Geri Dön

Glioblastoma multiforme'de konvansiyonel ve hipofraksiyone radyoterapi rejimlerinin karşılaştırılması ve prognostik faktörler

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 91915
  2. Yazar: MEHMET ARSLAN
  3. Danışmanlar: PROF.DR. A. N. KARADENİZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 107

Özet

GLIOBLASTOMA MULTIFORME 'DE KONVANSIYONEL VE HİPOFRAKSİYONE RADYOTERAPİ REJİMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI VE PROGNOSTİK FAKTÖRLER M. ARSLAN istanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü, Çapa, 34390, istanbul. ÖZET 1995-1998 yılları arasında Î.Ü. Onkoloji Enstitüsü'ne tedavi için başvuran ve cerrahi operasyon sonrası postoperatif konvansiyonel radyoterapi uygulanan 34 Glioblastoma Multiforme hastası retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca 1998-1999 yılları arasında tedavi için başvuran 22 glioblastoma multiforme hastası, cerrahi operasyon sonrası postoperatif radyoterapi tedavisine alınmıştır. Çalışmanın bu kısmı prospektif bir çalışma olup, hipofraksiyone radyoterapi rejimi bu tip tümörlerde ilk defa denenmektedir. Her iki fraksiyone tedavi rejimlerinin sonuçlan karşılaştırılmış ve tüm hastalarda prognostik faktörler incelenmiştir.6 Konvansiyonel fraksiyone radyoterapi ile tedavi edilen seriyi teşkil eden hastaların 25'i (%74) erkek, 9'u kadındır. Yaş sınırı 38-73, medyan yaş 62 dir. Ortalama semptom süresi 1 ay (0.5-12 ay) dır. Radyolojik görüntülemede (BT, MRI) tümör çapı hastaların %56'sında 4cm veya daha küçük, %44'ünde 4cm den büyüktür. Tümör hastaların %15'inde multifokal, diğerlerinde unifokaldir. Hipofraksiyone radyoterapi ile tedavi edilen seriyi teşkil eden hastaların 11 'i erkek, 10'u kadındır. Yaş smırı 41-86, medyan yaş 57 dir. Ortalama semptom süresi 2.5 ay (0.5-6 ay) dır. Radyolojik görüntülemede (BT, MRI) tümör çapı hastaların %68'inde 4cm veya daha küçük, %32'sinde 4cm den büyüktür. Tümör, hastaların %6 smda multifokal, diğerlerinde unifokaldir. Her iki gruptaki tüm olgularda tanı eksize edilen tümör materyalinin histopatolojik incelenmesi sonucu konmuş ve tüm olgular glioblastoma multiforme tanısı almıştır. Anaplastik astrositoma tanılı hastalar çalışmaya alınmamıştır. Tüm olgularda tümör supratentorial bölge yerleşimlidir. Kovansiyonel fraksiyonla tedavi edilen hastaların %56'smda makroskopik total tümör eksizyonu, % 17' sinde subtotal veya parsiyel tümör eksizyonu, % 27 'sine yalnız biopsi işlemi yapılmıştır. Postoperatif radyoterapi insizyon hattının İyileşmesinden veya cerrahi operasyondan ortalama 4 hafta (1-12 hafta) sonra tatbik edilmiş, diğerleri primer radyoterapi ile tedavi edilmiştir. Konvansiyonel radyoterapi her fraksiyonda 200 cGy tümör dozu olacak şekilde her gün uygulanmış ve haftada 5 gün tedavi yapılmıştır. Tedavinin birinci bölümünde genellikle 12x12 cm lik paralel karşılıklı ışın alanları kullanılarak 23 tedavi, ikinci bölümünde 10x10 cm lik ışın alanları kullanılarak 7 tedavi uygulanmıştır. Toplam ışın dozu 60Gy/30fr/6haftadır. Hipofraksiyone radyoterapi ile tedavi edilen hastaların % 58 'inde makroskopik total tümör eksizyonu, %3 7 'sinde subtotal veya7 parsiyel tümör eksizyonu ve %5'inde ise sadece biopsi yapılmıştır. Postoperatif radyoterapi insizyon hattının iyileşmesinden veya cerrahi operasyondan ortalama 4 hafta (3-9 hafta) sonra tatbik edilmiştir. Radyoterapi her fraksiyonda 333 cGy tümör dozu olacak şekilde günaşırı uygulanmış ve haftada üç gün tedavi yapılmıştır. Tedavinin birinci bölümünde genellikle 12x12 cm lik paralel karşılıklı ışın alanları kullanılarak 12 tedavi, ikinci bölümünde 10x10 cm lik ışın alanları kullanılarak 3 tedavi uygulanmıştır. Toplam ışın dozu 49.9Gy/15fr/3haftadır. Postoperatif konvansiyonel radyoterapi uygulanan gurupta ortalama genel sağkalım 1 1.3 aydır. Prognostik faktörler araştırılmış semptom süresi, tümör odak sayısı ve tümör eksizyon tipinin anlamlı sonuç verdiği görülmüştür. Genel sağkalım semptom süresinin 6 haftadan fazla olanlarda (p=0.05), tümörü unifokal olanlarda (p=0.01) ve maksimal tümör eksizyonu yapılanlarda (p=0.03) daha iyi bulunmuştur. Postoperatif hipofraksiyone radyoterapi uygulanan gurupta ortalama genel sağkalım 13.5 aydır. Prognostik faktörler araştırılmış epilepsi nöbetinin varlığı, tümör boyutunun küçüklüğü ve tümörün unifokal orijinli olmasının istatiksel anlamlı sağkalım sağladığı gözlemlenmiştir. Cerrahi sonrası konvansiyonel radyoterapi uygulanan grupla, hipofraksiyone radyoterapi uygulanan grup karşılaştırıldığında, ilk grupta, semptom süresi 6 hafta ve altı olan hasta yüzdesi ve cerrahi olarak yalnız biopsi yapılan hasta yüzdesinin nisbeten yüksek olduğu görülmektedir. Ancak bu, farklılık oluşturacak boyutta değildir. Hipofraksiyone radyoterapi uygulanan grupta radyoterapi dozu suboptimal olan hasta yüzdesi diğer gruba göre anlamlı derecede yüksektir. Bu haliyle hipofraksiyone radyoterapi uygulanan kolun, kötü prognostik faktör8 yüzdesi daha yüksektir. Buna rağmen hippfraksiyone radyoterapi uygulanan hastaların ortalama genel ve progresyonsuz sağkalımları, diğer grup hastalara göre nisbeten daha uzundur, ancak istatiksel olarak anlamlı değildir (karşılıklı olarak ortalama sağkalım 13.48 ay ve 11.27 ay ve progresyonsuz sağkalım 6.8 ay ve 5.6 aydır). Hipofraksiyone radyoterapinin hayat kalitesi ve maliyete yansıyan olumlu etkileri, geç komplikasyon endişesi olmadan radyoterapi dozu yükseltilebilirse, sağkalıma da yansıyacaktır. Çalışmamız bu tip fraksiyonizasyonla yapılan ilk çalışmadır ve hipofraksiyone radyoterapinin konvansiyonel veya hiperfaksiyone radyoterapiye tercih edilebileceğine ve daha yüksek dozlarda yeni çalışmaların anlamlılığına ışık tutmaktadır.

