The effects of construction 4.0 and environmental sensitivity on construction firms' performance: The mediator role of business model innovation
İnşaat 4.0 ve çevre hassasiyetinin inşaat firmalarının performansına etkileri: İş modeli inovasyonunun aracı rolü
- Tez No: 939631
- Danışmanlar: PROF. DR. LUTFİHAK ALPKAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: İşletme, Business Administration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İşletme Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İşletme Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 145
Özet
Bu tez, dijitalleşmenin sektörel dönüşüm üzerindeki etkilerine yönelik artan akademik ilgiye yanıt olarak, İnşaat 4.0, çevresel duyarlılık, İş Modeli İnovasyonu ve firma performansı arasındaki çok katmanlı ilişkileri incelemektedir. Araştırmanın merkezinde, özellikle İş Modeli İnovasyonu'nun bu ilişkilerdeki aracı rolü yer almaktadır. Araştırma, öğrenme okulu perspektifinden yola çıkarak firmaların teknoloji ve çevresel faktörlerle etkileşim içinde nasıl öğrendiklerini, bu öğrenimleri nasıl içselleştirip stratejik dönüşüme dönüştürdüklerini ve bu dönüşümün performans üzerindeki etkilerini anlamaya çalışmıştır. Geleneksel olarak yeniliğe kapalı ve durağan yapısıyla tanınan inşaat sektörü, dijitalleşme baskıları ve sürdürülebilirlik yönündeki toplumsal ve yasal zorunluluklar doğrultusunda köklü bir dönüşüm sürecine girmiştir. Bu kapsamda, İnşaat 4.0; yapı bilgi modellemesi (BIM), bulut tabanlı iş birliği platformları, sensör entegrasyonu, artırılmış gerçeklik, büyük veri analitiği ve robotik otomasyon gibi teknolojileri içeren bir paradigma değişimidir. Bu teknolojiler yalnızca operasyonel verimliliği artırmakla kalmamakta, aynı zamanda firmaların değer yaratma ve sunma biçimlerini temelden dönüştürme potansiyeli taşımaktadır. Ancak bu teknolojilerin firma düzeyinde somut performans kazanımlarına dönüşebilmesi için teknik entegrasyonun ötesinde, iş modellerinde stratejik bir yeniden yapılandırma, yani İş Modeli İnovasyonu gerekmektedir. İş Modeli İnovasyonu; firmaların değer yaratma, sunma ve yakalama süreçlerinde gerçekleştirdiği yenilikleri kapsar. Bu yenilikler, yalnızca ürün ve hizmet düzeyinde değil; iş süreçlerinin organizasyonu, müşteri ilişkileri, gelir modelleri ve tedarik zinciri işleyişi gibi birçok alanda köklü değişiklikleri içerir. Bu bağlamda İş Modeli İnovasyonu, İnşaat 4.0 teknolojilerinin firma performansı üzerindeki etkilerini açığa çıkaran bir katalizör rolü üstlenmektedir. Bu tez, özellikle bu katalizör etkisini ortaya koyarak, literatürde yeterince derinlemesine incelenmemiş bir ilişki ağını anlamaya çalışmaktadır. Çalışma kapsamında Türkiye inşaat sektöründe görev yapan 152 proje yöneticisi ile anket çalışması gerçekleştirilmiş ve veriler R istatistiksel yazılımı kullanılarak analiz edilmiştir. Betimsel istatistikler, geçerlilik ve güvenilirlik testleri, korelasyon analizleri ile Hayes'in önerdiği PROCESS makrosu üzerinden aracılık analizleri gerçekleştirilmiştir. Ayrıca ortak yöntem yanlılığı ve yanıtsızlık yanlılığı gibi metodolojik riskler kontrol altına alınmıştır. Elde edilen saha verileri, Türkiye'nin gelişmekte olan bir ülke olarak teknolojik dönüşüm fırsatlarını değerlendirme çabalarıyla inşaat sektörünün yerel dinamiklerini yansıtması bakımından anlamlı bir bağlam sunmuştur. Bulgular, özellikle yöneticiler arasında yüksek çevresel duyarlılık bildirilmesine rağmen, bu duyarlılığın İş Modeli İnovasyonu ya da firma performansı ile doğrudan anlamlı bir ilişki kurmadığını göstermektedir. Bu durum, bireysel farkındalık ile kurumsal stratejilerin birbirinden bağımsız işlediğini ve çevresel kaygıların kurumsal düzeyde sistematik değişim yaratmak için yeterli olmadığını ortaya koymaktadır. Türkiye gibi çevresel söylemlerin yaygın fakat uygulamanın sınırlı olduğu bağlamlarda, çevresel duyarlılığın daha çok sembolik düzeyde