Lokorejyonel radyoterapi alan sol meme kanseri hastalarda brakial pleksus ve kritik organ dozlarının konformal,yoğunluk ayarlı radyoterapi (IMRT) ve volumetrik arc terapi (VMAT) radyoterapi teknikleri ile karşılaştırılması
Comparison of brachial plexus and critical organ doses with conformal, intensity modulated radiotherapy (IMRT) and volumetric arc therapy (VMAT) radiotherapy techniques in left breast cancer patients receiving locoregional radiotherapy
- Tez No: 937844
- Danışmanlar: PROF. DR. RUŞEN COŞAR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Radyasyon Onkolojisi, Radiation Oncology
- Anahtar Kelimeler: 3BKRT, IMRT, VMAT, meme kanseri, brakial pleksus, 3BRKT, IMRT, VMAT, breast cancer, brachial plexus
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Trakya Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sağlık Fiziği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 82
Özet
Giriş ve Amaç: Lenf nodu tutulumu olan meme kanserli hastalarda cerrahi sonrası lokorejyonal radyasyon tedavisinin lokorejyonel nüks riskini azalttığını ve meme kanseri sağkalımını arttırdığı kanıtlanmıştır. Lokorejyonel radyoterapi, brakial pleksusta geç toksisiteye (nöropati) ve ödemlere neden olabilir. Radyoterapinin komşu hedef olmayan normal doku üzerindeki etkileri 2010 yılında QUANTEC başlığı altında yeniden revize edildi. Riskli alanı homojen bir doz dağılımı ile ışınlarken, normal dokunun en az dozu alması hedeflenmiştir. Radyasyon tedavisinden sonra parestezi oluşumunun arttığı ve bu etkinin, meme cerrahisi tipi, incelenen aksiller lenf nodu sayısı ve kemoterapi alıp almamasından bağımsız olduğu yapılan çalışmalarda tespit edilmiştir. Brakial pleksopati klinik olarak üst ekstremitelerde nöropatik ağrı, paresteziler veya motor zayıflıklar olarak kendini gösterebilir ve hastaların yaşam kalitesini etkileyecek önemli morbiditeye neden olabilir. Bu çalışmada; lokorejyonel radyoterapi alan sol meme kanseri hastalarda konformal, yoğunluk ayarlı radyoterapi (IMRT) ve volumetrik arc terapi (VMAT) teknikleri kullanılarak brakial pleksus ve diğer kritik organların (kalp, akciğer, tiroid bezi, medulla spinalis, özofagus ve karşı meme dokusu) alacağı doz miktarlarının karşılaştırmayı ve en ideal tekniğin tespit edilebilmesini amaçladık. Çalışmadan elde edeceğimiz sonucu literatür ile paylaşmakla kalmayıp, rutin klinik uygulamamızda da elde edeceğimiz sonuç doğrultusunda lokorejyonel radyoterapi alması gereken hastalarda brakial pleksopati ve diğer organ dozları açısından en az toksisiteyi sağlayan tekniği kullanmak için yol gösterici ve teşvik edici olacaktır. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada 3BKRT, IMRT ve VMAT radyoterapi planlama teknikleri kullanılarak hedef hacimde (PTV) aynı dozu uygularken, Brakial Pleksus ve diğer kritik organlarda (OAR) oluşan dozlar hesaplandı. OAR'lerin (brakial pleksus, sol akciğer, kalp, LAD, medulla spinalis, karşı meme, özefagus, tirod) en az dozu alması için tüm planlar optimize edilerek hep plan doz-volüm histogramından (DVH) faydalanarak karşılaştırıldı. Bulgular: IMRT ve VMAT teknikleri, 3BKRT'ye göre daha homojen doz dağılımı sağlamıştır. IMRT brakial pleksusu en iyi koruyan yöntem olmuş, bu da nörolojik komplikasyonların azaltılması açısından önemlidir. VMAT, karşı meme ve özofagus dozlarında daha başarılı sonuçlar göstermiştir. Kalp ve akciğer açısından da IMRT ve VMAT teknikleri, 3BKRT'ye göre daha düşük dozlar sunmuştur. Sonuç: IMRT, brakial pleksus korumasında öne çıkarken; VMAT, sekonder malignite ve disfaji riskini azaltma potansiyeli ile dikkat çekmektedir. Her iki modern teknik de kritik organ korunmasında başarılıdır. Tedavi planlamasında hasta özelliklerine göre uygun tekniğin seçilmesi, hem etkinliği artırır hem de yaşam kalitesini yükseltir.
