Geri Dön

Vokal kord hasarı oluşturulan ratlarda krosinin yaraiyileşmesi ve fibrozis üzerine olan etkilerinin araştırılması

Investigation of the effects of crocin on wound healingand fibrosis in rats with vocal fold damage

  1. Tez No: 914122
  2. Yazar: SERHAT TONÇ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. OĞUZ GÜÇLÜ, DOÇ. DR. ÖZGE ÇAĞLAR ÇİL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
  6. Anahtar Kelimeler: Krosin, Vokal Kord, Skar, Fibrozis, Yara İyileşmesi, Crocin, Vocal Cord, Scar, Fibrosis, Wound Healing
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 111

Özet

Giriş ve Amaç: Enfeksiyon, travma, radyoterapi hasarı ve vokal kord cerrahileri nedeniyle iyatrojenik olarak, vokal kord hasarı oluşabilmektedir. Hasarlanan dokuda gelişen yara iyileşmesi süreci sonucunda skar oluşumu, hastalarda ses kalitesinde bozulmadan afoniye kadar, ciddi düzeyde komorbidite yaratabilmektedir. Çeşitli tedavi stratejileri bu sorun için uygulanıyor olsa da laringoloji klinik pratiğinde özellikle vokal kord cerrahisi nedeniyle gelişen skarların tedavisinde henüz standart bir yaklaşım bulunmamaktadır. Çalışmamızda vokal kord hasarı sonrasında yara iyileşmesi üzerine olan etkilerini değerlendirmek ve fibrozis azaltıcı bir tedavi seçeneği olarak, literatürde daha önce bu amaçla ele alınmayan Krosin molekülünü araştırmayı amaçladık. Materyal-Metod: Çalışmamız, 36 adet 3-4 aylık 300-350 g ağırlığında Wistar Albino erkek ratlar üzerinde gerçekleştirildi. Denekler rastgele 3 gruba ayrıldı ; vokal kord hasarı oluşturulan ve intraperitoneal serum fizyolojik uygulanan grup (grup 1: sham), vokal kord hasarı oluşturulan ve işlem sonrası lokal Krosin tedavisi uygulanan grup (grup 2: lokal tedavi grubu) ve vokal kord hasarı oluşturulan ve intraperitoneal Krosin tedavisi uygulanan grup (grup 3: sistemik tedavi grubu). Cerrahi olarak sağ vokal kordlara işlem uygulanırken, sol kordlara işlem yapılmadı ve kontrol olarak değerlendirildi. Cerrahi işlemden sonra 5.gün ve 30. gün olmak üzere, her seferinde her gruptan rastgele seçilen altışar hayvan doku örneği elde etmek amacıyla sakrifiye edildi. Elde edilen doku örneklerinde lamina propria kalınlıkları, histopatolojik olarak; inflamasyon şiddeti, epitelyal rejenerasyon, ödem, hiyalüronik asit, kolajen, elastin ve immünohistokimyasal olarak TGF-β1, FGF2 ve HGF sitokinleri değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamızın erken dönem bulgularında; sistemik tedavi grubu, shama göre daha az inflamasyon, daha fazla epitelyal rejenerasyon ve lamina propria kalınlığı göstermiştir. Diğer ölçümler ise gruplar arasında farklılık gösterse de istatistiksel anlamlı düzeyde değildir. Geç dönem bulgularda; sistemik ve lokal tedavi gruplarında, shama kıyasla; lamina propria kalınlığı, elastin ve HGF ölçümlerinde, daha yüksek skorlar alınmış, kolajen ise anlamlı düzeyde azalmıştır. Yine sistemik uygulama, geç dönemde TGF-β1' yi azaltma, HA ve FGF2 'nin yüksek kalması noktasında ise başarılı olmuştur. Epitelyal rejenerasyon ise gruplar arasında geç dönem farklılık göstermemiştir. Gruplar kendi içlerinde değerlendirildiğinde, tümünde erken dönemle kıyaslandığında geç dönemde; inflamasyon ve ödem azalırken, kolajen ve elastin ise anlamlı farklılık göstermemiştir. Epitelyal rejenerasyon, tüm gruplarda geç dönemde artmış, TGF-β1 tedavi gruplarında azalmış, HGF ve FGF2 ise sham grubunda azalmıştır. HA, sham ve lokal tedavi gruplarında geç dönemde anlamlı düzeyde düşüş kaydederken, sistemik tedavi grubunda bu düşüş anlamlı düzeyde olmamıştır. Lamina propria kalınlığı ise tedavi gruplarında, erken döneme göre geç dönemde anlamlı şekilde artış göstermiştir. Sonuç: Farklı yöntemler ile uygulanan Krosin tedavisi, vokal kord hasarı sonrası erken ve geç dönemde çeşitli parametreler üzerinde, yara iyileşmesi üzerinde olumlu ve fibrozisi azaltıcı etkiler göstermiştir. Bununla birlikte bu tedavinin etkinliği ve uygulanabilirliği hususunda daha geniş kapsamlı preklinik ve klinik çalışmalara gereksinim vardır.

