Investigation of adenosine pathway under hypoxia in the context of NLRP11 and inflammation
Hipoksik koşullar altında adenozin yolağının NLRP11 ve enflamasyon çerçevesinde incelenmesi
- Tez No: 945173
- Danışmanlar: DOÇ. DR. CEREN ÇIRACI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Bilim ve Teknoloji, Biyoloji, Science and Technology, Biology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 79
Özet
Beyin, kan beyin bariyeri ile besin ve koruma kalkanı sağlanan oldukça korunaklı bir bölgedir. Söz konusu yüksek izolasyondan dolayı bazı metabolik süreçler beyinde localize olan hücreler tarafından sağlanmalıdır. Merkezi sinir sistemi (MSS) nöron ve glia hücreleri olmak üzere iki ana tipte hücre grubuna ev sahipliği yapmaktadır. Nöronlar elektrik sinyalleri üretebilirken üç ana hücre grubundan-oligodendrositler, mikroglia ve astrositler- oluşan gliyal hücreler bu özelliğe sahip değildir ancak nöronların işlevini arttırmaktadır. Astrositlerin ve mikrogliaların doğal bağışıklık başta olmak üzere nöroimmunolojik süreçlere dahil olduğu gösterilmiştir. Mikroglia hücreleri ilk olarak nöronlar gibi nöroektodermden köken alan, konvensiyonel hücreler olarak tanımlanmış olsa da yapılan çalışmalarla kökeninin, yumurta kesesinde bulunan ve homeostasi varlığında uzun yaşam ömrüne sahip olan eritromyeloid progenitor hücreleri olduğu anlaşılmıştır. Mikrogliaların gelişim süreci koloni sitimüle edici faktör 1 reseptör (CSF1R), reseptör tirozin kinazlar AKT ve ERK gibi reseptörler aracılığıyla kontrol edilmektedir. Mikrogliaların M2 (alternatif) ve M1 (klasik) olmak üzere iki farklı fenotipe sahip olduğu tanımlanmıştır. M2 fenotipindeki mikroglialar, IL-10 gibi anti-inflamatuvar sitokinler salgılayan; doku onarımı ve homeostasinin korunumunu sağlayan anti-inflamatuvar profil sergilerler. Diğer yandan M1 fenotipine sahip mikroglialar; IL-6, IL-1, tümör nekrozis faktör alfa (TNF) gibi sitokinler ve CCR2 gibi kimokinler salgılayarak proinflamatuvar bir profil sergilemektedir. Ayrıca mikroglialar, onlara patojen ilişkili moleküler paternleri (PAMPs) ve hasar ilişkili moleküler paternleri (DAMPs) tanıma özelliği sağlayan NOD-benzeri reseptörler (NLRs) and Toll-benzeri resöptörleri (TLRs) eksprese edebilmektedir. Fagositik yetenekleri sayesinde mikroglialar hasarlı hücre kalıntılarını ve patojenleri kemotaksis ile ortadan kaldırabilmektedir. Merkezi sinir sistemindeki enfeksiyon, nerodejeneratif hastalıklar ve iskemiye bağlı inme durumlarında fagositoz oldukça yaygındır. İmmün sistem sürekli olarak işgalci patojenlere, alerjenlere ve antijenlere maruz kalmaktadır. İmmün bir koruma mekanizması olmasının yanı sıra yararlı organizmaları ayıran ve evrimsel süreç boyunca bellek oluşturarak patojenlerle başa çıkmaktadır. İmmünite edinsel ve doğal olmak üzere katagorize edilmektedir. Edinsel immünite oldukça çeşitli, spesifik ve kademeli olarak görece daha yavaş yanıt oluştururken; doğal immünite, spesifitesi ve çeşitliliği daha az olan ayrıca hızlı yanıt üreten hücrelerden oluşmaktadır. Savunma mekanizmasının ilk hattını, patojen tanıma reseptörleri (PRRs) ile iş birliği yapan doğal immün sistem oluşturmaktadır. PRRs beş farklı reseptör ailesini temsil etmektedir: TLRs, NLRs, RIG-I benzeri reseptörler (RLRs), C-tip lektin reseptörleri (CLRs) ve AIM2-benzeri reseptörler (ALRs). CLR ve TLR resöptörleri plazma membranında bulunurken; RLR, NLR ve ALR reseptörleri sitoplazmada yer almaktadır. İnflamazomlar, sitoplazmada bulunan DAMP'lar ve PAMP'lara yanıt olarak oluşturulan çoklu