Geri Dön

Yenidoğan bebeklerin tükürük, idrar ve kan örneklerinde CMV DNA'nın araştırılması

Investigation of CMV DNA in salivate, urine and blood samples of newborn

  1. Tez No: 936965
  2. Yazar: FATMA DÖNMEZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. HADİYE DEMİRBAKAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Mikrobiyoloji, Microbiology
  6. Anahtar Kelimeler: Yenidoğan, CMV, CMV DNA, Newborn, CMV, CMV DNA
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sanko Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 55

Özet

Primer CMV enfeksiyonu, sağlam konakta genellikle asemptomatik seyreder, ancak immün sistemi henüz gelişmemiş fetusta çok ciddi hasarlara yol açabilir. CMV'nin bulaş yollarının çeşitliliği sebebiyle, seropozitivite oranları yaşla birlikte artmaktadır. Konjenital CMV enfeksiyonu prevalansı, ülkemiz gibi maternal seroprevalansın yüksek olduğu gelişmekte olan ülkelerde %1-5 civarındadır. Çalışmamızda, Sanko Üniversitesi Hastanesi'nde doğan, 30 yenidoğanın idrar, tükürük ve kan CMV PCR testleri ile annelerinin gebelik takiplerindeki CMV IGM, CMV IGG test sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Otuz bebeğe ait toplam 90 örnek CMV PCR ile araştırıldığında, tümü negatif olarak saptanmıştır. Yenidoğanların annelerinin gebelik dönemine ait CMV IgM, CMV IgG sonuçları incelendiğinde, tamamının CMV IgM sonucunun negatif olduğu görülmüştür. CMV IgG sonuçlarına göre gebelerin %93,3'ü seropozitif olarak değerlendirilmiştir. Maternal CMV taraması, fayda-maliyet durumuna göre değerlendirildiğinde, tedavisinin bulunmaması, gereksiz endişe ve girişimlere neden olabilmesi gibi sebeplerle evrensel olarak önerilmemektedir. Ancak konjenital CMV çeşitli nörolojik sekellere ve sensörinöral işitme kaybına neden olan, dünya genelinde konjenital enfeksiyonların en sık etkenidir. Dolayısıyla tespit edilemeyen işitme kaybı, konuşma ve dil becerilerinin normal kazanımına da zarar verebilir. Son on yılda tanı yöntemlerinde önemli gelişmelerin olması bu hastalarda CMV hastalığının klinik yönetiminde kolaylık sağlamıştır. Çalışmamızın en büyük sınırlılığı olgu sayımızın oldukça az olmasıdır. Toplumumuzdaki durumu daha net ortaya koyabilmek için prospektif olarak yenidoğanın en az iki yıl takibinin yapıldığı ülke çapında geniş çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.

Özet (Çeviri)

Primary CMV infection is usually asymptomatic in healthy hosts, but can cause serious damage to the fetus whose immune system is not yet developed. Due to the variety of transmission routes of CMV, seropositivity rates increase with age. The prevalence of congenital CMV infection is around 1-5% in developing countries where maternal seroprevalence is high, such as our country. Our study aimed to evaluate the urine, saliva and blood CMV PCR tests of 30 newborns born at Sanko University Hospital and the CMV IGM, CMV IGG test results of their mothers during pregnancy. When a total of 90 samples from 30 babies were examined with CMV PCR, all were found to be negative. When the CMV IgM and CMV IgG results of the mothers of the newborns during pregnancy were examined, it was seen that all of them had negative CMV IgM results. According to the CMV IgG results, 93.3% of the pregnant women were evaluated as seropositive. When maternal CMV screening is evaluated according to the cost-benefit situation, it is not universally recommended due to reasons such as the lack of treatment and the unnecessary anxiety and interventions it may cause. However, congenital CMV is the most common cause of congenital infections worldwide, causing various neurological sequelae and sensorineural hearing loss. Therefore, undetected hearing loss may also harm the normal acquisition of speech and language skills. Significant developments in diagnostic methods in the last decade have facilitated the clinical management of CMV disease in these patients. The biggest limitation of our study is that our number of cases is quite small. In order to more clearly reveal the situation in our society, large studies are needed nationwide, where newborns are followed up prospectively for at least two years.

Benzer Tezler

  1. Prematüre bebeklerde masajın stres davranışlarına ve tükürük kortizol düzeyine etkisinin incelenmesi

    Investigation of the effect of massage on stress behaviors and salivary cortisol levels in premature infants

    PINAR DOĞAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    HemşirelikEge Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HATİCE BAL YILMAZ

  2. Doğum şeklinin maternal ve fetal bazı antimikrobiyal peptitler üzerine etkisinin incelenmesi

    The effect of delivery mode on maternal and fetal antimicrobial peptides

    MÜGE AYÇA İBİŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kadın Hastalıkları ve DoğumManisa Celal Bayar Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ASLI GÖKER

  3. Solunum desteği alan prematüre bebeklerde uygulanan mekanik ventilasyon modlarının tükürük kortizol düzeylerine etkisi

    The effect of mechanical ventilation modes on salivary cortisole levels in premature babies receiving respiratory support

    SELİN KAPLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇukurova Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET SATAR

  4. Yenidoğanların ve annelerinin oral mikrofloralarının incelenmesi ve birbirleriyle olan etkileşimlerinin değerlendirilmesi

    Examination of the oral microflora of newborns and their mothers and evaluation of their interactions

    CANSU AY

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Diş HekimliğiAkdeniz Üniversitesi

    Pedodonti Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜSEYİN KARAYILMAZ

  5. Bebeklik döneminde oral mikroflorada görülen Streptococcus mutans, Lactobacillus spp., Candida spp.'nin kolonizasyonunun ve ebeveynden bebeğe geçişinin araştırılması

    Investigation of colonization of Streptococcus mutans, Lactobacillus spp. and Candida spp. in oral microflora in infancy and transmission from the parent to the infant

    ZEHRA BEYZA EREL

    Diş Hekimliği Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Diş Hekimliğiİnönü Üniversitesi

    Pedodonti Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLSÜM DURUK