulonephritis. No significant difference was found between the prognoses of cases with macroscopic and microscopic hematuria (p = 0.5). There was no significant relationship between the patients' age at presentation, gender and family history (p = 0.4, p = 0.2, p = 0.6, respectively). There was no significant relationship between creatinine, eGFR and albumin values at presentation (p=0.1, p=0.6, p= 0.1, respectively). The presence of protein in the urine at admission, consanguinity and glomerular causes were found to be associated with poor prognosis at follow-up (p=0.03, p=0.01, p=0.003, respectively). Conclusion: Hematuria is one of the most common symptoms of urinary system diseases in children and may be a sign of a serious disease. In cases where hematuria is detected, after the history and physical examination, the tests to be requested should be determined specifically for each patient, not as a specific panel. In our study group, glomerular pathologies were detected in approximately half of the patients. Long-term follow-up should be done carefully for the patients and renal biopsy should be planned in selected cases.

Benzer Tezler

  1. Çocukluk çağı proteinüri etiyolojisinde 'nutcracker' (fındıkkıran) sendromu tanısı alan hastaların klinik ve laboratuvar özelliklerinin incelenmesi

    The investigation of clinical and laboratory findings of the patients who are diagnosed to have the 'nut cracker' syndrome which is at the childhood proteinuria ethiology

    EDİBE GÖZDE BAŞARAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYSUN ÇALTIK YILMAZ

  2. PRO-adrenomedüllinin, çocuklarda üriner sistem enfeksiyonu tanısındaki yeri ve C-reaktif protein, prokalsitonin, kan lökosit sayısı ile karşılaştırılması

    Diagnosis of childhood urinary tract infection withproadrenomedullin and comparing the C-reactiveprotein, procalcitonin, white blood cell count

    ŞEYMA KÖKSAL ATIŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ASUMAN KIRAL

    DOÇ. DR. NİLÜFER GÖKNAR

  3. İki yaş altı üriner sistem taş hastalığı olan çocukların klinik ve laboratuvar özelliklerinin araştırılması

    Investigation of clinical and laboratory characteristics of urinary stone disease in children between 0-2 years

    NECLA ÜNAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYSUN ÇALTIK YILMAZ

  4. Çocukluk çağı nefropatilerinin çocuk kliniğinde yeri ve önemi (Son beş yıllık olgularımızın dökümü)

    Başlık çevirisi yok

    MAHMUT E. HAMİT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1985

    NefrolojiSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

  5. Çocuklarda üriner sistem taş hastalığının araştırılması (Demografik ve klinik özellikleri)

    Investigation urolithiasis in childhood (Demographic and clinic particularity)

    NURİ ŞİMŞEK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Çocuk CerrahisiMersin Üniversitesi

    Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELİM AKSÖYEK