protein kompleksleri olarak tanımlanmaktadır. Bu çoklu protein kompleks bileşenleri; pro-kaspaz-1 proteininin, kaspaz-1 proteinine dönüşerek aktif formunu alması sonrasında pro- IL-1 ve pro-IL-18 proteinlerini onların aktif formuna dönüştürmesiyle toplanmaktadır. Yeterli sayıdaki çalışma, NLRP3'ün yapısındaki kaspaz-1 domaini (ASC) aracılığıyla pro-kaspaz-1 aracılığıyla inflamazom oluşturabileceğini ortaya koymuştur. NLRP3 inflamazomu reaktif oksijen türlerinin (ROS) artması, patojen varlığı sırasında oluşabilmektedir. Memeliler çevrelerindeki oksijen seviyesini ölçerek homeostasinin sürmesini sağlayan mekanizmalara sahiptir böylece hipoksiye adapte olabilirler. Oldukça fazlaca çalışılan hipoksiye karşı oluşturulan cevap mekanizması HIF-1 ve HIF-1 alt ünitelerinden oluşan HIF-1-aracılı yolaktır. HIF-1 ve HIF-1 alt üniteleri PAS (PER, ARNT, SIM proteinleri) ve bazik heliks-loop-heliks (bHLH) domaini içermektedir. HIF-1 belli koşullar altında ekprese olurken HIF-1 sürekli olarak transkribe olmaktadır. Normal koşullar altında prolil hidroksilazlar (PHDs), HIF-1'nın yapısındaki prolin kalıntılarını hiddrolize eder böylece HIF-1 26S proteozomal yıkım mekanizmasına yönlendirilir. Oksijen azlığında HIF-1 stabilize olarak promotordaki hipoksi cevap elementine (ARE) bağlanmaktadır. Kobalt klorür (CoCl2), hipoksinin ana kriterlerinden biri olan HIF-1 stabilizasyonunu sağladığı için kimyasal hipoksi tetikleyecisi olarak kabul edilmektedir. CoCl2 farklı hücre tiplerinde ve farklı dozlarda zıt yanıtlar oluşturabilmektedir. Hipokside ROS seviyesi, IL-1, TNF-, gulutamat salınımı artmaktadır. Uzun süreli hipoksi doku hasarı, aksonal dejenerasyon ve kan beyin bariyerinin bütünlüğünün bozulması ile sonuçlanabilmektedir. Beyinde HIF-1 ve fosfotidilinositol-3-kinaz (PI3K)/Akt yolağı çapraz etkileşebilmekte dahası HIF-1 cevabına bağlı NLRP3 inflamazom formasyonu gösterilmiştir. Artmış immün yanıtı engellemek için negative feedback mekanizmları gibi kesin denetleme mekanizmaları gerekmektedir. Ligandının adenozin olduğu pürinerjik yolak buna bir örnektir. Normal koşullarda önemli rol oynayan adenozin, ekstrasellüler ve intrasellüler olarak bulunabilmektedir. Ek olarak yüksek konsantrasyonlardaki adenozin NLRP3 inflamzomunu tetikleyebilmektedir. A1, A2A, A2B, A3 olacak şekilde dört katagoriye ayrılan adenarjik reseptörler, G-protein kapılı reseptör ailesindendir. A2A (ADORA2A olarak da gösterilir) nöroinflamatuvar cevabı düzenleyebilmektedir. Önemli hücresel olayları düzenleyen MAPK (ERK1/2 ve p38), PKA ve CREB sinyal mekanizmaları adenozin ile uyarılabilmektedir. En çok bilinen, spesifik olmayan adenozin yolağı inhibitörü kafein, adenozin yanıtının moleküler seviyede anlaşılması için bu çalışmada kullanılmıştır. Iskemi, merkezi sinir sisteminde çok ciddi hasarlara sebep olmakta bu koşullar altında da mikroglia fogositik özellikler sergileyebilmektedir. Tüm bunların ışığında mikroglia, hipoksik sonuçları deşifre edebilmek için dikkatleri üzerine çekmektedir böylece ümit vaadeden ilaç ve tedavi yöntemleri geliştirilebilecektir. HMC3 hücreleri insan mikroglia hücrelerine benzer yüzey reseptörleri ve antijenleri ekprese ettiği için adenozin yolağının etkilerinin MAPK ve Akt sinyallerinin alt tarafında kalan NLRP11 ve NLRP3 ekseninde anlaşılabilmesi için bu çalışmada kullanılmıştır. Ilk olarak, mRNA ve protein seviyesinde NLRP11'i çok düşük seviyelerde saptadık ve NLRP11 anlatımını tetiklemek ve optimum adenozin dozunu bulmak amacıyla hücrelere farklı dozlarda adenozin verdik