kaldığı anlaşılmaktadır. Kurumsal karar alma süreçlerinde ise maliyet, zaman ve operasyonel verimlilik gibi unsurların öncelik kazandığı görülmektedir. Öte yandan araştırma, İnşaat 4.0 uygulamalarının dijital ve fiziksel bileşenlerinin firma performansını doğrudan değil, İş Modeli İnovasyonu aracılığıyla dolaylı olarak etkilediğini göstermiştir. Bu bulgu, teknoloji yatırımlarının etkili olabilmesi için stratejik düzeyde iş modeli dönüşümleriyle desteklenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Örneğin, artırılmış gerçeklik uygulamaları, bulut tabanlı proje yönetim sistemleri ve yapı bilgi modellemesi, İş Modeli İnovasyonu'nun temel bileşenleri haline gelirken; robotik üretim sistemleri gibi fiziksel teknolojilerin sınırlı adaptasyon nedeniyle firma performansı üzerinde anlamlı bir etki göstermediği görülmüştür. Bu durum, dijital teknolojilerin daha esnek ve hızlı benimsenebilir olması sayesinde İş Modeli İnovasyonu ile daha güçlü bir sinerji oluşturduğunu düşündürmektedir. Araştırmanın sınırlılıkları arasında örneklemin yalnızca Türkiye'den seçilmiş olması, yalnızca 2022 yılına ait verilere dayanması ve yalnızca proje yöneticilerinin görüşlerinin alınmış olması yer almaktadır. Bu sınırlılıklar, elde edilen sonuçların genellenebilirliğini kısıtlasa da, gelişmekte olan bir ülkede geleneksel bir sektörde teknolojik ve stratejik dönüşümü incelemesi açısından önemli bir örnek olay çalışması sunmaktadır. Gelecek çalışmalarda, İnşaat 4.0 teknolojilerinin zaman içindeki gelişimiyle birlikte İş Modeli İnovasyonu'nun nasıl evrildiğini ortaya koyacak uzunlamasına araştırmalar yapılması önerilmektedir. Ayrıca farklı ülkelerle yapılacak karşılaştırmalı çalışmalar, kültürel, kurumsal ve ekonomik farklılıkların bu ilişkiler üzerindeki etkilerini anlamada önemli katkılar sağlayabilir. Bu araştırmanın temel özgün katkısı, İş Modeli İnovasyonu'nun, İnşaat 4.0 uygulamaları ile firma performansı arasındaki kritik bağlayıcı rolünü ortaya koymasıdır. Önceki çalışmalarda teknoloji ya da çevresel faktörler çoğunlukla bağımsız değişkenler olarak ele alınırken, bu tez performans artışının bu unsurların stratejik iş modeli dönüşümleriyle bütünleştirilmesiyle mümkün olduğunu göstermektedir. Türkiye inşaat sektöründe İnşaat 4.0 teknolojilerinin henüz sınırlı düzeyde benimseniyor olması bile İş Modeli İnovasyonu ile birlikte düşünüldüğünde dönüşümcü bir potansiyele işaret etmektedir. Bu durum, erken benimseyen firmaların stratejik avantaj elde edebileceğini ve rekabetçi konumlarını güçlendirebileceğini göstermektedir. Pratik düzeyde ise bu çalışma, firmaların teknolojik yatırımlarını İş Modeli İnovasyonu odaklı stratejilerle bütünleştirmeleri gerektiğini vurgulamaktadır. Bu kapsamda yöneticilerin yalnızca bireysel çevresel duyarlılıklarını değil, bu duyarlılığı kurumsal iş modellerine yansıtma becerilerini de geliştirmeleri önemlidir. Sürdürülebilirlik hedefleri, operasyonel süreçlerin ve değer önerilerinin ayrılmaz bir parçası haline getirilmelidir. Benzer şekilde dijital teknolojiler, yalnızca teknik çözümler olarak değil, iş birliği süreçlerini derinleştiren, müşteri katılımını artıran ve veri temelli karar alma süreçlerini mümkün kılan sistemik yeniliklerin yapıtaşları olarak değerlendirilmelidir. Sonuç olarak bu araştırma, İnşaat 4.0 ve çevresel duyarlılığın İş Modeli İnovasyonu aracılığıyla firma performansını nasıl etkilediğine dair bütüncül ve derinlemesine bir anlayış sunmaktadır. İş Modeli İnovasyonu, bu ilişki ağında yalnızca bir aracı değişken değil; aynı zamanda teknolojik kabiliyetleri kurumsal başarıya dönüştüren temel bir mekanizma olarak tanımlanmıştır. Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik baskılarıyla karşı karşıya olan inşaat sektörü için bu tez, yenilikçi iş modelleriyle söz konusu baskıların stratejik fırsatlara dönüştürülmesine yönelik yol gösterici bir çerçeve sunmaktadır.
Özet (Çeviri)
