Geri Dön

İyatrojenik nedenler dışında görüntülemelerde empty sella saptanan hastaların klinik, laboratuvar ve uzun dönem takiplerinin değerlendirilmesi

Evaluation of clinical, laboratory and long-term follow-up analysis of patients with empty cella detected in imaging other than iatrogenic reasons

  1. Tez No: 919898
  2. Yazar: GAMZE TÜRKER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. SEMA ÇİFTÇİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, İç Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Empty sella, hypopituitarism, hypocortisolism, hypogonadotropic hypogonadism, osteoporosis, Sheehan's syndrome
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 42

Özet

AMAÇ: Radyolojik görüntülemelerde empty sella saptanan hastalar asemptomatik seyredebileceği gibi belirgin hormonal eksikliklerle de gidebilir. Biz bu çalışmamızda iyatrojenik nedenler dışında empty sella tespit edilen hastaların klinik ve laboratuvar özelliklerini incelemek, bu hastaların uzun dönem takip sonuçlarını değerlendirmek ve hastalık seyrini etkileyebilecek olası prognostik faktörleri ortaya koymayı amaçladık. MATERYAL VE METOD: Çalışmamız, hastanemiz radyoloji bölümünde çekilen manyetik rezonans görüntüleme sonucu iyatrojenik nedenler dışında empty sella saptanan ve Endokrinoloji polikliniklerinde hipofiz hormon paneli bakılan 83 hastanın dahil edildiği retrospektif bir çalışmadır. Çalışmamızda, hastane otomasyon sistemi kullanılarak, hastaların demografik verileri, klinik özellikleri, görüntüleme bulguları, laboratuvar parametreleri ve takip sürecine ait klinik notları incelenerek kayıt altına alındı. BULGULAR: Hastalarımızın %88'i kadın, %12'si erkekti. Ortalama tanı yaşı 49'du. En sık semptom ve bulgular yorgunluk, baş ağrısı ve seksüel disfonksiyon/menstrüel düzensizlikti. Hastaların %76'sında parsiyel empty sella saptandı. Hormonal değerlendirmede hastaların %80'inde en az bir hipofizer hormon eksikliği olduğu ve çalışmaya dahil edilen hastaların %20'sinde panhipopituitarizm, %18'inde ise izole hormon eksikliği olduğu görüldü. Bizim serimizde en sık gonodotropin eksikliği ve en az büyüme hormonu eksikliği saptandı. Hastalarımızı %22'sinde hiponatremi mevcuttu. Doğum öyküsüne ulaşılabilen kadın hastaların %30'unun Sheehan sendromu olduğu, ortalama 19 yıl içerisinde tanı aldıkları ve ortalama 35 yaşında menopoza girdikleri görüldü. Hastaların ortalama 62 ay takip edildiği ve hastaların %3'ünde ortalama 20 ay içerisinde yeni bir hormon eksikliği geliştiği görüldü. Kemik mineral yoğunluğu ölçülen hastaların %11'inde osteoporoz görüldü. SONUÇ: Empty sella kadınlarda ve özellikle orta-ileri yaşta daha sıktır. Hormonal durum hem bazalde hem de takiplerde değerlendirilmelidir. Sheehan sendromu tanısının gecikmemesi için, günümüzde klinik değerlendirmelerde göz önünde bulundurulmalıdır. Hiponatremi saptanan hastalar da empty sella açısından değerlendirilmelidir. Özellikle hipogonadizm olmak üzere hipofizer hormon eksikliği bulunan hastalarda kemik mineral yoğunluğu değerlendirilmelidir. ANAHTAR KELİMELER: Empty sella, hipopituitarizm, hipokortizolemi, hipogonadotropik hipogonadizm, osteoporoz, Sheehan sendromu.

Özet (Çeviri)

Objective: Patients with empty sella detected on radiological imaging may present asymptomatically or with significant hormonal deficiencies. In this study, we aimed to evaluate the clinical and laboratory characteristics of patients with empty sella detected for reasons other than iatrogenic causes, to assess their long-term follow-up outcomes, and to identify potential prognostic factors that could influence the course of the disease. Materials and Methods: This retrospective study included 83 patients who were found to have empty sella on magnetic resonance imaging (MRI) performed in the radiology department of our hospital, excluding cases with iatrogenic causes. All patients underwent pituitary hormone panel evaluations in the endocrinology outpatient clinic. Using the hospital's electronic records system, we collected and analyzed data on patients' demographic characteristics, clinical features, imaging findings, laboratory parameters, and follow-up clinical notes. Results: Among the patients, 88% were female and 12% were male, with a mean age at diagnosis of 49 years. The most common symptoms and findings were fatigue, headache, and sexual dysfunction/menstrual irregularities. Partial empty sella was detected in 76% of the patients. Hormonal evaluation revealed that 80% of the patients had at least one pituitary hormone deficiency. Specifically, 20% of the patients had panhypopituitarism, and 18% had isolated hormone deficiencies. The most frequent deficiency was gonadotropin, while growth hormone deficiency was the least common. Hyponatremia was present in 22% of the patients. Among female patients with available childbirth histories, 30% were diagnosed with Sheehan's syndrome, with an average time to diagnosis of 19 years, and menopause occurred at an average age of 35. The mean follow-up period was 62 months, during which 3% of the patients developed a new hormone deficiency within an average of 20 months. Osteoporosis was detected in 11% of the patients who underwent bone mineral density measurements. Conclusion: Empty sella is more commonly observed in women, particularly in middle-aged and older individuals. Hormonal status should be assessed both at baseline and during follow-up. Sheehan's syndrome should be considered in clinical evaluations to avoid delays in diagnosis. Patients with hyponatremia should also be evaluated for empty sella. Bone mineral density should be assessed in patients with pituitary hormone deficiencies, especially those with hypogonadism.

Benzer Tezler

  1. Alt servikal ve üst torakal vertebra pediküllerinin radyolojik morfometrik analizi

    Radiological morphometric analysis of lower cervical and upper thoracic vertebrae pedicles

    SAYGI UYGUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    NöroşirürjiMersin Üniversitesi

    Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET DAĞTEKİN

  2. Vitiligo hastalığının etyopatogenezinde mikrokimerizmin rolü

    The role of microchimerism in etiopathogenesis of vitiligo

    PINAR İNANDIOĞLU KURTULUŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    DermatolojiMersin Üniversitesi

    Dermatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÜMİT TÜRSEN

  3. Telogen Effluvium hastalarında biyokimyasal parametrelerin araştırılması

    Investigation of biochemical parameters in Telogen Effluvium patients

    İREM NUR DURUSU TÜRKOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    DermatolojiAfyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi

    Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SEÇİL SOYLU

  4. Orta serebral arter infarklarında patolojik esnemenin lezyon lokalizasyonuyla ilişkisi ve prognostik etkisi

    Pathological yawning in patients with middle cerebral artery i?nfarcts, its relationship with lesion localisation and prognostic value

    ASLI AKSOY GÜNDOĞDU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    NörolojiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ATİLLA ÖZCAN ÖZDEMİR

  5. Benign bilier obstrüksiyonlarda perkütan tedavi girişimleri

    Percutaneous management of benign biliary obstructions

    KAMİL GÜREL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Radyoloji ve Nükleer TıpGazi Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ERHAN T. ILGIT