ve stimülasyon süresini NLRP11 kısa ömürlü bir protein olduğu için dört saat olarak belirledik. Sonuçlarımız, 500 M adenozinin NLRP11'I hem mRNA hem de protein düzeyinde arttırdığınnı ayrıca NLRP3 protein miktarının herhangi bir intrasüllüler olgun formdaki kaspaz-1 ve IL-1 proteininde artışa sebep olmadan tetiklendiğini göstermiştir. Otofajinin engellenmesi, stokin salınımı gibi hücresel süreçlerde yer alan Akt fosforilasyonu Ser473 residüsü bağlamında incelenmiş ve fosforilsayonun arttığı saptanmıştır. Adenozinin etkilerini tersine çevirerek adenozin yolağını yorumlamak anlamlı olacağı için HMC3 hücrelerini farklı dozlarda kafein ile stimüle ettik. 1 mM kafein, ADORA2A ve NLRP11 mRNA'sının, NLRP11 proteinin miktarının azaldığı optimum doz olarak tayin edilmiştir. Bunlara ek olarak MAPK sinyalleşmesi, active olmuş adenozin yolağının bir göstergesi olduğundan incelenmiş ve tekrar 1 mM kafeinin ERK1/2 fosforillenmesini azalttığı görülmüştür. Hipoksi özel hücre büyütme kabinleriyle sağlanabilmektedir ancak bu yöntem pahalıdır ve her araştırmacı için ulaşılabilir bir seçenek değildir. Bu çalışmada alternatif ve ulaşılabilir bir metod olan kimyasal olarak indüklenmiş hipoksinin, CoCl2 ile tetiklenmesi tercih edilmiştir. Hipoksinin optimum olarak sağlanabilmesi için 3 farklı dozda CoCl2, iki farklı zaman aralığında uygulanmıştır. Hipoksik koşulların sağlanmasında temel esaslardan biri olarak kabul edilen stabil HIF-1 molekülü mRNA ve protein seviyelerindeki karşılatırmalarla analiz edilmiştir. Sonuçlarımız dört saatlik stimülasyon süresinin sekiz saate göre daha başarılı olduğu gösterdiği için 125 M CoCl2 ilerki deneylerde kullanılmıştır. Diğer yandan ROS seviyesinin hipoksiye bağlı artabileceği ihtimali söz konusu oldıuğunda antioksidant cevap farklı dozlardaki CoCl2 ile ölçülmüştür. Normal koşullarda sitoplazmada Keap1 proteini tarafından tutulan Nrf2 molekülünün birikiminin artması, stabil Nrf2 için bir işaret olarak kabul edilebilmektedir diğer yandan Nrf2 asetilasyonu da Nrf2'nun antioksidant cevap elementine (ARE) bağlanma ihtimalini arttırmaktadır. Artan dozlardaki CoCl2, sekiz saat sonrasında asetilasyonda ve Nrf2 proteinin miktarında artışa sebep olmuştur. HIF-1, NLRP3 inflamasyonu formasyonunu arttırabileceği için K+ akışını tersine çevirmeyi öngörerek HMC3 hücrelerini 50 mM KCl ile muamele ettik. Önceki sonuçları da göz önünde bulundurarak HMC3 hücrelerini dört saat boyunca KCl-adenozin-kafein- CoCl2-adenozin ve CoCl2-adenozin, CoCl2, kafein ve KCl-adenozin ve kafein ile sonuçları karşılaştabilmek için stimüle ettik. Sonrasında, hipoksik koşullar altında ADORA2A ve NLRP11 mRNA anlatımı ve NLRP11 protein ekspresyonunu ölçtüğümüzde hipoksi ile bir azalış olduğunu gözlemledik. Alt yollardaki sinyal iletimini kontrol etmek için ERK1/2 ve Akt fosforilasyonuna odaklandık. Hipoksi, tek başına MAPK sinyalini arttırmaya yeterli olmadığı ancak adenozin ile aynı andaki stimülasyonun bir artışa neden olduğunu gösterdik. Buna karşılık Akt proteininin Ser473. residüsündeki fosforilasyonunda bir değişiklik gözlenmezken kafein anlamlı miktarda bir düşüşe sebep olmuştur. NLRP3 ekspresyonu hipoksik koşullar ile yanızca adenozin ile muamale edilmiş grupla karşılaştırıldığında azalmış olduğu gözlemlenmiştir. Bulgularımız, insan mikroglia hücrelerinde iskeminin tedavi sürecinde önemli olabileceğini işaret etmektedir. Ayrıca bu kapsamda NLPRP11 proteini ve ADORA2A reseptörü, iskeminin ciddi hasarlarını indirgemede umut vaadeden hedefler olma potansiyeli taşımaktadır.
