Akut koroner sendromlu hastalarda homokstein ve interlökin-6 sevıyesının ıncelenmesı ve bazı immünolojik ve biyokimyasal parametrelerle değerlendirilmesi
Assessment of homoctsteine and interleukin-6 level with some immunological and biochemical parameters in the acute coronary syndrome pateints
- Tez No: 915841
- Danışmanlar: PROF. DR. ŞEVKİ ADEM
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Biyokimya, Biochemistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Çankırı Karatekin Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kimya Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 218
Özet
Akut koroner sendrom (AKS) kardiyovasküler hastalığın en yaygın belirtisidir ve önemli bir küresel sağlık yükünü temsil etmiştir. Hem yaş, cinsiyet, genetik yatkınlık ve etnik köken gibi değiştirilemeyen kardiyovasküler risk faktörleri hem de yüksek tansiyon, obezite, sigara, alkol kullanımı, fiziksel inaktivite, dislipidemi, inflamasyon, diyabet, metabolik sendrom ve tespit edilmemiş AKS gibi değiştirilebilir risk faktörleri kardiyovasküler riskin artmasına katkıda bulunmuştur. Bu çalışmada akut koroner sendrom ile başvuran hastalar miyokard enfarktüsü (MI) ve kararsız angina pektoris (USAP) olmak üzere iki kategoride değerlendirilmişlerdir. Kararsız anjinin en yaygın nedeni, bozulmuş bir aterosklerotik plak üzerinde oluşan tıkayıcı olmayan bir trombüsün neden olduğu koroner arter daralmasıdır; bu da tromboza ve vazokonstriksiyona yol açar ve döngüsel akımın tümü arz-talep uyumsuzluğunun belirtileridir. Akut miyokard enfarktüsü (AMI), kalbe giden kan akışının engellenmesine bağlı oksijen eksikliği nedeniyle kalp kasına zarar veren en ciddi kardiyovasküler hastalıklardan biridir; önemli bir ölüm oranına sahiptir. Hastalar kalp krizinden kurtulabilir. Erken reperfüzyon tedavisi ve yoğun farmakolojik tedavi, iskemik kardiyomiyopatinin (İKM) önlenmesinde önemli bir etkiye sahiptir. Üzerinde çalışılan bazı yeni potansiyel parametreler yüksek hassasiyetli C-reaktif protein (hs-Crp), B12 vitamini (VB12), plazma homosistein (Hcy) ve interlökin-6'dır (IL-6). İnterlökin-6, enflamasyon ve bağışıklık üzerinde pleiotropik etkisi olan önemli bir sitokindir. İnterlökin-6 (IL-6) plazma seviyeleri gizli plak inflamasyonunun derecesini gösteriyor gibi görünmektedir ve bu nedenle plak rüptürüne yatkınlığı gösterebilir. Kardiyovasküler hastalıkların önemli bir enflamatuar bileşeni vardır. İnflamasyon belirteci olarak bir akut faz reaktanı olan C-reaktif protein (CRP), MI'nın ilk aşamasında kalp hasarının derecesi ile ilişkilendirilmiştir. Yüksek hassasiyetli C-reaktif protein (hs-CRP) kardiyovasküler riskin önemli bir göstergesidir. Aterosklerozun patogenezi ile bağlantılıdır ve hem birincil hem de ikincil önleme için yararlıdır. B12 vitamini, homosisteinin metilasyon reaksiyonunda metiyonin sentetaz enzimi için bir kofaktör görevi görürmüştür. Bu nedenle, B12 vitamini eksikliği metilen tetrahidrofolat redüktaz (MTHFR) aktivitesinde azalmaya neden olarak metiyonin sentezinde azalmaya ve homosistein birikimine yol açabilir. Hiperhomosisteinemiye yol açan B12 vitamini eksikliği kardiyovasküler risk faktörlerinin gelişimiyle yakından ilişkilidir. Çalışmaya 100 AKS hastası dahil edilmiştir. Bu kişiler, 15 Ocak 2022 ile 15 Ocak 2023 tarihleri arasında Kerkük'teki Kerkük Eğitim Hastanesinin ve Azadi Eğitim Hastanesi koroner bakım ünitesine (CCU) başvuran 38-71 yaş aralığında 29 erkek ve 20 kadından oluşan kararsız angina grubu ile 39-78 yaş aralığında 30 erkek ve 21 kadından oluşan miyokard enfarktüsü grubu olarak sınıflandırılmıştır. Her iki grup da bir doktor tarafından elektrokardiyogram (EKG) tanı kriterlerine göre sınıflandırılmıştır. Ayrıca, görünüşte sağlıklı olan 40 kişi de çalışmaya dahil edilmiştir. Bu çalışmada, üç grup arasında homosistein, IL-6, hs-CRP, vitamin B12, kalsiyum seviyeleri ve laktat dehidrojenaz (LDH), kreatin fosfokinaz (CPK), aspartat transaminaz (AST) ve alanin transaminaz (ALT) enzim aktivitesi gibi bazı biyokimyasal belirteçler ölçülmüştür. Veri analizi için SSPS istatistik paketi uygulanmıştır. Çalışmamız, kontrol grubuna kıyasla tüm hasta gruplarında LDH enziminin aktivitesinde oldukça anlamlı bir artış (P ≤ 0,01) olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, MI hasta grubunda CPK ve AST enzimlerinin aktivitelerinde oldukça anlamlı bir artış (P ≤ 0,01) bulunurken, kararsız anjina grubundaki aktivite seviyeleri normaldi, ancak tüm