Greftlerde ve intravenöz kateterlerde infeksiyona neden olan staphylococcus epidermidislerdeki slaym (slime) faktörünün araştırılması
Research on slime factor of infectious staphylococcus epidermidis strains on grafts and intravenous catheters
- Tez No: 91969
- Danışmanlar: PROF.DR. MÜZEYYEN MAMAL TORUN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mikrobiyoloji, Microbiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 93
Özet
ÖZET VE SONUÇ Bu çalışma, 1997 şubat /1998 eylül tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı laboratu varlarında yapılmıştır. 355 adet intravenöz kateter Cerrahpaşa Tıp fakültesi'nin Acil Yoğun Bakım ve Cerrahi Yoğun Bakım Ünitelerinden, 25 Greft örneği Plastik Cerrahi ve Hekimlikte Acil Vakalar Yanık Ünitesinde yatan hastalardan toplanarak çalışmaya alınmıştır. Kontrol grubu olarak idrar, deri ve kulak salgılarından izole edilen 108 adet materyel çalışma kapsamına alınmıştır. Greft kültürlerinden izole edilen 25 greft materyelinin %96'sında üreme saptanmış ve izolatların %24'ünde S. aureus, % 16'sında S. epidermidis, % 24'ünde Acinetobacter cinsi, % 20'sinde Pseudomonas aeruginosa, % 4'ünde E.coli, % 4'inde Candida cinsi, %4'ünde Proteus cinsi, %4'ünde Klebsiella cinsi izole edilmiştir. intravenöz kateter kültürlerinde % 44.8 oranında üreme saptanmış; %45.9'unda koagülaz negatif stafilokok, %18.9'unde S. aureus, %11.3'ünde Candida cinsi, %9.4'ünde Pseudomonas cinsi, %5'inde Acinetobacter cinsi, %4.5'inde E.coli, %2.5'inde Enterobacter cinsi, % 1.3'ünde Proteus cinsi, % 0.6'sında Klebsiella cinsi, %0.6'sında Stenotrophomonas maltophilia cinsi izole edilmiştir. Çalışma grubu olarak seçilen greft materyellerinde etkenleri % 16'sı S. epidermidis olarak izole edilmiş, KNS ise bulunmamış, intravenöz kateterlerde ise %12.4'ü S.epidermidis, %7.8'i KNS, kontrol grubunda ise %18.5'inde S.epidermidis, %1 1.1 'inde KNS izole edilmiştir. 75Slaym faktör oluşum oranı kongo kırmızısı besiyerinde % 64.5, mikropleyt yöntemi ile slaym faktör oluşum oranı % 60.4, tüp yöntemi ile % 56.2 olarak saptanmıştır. Slaym yapım miktarı cam tüp yöntemi ile derecelendirildiğinde ise %28.5'inin üç pozitif, % 35.7'sinin iki pozitif, % 35.7'sinin bir pozitif olarak slaym faktör oluşumu saptanmıştır. Kongo kırmızısı, makro tüp ve mikropleyt yöntemleri ile elde edilen sonuçlar istatiksel olarak kıyaslandığında; S.epidermidis kökenlerinin çalışma ve kontrol grublarında slaym faktör oluşturma veya oluşturmama yetenekleri açısından kongo kırmızısı, mikro pleyt yöntemlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuş (p0.05). NCCLS önerilerine göre seçtiğimiz antibiyotikler çeşitli derecelerde etkili bulunmuş ve fakat bir patojenite etkeni olan slaym faktörünü oluşturan ve oluşturmayan S.epidermidis kökenleri arasında antibiyotiklere direnç bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.025). KNS'lerin slaym üreten kökenleri intravenöz kateterlere ve greftlere daha kolay tutunup kolonize olup invaziv infeksiyonlara neden olmaktadırlar. Çalışmamızda kullandığmız üç yöntem sonuçları birbirleri ile uyumlu sonuçlar elde edilmiş, kongo kırmızılı agar yönteminin diğerlerine göre uygulanmasının pratikliği nedeni ile rutin kullanıma daha elverişli olduğu bulunmuştur. 76
Özet (Çeviri)
SUMMARY This work was carried out between December 1997-October 1998 in Istanbul University, Cerrahpaşa Medical Faculty, Department of Microbiology and Clinical Microbiology. 355 intravenous catheters taken from patients hospitalized in the Intensive Care Units and 25 graft specimens obtained from patients hospitalized in the Plastic Surgery Unit were studied. 108 specimens of urine, skin and ear secretion were studied in the control group. In the graft specimen study group, 96% bacterial growth was detected. 