Rektum kanserinde tümör boyutunun sağkalım ile ilişkisi
The relationship between tumor size and survival in rectal cancer
- Tez No: 923662
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SAİM SAVAŞ YÜRÜKER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Genel Cerrahi, General Surgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ondokuz Mayıs Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 54
Özet
Giriş ve Amaç Rektum kanseri 2020 yılı itibariyle, dünya geneline bakıldığında kanser insidansı açısından %10'luk ve kansere bağlı ölümlerde %9,4'lük bir dilime sahiptir (1). Tanı sonrası genellikle neoadjuvan kemoterapi ve radyoterapi uygulamaları ile cerrahi müdahale gerektirir. Hastalığın sağkalımını en çok etkileyen faktörlerden biri evresidir (2). AJCC'nin TNM evreleme sistemi yaygın olarak kullanılmakla birlikte, aynı evreye sahip hastalarda prognoz farklılıkları gözlenmektedir. Bu durum, tedaviyi bireyselleştirmek için ek prognostik faktörlerin belirlenmesini gerekli kılmaktadır (3, 4). Mevcut TNM evreleme sistemi tümör invazyon derinliğini dikkate alırken, tümör boyutunu içermemektedir. Ancak yapılan çalışmalar, tümör boyutunun sağkalım ve prognozla ilişkili olduğunu ve evreleme sistemlerinde yer almamasına rağmen hastanın prognoz tahmininde önemli bir prediktif faktör olabileceğini göstermektedir (2, 5-10). Bu çalışmada rektum kanseri ön tanısı ile cerrahi tedavi uygulanan hastalarda tümör boyutu ve sağkalım ile nüks arasındaki ilişkiyi ortaya koymayı, prognoz tahmininin doğruluğunu artırmak adına tümör boyutunun preoperatif değerlendirmede önemini göstermeyi, sağkalım tahminlerinde prediktif bir faktör olabileceğini değerlendirmeyi amaçladık. Hastalar ve Yöntem Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda Ocak 2014'ten Aralık 2019'a kadar rektum kanseri ön tanısıyla cerrahi tedavi uygulanan 250 hastanın bilgileri elektronik kayıtlarda ve dosyalardan elde edilerek kaydedildi. 72 hasta dışlama kriterleri nedeniyle elendi. Elde edilen veriler eşliğinde rektum kanserinde tümör boyutunun hastalığın seyri açısından önemini ortaya koymak, sağkalım ve nüks ile ilişkisini değerlendirmek amacıyla hastalar irdelendi ve istatistiksel sonuçlar kıyaslandı. Anlamlı farklılık gösteren ve göstermeyen veriler üzerinde univaryant ve multivaryant analizler gerçekleştirildi, böylece tümör boyutunun sağkalım ve nüks üzerindeki etkileri değerlendirilmeye çalışıldı. Bulgular Bu çalışmada, rektum kanseri nedeniyle cerrahi tedavi uygulanan 178 hastanın klinik ve patolojik verileri incelendi. Hastaların yaş ortalaması 59,69±12 olup %36,5'i kadındı. Preoperatif evreleme sonucunda en sık T3 (%68) ve TNM evre 3b (%45,5) saptandı. Tümörler üst (%38,8), orta (%31,5) ve alt rektuma (%29,8) benzer oranlarda yerleşmişti. Hastaların %53,9'una neoadjuvan kemoradyoterapi uygulanmıştı. Takip sürecinde %33,1 hastada nüks gelişti. Nüks açısından T2, N0 ve M0 hastalar avantajlı bulunurken, M1 ve ileri evre hastalarda nüks oranları yüksekti. Büyük kraniosakral tümör boyutu nüksle ilişkili bulunurken, tümör kalınlığı, lokalizasyon ve neoadjuvan tedavi durumu etkisizdi. Radyal cerrahi sınır pozitifliği nüksle ilişkiliydi. Median hastalıksız sağkalım 92,6 ay, total sağkalım ise 94,4 ay olarak hesaplandı. İleri tümör evresi (T3-4), metastatik hastalık (M+), alt rektum yerleşimi, büyük tümör boyutu ve ileri yaş hem hastalıksız hem de total sağkalımı olumsuz etkileyen faktörlerdi. Bu bulgular, tümör boyutunun ve cerrahi sınırların sağkalım üzerinde önemli prognostik etkileri olduğunu göstermektedir Tartışma ve Sonuç Bu çalışmada, rektum kanseri tanısı konulan hastalarda preoperatif tümör boyutunun (kraniosakral uzunluk ve tümör kalınlığı) sağkalım ve nüks üzerindeki etkileri incelenmiştir. Elde ettiğimiz sonuçlara göre büyük kraniosakral tümör uzunluğuna sahip hastaların daha yüksek nüks oranları gösterdiği ve daha kötü sağkalım sonuçları ortaya koyduğu görülmüştür. Ayrıca, metastaz varlığı, ileri tümör evresi (TNM evre 3-4), alt rektum yerleşimli tümörler, ileri yaş ve cerrahi sınır pozitifliği gibi faktörler de sağkalımı olumsuz etkileyen önemli prognostik parametreler