Geri Dön

Progresif dispne ile başvuran KTEPH şüpheli hastaların Dual-CT ile taranması ve ekokardiyografide sağ ventrikül-pulmoner arter ilişkisini gösteren parametrelerle korelasyonu

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 936467
  2. Yazar: EROL BAŞARANOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GÖKHAN KIRBAŞ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon, Dual-CT, ekokardiyografi, sağ ventrikül, pulmoner hipertansiyon, Chronic thromboembolic pulmonary hypertension, Dual-CT, echocardiography, right ventricle, pulmonary hypertension
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dicle Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 83

Özet

Giriş ve Amaç: Kronik tromboembolik pulmoner hipertansiyon (KTEPH), pulmoner emboli sonrası gelişen, kalıcı pulmoner vasküler obstrüksiyon ve sağ ventrikül yüklenmesi ile karakterize bir hastalıktır. Bu çalışmada, progresif dispne ile başvuran KTEPH şüphesi taşıyan hastalarda Dual-Enerji Bilgisayarlı Tomografi (Dual-CT) kullanılarak pulmoner perfüzyon değişikliklerinin değerlendirilmesi ve ekokardiyografi ile sağ ventrikül ve pulmoner arter arasındaki ilişkiyi gösteren parametrelerle olan korelasyonun incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu prospektif çalışmaya, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları, Acil ve Kardiyoloji kliniklerine başvuran ve en az 3 ay antikoagülan tedavi almış 60 hasta dahil edilmiştir. Hastalar Dual-CT ile pulmoner dolum defekti açısından değerlendirilmiş ve ekokardiyografik parametreler (TAPSE, Act, PABs, TRPG, TAPSE x Act, TAPSE/PABs ve TRPG/Act) ile korelasyonları analiz edilmiştir. Veriler SPSS 27.0 yazılımı kullanılarak istatistiksel olarak değerlendirilmiş ve ROC analizi ile ekokardiyografik parametrelerin KTEPH tanısındaki ayırt edici gücü incelenmiştir. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların %55'i kadın olup, yaş ortalaması 57,85 ± 17,15 olarak hesaplanmıştır. Dual-CT ile değerlendirilen hastaların %41,7'sinde KTEPH ile uyumlu dolum defekti saptanmıştır. RV/LV oranının %46,7'sinde 1'in üzerinde olması, sağ ventrikül yüklenmesi ile KTEPH arasında anlamlı bir ilişki olduğunu düşündürmektedir (p=0,023). Nabız değerleri dolum defekti olan hastalarda anlamlı derecede yüksek (p=0,009), SpO₂ değerleri ise anlamlı derecede düşük bulunmuştur (p=0,034). Dual-CT sonuçları ile ekokardiyografik parametreler karşılaştırıldığında, TRPG ve TRPG/Act değerleri dolum defekti olan hastalarda anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p=0,016). ROC analizinde TRPG/Act oranının yüksek sensitivite (%84) ve spesifisite (%80) ile en güvenilir belirteç olduğu belirlenmiştir. TAPSE ve Act değerleri hastalık ayrımında belirleyici bulunmazken, TAPSE/PABs oranının belirli bir cut-off (0,42) değerinde %97 spesifisite sağladığı görülmüştür. Sonuç: Dual-CT, KTEPH tanısında etkili bir görüntüleme yöntemi olup, ekokardiyografik bulgularla birlikte değerlendirildiğinde tanısal doğruluğun artırılmasına katkı sağlamaktadır. Çalışmamızda özellikle TRPG ve TRPG/Act gibi parametrelerin KTEPH tanısında önemli belirteçler olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle, KTEPH tanısında Dual-CT ve ekokardiyografik değerlendirmelerin bir arada kullanılması önerilmektedir. Ancak, daha geniş ölçekli ve çok merkezli çalışmalarla bulguların doğrulanması gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

