Geri Dön

Primer Hiperparatiroidi cerrahisinde intakt parathormon (iPTH) değerlendirmesi operasyonun başarı oranını etkiliyor mu?

Does the intact parathormone (iPTH) assessment affect the success rate of the operation in primary hyperparathyroid surgery?

PDF İndir

  1. Tez No: 916537
  2. Yazar: FARSHAD NOORI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ÖMER ŞAKRAK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Biyokimya, Genel Cerrahi, Biochemistry, General Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: Primer Hiperparatiroidizm (PHPT), intraoperatif Paratiroid Hormon(i-PTH ), Paratiroidektomi, Intra operative parathyroid hormone, parathyroidectomy, primary hyperparathyroidism
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 92

Özet

Primer Hiperparatiroidi cerrahisinde intakt parathormon (iPTH) değerlendirmesi operasyonun başarı oranını etkiliyor mu? Giriş: Primer hiperparatiroidi (PHPT) paratiroid bezlerinden bir veya birden fazlasında aşırı parathormon salınımı sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Bu hormonun kontrolsüz salınımı hiperkalsemi ve ona bağlı birtakım bulgular ve komplikasyonlara sebep olmaktadır. Genel popülasyondaki insidansı %0,1 ile %0,3 arasında olup kadınlarda erkeklerden 4 kat daha sıktır. Ortalama tanı yaşı 33-63 olarak bildirilmiştir. PHPT'nin esas tedavisi cerrahidir. Paratiroid bezlerinde anatomik varyasyonları olması nedeniyle preoperatif lokalizasyonunun belirlenmesi, ameliyat yaklaşımı ve başarı oranını değiştirebilir. Farklı görüntüleme teknikleri ve intakt PTH (i-PTH) çalışması gibi yeni yöntemler sayesinde genişletilmiş ve 4 lokalizasyonu ortaya konan yaklaşımlar, yerini odaklanmış ameliyatlara bırakmaktadır. Böylece ameliyatın komplikasyonları, süresi ve maliyeti azalmıştır. Görüntüleme teknikleri başarı oranını arttırmış olsa da çoklu bez hastalığı ve guatr gibi bazı durumlarda bu oranda fayda sağlanamayabilir. intakt PTH ölçümü tanımlandıktan sonra farklı cerrahlar tarafından uygulanıp, farklı kriterler adına standardize olmuştur. Son yıllarda kliniğimizde, i-PTH ölçümü Maimi kriteri baz alınarak rutin uygulamaya girmiştir. Bu çalışmada, i-PTH ölçümünün ameliyat başarı oranının üzerine etkili olup olmadığı araştırılmıştır. Gereç ve yöntem: Çalışmaya Ocak 2010 ile Eylül 2020 tarihleri arasında, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda PHPT tanısı ile opere edilen erişkin yaş grubu toplam 203 hasta dahil edilmiştir. Hasta dosyaları retrospektif olarak incelenerek demografik özellikler, preoperatif görüntülemeler ve laboratuvar sonuçları, aynı şekilde postoperatif laboratuvar ve patoloji raporlar değerlendirildi. Ġ-PTH bakılmış olan hastalar A grubu ve bakılmayanlar B grubu olarak değerlendirildi. Postoperatif kalsiyum (Ca) yüksekliği devam eden hastalar persistans ve postoperatif 6. aydan sonra ortaya çıkan Ca yüksekliği nüks olarak x kabul edilmiştir. Bu iki grup arasında farklı parametreler ve değişkenlere bakıldığı gibi, nüks veya persistans oranına da bakılmıştır. Nüks veya persistans olmaması ameliyatın başarılı olduğunun göstergesidir. Bulgular: Araştırmaya katılan bireylerin yaş ortalaması 54,6 (min 20-maks86) ve standart sapma (SS) 12,7 yıl saptanmıştır. Çalışma kapsamındaki 203 hastanın 40'ı (%19,7) erkek ve 163'ü (%80,3) kadındı. Nüks veya persistans durumu ve hasta yaşı arasında herhangi bir korelasyon saptanmamıştır. Toplam 203 hasta arasında başarı oranı %93,6 saptanmıştır. A grubunda 91 hastada (%97,8) ve B grubunda 99 hastada (%90) cerrahi başarı elde edilmiştir. İstatistiksel değerlendirmede cerrahinin başarı oranı açısında iki grup arasında anlamlı fark saptanmıştır (P< ,05). Sonuç: Primer hiperparatiroidi hastalarda cerrahi yöntemlerin başarı oranının artması, ileri görüntüleme tetkikleri ve intraoperatif PTH çalışması sayesinde gerçekleşebilir. Intraoperatif PTH çalışması ameliyatın başarı oranının anlamlı düzeyde arttırmaktadır. Böylece nüks veya persistan vaka sayısı ve ona bağlı ikinci operasyon sayısı azalmakta olup ikinci ameliyatların doğabilecek komplikasyonlarının önüne geçilebilecektir.