olarak belirlenmiştir. Preoperatif radyolojik değerlendirmede TNM evrelemesi ve tümör invazyon derinliği, sağkalım üzerinde kritik rol oynamaya devam etmiştir. Cerrahi yaklaşım açısından, laparoskopik cerrahinin nüks oranlarını azalttığı ve minimal invaziv yöntemlerin avantajlarını vurguladığı görülmüştür. Bu bulgular tümör boyutunun tedavi planlamasında dikkate alınması gerektiğini ve özellikle büyük tümörlü hastalarda daha kapsamlı bir tedavi protokolü uygulanması ve bu hastaların yakın takip stratejileri ile yönetilmesi gerektiğini göstermektedir. Ayrıca, tümör boyutunun TNM evreleme sistemine eklenmesinin prognoz tahminini iyileştirebileceği ve tedavi süreçlerini daha kişiselleştirilmiş hale getirebileceği öne sürülmüştür. Çalışmanın retrospektif doğası, tek merkezde yapılmış olması ve örneklem büyüklüğünün sınırlılığı gibi kısıtlılıklar göz önünde bulundurulduğunda, daha çok hastanın dahil edildiği çalışma grupları ile prospektif çalışmalar yapılması önerilmektedir. Bu tür çalışmalar, mevcut bulguların doğrulanması ve TNM evreleme sisteminin geliştirilebilmesi ve hastaların prognoz tahminlerinin iyileştirilmesi açısından önem taşımaktadır. ANAHTAR KELİMELER: rektum kanseri, evreleme, sağkalım, tümör boyutu, prognoz
Özet (Çeviri)
Introductıon and Objective As of 2020, rectal cancer accounts for 10% of cancer incidence and 9.4% of cancer-related mortality worldwide (1). The standard treatment approach typically includes neoadjuvant chemotherapy and radiotherapy, followed by surgical intervention. One of the most significant factors influencing survival is the stage of the disease (2). The AJCC TNM staging system is widely used; however, prognostic variations are observed among patients with the same stage. This highlights the need to identify additional prognostic factors to individualize treatment (3, 4). While the current TNM staging system considers the depth of tumor invasion, it does not include tumor size. However, studies have demonstrated that tumor size is associated with survival and prognosis, suggesting it may be a significant predictive factor in estimating patient outcomes, despite its exclusion from staging systems (2, 5-10). In this study, we aimed to investigate the relationship between tumor size, survival, and recurrence in patients undergoing surgical treatment for rectal cancer. Our objective is to highlight the importance of tumor size in preoperative assessment to enhance the accuracy of prognosis prediction and to evaluate its potential as a predictive factor in survival estimations. Patıents and Methods The records of 250 patients who underwent surgical treatment for rectal cancer between January 2014 and December 2019 at Ondokuz Mayıs University Faculty of Medicine, Department of General Surgery, were obtained from electronic records and patient files. A total of 72 patients were excluded based on exclusion criteria. The collected data were analyzed to assess the importance of tumor size in the progression of rectal cancer and to evaluate its relationship with survival and recurrence. Statistical comparisons were made, and univariate and multivariate analyses were performed on both significant and non-significant variables to investigate the effects of tumor size on survival and recurrence. Results In this study, the clinical and pathological data of 178 patients who underwent surgical treatment for rectal cancer were analyzed. The mean age of the patients was 59.69±12 years, and 36.5% were female. Preoperative staging most frequently revealed T3 (68%) and TNM stage 3b (45.5%). Tumors were similarly distributed across the upper (38.8%), middle (31.5%), and lower rectum (29.8%). Neoadjuvant chemoradiotherapy was administered to 53.9% of the patients. During the follow-up period, recurrence was observed in 33.1% of the patients. Patients with T2, N0, and M0 disease were found to have a lower risk of recurrence, whereas those with M1 and advanced-stage disease had higher recurrence rates. Larger craniocaudal tumor size was associated with recurrence, whereas tumor thickness, localization, and neoadjuvant therapy status