Geri Dön

Bâb-ı Âlî Baskını'nın Türk ve yabancı basındaki yansımaları

Reflections of raid on the sublime porte in Turkish and foreign press

  1. Tez No: 914302
  2. Yazar: FURKAN TEVFİK DOĞAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SALİH TUNÇ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 176

Özet

İttihat ve Terakki, 1908 yılında Sultan II. Abdülhamid'i meşrutiyeti ilan etmeye zorlamasının ardından kendisini ülkeyi yönetebilecek tecrübeye sahip olarak görmemiş ve yalnızca hükümeti denetlemiştir. Bazı İttihatçıların kabine içerisinde yer aldığı ve Meclis-i Mebusan'ın çoğunluğunun da elde edildiği bu dönemde, İTC bir Demokles'in Kılıcı olmuştur. Ancak İTC'nin iç ve dış siyasette tutmuş olduğu politikaları neticesinde muhalefet giderek güçlenmiş ve 1912 yılı seçimleri ile Halaskar Zabitan hadisesinin ardından İTC güç kaybetmiştir. İTC muhalifi isimlerin kurduğu hükümetler, özellikle Kâmil Paşa Hükümeti, İttihatçılar üzerindeki baskıyı giderek artırmış ve Cemiyet neredeyse kapanma noktasına gelmiştir. İç politikada bu hadiseler yaşanmaktayken dış politikada da Trablusgarp Savaşı'nın ardından kısa bir süre sonra Balkan Savaşı patlak vermiştir. Ancak gerek ordu içerisindeki siyasi bölünmüşlük ve gerekse gerekli hazırlıkların yapılmamış olması neticesinde Osmanlı ordusu ağır bir yenilgiye uğradı. Birinci Balkan Savaşı'nın ilk safhasındaki Osmanlı yenilgisinin ardından Londra'da müzakereler başlamıştır. Osmanlı hükümetini temsilen Reşid Paşa'nın başkanlığındaki bir heyet Londra'ya yollanmıştır. Müzakereler sırasında Türk tarafı, Edirne ve Adalar haricindeki tüm Avrupa topraklarından çekilmeyi kabul etmiş ise de“Balkan devletlerinin Edirne ve Adalar konusundaki ısrarları neticesinde görüşmeler sonuçsuz kalmıştır. Görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine Düvel-i Muazzama duruma müdahale etmiş ve Bâb-ı Âlî'ye bir müşterek nota iletmiştir. Bu notaya göre Osmanlı Devleti tüm Avrupa topraklarından çekilmeli, Edirne'yi Bulgar hükümetine terk etmeli ve Adalar konusunu Düvel-i Muazzama'ya bırakmalıdır. Edirne terk edildiğinde orada kalacak olan dinî yapılar, vakıflar ve Müslüman halkın korunması için Düvel-i Muazzama elinden geleni yapacağını vaat etmiştir. Düvel-i Muazzama, bu şartlar kabul edilmediği takdirde ne maddî ne de manevî olarak Osmanlı Devleti'ne yardım edeceğini, yaşanabilecek hadiselerden de Türk tarafının sorumlu olacağını beyan etmiştir. Düvel-i Muazzama'nın müşterek notası karşısında tüm sorumluluğu tek başına almak istemeyen Kâmil Paşa Hükümeti, devletin önde gelenlerinin katıldığı bir Meşveret topladı. Meşveret'in neticesi olarak müşterek notanın kabul edilmesi kararı alındı. Ertesi gün müşterek notaya verilecek olan cevabın görüşüldüğü Meclis-i Vükela toplantısı sırasında, başında Enver ve Talat Bey gibi önemli isimlerin bulunduğu İttihatçılar Bâb-ı Âlî'yi bastı. İttihatçı silahşorler ile nazırların yaverleri arasında çıkan arbede sesleri üzerine bulunduğu odadan dışarı çıkan Harbiye Nazırı Nazım Paşa, Yakup Cemil tarafından vurularak hayatını kaybetmiştir. Bu hadisenin ardından Kâmil Paşa'nın bulunduğu odaya giren İttihatçılar, Sadrazama istifa etmesi gerektiğini söylemişler ve istifa mektubunu imzalatmışlardır. İstifa mektubunu alan Enver Bey, dışarıdaki kalabalığa Kâmil Paşa'nın istifa ettiğini söyledikten sonra bir otomobile binerek Sultan Mehmed Reşad'ın yanına giderek istifa mektubunu iletmiştir. Kâmil Paşa'nın yerine Mahmud Şevket Paşa getirilmiş ve İttihat ve Terakki'nin 1918'e dek sürecek olan iktidarı başlamıştır. ”Bâb-ı Âlî Baskını'nın Türk ve Yabancı Basındaki Yansımaları" isimli bu tez çalışmasında, Bâb-ı Âlî Baskını ve Kâmil Paşa'nın hükümetten düşmesinin yarattığı etki Türk ve yabancı basın üzerinden okunmuştur.