Introduction and Objective: Chronic thromboembolic pulmonary hypertension (CTEPH) is a condition characterized by persistent pulmonary vascular obstruction and right ventricular overload following pulmonary embolism. This study aimed to evaluate pulmonary perfusion alterations using Dual-Energy Computed Tomography (Dual-CT) in patients presenting with progressive dyspnea suspected of having CTEPH and to analyze the correlation between echocardiographic parameters reflecting the right ventricle-pulmonary artery interaction. Materials and Methods: This prospective study included 60 patients who presented to the Pulmonology, Emergency, and Cardiology Departments of Dicle University Faculty of Medicine and had received at least three months of anticoagulant therapy. Patients were evaluated for pulmonary filling defects using Dual-CT, and their echocardiographic parameters (TAPSE, Act, PABs, TRPG, TAPSE x Act, TAPSE/PABs, and TRPG/Act) were analyzed for correlation. Statistical analysis was performed using SPSS 27.0, and receiver operating characteristic (ROC) analysis was conducted to assess the diagnostic accuracy of echocardiographic parameters in detecting CTEPH. Results: Of the patients included, 55% were female, with a mean age of 57.85 ± 17.15 years. Dual-CT detected CTEPH-compatible filling defects in 41.7% of cases. An RV/LV ratio >1 was observed in 46.7% of patients, suggesting a significant association between right ventricular overload and CTEPH (p=0.023). Heart rate was significantly higher in patients with filling defects (p=0.009), whereas SpO₂ levels were significantly lower (p=0.034). Comparison of Dual-CT findings with echocardiographic parameters revealed significantly higher TRPG and TRPG/Act values in patients with filling defects (p=0.016). ROC analysis demonstrated that the TRPG/Act ratio was the most reliable predictor of CTEPH, with a high sensitivity (84%) and specificity (80%). While TAPSE and Act values were not significant discriminators, the TAPSE/PABs ratio, at a cut-off of 0.42, achieved a specificity of 97%. Conclusion: Dual-CT is an effective imaging modality in the diagnosis of CTEPH and, when combined with echocardiographic findings, enhances diagnostic accuracy. This study highlights TRPG and TRPG/Act as key echocardiographic parameters for CTEPH diagnosis. Therefore, a combined approach using Dual-CT and echocardiographic assessment is recommended for optimal evaluation. However, further large-scale, multicenter studies are warranted to validate these findings.

Benzer Tezler

  1. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan bireylerde progresif gevşeme egzersizlerinin yorgunluk ve uyku kalitesi üzerine etkisi

    Effect of progressive relaxation exercises on fatigue and sleep quality of chronic obstructive pulmonary disease patients

    CEMİLE KÜTMEÇ YILMAZ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    HemşirelikHacettepe Üniversitesi

    İç Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEVGİSUN KAPUCU

  2. Koah'lı bireylere uygulanan progresif gevşeme egzersizlerinin dispne ve anksiyete düzeyine etkisi

    The effect of progressive relaxation exercises on dyspnea and anxiety levels in individuals with copd

    ZÜLEYHA KILIÇ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    HemşirelikErciyes Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SONGÜL GÖRİŞ

  3. Kronik obstrüktif akciğer hastalarına uygulanan progresif kas gevşeme ve derin soluk alıp verme egzersizinin dispne ve yorgunluk semptomları üzerine etkisi

    The effect of progressive muscle relaxation exercies and deep breathing exercises on dyspnea and fatigue symmptoms of chronic obstructive pulmonary di̇sease patients.

    ADİLE NEŞE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    HemşirelikGaziantep Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEVGİN SAMANCIOĞLU BAĞLAMA

  4. Sarkoidoz tanısı ile en az 5 yıl takip edilen hastalarda nüks oranları ve nüksü etkileyen faktörler

    Başlık çevirisi yok

    NAGİHAN ORHAN ÖZER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜNGÖR ÇAMSARI

    DOÇ. DR. ELİF YELDA NİKSARLIOĞLU

  5. Kronik obstrüktif akciğer hastalığında prognozu etkileyen faktörler

    The factors that affect prognosis in chronic obstructive pulmonary disease (COPD)

    CEMİLE RUŞİNA DOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Göğüs HastalıklarıAnkara Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. SEVGİ SARYAL