had no significant impact. Positive radial surgical margins were also associated with recurrence. The median disease-free survival was calculated as 92.6 months, and the overall survival was 94.4 months. Advanced tumor stage (T3-4), metastatic disease (M+), lower rectal localization, larger tumor size, and older age were identified as factors negatively affecting both disease-free and overall survival. These findings underscore the significant prognostic impact of tumor size and surgical margins on survival outcomes. Discussion and Conclusion This study investigated the effects of preoperative tumor size (craniosacral length and tumor thickness) on survival and recurrence in patients diagnosed with rectal cancer. Our findings revealed that patients with larger craniosacral tumor lengths exhibited higher recurrence rates and poorer survival outcomes. Additionally, factors such as the presence of metastasis, advanced tumor stage (TNM stage 3-4), lower rectal tumor localization, advanced age, and positive surgical margins were identified as significant prognostic parameters negatively affecting survival. Preoperative radiological evaluation, including TNM staging and tumor invasion depth, remained critical in determining survival outcomes. From a surgical perspective, laparoscopic surgery was associated with reduced recurrence rates, highlighting the advantages of minimally invasive approaches. These findings underscore the importance of considering tumor size in treatment planning, particularly advocating for a more comprehensive treatment protocol and close follow-up strategies for patients with larger tumors. Furthermore, incorporating tumor size into the TNM staging system could improve prognosis prediction and enable more personalized treatment approaches. Given the retrospective nature of this study, its single-center design, and the limited sample size, prospective studies involving larger cohorts are recommended. Such studies are essential to validate these findings, enhance the TNM staging system, and improve prognosis prediction for patients. KEYWORDS: Rectal cancer, staging, survival, tumor size, prognosis
Benzer Tezler
- Ameliyat edilebilir rektum kanserli hastalarda ameliyat öncesi uygulanan kemoradyoterapi yanıtının değerlendirilmesinde apoptozis ve anjiogenezisin rolü
The role of angiogenesis and apoptosis in determining the responce to preoperatif chemoradiotherapy in operable rectal cancer patients
FATİH YANAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Genel Cerrahiİstanbul ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. OKTAR ASOĞLU
- Rektum kanserinde neoadjuvan tedavi alan ile almayan hastaların lenf nodu sayılarının retrospektif olarak karşılaştırılması
Retrospective comparison of lymph node numbers in rectal cancer patients who received neoadjuvant treatment against no neoadjuvan treatment received
SERHAT BULDUR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Genel CerrahiEge ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. CEMİL ÇALIŞKAN
- Rektum kanserinde neoadjuvan kemoradyoterapiye yanıtı etkileyen faktörler
Factors affecting the response to neoadjuvan chemoradiotherapy in rectum cancer
SULTAN AYAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Genel CerrahiSağlık Bilimleri ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUZAFFER AKKOCA
- Lokal ileri rektum kanserinde preoperatif kemoradyoterapi ve cerrahi arasında geçen sürenin patolojik tümör regresyonuna etkisi
The effect of the time elapsed between preoperative chemotherapy and surgery on pathological tumor regression in locally advanced rectal cancer
MUSTAFA BİNGÜL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Genel CerrahiDokuz Eylül ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. CEM TERZİ
- Rektum kanserinde neoadjuvan kemoradyoterapi cevabına etkili prognostik faktörler
Neoadjuvant chemoradiotherapy the prognostic factors in rectum cancer
RASHAD RZAZADE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
OnkolojiMarmara ÜniversitesiRadyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA ADLI
DOÇ. DR. BESTE MELEK ATASOY