Özet (Çeviri)

The Ittihat and Terakki Comittee, after forcing Sultan Abdülhamid II to declare constitutional regime, thought that they haven't enough experience to govern the state and focus on monitoring the governements. In that days, The Committee has become Sword of Damocles as some of the members of the Commitee has been part of the governement and being majority of the Meclis-i Mebusan. But reason of some of the policies interior and exterior, the opposition has grow and moreover 1912 Elections and Halaskar Zabitan incident, The Commitee has lost the power. The Opposition has formed the governements increase the pressure, especially Kâmil Pasha's cabinet, and The Commitee was about to shut down. While this incidents happening on the interior, Tripoli War and Balkan Wars happened on the exterior. But because of the political conflict among the soldiers and lack of the preparitions Ottoman Army has heavily defeated. The London Conference has begun after Ottoman Army's defeat during the first part of the First Balkan War. A delegation headed by Reşid Pasha has been sent to London by the Ottoman Governement. The Turks has accepted cedeing the lands on the Europe except Edirne and the Islands during the negotiations but The Balkans has insisted on Edirne and the Islands issue and the negotiations has been inconclusive. After the inconclusive conference, The Powers has sent a joint note to the Sublime Porte. Due to this joint note, Ottomans must cede all of the European lands, must cede Edirne to Bulgarians and leave the Island issue to the Powers. When Edirne has cede, The Powers will do anything they could to provide safety of the religious buildings, foundations and Muslim populations. The Powers said that if their conditions would refuse by the governement, they won't provide any aid, and the Turks will be the only responsible for any incident. Kâmil Pasha Cabinet gather a concention after the joint note of the Powers to not take the whole responsibility to accept the offer. The decision of accept the joint note has been aproved. The next day, during the council of ministers discuss the draft of the joint note's response, The Committe leading by Enver and Talat Bey like prominent figures, has strike to the Sublime Porte. After some noise among the some committee members and some of the aid-de-camps, the Minister of War Nazim Pasha has been killed by Yakup Cemil. And then The Committee members entered the room and forced Kâmil Pasha to resign. Following the resign, Enver Bey took the resignation letter to the Sultan Mehmed Reşad. After Mahmud Şevket appointed as the Grand Vizier, The Committee's reign that lasted until 1918 has begun. On the paper named“Reflections Of Raid On The Sublime Porte In Turkish And Foreign Press”, The raid on the Sublime Porte and fall of Kâmil Pasha Cabinet's impressions was examined in the light of the Turkish and foreign press.

Benzer Tezler

  1. La Vie artistique litteraire culturelle et sociale l'Izmir en langue Française (du XVII'eme siecle a nos jours)

    Fransızca'da İzmir'in sanatsal edebi kültürel ve toplumsal yaşamı (XVII'inci yüzyıldan günümüze)

    HASAN ZORLUSOY

    Doktora

    Fransızca

    Fransızca

    1993

    Fransız Dili ve EdebiyatıDokuz Eylül Üniversitesi

    Fransız Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EROL KAYRA

  2. Türk basınında siyasi bir gazeteci Hüseyin Cahit Yalçın

    Başlık çevirisi yok

    AYŞE AZMAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    Gazetecilikİstanbul Üniversitesi

    Gazetecilik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NECLA ARAT

  3. Tanzimattan Cumhuriyet'e Türkiye'de aydınlar ve aydın sosyolojisi

    Başlık çevirisi yok

    İHSAN KESER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1986

    SosyolojiCumhuriyet Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HALİL ÇİVİ

  4. Tanzimat dönemi eğitim sistemi ve yeniden yapılanma çabaları

    Başlık çevirisi yok

    İSA YANAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Eğitim ve Öğretimİnönü Üniversitesi

    PROF. DR. MUSTAFA AYDIN

  5. 1768 Savaşı öncesi Osmanlı diplomasisi: 1755-1768

    Ottoman diplomacy before 1768 War: 1755-1768

    UĞUR DEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    TarihMarmara Üniversitesi

    Türk Tarihi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERHAN AFYONCU