Geri Dön

Vezikoüreteral reflü tanısı almış hastaların uzun dönem takibi

Long term follow up of patients diagnosed with vesicoureteral reflux

  1. Tez No: 944545
  2. Yazar: ZEYNEP SARIHAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SEVGİ YAVUZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: İdrar yolu enfeksiyonu, mesane barsak disfonksiyonu, üreter çapı oranı, vezikoüreteral reflü, Bladder bowel dysfunction, ureteral diameter ratio, urinary tract infection, vesicoureteral reflux
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 66

Özet

Vezikoüreteral Reflü Tanısı Almış Hastaların Uzun Dönem Takibi Amaç: Vezikoüreteral reflü tanısı almış hastaların demografik, klinik ve radyolojik verilerinden oluşan parametreler ile reflünün prognozu arasındaki ilişkinin incelenmesi Gereç ve Yöntem: Bu çalışma 1 Haziran 2020 ile 1 Mart 2024 tarihleri arasında Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Çocuk Nefroloji Polikliniği'nde vezikoüreteral reflü (VUR) tanısı almış olan 130 hasta ile retrospektif olarak yapıldı. Hastaların demografik özellikleri, başvuru şikayetleri, idrar yolu enfeksiyonu (İYE) öyküsü, mesane barsak disfonksiyonu, ek üriner ya da sistemik anomali varlığı, sünnet durumu, reflünün derecesi, tarafı, zamanlaması, sintigrafik renal skar mevcudiyeti, reflünün kendiliğinden iyileşme durumu ya da cerrahi müdahale gereksinimi, mikroalbuminüri (MA), kronik böbrek hasarı (KBH), hipertansiyon gelişme durumları, VUR indeksi, üreter çapı oranı (ureteral diameter ratio, UDR), distal üreter çapı not edildi. Spontan rezolüsyona uğrayanlar ve açık ya da kapalı cerrahi tedaviye yönlendirilenler olarak hastalar gruplandırıldı ve istatistiksel analizleri yapıldı. Bulgular: Hastaların çoğunluğunu kızların oluşturduğu (%60), en sık İYE ile başvurdukları (%58), yaklaşık yarısında mesane barsak disfonksiyonunun eşlik ettiği, %50'sinde reflünün bilateral ve en sık geç dolum fazında (%50) gözlendiği, skar oranının yüksek (%51,5) olduğu, yaklaşık üçte ikisinin cerrahi müdahale gerektirdiği, %15 olgunun spontan düzeldiği, yaş arttıkça spontan rezolüsyon oranının düştüğü (p=0,01), geç dolum fazında reflü tespit edilenlerde cerrahi müdahale olasılığının yükseldiği (p=0,044) ortaya konuldu. UDR ve VUR indeksinin açık cerrahi uygulanan olgularda daha yüksek olduğu gözlendi (sırasıyla p=0,049, p=0,023). Sonuç: Vezikoüreteral reflülü hastalar en sık İYE kliniği ile başvurmakta, yaklaşık yarısında mesane barsak disfonksiyonu eşlik etmekte, sıklıkla cerrahi müdahale gerektirmekte ve yine yaklaşık yarısında renal skar gelişebilmektedir. Yaş küçüldükçe spontan rezolüsyon şansı artmakta, cerrahi müdahale gereksinimi azalmaktadır. Geç dolum fazında reflünün saptanması cerrahiye gidiş açısından öngörücü bir parametre olabilir. Tanı anındaki distal üreter çapı, UDR ve VUR indekslerinin yakın takibi açık cerrahi gerektirecek hastaların erken belirlenmesine katkı sağlayabilir.

Özet (Çeviri)

Long Term Follow Up of Patients Diagnosed with Vesicoureteral Reflux Aim: Investigation of the relationship between the demographic, clinical and radiological parameters of patients diagnosed with vesicoureteral reflux and the prognosis of the reflux. Materials and Methods: This retrospective study was conducted with 130 patients diagnosed with vesicoureteral reflux (VUR) at the Pediatric Nephrology Outpatient Clinic of Başakşehir Çam and Sakura City Hospital between June 1, 2020 and March 1, 2024. The study evaluated patients demographic characteristics, presenting complaints, history of urinary tract infections, presence of bladder and bowel dysfunction, accompanying urinary or systemic anomalies, circumcision status, grade, laterality and timing of reflux, presence of scintigraphic renal scarring, spontaneous resolution of reflux or need for surgical intervention, presence of microalbuminuria, chronic kidney disease, development of hypertension, VUR index, ureteral diameter ratio (UDR) and distal ureteral diameter. Patients were categorized into two groups based on whether they experienced spontaneous resolution or required open or endoscopic surgical intervention. Statistical analyses were then performed to evaluate the data. Results: The majority of the patients were female (60%) and most commonly presented with urinary tract infections (58%). Approximately half of the patients had concomitant bladder and bowel dysfunction. Vesicoureteral reflux (VUR) was bilateral in 50% of the cases and most frequently observed during the delayed filling phase (50%). The incidence of renal scarring was high (51.5%), and approximately two-thirds of the patients required surgical intervention. Spontaneous resolution occurred in 15% of the cases. It was found that the rate of spontaneous resolution decreased with increasing age (p=0.01) and the likelihood of requiring surgical intervention was higher in patients with reflux detected during the delayed filling phase (p=0.044). Both the ureteral diameter ratio (UDR) and the VUR index were significantly higher in patients who underwent open surgical intervention (p=0.049 and p=0.023, respectively). Conclusion: Patients with vesicoureteral reflux most commonly present with urinary tract infection symptoms. Approximately half of these patients have concomitant bladder and bowel dysfunction, frequently require surgical intervention and nearly half develop renal scarring. The likelihood of spontaneous resolution increases with younger age, while the need for surgical treatment decreases. Detection of reflux during the delayed filling phase may serve as a predictive parameter for the necessity of surgery. Close monitoring of distal ureteral diameter, ureteral diameter ratio (UDR) and VUR index at the time of diagnosis can aid in the early identification of patients who may require open surgical intervention.

Benzer Tezler

  1. Çocuk nefroloji polikliniğinde vezikoüreteral reflü tanısı ile takipli hastaların değerlendirilmesi ve izlemi

    Vesicoureteral reflux in children's nefrology clinic diagnosisevaluation and monitoring of followed patients

    NEZİRE YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSelçuk Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HARUN PERU

  2. Gaziantep Üniversitesi çocuk nefroloji kliniği vezikoüreteral reflü hastalarının değerlendirilmesi

    Evaluation of patients wi̇th vesi̇coureteral reflux, in Gaziantep University, cli̇ni̇c of pedi̇atri̇c nephrology

    FERHAN BULUT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGaziantep Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MİTHAT BÜYÜKÇELİK

  3. Vezikoüreteral reflüsü olan hastaların retrospektif değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of the patients with vesicoüreteral reflux

    SELÇUK KIVILCIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ASLI ÇELEBİ TAYFUR

  4. Orta ve ağır primer vezikoüreteral reflü ile ilişkili konjenital ve edinsel böbrek parankim hasarı olan hastaların klinikve radyolojik açıdan karşılaştırılması

    Medium and severe primary vesicoureteral refluxcongenital and acquired ki̇dney associated withclinical patients with parankim damageand radiological comparison

    GÜLCAN ERBAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    NefrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA MUTLUBAŞ