Antropolojide insanın mahiyeti ve aşkınlık sorunu
The essence of human and the problem of transcendence in anthropology
- Tez No: 943698
- Danışmanlar: PROF. DR. MUHAMMET ENES KALA
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Felsefe, Philosophy
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 227
Özet
Antropoloji insanı anlamaya çalışan önemli disiplinlerden birisidir. Arkeoloji dahil olmak üzere fiziki/biyolojik, sosyal/kültürel, linguistik antropoloji ve din antropolojisi bilimsel düzlemde insana yönelik açıklamalar getirmektedir. Antropolojinin sağladığı yol ve imkânlar üzerinden insanı anlamaya çalışmak, önemli bir boşluğu doldurmakla birlikte birtakım eksikleri de ihtiva edebilmektedir. Ortaya koyduğu varsayımlarla bütüncül bir insan anlayışı iddiasında olan antropolojinin, ilk bölümde fiziki/biyolojik açıdan, ikinci bölümde sosyal/kültürel açıdan üçüncü bölümde ise din antropolojisi bağlamında bu iddiasını nasıl karşıladığı irdelenmektedir. İnsanı getirdiği noktada karşımıza çıkan aşkınlık sorunu ilk bölümde Max Scheler üzerinden insanın mahiyeti bağlamında, ikinci bölümde Cassirer üzerinden kültür metafiziği bağlamında, son bölümde ise din antropolojisine teist varoluşçuluk üzerinden getirdiğimiz eleştirel yaklaşımla ele alınmaya ve serimlenmeye çalışılmıştır. Tezin temel problematiği olarak şekillenen, insanın canlılar arasında gerçek değeri ve konumu, önce onlardan ayrı bir mahiyeti haiz varlık olarak anlaşılması ve akabinde Aşkın Varlıkla ilişkisi çerçevesinde açığa çıkarılması şeklinde ifade edilmiştir. Nitekim antropolojide yaptığımız çözümlemeler bizi aşkınlık sorunuyla yüz yüze getirmiştir. İnsanın Yaratıcısıyla olan bağı anlaşılmadan aşkınlığın insan hayatı için neden önemli olduğunu anlamak zordur. Nihai olarak, antropolojideki insan yaklaşımlarının, mahiyet ve aşkınlık konusunda eksik kaldığı tespit edilmiş ve bunun, felsefede var olan üst bakışla giderilebileceği ifade edilmiştir. Nitekim antropolojide, insanın mahiyet bakımından incelenmesi onun aşkınlıkla olan ilişkisinde de belirleyici olmuştur. Buradan hareketle, insanı ele alan bir bilim olarak antropolojinin, insanı mahiyetiyle ve yatay-dikey düzlemdeki aşkınlıkla bütüncül bir bakışı yakalayabileceği söylenebilmektedir.
Özet (Çeviri)
Anthropology is one of the most important fields in human studies. Physical/biological, social/cultural, linguistic anthropology and religious anthropology, including archaeology, provide scientific explanations for human beings. Trying to understand human beings through the ways and possibilities provided by anthropology fills an important gap, but it may also contain some deficiencies. The first part examines how anthropology, which claims a holistic understanding of the human being with the assumptions it puts forward, fulfills this claim from a physical/biological point of view in the first part, from a social/cultural point of view in the second part, and in the context of anthropology of religion in the third part. The problem of transcendence, which we encounter at the point where it brings the human being, is tried to be addressed and expounded in the first part through Max Scheler in the context of the essence of the human being, in the second part through Cassirer in the context of the metaphysics of culture, and in the last part with the critical approach we bring to the anthropology of religion through theistic existentialism. The real value and position of human beings among living beings, which is shaped as the basic problematic of the thesis, is expressed in terms of first understanding them as beings with a separate essence and then revealing them within the framework of their relationship with the Transcendent Being. As a matter of fact, our analysis in anthropology has brought us face to face with the problem of transcendence. It is difficult to understand why transcendence is important for human life without understanding man's connection with his Creator. Ultimately, it was determined that the human approaches in anthropology were incomplete in terms of essence and transcendence, and that this could be remedied by the meta-perspective in philosophy. As a matter of fact, in anthropology, the study of human beings in terms of essence has also been decisive in their relationship with transcendence. From this point of view, it can be said that anthropology, as a science that deals with human beings, can capture a holistic view of human beings with their essence and transcendence on the horizontal-vertical plane.
Benzer Tezler
- Kâdî Abdulcebbâr'da teolojik antropoloji: İnsanın mahiyeti sorunu
Theological anthropology of Qadi Abdul Jabbar: The problem of human essence
ABDUL BASIT ZAFAR
- İbnü'l-Havranî'nin Kitâbu'l-İşârât ilâ Emâkini'z-Ziyârât adlı eseri ve değerlendirilmesi
Ibn al-Hawrani's Kitab al-Isharat ila Amakin al-Ziyara and its evaluation
HİKMET CİHAT ÇİFTÇİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
DinSüleyman Demirel Üniversitesiİslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSMAİL HAKKI GÖKSOY
- İbn Arabi metafiziğinde insanın yeri
The place of human in the metaphysics of İbn Arabi
FEVZİ YİĞİT
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
DinCumhuriyet ÜniversitesiFelsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. BAYRAM ALİ ÇETİNKAYA