Osmanlı düşünce ve siyaset hayatında milli meşrutiyet ve milli Türk fırkaları
National constitutionality and national Turkish sections in Ottoman opinion and political life
- Tez No: 929940
- Danışmanlar: PROF. DR. İBRAHİM ÖZTÜRK
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 225
Özet
Milli Meşrutiyet ve Milli Türk Fırkası, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde milliyetçilik akımlarının siyasi alanda yükselişi ile ortaya çıkan iki önemli siyasi oluşumdur. 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanı ile başlayan özgürlükçü ve çoğulcu siyasi ortam, Osmanlı toplumunun farklı kesimlerinde çeşitli fikirlerin ifade bulmasına olanak sağlamıştır. Bu dönemde Osmanlıcılık, Türkçülük, İslamcılık ve Batıcılık gibi farklı ideolojik yaklaşımlar çerçevesinde çeşitli fırkalar ve cemiyetler kurulmuştur. Milli Meşrutiyet Fırkası, 1912 yılında, bu çeşitlilik içinde Türk kimliği ve milliyetçilik fikri etrafında birleşen bir siyasi hareket olarak öne çıkmıştır. Fırkanın temel amacı, Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma sürecinde devleti ve toplum yapısını Türk kimliği üzerinden güçlendirmektir. Bu noktada merkeziyetçilik ve Osmanlı İmparatorluğu'nun bütünlüğünü koruma fikri, fırkanın ideolojik çerçevesini belirlemiştir. Milli Meşrutiyet Fırkasının kurucuları arasında Ahmet Ferit Tek ve Yusuf Akçura gibi dönemin önde gelen Türkçü aydınları yer almaktadır. Ahmet Ferit Tek, devletin asli unsuru olarak Türklüğe vurgu yaparken, Yusuf Akçura ise Türk milliyetçiliğini siyasi bir program olarak formüle eden isimlerden biridir. Milli Meşrutiyet Fırkası, adem-i merkeziyetçilik fikrine ve ayrılıkçı hareketlere karşı çıkarak, devletin Osmanlı bütünlüğü içinde Türk kimliğini güçlendirme yolunu savunmuştur. Fırkanın kuruluş bildirgesinde yer alan“Osmanlı Devlet ve milletinin menafi-i hakikiyesini tahsil ve müdafaa”ifadesi, bu amacın temelini oluşturmaktadır. Fırka, anayasal hakların korunması gerektiğini savunmuş, Osmanlı toplumunun her kesiminde Türkçülüğün ve milli değerlere bağlılığın önemini vurgulamıştır. Milli Meşrutiyet Fırkası, Osmanlı'nın içinde bulunduğu Balkan Savaşları ve Trablusgarp Savaşı gibi krizlerle daha da hassas bir döneme girmiştir. Savaşlar sırasında Osmanlı İmparatorluğu, kayıplar ve zorunlu göçlerle karşı karşıya kalmış, özellikle Balkanlar'da yaşayan Türk ve Müslüman halkın büyük acılar yaşaması, milliyetçi duyguları körüklemiştir. Milli Meşrutiyet Fırkası da bu dönemde toplumda oluşan tepki ve hayal kırıklığına siyasi bir zemin kazandırmıştır. Ancak, kısa sürede baskı altında kalmış ve 1913 yılında kapatılmıştır. Fırkanın kısa ömürlü olması, ideolojik etkisini kaybettiği anlamına gelmemiştir. Bu düşünceler, daha sonra 1919 yılında kurulan Milli Türk Fırkası'nın da temelini oluşturmuştur. Milli Türk Fırkası, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'nda yaşadığı ağır yenilgiler ve Mütareke dönemi ile birlikte doğmuştur. 1919 yılında kurulan bu fırka, işgal altındaki Osmanlı topraklarında halkın milli duygularını canlandırmak, bağımsızlık mücadelesini teşvik etmek ve direnişi örgütlemek amacıyla faaliyet göstermiştir. Milli Türk Fırkası, Milli Mücadele döneminde milliyetçi bir çizgide durarak işgalci güçlere ve onların Osmanlı'daki işbirlikçilerine karşı sert bir muhalefet sergilemiştir. Bu dönemde, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bir ortamda, Milli Türk Fırkasının varlığı, halkın milli şuurunu korumasına katkı sağlamıştır. Fırka, Türk milletini temsil eden ve bağımsızlık fikrini savunan bir yapıda olup, merkezi yönetim ve milli egemenlik gibi temel kavramlar üzerinden halkın desteğini kazanmıştır. Her iki fırka da Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş sürecinde milliyetçi ve merkeziyetçi bir siyaset izlemiş, Türklüğü ön plana çıkararak toplumun milli değerlere olan bağlılığını artırmıştır. Bu çerçevede, Milli Meşrutiyet ve Milli Türk Fırkası, hem Osmanlı siyasi tarihinde hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında temel teşkil eden ideolojik yapıyı hazırlamışlardır. Bu fırkalar, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde, özellikle İttihat ve Terakki yönetimine muhalefet etmiş, ancak Türk milletinin bağımsızlığı için siyasi bir vizyon oluşturma çabasında önemli roller üstlenmiştir.