Özet (Çeviri)

Does the intact parathormone (iPTH) assessment affect the success rate of the operation in primary hyperparathyroid surgery? Introduction: Primary hyperparathyroidism (PHPT) occurs as a result of excessive parathyroid hormone release in one or more of the parathyroid glands. Uncontrolled release of this hormone causes hypercalcemia and some related symptoms and complications. Its incidence in the general population is between 0.1% and 0.3%, and is 4 times more common in women than men. The average age at diagnosis was reported to be 33-63 yr. The main treatment for PHPT is surgery. Due to the anatomical variations in the parathyroid glands, determining the preoperative localization may change the surgical approach and the success rate. Thanks to new methods such as different imaging techniques and intact PTH study, the approaches that have been extended, leave their place to focused surgery. Thus, the complications, duration and cost of the operation have been reduced. Although new imaging techniques have increased the success rate, in some cases such as multiple gland disease and goiter, this rate may not be achievable. Once the measurement of I-PTH was established , it was used by many surgeons and its usage criteria were standardized . In recent years, I-PTH measurement has been put into routine practice in our clinic based on the Miami criterion. The aim of this study was investigating whether the I-PTH measurement has an effect on increasing the success rate of the operation. Materials and methods: A total of 203 adult patients (age 54 ± 12 yr; men, 40; women, 163) who were operated with the diagnosis of PHPT between January 2010 and September 2020 in the Department of General Surgery, Gazi University, Faculty of Medicine, were included in this study. Demographic features, preoperative imaging and laboratory results, as well as postoperative laboratory and pathology reports were evaluated by examining the patient files retrospectively. The patients who had examined I-PTH were evaluated as group A and those hadn‟t evaluated as group B. Patients with continued postoperative calcium (Ca) elevation were accepted xii as persistence and after 6 months post operation elevation accepted as recurrence. The different parameters and variables between these two groups were examined, as well as the recurrence or persistence rate. The absence of recurrence or persistence was considered as an indicator for a successful operation. Results: There was no correlation between recurrence or persistence and patients age. The surgical success rate was 93.6%. Surgical success was achieved in 91 patients (97.8%) in group A and 99 patients (90%) in group B. There was a significant difference between the two groups in terms of the success rate of the surgery (P < , 05). Conclusion: The increase in the success rate of surgical methods in patients with primary hyperparathyroidism can be achieved via advanced imaging examinations and intra operative PTH studies. Intra operative PTH study significantly increases the success rate of the operation. Thus, the number of recurrence or persistent cases and the number of second operations related to it will decrease and the complications that may arise from the second operations will be prevented.

Benzer Tezler

  1. Tez No

    658240

    Primer hiperparatiroidizm cerrahisinde başarıyı artıran faktörler

    Factors increasing surgery success in primary hyperparathyrodism

    AHMET CEM ESMER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Genel CerrahiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ARZU AKAN

  2. Tez No

    703746

    Primer hiperparatiroidi hastalarında intraopereratif parathormon ölçümünün etkinliği

    Effectiveness of intraopererative parathyroi̇d hormone measurement in primary hyperparatyroidsm patients

    ERDEM SARI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Genel Cerrahiİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET HACIYANLI

  3. Tez No

    107679

    Primer hiperparatiroidili hastalarda lezyonun belirlenmesinde tetrofosmin-teknesyum substraksiyon sintigrafisi, çift fazlı sestamibi sintigrafisi ve gama prob yöntemlerinin değeri

    The Value of tetrofosmin-technetium subtraction, dual phase sestamibi and gamma probe in localization of lesion in patients with primary heyperparathyroidism

    HÜSEYİN CENGİZ DEMİRKÜREK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. IŞIK ADALET

  4. Tez No

    171770

    Paratiroid cerrahisinde klinik deneyimimiz ve son gelişmeler

    Başlık çevirisi yok

    ŞÜKRÜ TAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Genel CerrahiDicle Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. CELALETTİN KELEŞ

  5. Tez No

    142202

    Primer hiperparatiroidli hastalarda erken Tc-99m MIBI spect'in değeri

    The value of preoperative early spect with Tc-99m pertecnetate and Tc-99m MIBI (early MIBI/Tc99m spect) in primary hiperparathyroidism

    HOJJAT SHAFİOUR YOURDSHAHİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÇETİN ÖNSEL

Geri Dön