This thesis investigates the relationship between Construction 4.0, Environmental Sensitivity, Business Model Innovation (BMI), and Firm Performance, with a particular focus on the mediating role of BMI. Drawing on the learning school perspective, the research aims to understand how Construction 4.0 and environmental sensitivity affect firm performance and whether BMI serves as a bridge in these relationships. This study fills a critical gap by exploring the indirect influence of Construction 4.0 on firm performance through BMI. The investigation is situated within the context of the construction sector, a traditionally slow adopter of digital and green transformations despite its global economic significance. While industries such as manufacturing and finance have rapidly integrated advanced technologies, construction firms particularly in developing economies face challenges in aligning technological investments with organizational performance. The Turkish construction sector, as a key driver of national economic growth and a major player in international markets, serves as a strategic case study due to its high potential for growth in smart technologies and its lagging adoption of Construction 4.0 innovations. A convenience sampling method was employed to collect data via a questionnaire survey of 152 project managers working in the Turkish construction sector, which was analyzed using the R statistical language. Various analytical techniques were applied to test the hypotheses, including descriptive statistics, validity and reliability testing, correlation analysis, and PROCESS mediation analysis. Nonresponse bias and common method bias analyses were conducted to ensure robustness. The methodology emphasizes the dual focus on digital technologies (e.g., building information modeling, cloud-based systems) and physical innovations (e.g., sensors, offsite construction), capturing the layered complexity of Construction 4.0. By examining the interplay between technological adoption, managerial environmental awareness, and business model renewal, this study addresses the sector's unique challenges in balancing cost efficiency, regulatory compliance, and competitive differentiation. The findings reveal that environmental sensitivity, while self-reported as high among managers, does not significantly correlate with BMI or firm performance. This discrepancy highlights the gap between individual managerial attitudes and organizational action, suggesting that environmental mindfulness alone is insufficient to drive systemic business model changes. The high baseline of environmental sensitivity may reflect broader societal and historical shifts toward sustainability, yet its disconnection from performance underscores the dominance of operational priorities like cost and time efficiency in decision-making. Conversely, Construction 4.0 spanning digital and physical layers positively influences firm performance, but only when mediated by BMI. This finding underscores that technological adoption, even at nascent stages, requires complementary innovations in value creation, delivery, and capture mechanisms to yield performance gains. For example, digital tools such as augmented reality and cloud-based project management emerged as critical enablers of BMI, while physical technologies like robotics showed weaker alignment with organizational outcomes in the current adoption landscape. The study's limitations include its geographical focus on Türkiye and temporal snapshot of 2022, which may constrain the generalizability of findings. As Construction 4.0 technologies mature and diffuse more widely, longitudinal studies could reveal evolving dynamics between BMI and performance. Additionally, the reliance on project managers as sole respondents, though mitigated by methodological safeguards, may narrow the perspective on organizational-level