24% of these were S.aureus, 16% S.epidermidis, 24% Acinetobacter sp., 20% Pseudomonas aeruginosa, 4% E.coli, 4% Candida sp., 4% Proteus and 4% Klebsiella sp. 44.8% bacterial growth was found in the catheter group and 18% of these were S.aureus, 11.3% Candida sp., 45.9% coagulase negative staphylococcus (CNS), 9.4% Pseudomonas sp., 5% Acinetobacter sp., 4.5% E.coli, 2.5% Enterobacter sp., 1.3% Proteus sp., 0.6% Klebsiella sp. and 0.6% Stenotrophomonas maltophilia. In graft specimens, S.epidermidis isolation rate was 16% but no CNS strains were isolated. In intravenous catheter specimens S.epidermidis was found at a rate of 12.4% and CNS 7.8%. In the control group S.epidermidis was found as 18.5% and CNS as 1 1.1%. The rate of slime factor production was found as 64.5% with congo red agar, 60.4% with macro tube and 56.2% with micro plate. With macro tube the rate of three positive slime production was 28.5%, two positive 35.7%, one positive 35.7%. 77When the statistical results of congo red media, macro tube and micro plate were compared among the study groups and control groups, it was observed that detection rate of slime forming S.epidermidis was meaningfully higher with congo red and micro plate methods among the study and control groups (p0.005). We tested the antibiotic susceptibilities of the study and control group isolates according to the recommendations of the NCCLS and found no significant difference between susceptibilities of the slime producers and non- producers. It has been determined that among the three different methods that we used, the congo red method was the most practical and effective method for detection of slime in routine laboratory studies. 78
Benzer Tezler
- Kardiyopulmoner baypas ile koroner arter baypas greftleme operasyonlarında sevofluran ve propofolün intraoküler basınç değişiklikleri üzerine etkileri
Effects of sevoflurane and propofol on intraocular pressure changes in coronary artery bypass grafting operations with cardiopulmonary bypass
ZEYNEP YASEMİN YILMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALİ SAİT KAVAKLI
- Kardiyopulmoner bypass kullanılmadan atan kalpte ve kardiyopulmoner bypass kullanılarak kardiyak arrest ile uygulanan koroner arter bypass cerrahisi sonrası atriyal fibrilasyon gelişiminin karşılaştırılması
A comperative study on the occurence of atrial fibrilation following coronery artery bypass surgery on beating heart without cardiopulmonary bypass and on cardiac arrest method with cardiopulmonary bypass
ÇİĞDEM TELLİ ACİL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiKocaeli ÜniversitesiKalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUHİP KANKO
- İntraoperatı̇f ı̇ntravenöz ketamı̇n ı̇nfüzyonunun sağ hepatektomı̇ uygulanan canlı karacı̇ğer verı̇cı̇lerı̇nı̇n postoperatı̇f depresı̇f duygudurumu üzerı̇ne etkı̇sı̇
Effect of intraoperative intravenous ketamine infusion on postoperative depressive emotion of living liver donors applied to right hepatectomy
FATİH ŞAŞMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Anestezi ve Reanimasyonİnönü ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET ALİ ERDOĞAN
- Traneksamik asidin lokal ya da sistemik uygulamasının kalp cerrahisinde postoperatif kanama miktarı üzerine etkisi
Comparison of lokal or systemic administration of Tranexamic acid on blood loss in cardiac surgery
FÜSUN GİRGİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Anestezi ve ReanimasyonDokuz Eylül ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FİKRET MALTEPE
- Koroner arter bypass greftleme cerrahisi sonrası hasta kontrollü analjezi ile morfin ve remifentanil karşılaştırması
The efficacy of intravenous patient-controlled remifentanil versus morphine anesthesia after coronary artery surgery
SEVİM BALTALI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Anestezi ve ReanimasyonBaşkent ÜniversitesiAnesteziyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYDA TÜRKÖZ