hasta ve sağlıklı gruplarda ALT enziminin aktivitesinde anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ayrıca, kontrol grubu ile karşılaştırıldığında tüm hasta gruplarında IL-6 ve hs-CRP konsantrasyonunda oldukça anlamlı bir artış (P ≤ 0,01) göstermiştir. Ayrıca, kalsiyum seviyesi gruplar arasında anlamlı bir fark (p < 0,001) ortaya koymuştur. Bu da Ca seviyelerinin gruplar arasında önemli ölçüde farklılık gösterdiğini ve miyokard enfarktüsü geçiren hastaların ortalama olarak en düşük Ca seviyelerine sahip olduğunu ortaya koymuştur. B12 vitamini sonuçları gruplar arasında anlamlı bir fark (p < 0,001) olduğunu, sağlıklı bireylerin kararsız anjina ve miyokard enfarktüsü gruplarına kıyasla ortalama olarak en yüksek VB12 seviyelerine sahip olduğunu bildirmiştir. Homosistein seviyeleri çalışma grupları arasında anlamlı bir farklılık (p < 0,001) göstermiş olup, sağlıklı bireyler kararsız anjina ve miyokard enfarktüsü gruplarına kıyasla ortalama olarak en düşük Hcy seviyelerine sahiptir. Ayrıca, enflamatuar aracılar (IL-6 ve hs-CRP) arasında doğrudan pozitif bir korelasyon bulunmuştur, bu da bu aracıların risk stratifikasyon faktörleri ve AKS için iyi prediktörler olarak değerlendirilebileceğini göstermiştir. Hem serum hs-CRP hem de IL-6 seviyeleri plakların stabilitesini belirleyebilir, Hs-CRP inflamasyonun hassas bir göstergesidir. Bulgularımız homosistein düzeyi ile VB12 arasında orta düzeyde negatif bir korelasyon tespit etmiştir; bu da düşük VB12 düzeylerinin yüksek Hcy düzeyleri ile ilişkili olduğunu göstermektedir; bu korelasyon istatistiksel olarak anlamlıdır. Ayrıca, bulgularımız serum B12 vitamini eksikliği ve hiperhomosisteineminin kardiyovasküler risk faktörlerinin gelişimi ile ilişkili olduğunu bildirmiştir.
Özet (Çeviri)
Acute coronary syndrome (ACS) is the most common manifestation of cardiovascular disease and represents a significant global health burden. Both non-modifiable cardiovascular risk factors, including age, sex, genetic predisposition, and ethnicity, and modifiable risk factors, such as high blood pressure, obesity, smoking, alcohol use, physical inactivity, dyslipidemia, inflammation, diabetes, metabolic syndrome, and undetected ACS, contribute to increased cardiovascular risk. Patients presenting with acute coronary syndrome were evaluated in this study into two categories: myocardial infarction (MI) and unstable angina pectoris (USAP). The most common cause of unstable angina is coronary artery narrowing caused by a non-occlusive thrombus forming over a disrupted atherosclerotic plaque, which leads to thrombosis and vasoconstriction, and cyclic flow are all symptoms of a supply-demand mismatch. Acute myocardial infarction (AMI) is one of the most serious cardiovascular diseases that damages the heart muscle due to a lack of oxygen due to blockage of blood flow to the heart; it has a significant fatality rate. Patients may survive a heart attack. Early reperfusion therapy and intensive pharmacological treatment have a significant impact on the prevention of ischemic cardiomyopathy (ICM). Certain novel potential parameters being studied are high-sensitivity C-reactive protein (hs-Crp), vitamin B12 (VB12), plasma homocysteine (Hcy), and interleukin-6 (IL-6). Interleukin-6 is a prominent cytokine with a pleiotropic effect on inflammation and immunity. Interleukin-6 (IL-6) plasma levels seem to indicate the degree of latent plaque inflammation and, thus, may indicate susceptibility to plaque rupture. Cardiovascular disorders have an essential inflammatory component. C-reactive protein (CRP), an acute phase reactant as a marker of inflammation, has been associated with the degree of heart damage in the initial phase of MI. High-sensitivity C-reactive protein (hs-CRP) is a key indicator of cardiovascular risk. It is linked to the pathogenesis of atherosclerosis, making it useful for both primary and secondary prevention. Vitamin B12 acts as a cofactor for the enzyme methionine synthetase in the reaction of methylation of homocysteine. Therefore, vitamin B12 deficiency can cause a reduction in methylene tetrahydrofolate reductase (MTHFR) activity, leading to a decrease in methionine synthesis and homocysteine accumulation. Deficiency of vitamin B12 leading onto hyperhomocysteinemia is closely related to the development of cardiovascular risk factors. The study enrolled 100 individuals with ACS. They were classed into the unstable