Özet (Çeviri)

Introduction and Purpose: Vocal cord damage can occur iatrogenically due to infection, trauma, radiotherapy damage and vocal cord surgery. Scar formation as a result of the wound healing process in the damaged tissue can cause serious comorbidities in patients ranging from deterioration in voice quality to aphonia. Although various treatment strategies are applied for this problem, there is no standard approach yet in the treatment of scars that develop especially due to vocal cord surgery in laryngology clinical practice. In our study, we aimed to evaluate the effects on wound healing after vocal cord damage and to investigate the crocin molecule, which has not been previously addressed in the literature, as a fibrosis-reducing treatment option. Material-Method: Our study was carried out on 36 3-4 month old Wistar Albino male rats weighing 300-350 g. The subjects were randomly divided into 3 groups; vocal cord damage induced and intraperitoneal physiological saline treatment group (group 1: sham), vocal cord damage induced and local crocin treatment after the procedure group (group 2: local treatment group) and vocal cord damage induced and intraperitoneal crocin treatment group (group 3: systemic treatment group). Surgery was applied to the right vocal cords while the left cords were not treated and were evaluated as controls. On the 5th day and 30th day after the surgical procedure, six animals randomly selected from each group were sacrificed in order to obtain tissue samples. In the obtained tissue samples, lamina propria thicknesses were histopathologically measured as; Inflammation severity, epithelial regeneration, edema, hyaluronic acid, collagen, elastin and immunohistochemical TGF-β1, FGF2 and HGF cytokines were evaluated. Findings: In the early findings of our study; the systemic treatment group showed less inflammation, more epithelial regeneration and lamina propria thickness compared to sham. Other measurements showed differences between the groups but were not statistically significant. In the late findings; in the systemic and local treatment groups, higher scores were obtained in lamina propria thickness, elastin and HGF measurements compared to sham, and collagen decreased significantly. Again, systemic application was successful in reducing TGF-β1 in the late period and keeping HA and FGF2 high. Epithelial regeneration did not differ between the groups in the late period. When the groups were evaluated within themselves, in all of them, compared to the early period; inflammation and edema decreased in the late period, while collagen and elastin did not show significant differences. Epithelial regeneration increased in the late period in all groups, decreased in the TGF-β1 treatment groups, and HGF and FGF2 decreased in the sham group. HA decreased significantly in the late period in the sham and local treatment groups, but not in the systemic treatment group. Lamina propria thickness increased significantly in the late period compared to the early period in the treatment groups. Conclusion: Crocin treatment applied with different methods has shown positive effects on wound healing and reducing fibrosis on various parameters in the early and late periods after vocal cord injury. However, more comprehensive preclinical and clinical studies are needed regarding the effectiveness and applicability of this treatment.

Benzer Tezler

  1. Rat vokal kord modeli yara iyileşmesinde pentoksifilinin etkinliğinin değerlendirilmesi

    Assesment of pentoxifylline affect on the wound healing of vocal fold injury in rat model

    HÜSEYİN YILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Kulak Burun ve BoğazAfyon Kocatepe Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERDOĞAN OKUR

  2. Trombosit zengin plazma (PRP) ve deksametazon enjeksiyonunun vokal kord hasarı sonrası skar oluşumuna etkilerinin tavşanlarda karşılaştırılması

    Comparison of the effects of platelet rich plasma (PRP) and dexamethasone injection on scar formation after vocal fold injury in rabbits

    GÖRKEM DÜNDAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kulak Burun ve BoğazHacettepe Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. RIZA ÖNDER GÜNAYDIN

  3. Sıçanlarda rekürren larengeal sinirde ezilme hasarı sonrası kök hücre uygulanmasının sinir rejenerasyonuna etkisi

    The effect of stem cell therapy on recurrent laryngeal nerve regeneration after vocal cord paralysis at rats

    UBEYDULLAH HİKMET YURDAKUL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kulak Burun ve BoğazErciyes Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ALPEREN VURAL

  4. Vokal kord mukozal hasarının iyileşmesinde otolog trombositten zengin plazma (PRP) ve kök hücre etkinliğinin deneysel model üzerinde karşılaştırılması

    Comparison of autologous platelet rich plasma (PRP) and stem cell activity in the recovery of vocal cord mucosal damage on an experimental model

    İREM YAZICI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kulak Burun ve BoğazManisa Celal Bayar Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ BURAK ÜLKÜMEN

  5. Ses kıvrımı (vokal kord) hasarı oluşturulmuş tavşan modelinde dekspantenolün etkisi

    Effect of dexpanthenol in the rabbit model with vocal folds damage

    FATMANUR ACABAY KÜÇÜKASLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEYNEP KAPTAN