Geri Dön

Fonksiyonel nörolojik semptom bozukluğu olan hastalarda psikosomatik tanının kişilik özellikleri, kişilerarası ilişkiler ve algılanan sosyal destek ile ilişkisinin incelenmesi

Examining the relationship between psychosomatic diagnosis and personality traits, interpersonal relations, and perceived social support in patients with functional neurological symptom disorder

  1. Tez No: 944868
  2. Yazar: ANAS HAVARI
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ IRMAK POLAT
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 212

Özet

Giriş: Fonksiyonel Nörolojik Semptom Bozukluğu (FNSB), bilinen nörolojik hastalıklarla uyuşmayan nörolojik belirtilerle kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Milenyumun başından itibaren, nörobiyolojik nedenlere odaklanılmaya başlanmış, eski psikolojik teoriler genişletilmiş ve yeni psikolojik faktörler araştırılmıştır.[1], [2] Bu sürecin devamı olarak, bu hastalığa sahip kişilerde incelenmesi faydalı olabilecek en önemli yönlerden birinin, çevreleriyle olan kişilerarası ilişkilerin doğası olduğunu düşündük. Bu bağlamda, bağlanma stilleri, kişilerarası sorunlar, algılanan sosyal destek gibi unsurları değerlendirmeyi ve hastaların kişilik özelliklerinin de bu ilişkiler üzerindeki etkisini incelemeyi hedefledik. Ayrıca, bu bozukluğun diğer psikosomatik belirtilerle karakterize olan hastalıklarla yakın ilişkisini göz önünde bulundurarak, psikosomatik hastalarda kullanılan bir tanısal araç olan DCPR ile bu hastaların psikosomatik profillerini saptamayı ve diğer psikolojik faktörlerle ilişkisini incelemeyi amaçladık. Yöntem: Bu çalışmaya, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi (İÜİTF) Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Konsültasyon-Liyezon Psikiyatri (KLP) bilim dalına İÜİTF Nöroloji Anabilim Dalı tarafından yönlendirilen; KLP veya genel psikiyatri polikliniğinden FNSB tanısı ile takibi bir süredir devam eden; Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı tarafından ileri inceleme için İÜİTF KLP bilim dalına yönlendirilen, psikiyatri veya nöroloji uzman hekimi tarafından FNSB tanısını alan 65 hasta ve 65 sağlıklı kontrol katılmıştır Görüşmeler tek araştırmacı tarafından yapıldı ve görüşmenin sonunda hem hastalara hem de sağlıklı kontrollere uygulanan testler ve ölçekler sonuçları hakkında bilgi verilmiştir. Katılımcılar, sosyodemografik ve klinik veriler, DSM-5 Bozuklukları İçin Yapılandırılmış Klinik Görüşme Formu-Klinisyen Versiyonu (SCID-5-CV), Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri-İlişki Yapısı (YİYE-İY), Kişilerarası Problemler Envanteri-Döngüsel Ölçekleri Kısa Formu (KPE-32), Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ÇBASDÖ), Eysenck Kişilik Anketi Gözden Geçirilmiş Kısaltılmış Formu (EKA) ve Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği (HADÖ) kullanılarak değerlendirilmiştir. Psikosomatik tanılar, Psikosomatik Araştırmalar için Tanı Ölçütleri (DCPR) ile yalnızca hasta grubunda incelenmiştir. Bulgular: Çalışmada, FNSB hastaları ile kontrol grubu arasında çeşitli farklılıklar tespit edilmiştir. DCPR sonuçlarına göre, hasta grubunda en sık görülen DCPR tanıları konversiyon belirtileri (%87,7), kalıcı somatizasyon (%63,1) ve tip A davranış (%41,5) olarak saptanmıştır. Genel olarak ilişkilerdeki bağlanma kaygısı hasta grubunda anlamlı derecede yüksek bulunmuş, ayrıca partnerle ilgili kaygı ve kaçınma düzeyleri de kontrol grubuna kıyasla daha yüksek saptanmıştır. Kişilerarası sorunlar açısından, hasta grubunda baskın kontrolcü, kinci benmerkezci, intruzif muhtaç ve soğuk mesafeli kişilerarası örüntüler daha belirgin olup, sosyal çekingenlik ve kendini savunamama düzeyleri de daha yüksektir. Sosyal destek algısında, özellikle arkadaş desteği konusunda, hasta grubunun kontrol grubuna göre daha düşük bir sosyal destek algıya sahip olduğu saptanmıştır. Anksiyete ve depresyon düzeyleri ise hasta grubunda kontrol grubuna kıyasla anlamlı şekilde daha yüksektir. Kişilik özellikleri açısından, nörotisizm ve psikotisizm düzeyleri hasta grubunda daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca, yapılan testler arasında çeşitli korelasyonlar tespit edilmiştir. Sonuç: Bu çalışmada, FNSB hastalarında kişilerarası ilişkilerdeki sorunların, yüksek bağlanma kaygısı düzeylerinin ve düşük sosyal destek algısının bir arada görüldüğü tespit edilmiştir. Özellikle DCPR tanılarına göre konversiyon belirtileri, kalıcı somatizasyon ve tip A davranışın yaygın olması, bu hastalığın psikosomatik bir temele dayanan karmaşık bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar, FNSB hastalarının kişilerarası ilişkilerinde belirgin sorunlar yaşadığını ve bu ilişkilerin, anksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik belirtilerle de etkileşim içinde olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, FNSB hastalarında klinik değerlendirme ve tedavi süreçlerinde kişilik özellikleri, kişilerarası sorunlar ve psikosomatik tanıların dikkate alınması, tedavi başarısını artırabilir. Bu bulgular, FNSB'nin psikososyal yönlerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ve bütüncül bir yaklaşım benimsenmesinin önemini vurgulamaktadır.