Özet (Çeviri)
Introduction and Objective: In patients with breast cancer with lymph node involvement, postoperative locoregional radiation therapy has been proven to reduce the risk of locoregional recurrence and increase breast cancer survival.Locoregional radiotherapy may cause late toxicity (neuropathy) and edema in the brachial plexus.The effects of radiotherapy on adjacent non-target normal tissue were revised in 2010 under the title of QUANTEC.While the risk area is irradiated with a homogeneous dose distribution, the aim is for the normal tissue to receive minimum the least dose.Studies have shown that the occurrence of paresthesia increases after radiation therapy and that this effect is independent of the type of breast surgery, the number of axillary lymph nodes examined, and whether or not chemotherapy is received.Clinically, brachial plexopathy can manifest as neuropathic pain, paresthesias, or motor weakness in the upper extremities and may cause significant morbidity that will affect the quality of life of patients.In this study, we aimed to compare the dose amounts to be received by the brachial plexus and other critical organs (heart, lung, thyroid gland, medulla spinalis, esophagus and contralateral breast tissue) in left breast cancer patients receiving locoregional radiotherapy using conformal, intensity modulated radiotherapy (IMRT) and volumetric arc therapy (VMAT) techniques and to determine the most ideal technique.Not only will we share the results we will obtain from the study with the literature, but it will also guide and encourage us to use the technique that provides the least toxicity in terms of brachial plexopathy and other organ doses in patients who need to receive locoregional radiotherapy in line with the results we will obtain in our routine clinical practice. Materials and Methods:In this study, doses to the Brachial Plexus and other critical organs (OAR) were calculated while applying the same dose to the target volume (PTV) using 3BCRT, IMRT and VMAT radiotherapy planning techniques.All plans were optimized to ensure that OARs (brachial plexus, left lung, heart, LAD, medulla spinalis, contralateral breast, esophagus, thyroid) received minimum the least dose, and all plans were compared using the dose-volume histogram (DVH). Results: The IMRT and VMAT techniques provided a more homogeneous dose distribution compared to 3D-CRT. IMRT was identified as the most effective technique in sparing the brachial plexus, which is important for reducing the risk of neurological complications. VMAT yielded more favorable results in reducing doses to the contralateral breast and esophagus. Regarding the heart and lungs, both IMRT and VMAT delivered lower doses than 3D-CRT, suggesting a better safety profile for cardiopulmonary toxicity. Conclusion:IMRT stands out in minimizing radiation dose to the brachial plexus, while VMAT shows potential in reducing the risk of secondary malignancy and dysphagia by better sparing the contralateral breast and esophagus. Both modern techniques demonstrated superior organ-at-risk protection compared to conventional 3D-CRT. Personalized treatment planning based on patient-specific characteristics is essential to maximize treatment efficacy while preserving quality of life.
Benzer Tezler
- Endometrioid tip endometrium kanseri evre IA grade II olgularda adjuvan tedavi alan ve almayan hastaların rekürrens ve hastalıksız sağkalım yönünden karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
MUSTAFA CAN AKDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TAYFUN GÜNGÖR
- Radyoterapi uygulanan erken evre larenks kanserli olgularda bcl-2 pozitifliğinin lokal kontrol ve sağkalıma etkisinin değerlendirilmesi
Analysing the effect of bcl-2 expression to local control and survival in patients with early stage laryngeal cancer treated by radiotherapy
ÜMİT GÜRLEK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
OnkolojiUludağ ÜniversitesiRadyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. LÜTFİ ÖZKAN
- Elektif pelvik lenfatik alana yönelik azaltılmış doz ve standart doz neoadjuvan radyoterapi uygulanan rektum kanserli hastaların onkolojik sonuçlarının karşılaştırılması
Comparison of oncological outcomes in rectal cancer patients undergoing reduced-dose and standard-dose neoadjuvant radiotherapy targeting elective pelvic lymphatic area
MERVE TEKER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Radyasyon OnkolojisiGazi ÜniversitesiRadyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERAY KARAHACIOĞLU
- Erken evre meme kanserinde sentinel lenf nodu değerlendirmek için frozen section yapılmayan hastalardaki aksiller diseksiyon oranımız
Our axillary dissection rate in patients who did not undergo frozen section for sentinel lymph node evaluation in early stage breast cancer
DENİZ KOL ÖZBAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
Genel CerrahiSağlık Bilimleri ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MERYEM GÜNAY GÜRLEYİK
- Lokal ileri rektum kanserli hastalarda tümör regresyon derecesi ile neoadjuvan tedaviye yanıt ve karsinoembriyonik antijen düzeyleri arasindaki ilişkinin değerlendirilmesi
Evaluating the relationship between carcinoembryonic antigen levels and response to neoadjuvant therapy and tumor regression degree in patients with localy advanced rectal cancer
TOLGA ÖNDER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Genel CerrahiDokuz Eylül ÜniversitesiGenel Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA CEM TERZİ