Özet (Çeviri)
The brain is separated from the rest of the body by a layer of cells called blood brain barrier which provides protection and nutrition. Due to this advanced isolation, certain processes are supposed to be enabled by brain-resident cells. Central nervous system (CNS) harbors two main types of cells which are called: neurons and glial cells. Whilst neurons generate electrical impulses, glial cells which are divided into three subtypes: oligodendrocytes, astrocytes and microglia cannot; however, it was revealed that glial cells enhance neuronal activity. The involvement of astrocytes and microglia in neuroimmune processes has been demonstrated, particularly in innate immunity. Microglia had been identified as conventional cells like neurons which originated from neuroectoderm; nevertheless, the origin of microglia has been recently recognized as erythromyeloid progenitors that are found in the yolk sac with long-life span during homeostasis. Microglial development is orchestrated by receptor tyrosine kinases AKT and ERK, and colony stimulating factor 1 receptor (CSF1R). To date, two phenotypes of microglia have been established: M2 (alternatively-activated) and M1 (classically-activated). M2 microglia display an anti-inflammatory profile by secreting anti-inflammatory cytokines such as IL-10 which may provide tissue repair and maintenance of homeostasis. On the contrary, aspects of M1 phenotype represent proinflammatory profile by secreting chemokines and cytokines such as IL-6, IL-1, tumor necrosis factor (TNF), and CCR2. Moreover, NOD-like receptors (NLRs) and Toll-like receptors (TLRs) are expressed in microglia which provides the ability of detecting pathogens and foreign substances via their damage-associated molecular patterns (DAMPs) and pathogen-associated molecular patterns (PAMPs). Due to phagocytic capabilities of microglia, the residuals of damaged cells and pathogens can be removed by chemotaxis. Phagocytosis is quite prominent in a wide range of neurodegeneration, infections and ischemic stroke through the receptors in CNS. Immune system is continuously compromised with numerous invaders, allergens, and foreign antigens. Immune system does not only defense organisms but distinguishes beneficial cohabiters and sustain a memory in order to cope with pathogens through evolution. Two main types of immunity have been established so far: innate and acquired (Aka adaptive immunity). The innate immunity consists of cells which are lack of specify and respond to threads quickly; however, adaptive immunity is activated gradually, involves a broad range of immune cells and responds to foreign agents more specifically and more rapidly during the second encounter with the same pathogen. The first line of defense is mediated by innate immunity in cooperation with pattern recognition receptors (PRRs). PRRs represents five distinct receptor family: TLRs, NLRs, the retinoic acid-inducible gene-I (RIG-I)-like receptors (RLRs), C-type lectin receptors (CLRs) and AIM-2-like receptors (ALRs). CLRs and TLRs are expressed on the surface of plasma membrane while RLRs, NLRs and ALRs located in the cytoplasm. NLRs are known to form multiplex protein complexes called inflammasomes and are present in the cytoplasm in get activated upon sensing of DAMPs and PAMPs. These multiprotein complexes are assembled after caspase-1 maturation from pro-caspase-1 which then leads to the cleavage of pro-IL-1 and pro-IL-18 thereby production of mature IL-1 and IL-18. Numerous studies have revealed that NLRP3 is able to form inflammasomes by a caspase-recruitment domain (ASC) which then recruits pro-caspase-1. In addition to the silica, nigericin and ATP, NLRP3 inflammasome can also be formed after reactive oxygen species (ROS) production. Mammals possess their own oxygen sensing mechanisms to be able to maintain homeostasis; therefore, they can adjust to hypoxia. A well-identified hypoxia response strategy is HIF-1- mediated pathway consisting of HIF-1 