Özet (Çeviri)

Introduction: Functional Neurological Symptom Disorder (FNSD) is a condition characterized by neurological symptoms that are inconsistent with known neurological diseases. Since the beginning of the millennium, focus has shifted to neurobiological causes, old psychological theories have been expanded, and new psychological factors have been investigated[1], [2]. As a continuation of these efforts, we thought that one of the most important aspects that could be beneficial to examine in people with this disorder is the nature of their interpersonal relationships. In this context, we aimed to evaluate factors such as attachment styles, interpersonal problems, and perceived social support, and to examine the impact of patients' personality traits on these relationships. Additionally, considering the close relationship of this disorder with diseases characterized by other psychosomatic symptoms, we aimed to determine the psychosomatic profiles of these patients using DCPR, a diagnostic tool used in psychosomatic patients, and to examine its relationship with other psychological factors. Method: This study included 65 patients diagnosed with FNSD by a psychiatry or neurology specialist and 65 healthy controls. The patients were either referred to the Consultation-Liaison Psychiatry (CLP) unit of the Department of Psychiatry at Istanbul University Istanbul Faculty of Medicine (İÜİTF) by the Department of Neurology at İÜİTF, had been under follow-up for FNSD in the CLP or general psychiatry outpatient clinic for some time, or were referred to the İÜİTF CLP unit by the Department of Neurology at Koç University Faculty of Medicine for further evaluation. Interviews were conducted by a single researcher, and at the end of the interview, both the patients and healthy controls were informed about the results of the tests and scales applied. Participants were evaluated using sociodemographic and clinical data, Structured Clinical Interview for DSM-5 Disorders-Clinician Version (SCID-5-CV), Experiences in Close Relationships-Relationship Structures (ECR-RS), Inventory of Interpersonal Problems-Circumplex Scales Short Form (IIP-32), Multidimensional Scale of Perceived Social Support (MSPSS), Eysenck Personality Questionnaire Revised Abbreviated Form (EPQ-RA), and Hospital Anxiety and Depression Scale (HADS). Psychosomatic diagnoses were examined only in the patient group using the Diagnostic Criteria for Psychosomatic Research (DCPR). Results: The study identified various differences between FNSD patients and the control group. According to DCPR results, the most common DCPR diagnoses in the patient group were conversion symptoms (87.7%), persistent somatization (63.1%), and type A behavior (41.5%). Overall, attachment anxiety in relationships was found to be significantly higher in the patient group, and anxiety and avoidance levels related to partners were also higher compared to the control group. In terms of interpersonal problems, dominant-controlling, vindictive-self-centered, intrusive-needy, and cold-distant interpersonal patterns were more prominent in the patient group, and levels of social inhibition and non-assertiveness were also higher. In terms of perceived social support, the patient group was found to have a lower perception of social support compared to the control group, especially in terms of friend support. Anxiety and depression levels were significantly higher in the patient group compared to the control group. In terms of personality traits, neuroticism and psychoticism levels were found to be higher in the patient group. Additionally, various correlations were detected between the tests performed. Conclusion: This study found that psychosomatic symptoms, interpersonal problems, high levels of attachment anxiety, and low perception of social support coexist in FNSD patients. The prevalence of conversion symptoms, persistent somatization, and type A behavior according to DCPR diagnoses indicates that this disorder has a complex structure based on a psychosomatic foundation. These results reveal that FNSD patients experience significant problems in their interpersonal relationships, and these relationships interact with psychiatric symptoms such as anxiety and depression. Therefore, considering personality traits, interpersonal problems, and psychosomatic diagnoses in clinical evaluation and treatment processes of FNSD patients may increase treatment success. These findings emphasize that the psychosocial aspects of FNSD should not be ignored and that adopting a holistic approach is important.

Benzer Tezler

  1. Geriatrik hastalarda uyku bozuklukları ile ilişkili faktörler ve yaşam kalitesi üzerine etkileri

    Factors related with sleep disorders in geriatric patients and their effect onquality of life

    ASLIHAN UZUNKULAOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonBaşkent Üniversitesi

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NURİ ÇETİN

  2. Bellek bozukluğu olan hastalarda kobalamin eksikliğinin araştırılması

    Study of cobalamin deficiency in patients with memory loss

    MEHMET GÖK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    BiyokimyaGATA

    Biyokimya ve Klinik Biyokimya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA GÜLTEPE

  3. Acil Serviste hepatik ensefalopati tanısı alan hastalarda santral görüntülemenin gerekliliği

    The necessity of central imaging in patients diagnosed with hepatic encephalopathy in the Emergency Department

    SALİHA YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Acil TıpNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEDAT KOÇAK

  4. Üriner sistem anotomisi normal olan çocuklarda tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu nedenleri

    Reasons for recurrent urinary tract infections in the children who have a normal urinary system anatomy

    BİRGÜL LİVAOĞLU SAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR.e NİLGÜN ÇAKAR

  5. Diyabetik ve non-diyabetik olgularda ince lif nöropati tanısında kısa segment sinir ileti çalışması ile standart elektrofizyolojik testlerin ve klinik nöropati ölçütlerinin karşılaştırılması ve tanısal değerleri

    Comparison of short segment nerve conduction studies, standard electrophysiological tests and clinical neuropathy criterions of diabetic and non-diabetic cases in diagnosis of small fiber neuropathy and their diagnostic values

    ÖZGÜR BOYRAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    NörolojiGATA

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. MEHMET SARAÇOĞLU