Özet (Çeviri)

Özet çevirisi mevcut değil.

Benzer Tezler

  1. Investigating novel TRAIL sensitizing drugs for glioblastoma multiforme

    Glioblastoma multiform'da TRAIL duyarlılığını artıran yeni ilaçların taranması

    FİLİZ ŞENBABAOĞLU

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2014

    BiyolojiKoç Üniversitesi

    Biyomedikal Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. TUĞBA BAĞCI-ÖNDER

  2. Histon deasetilaz inhibitörlerinin (HDACi) glioblastoma multiforme (GBM) hücre hatlarında apoptotik yolak üzerindeki etkilerinin araştırılması

    Investigation of the effects of histone deacetylase inhibitors (HDACi) on apoptotic pathway in glioblastoma multiforme (GBM)

    LEVENT ELMAS

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Tıbbi BiyolojiPamukkale Üniversitesi

    Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLSEREN BAĞCI

    DOÇ. DR. TUĞBA BAĞCI ÖNDER

  3. Determination of IDH 1, IDH2, MGMT, TERT, ATRX and H3F3A gene mutations in glial tumors

    Glial tümörlerde IDH 1, IDH2, NGMT, tert, ATRX ve H3F3A gen mutasyonlarının belirlenmesı

    CUMHUR KAAN YALTIRIK

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Moleküler TıpYeditepe Üniversitesi

    Moleküler Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TURGAY İSBİR

  4. Sık görülen primer ve metastatik beyin tümörlerinin ayırıcı tanısında FDG PET/BT'nin yararı

    Usefulness of 18F-FDG PET in differential diagnosis of common malignant brain tumors and in determining the unknown primary tumors presenting with brain metastases

    FUAD NOVRUZOV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Radyoloji ve Nükleer TıpMarmara Üniversitesi

    Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALİL TURGUT TUROĞLU

  5. Glioma hücrelerinde temozolomid ve kc7f2 ajanlarının kombinasyonlarının moleküler biyolojik açıdan incelenmesi

    Molecular biological investigation of combinations of temozolomide and kc7f2 agents in glyoma cells

    ZAKA ABBASZADE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Moleküler TıpEge Üniversitesi

    Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÇIĞIR BİRAY AVCI