and HIF-1 subunits. PAS (PER, ARNT, SIM proteins) and basic helix-loop-helix (bHLH) domains are present in the HIF-1 and HIF-1 subunits. The HIF-1 is conditionally expressed depending on the oxygen levels unlike HIF-1 which is constitutively transcribed. During normoxia, prolyl hydroxylases (PHDs) hydroxylase proline residues of HIF-1; hence, HIF-1 is guided toward 26S proteasomal degradation. In the absence of oxygen, HIF-1 stabilized and binds to the hypoxia response element (HRE). Cobalt chloride (CoCl2) is recognized as a chemical hypoxia inducer due to its ability of stabilizing HIF-1 which is the key step of mimicked hypoxia. Interestingly, varying doses of CoCl2 affect the pathways in the opposite direction in different cell types. Under hypoxia, ameboid microglia can augment ROS levels and release IL-1, TNF- and glutamate. Hypoxia, unnecessarily may give rise to tissue-damage, axonal degeneration and impaired blood brain barrier. Multiple studies has shown that in the brain, HIF-1a and phosphatidylinositol 3-kinase (PI3K)/Akt pathway can crosstalk; moreover, NLRP3 can be assembled as a HIF-1 response in the brain. Protecting against the activation of excessive immune responses, immune system is required precise inspection mechanisms like negative feedback mechanisms. Purinergic pathway is one of the strategies that immune system utilizes and this pathway can be activated by adenosine. Additionally, the increasing concentrations of adenosine triggers protein expression of NLRP3. Adrenergic receptors are categorized into four subtypes: A1, A2A, A2B and A3 which belong to G-protein-coupled receptor family. A2A (also represented as ADORA2A) can regulate neuroinflammatory response. MAPK (ERK1/2 and p38), PKA and CREB signaling after induction with adenosine. A well-established, non-specific antagonist of adenosine receptors is caffeine competes with adenosine to bind the receptor to regulate the adenosine response at molecular level. Ischemia is one of the prominent adverse effects that lead to the perturbation of homeostasis in CNS; in such circumstances, microglia display phagocytic functions to maintain the homeostasis. Taken together, microglia have drawn attention to decipher the consequences of ischemia via microglia; thus, to improve the currently available treatment approaches for ischemia. Because empirical methods are not possible and mostly quite challenging in humans, we adopted human HMC3 cell line for its ability to express surface molecules and antigens of human microglia, to better understand the effects of adenosine pathway in regulating NLRP11 and NLRP3 activation via MAPK, Akt signaling. Initially, we detected the expression of NLRP11 at both mRNA and protein levels and showed that expression levels of NLRP11 mRNA is quite low at basal level in non-stimulated cells. In a dose dependent experiment, we detected that 500 µM adenosine upregulated NLRP11 at mRNA and protein level. Moreover, NLRP3 protein levels were upregulated without the production of intracellular mature IL-1 and caspase-1, suggestion a role for NLRP3 as a NLR protein, not inflammasome, in response to adenosine. Furthermore, we tested the Akt phosphorylation at Ser473 residue which is shown to involve in the suppression of autophagy and cytokine release. Data from our findings indicated that phosphorylated Akt protein levels increased in a dose dependent manner after adenosine treatment in HMC3 microglia cells. To confirm the impact of adenosine, we stimulated cells with caffeine, an inhibitor of the adenosine pathway Interestingly, caffeine reversed the effect of adenosine at 1mM and reduced the expression of ADORA2A and NLRP11 mRNA, and NLRP11 protein and suppressed the phosphorylation of ERK1/2. This result indicated that NLRP11 and MAPK signaling might be co-regulated by adenosine. Additionally, it is the first-time demonstration of NLRP11, a receptor whose specific ligand is currently unknown, expression and induction by adenosine in human microglia