angina group, aged 38-71 years, with 29 male and 20 female, and the myocardial infarction group, aged 39-78 years, with 30 male and 21 female attending the coronary care unit (CCU) at Kirkuk Teaching Hospital and Azadi Teaching Hospital in Kirkuk City during the period from 15th January 2022 to 15th January 2023. Both groups were classified based on the electrocardiogram (ECG) diagnostic criteria by a physician. Also, 40 apparently healthy subjects are included in the study. In this study, the homocysteine, IL-6, hs-CRP, vitamin B12, calcium levels, and some biochemical markers, such as lactate dehydrogenase (LDH), creatine phosphokinase (CPK), aspartate transaminase (AST), and alanine transaminase (ALT) enzyme activity, were measured between the three groups. The SSPS statistical package was applied for data analysis. Our study revealed that there was a highly significant increase (P ≤ 0.01) in the activity of the LDH enzyme in all patient groups in comparison with the control group. Also, there was a highly significant increase (P ≤ 0.01) in the activities of CPK and AST enzymes in the MI patients group, while their level of activity in the unstable angina group was normal, but there was no significant difference in the activity of ALT enzyme in all patients and healthy groups. Also showed a highly significant increase (P ≤ 0.01) in the concentration of IL-6 and hs-CRP in all patient groups when compared with the control group. Also, the calcium level revealed a significant difference (p < 0.001) between the groups. This suggests that Ca levels vary significantly among these groups, with patients with myocardial infarction having the lowest Ca levels on average. Vitamin B12 results reported a significant difference (p < 0.001) between the groups, with healthy individuals having the highest VB12 levels on average compared to the unstable angina and myocardial infarction groups. Homocysteine levels showed a significant difference (p < 0.001) between the study groups, with healthy individuals having the lowest Hcy levels on average compared to the unstable angina and myocardial infarction groups. Also, a direct positive correlation was found between inflammatory mediators (IL-6 and hs-CRP), indicating that these mediators may be considered as risk stratification factors and good predictors for ACS. Both serum hs-CRP and IL-6 levels can determine the stability of plaques, Hs-CRP being a sensitive indicator of inflammation. Our findings founded a moderate negative correlation between homocysteine level and VB12, this suggests that lower VB12 levels are associated with higher Hcy levels; this correlation is statistically significant. Also, our findings reported that serum vitamin B12 deficiency and hyperhomocysteinemia are related to the development of cardiovascular risk factors.
Benzer Tezler
- Akut koroner sendromlu hastalarda C-reaktif protein (CRP) ve homosistein düzeylerinin, çok damar hastalığı ile ilişkisi
Başlık çevirisi yok
CENK CONKBAYIR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
KardiyolojiAnkara ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. DENİZ KUMBASAR
- Akut koroner sendromlu genç kadın ve erkeklerde homosistein ve lipoprotein (a) düzeylerinin artmış koroner arter hastalığı riski ile ilişkisi
The relation between homocysteine and lipoprotein (a) levels and increased risk of coronary artery disease in young men and women with acute coronary
MEHMET MURAT SUCU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
KardiyolojiDicle ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NİZAMETTİN TOPRAK
- Akut koroner sendromlu hastalarda homosistein düzeyi ile grace skorlaması arasındaki korelasyonun değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
ASLIHAN ÇALIM
- Akut koroner sendromlu hastalarda plazma homosistein düzeylerinin akut dönemde seyri
Progress of plasma homocysteine levels on the patients with acute coronary syndromes in the acute period
TURHAN SÖĞÜTÇÜ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2002
BiyokimyaDicle ÜniversitesiBiyokimya Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. ABDURRAHMAN KAPLAN
- Akut koroner sendrom'lu hastalarda plazma homosistein düzeyleri
Plasma homocystein levels in acute coronary syndrome patients
CENK DEMİRCİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1999
BiyokimyaSağlık Bakanlığıİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN COŞKUN YAVUZGİL