Geri Dön

The correlation between 1p19q status and various biomarkers in selected CNS tumors

Seçili SSS tümörlerinde 1p19q durumunun diğer biyobelirteçler ile ilişkisi

  1. Tez No: 924902
  2. Yazar: EZGİ AKAR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MURAT AYDIN SAV
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Nöroşirürji, Neurosurgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Yeditepe Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sağlık Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Sinirbilim Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 115

Özet

Yakın zamana kadar beyin tümörlerinin tanısı ve sınıflandırılması morfoloji ve immünohistokimyasal boyama bulgularına dayanıyordu. Buna göre morfolojik olarak benzer tümörler tek başlık altında isimlendirildi ve benzer tedavi protokolleri uygulandı. 2016 yılında Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) sınıflandırma sisteminde yapılan değişikliklerle birlikte tümörlerin isimlendirilmesinde ve sınıflandırılmasında yeni biyobelirteçler kullanılmaya başlandı. Böylece glial tümörlerin tanı, tedavi ve prognozunda önemli mesafe kat edilmiş olup, çalışmalar halen devam etmektedir. Günümüzde glial tümörlerin tanısında, sınıflandırılmasında, derecelendirilmesinde ve tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde genetik belirteçlerden yararlanılmaktadır. IDH mutasyonları ve 1p/19q ko-delesyonu, glial tümörlerin isimlendirilmesinde kullanılan ana biyobelirteçlerdir. Ayrıca ATRX, TERT, MGMT ve daha birçok biyobelirteç hem tanı hem de tedavi protokollerinin belirlenmesinde kullanılmaktadır. 1p19q ko-delesyon tespiti doğrudan oligodendroglioma tanısı koyar. Ancak çalışmamızda tespit ettiğimiz gibi glioblastoma gibi farklı özellik ve davranışlara sahip glial tümörlerde de 1p19q ko-delesyonu tespit edilebilmektedir. Bu, glial tümörlerin etyopatogenezi ve moleküler tanımlanmasının hala geliştirilmeye açık olduğunu göstermektedir.

Özet (Çeviri)

Until recently, the diagnosis and classification of brain tumors were based on morphology and immunohistochemical staining findings. Accordingly, morphologically similar tumors were named under a single heading and similar treatment protocols were applied. In 2016, with the changes in the World Health Organization (WHO) classification system, new biomarkers were introduced in the naming and classification of tumors. Thus, the diagnosis, treatment and prognosis of glial tumors have come a long way and studies are still ongoing. Today, genetic aberrations are used in the diagnosis, classification, grading, and determination of treatment options for glial tumors. IDH mutations and 1p/19q co-deletion are the main biomarkers used in the nomenclature of glial tumors. In addition, ATRX, TERT, MGMT and many other biomarkers are used to determine both diagnosis and treatment protocols. Detection of 1p19q co-deletion directly diagnoses oligodendroglioma. However, as we found in our study, 1p19q co-deletion can also be detected in glial tumors with different characteristics and behaviors such as glioblastoma. This suggests that the etiopathogenesis and molecular identification of glial tumors may still have room for improvement.

Benzer Tezler

  1. Gliomlarda cdkn2a/b homozigot delesyonu, P53, PS6 ve PD-L1 ekspresyonu

    CDKN2A/B- homozygous deletion, P53, PS6 and PD-L1 expression in gliomas

    AYŞEGÜL GÖRMEZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    PatolojiPamukkale Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NAGİHAN YALÇIN

  2. Anaplastik oligodendrogliomda kromozom 1P ve 19q'daki kombine delesyonun, IDH-1 gen mutasyonu ve p53 protein ekspresyonu ile korelasyonu ve klinikopatolojik parametrelerle ilişkisi

    The correlation between chromosome 1P/19q combined deletion, IHD1 gene mutation P53 protein overexpression and clinicopathologic parameters in anaplastic oligodendroglioma

    UĞURAY PAYAM AHMEDMAULID

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Moleküler Tıpİstanbul Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BİLGE BİLGİÇ

  3. Pilositik astrositomlarda doku mikroarray yöntemi ile nöral kök hücre immunofenotipik kompozisyonunun ve nüks yönünden riskli grupların araştırılması

    Analysis of neural stem cell immunophenotypic composition with tissue microarray method and high-risk groups for recurrence in pilocytic astrocytomas

    AYÇA ERŞEN SARAÇOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    PatolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. UĞUR PABUÇCUOĞLU

  4. Şizofreni hastalarında içgörü ile depresyon ve suisid ilişkisi

    The correlation between insight, depression and suicidality in schizophrenic patients

    GÖKHAN UMUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PsikiyatriSağlık Bakanlığı

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NESRİN KARAMUSTAFALIOĞLU

  5. 14 - 18 yaş arası ergenlerin benlik saygısı ve psikolojik dayanıklılık düzeyleri arasındaki ilişki

    The correlation between self - esteem level and pyschological resilience of adolescents aged 14 - 18

    AÇELYA SARIKAYA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Psikolojiİstanbul Bilim Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA BETÜL AYDIN