like cells. Hypoxia can be mimicked by utilizing hypoxia induction chambers. Another well-determined alternative method to induce hypoxia is the chemical-induction of hypoxia by CoCl2. To detect the optimum hypoxia induction conditions, we tested two different time points; 4 and 8 hours and three different concentrations of CoCI2; 70, 125, 250 µM We measured the mRNA and protein levels of HIF-1 molecule, as a hallmark of hypoxic conditions. We chose 125 µM CoCl2 at 4-hour post stimulation being the optimum conditions for induction of hypoxia in HMC3 microglia cell line. As hypoxia can regulate ROS production, we tested the antioxidant response to 70, 125, 250 µM CoCl2 concentrations after 4-hour and 8-hour stimulations. The accumulation of Nrf2 protein, which is kept in the cytoplasm by Keap1, is an indicator of stabile Nrf2; furthermore, acetylation of Nrf2 increases the probability of Nrf2's binding to antioxidant response element (ARE)-sequence located in the promoter. Increasing concentrations of CoCl2 lead to the upregulation of acetylated Nrf2 protein, at 8-hour post stimulation. As K+ efflux is the common trigger of NLRP3 inflammasome activation, we treated cells with 50 mM KCI in the presence or absence of adenosine after cells undergone hypoxia by CoCI2 for 4 hours to reverse K+ efflux. Next, we measured the expression levels of ADORA2A and NLRP11 mRNA and protein which were decreased under hypoxic conditions. We also determine the downstream pathway with an emphasis on ERK1/2 and AKT phosphorylation. Hypoxia per se was not capable of activating MAPK signaling; however, co-stimulation with adenosine gave rise to the activation of this pathway and, interestingly, caffeine markedly decreased Akt phosphorylation. The expression of NLRP3 reduced after hypoxia as comparing to adenosine treatment. Our findings indicate that ischemia and adenosine pathway can elicit adenosine pathway in human microglia simultaneously. Based on to the current data, NLRP11 and ADORA2A receptors can be promising targets for reversing severe effects of ischemia. Therefore, future work will focus more on the mechanism of NLRP11 dependent pathway in microglia.
Benzer Tezler
- Akut ve subakut dönem travmatik beyin hasarı sonrası pde1b'in etkilediği protein profilinin proteomik açıdan incelenmesi
Proteomic investigation of protein profile affected by pde1b after acute and subacute traumatic brain injury
HAYRİYE ECEM YELKENCİ
- Model bitki Arabidopsis thaliana' da reaktif karbonil türlerinin (RCS) endoplazmik retikulum (ER) stresi ile ilişkisinin incelenmesi
Investigation of the relationship between reactive carbonyl species and endoplasmic reticulum (ER) stress in model plant Arabidopsis thaliana
SİDE SELİN SU YİRMİBEŞOĞLU
- Characterization of designed novel cytochrome P450 for industrial biocatalysis
Endüstriyel biyokataliz için tasarlanmış yeni sitokrom P450'nin karakterizasyonu
TUĞÇE SAKALLI
Yüksek Lisans
İngilizce
2020
Biyokimyaİzmir Yüksek Teknoloji EnstitüsüBiyoteknoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NUR BAŞAK SÜRMELİ ERALTUĞ
- Computational investigation and modulation of structural and functional properties of proteins for therapeutic purposes
Protein yapı ve dinamiğinin hesaplamalı yöntemler aracılığıyla incelenmesi ve terapötik amaçlar için modülasyonu
SAMMAN MANSOOR
Doktora
İngilizce
2021
Biyofizikİstanbul Medipol ÜniversitesiBiyomedikal Bilimler ve Mühendislik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZGE ŞENSOY
- Vinca major'un kanserli mide ve kolon dokularında ve bunların komşuluklarında adenozin deaminaz ve ksantin oksidaz (ada ve xo) enzim aktiviteleri üzerine olan etkilerinin araştırılması
Investigation of the effects of vinca major on adenosine deaminase and xanthine oxidase (ada and xo) enzyme activities in cancerous and non-cancerous human gastric and colon tissues
SÜLEYMAN BÜBER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
BiyokimyaAnkara ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İLKER DURAK