Özet (Çeviri)
The National Constitutionalism Party and the National Turkish Party emerged as two significant political entities during the final years of the Ottoman Empire, a time marked by the rise of nationalist movements in the political arena. The declaration of the Second Constitutional Era in 1908 brought forth a more liberal and pluralistic political atmosphere, enabling various segments of Ottoman society to express diverse ideological perspectives. During this period, movements like Ottomanism, Turkism, Islamism, and Westernization each gained traction, leading to the establishment of various political parties and societies. Established in 1912, the National Constitutionalism Party (Milli Meşrutiyet Fırkası) stood out as a political movement centered on Turkish identity and nationalism. The party's primary aim was to strengthen the state and society through the lens of Turkish identity, especially amid the Empire's ongoing disintegration. Accordingly, centralism and the preservation of Ottoman unity were the defining ideological principles of the party. Prominent Turkish intellectuals of the period, such as Ahmet Ferit Tek and Yusuf Akçura, were among the founders of the National Constitutionalism Party. While Ahmet Ferit Tek emphasized the Turkish element as the primary component of the state, Yusuf Akçura formulated Turkish nationalism as a political program. The National Constitutionalism Party opposed decentralist ideas and separatist movements, advocating instead for a strengthened Turkish identity within the Ottoman framework. The party's founding manifesto emphasized“the acquisition and defense of the true interests of the Ottoman State and nation,”underscoring its commitment to this cause. The party advocated for the protection of constitutional rights, stressing the importance of Turkish nationalism and loyalty to national values across all sectors of Ottoman society. The Balkan Wars and the Italo-Turkish War placed the Ottoman Empire under further strain, intensifying the sensitive environment in which the National Constitutionalism Party operated. During these conflicts, the Empire faced significant territorial losses and population displacements, especially affecting Turkish and Muslim communities in the Balkans who experienced severe hardships. The resulting public reaction and disillusionment found a political platform through the National Constitutionalism Party. However, the party came under pressure and was eventually closed in 1913. Despite its short lifespan, the party's ideological impact endured, forming the foundation for the National Turkish Party established in 1919. The National Turkish Party (Milli Türk Fırkası) emerged in 1919 amid the heavy defeats and the Armistice period following World War I. Operating under the occupation of Ottoman lands, this party aimed to rekindle national sentiments, encourage the struggle for independence, and organize resistance. Throughout the National Struggle period, the National Turkish Party maintained a nationalist stance, staunchly opposing the occupying forces and their collaborators within the Ottoman state. At a time when the Ottoman Empire faced the imminent threat of collapse, the existence of the National Turkish Party played a crucial role in preserving the national consciousness. Representing the Turkish people and advocating for independence, the party garnered public support through its emphasis on central governance and national sovereignty. Both parties pursued a nationalist and centralist political stance amid the Ottoman Empire's collapse, promoting Turkish identity and fostering loyalty to national values within society. In this context, the National Constitutionalism and National Turkish Parties laid an ideological foundation essential to the establishment of the Republic of Turkey. During the Empire's final years, these parties, particularly in opposition to the Committee of Union and Progress, undertook significant roles in forming a political vision for the Turkish nation's independence.
Benzer Tezler
- 20. yüzyılın başında turancılık düşüncesi kaynakları ve gelişimi
Turantiship thinking resources and development at the 20th century
SİNAN DEMİRTÜRK
- Türk milliyetçiliğinde 'spiritüalist' yaklaşım: Dergah dergisi (1921-1923)
'spiritualist' approacah in Turkish nationalism: The journal of Dergah (1921-1923)
EFE ARIK
Doktora
Türkçe
2011
FelsefeMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ AKAY
- II. Meşrutiyet Döneminde üç Gazete (1908)
Üç Gazete In The Second Constitutional Period (1908)
ALPASLAN YİĞİT
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
TarihMarmara ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KEMALETTİN KUZUCU
- Yusuf Akçura'nın eğitim ve kültür görüşleri
Views of Yusuf Akçura on education and culture
YAVUZ ARSLAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
Eğitim ve ÖğretimGazi ÜniversitesiEğitim Bilimleri Bölümü
PROF. DR. ÜLKER AKKUTAY
- Ziya Gökalp'te iktidarın meşruiyet kaynağı
Legitimacy of political power according to Ziya Gökalp
MUSTAFA YİĞİT
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Siyasal BilimlerNiğde ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MEHMET ÖZEL