transformations. Future research could expand to include cross-country comparisons or qualitative insights into how specific technologies catalyze business model redesign. The originality of this research lies in its identification of BMI as the critical intermediary between Construction 4.0 and firm performance a relationship previously underexplored in traditional sectors of developing economies. While prior studies often isolate technological or environmental factors, this work demonstrates that performance gains in construction depend on synergies between digital-physical capabilities and strategic business model renewal. For instance, even limited adoption of Construction 4.0 technologies in Türkiye's construction sector already signals BMI's transformative potential, suggesting that early adopters who align innovation with value proposition redesign may secure long-term competitive advantages. Practical implications emphasize the necessity for firms to harmonize technological investments with BMI-driven strategies. Managers must transcend individual environmental awareness to institutionalize sustainability within business models, aligning green goals with value creation processes. Similarly, digital tools should be deployed not as standalone solutions but as enablers of systemic innovation—for example, integrating cloud-based systems to enhance collaboration across value chains or leveraging data analytics to refine customer engagement models. For developing economies, this dual focus on technological agility and business model reinvention offers a pathway to global competitiveness, particularly in sectors where traditional practices dominate. In conclusion, this study advances the understanding of how Construction 4.0 and environmental sensitivity interact with BMI to shape firm performance. It establishes BMI as the linchpin connecting technological capabilities to organizational success, urging firms to prioritize business model agility alongside digital and green adoption. As the construction sector navigates the twin pressures of technological disruption and sustainability mandates, this research provides a framework for transforming challenges into strategic opportunities through innovation.
Benzer Tezler
- Yüklenici firmalar için sürdürülebilir yapım kılavuzu oluşturulması ve leed uygulamalarında karşılaşılan zorlukların incelenmesi
Developing a sustainable construction manual for contractor corporations and analyzing the difficulties encountered in leed applications
DİNÇER İNANÇ YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. DENİZ ARTAN İLTER
- Kaplama ve polimerlerde kullanılan alüminyum ve antimon içerikli alev geciktricilerin tayini
Determination of aluminum and antimony containing flame retardants used in coatings and polymers
MURAT TURAL
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
KimyaSakarya ÜniversitesiYangın ve Yangın Güvenliği Anabilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA ŞAHİN DÜNDAR
- Improving moisture resistance of MDF cement composites with coatings and additives
MDF çimento kompozitlerinin su direncinin kaplamalar ve katkı maddeleri ile iyileştirilmesi
AMRO SAAD ABDULWAHHAB AL DAHIREE
Yüksek Lisans
İngilizce
2025
İnşaat Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZGÜR EKİNCİOĞLU
- Bitümlü karışımların sıcaklık ve nem hassasiyetlerinin incelenmesi ve iyileştirilmesi
Investigation and improvement of temperature and moisture sensitivity of bituminous mixtures
GİZEM KAÇAROĞLU
Doktora
Türkçe
2025
UlaşımSüleyman Demirel Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET SALTAN
- Women's use of space in Tehran modern houses constructed between 1960-1980
1960-1980 tarihleri arasında yapılan Tahran modern evlerinde kadınların mekan kullanımı
SEPİDEH DAVODİPAD
Doktora
İngilizce
2021
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHSEN ÖZSOY