Geri Dön

Sınır kişilik bozukluğunda interosepsiyonun duygu düzenleme üzerine etkisi

The effect of interoception on emotion regulation in borderline personality disorder

  1. Tez No: 945850
  2. Yazar: DORUK ULUDAĞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET RAŞİT TÜKEL
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 104

Özet

Amaçlar: Sınır (borderline) Kişilik Bozukluğu (SKB), özellikle duygulanımda düzensizlik, belirgin dürtüsellik, kişiler arası ilişki sorunları ve kimlik karmaşası gibi belirtilerin görüldüğü, işlevselliğin önemli düzeyde etkilendiği, bireysel ve toplumsal düzeyde ciddi ekonomik ve sosyal yükler oluşturan, süreğen bir psikiyatrik bozukluktur. Genetik ve çevresel etmenlerin karmaşık etkileşimi sonucu ortaya çıktığı düşünülen SKB'de, özellikle erken dönemde yaşanan travmatik deneyimlerin etkisi dikkat çekmektedir. Alan yazınında, duygusal düzensizlik SKB'nin temel bir özelliği olarak kabul edilmekte ve interosepsiyon (bedensel duyumların algılanması) bu süreçte kritik bir role sahip olarak öne çıkmaktadır. SKB'de interoseptif süreçlerdeki bozulmaların, duygusal düzenleme zorluklarıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir, ancak bu konuda mevcut literatür sınırlı ve çelişkilidir. Bu bağlamda, SKB'de azalmış duygusal farkındalık ve duygu düzenleme güçlüklerinin interoseptif boyutlarla ilişkisinin incelenmesi ve bu bozuklukların SKB'nin klinik belirtilerine etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Hastalar ve Yöntem: Araştırmaya SKB tanılı 40 birey ve hastalarla yaş, cinsiyet ve eğitim düzeyi açısından eşleştirilen 40 sağlıklı katılımcı alınmıştır. Bireylerin çalışmaya uygunluğunun değerlendirilmesi amacıyla klinik psikiyatrik incelemeleri yapılmış, kişilik bozuklukları DSM-5 Kişilik Bozuklukları için Yapılandırılmış Klinik Görüşme (SCID-5-PD) ile, eştanılı psikiyatrik hastalıklar ve dışlama ölçütleri DSM-5 için Yapılandırılmış Klinik Görüşme-Klinisyen Versiyonu (SCID-5/CV) ile değerlendirilmiştir. Araştırma için gerekli ölçütleri karşılayan katılımcılara, sosydemografik bilgi ve klinik görüşme formu doldurularak, Sınır Kişilik Envanteri (SKE), Duygu Düzenleme Güçlüğü Ölçeği-Kısa Form (DDGÖ-16), Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ-20) ve Çocukluk Çağı Travmatik Yaşantıları Ölçeği (CTQ-28) uygulanmıştır. Ayrıca interoseptif bir boyut olarak beden farkındalığı ve beden disosiasyonu düzeyleri Beden Bütünlüğü Ölçeği (BBÖ) kullanılarak değerlendirilmiştir. Katılımcıların, dinlenim durumunda 10 dakikalık elektrokardiyografi kaydı alınarak kalp hızı değişkenlikleri (KHD) değerlendirilmiştir. İnteroseptif boyutların değerlendirilmesi amacıyla, farklı uzunluklarda (35, 45, 55 saniye) üç oturumdan oluşan kalp atımı takip görevi (KATG) uygulanmış ve katılımcıların kalp atımı sayıları, nabız oksimetre cihazı kullanılarak kaydedilmiştir. Katılımcıların, oturumlar sırasında kalp atımlarını saymaları, her oturum sonunda hissettikleri atımların sayısını söylemeleri ve kendi algılarına ilişkin güven düzeylerini bir görsel analog ölçek üzerinden değerlendirmeleri istenmiştir. Bu ölçüm sonucu elde edilen verilerin işlenmesiyle göreve ilişkin interoseptif duyarlılık (güven düzeyi), interoseptif kesinlik (İK), interoseptif farkındalık (güven kesinlik uyumu) düzeyleri tespit edilmiştir. Bulgular: SKB grubunda, duygu düzensizliği, aleksitimi ve çocukluk çağı travma öyküsü kontrollere göre anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. Otonom sinir sisteminin uyum becerisiyle ilişkili KHD bileşenlerinin ve İK düzeylerinin SKB grubunda anlamlı olarak düşük olduğu, beden disosiasyonu düzeylerinin ise daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, SKB'de belirti şiddetiyle duygu düzensizliği, aleksitimi ve beden disosiasyou düzeylerinin anlamlı pozitif bağıntı gösterdiği, hasta grubunda beden disosiasyonu ve duygu düzenlemede güçlük düzeylerinin belirti şiddetini anlamlı olarak yordadığı saptanmıştır. Öte yandan, tüm katılımcılarda, duygusal düzensizlik ve aleksitimi düzeyleri ile beden disosiasyonu düzeyleri arasında anlamlı pozitif bağıntılar tespit edilmiş, duygu düzenleme güçlüklerinin düzeyi ile KHD bileşenlerinin ve İK'nin düzeyleri arasında anlamlı negatif bağıntılar olduğu görülmüştür. Sonuç: Çalışmamızın bulguları, SKB'de interosepsiyonun psikolojik ve fizyolojik yönlerden bozulduğunu göstermekte ve bu bozulmaların duygusal düzensizlik ve aleksitimi ile etkileşim gösterdiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, SKB'deki psikopatolojinin ve genel olarak duygu düzenlemeyle ilgili süreçlerin özellikle beden disosiasyonu gibi interoseptif bozukluklarla ilişkili olduğu görülmüştür. SKB tedavisinde özellikle beden disosiasyonu ile duygu düzenleme güçlükleri ve aleksitimiye odaklanan müdahalelerin faydalı olabileceğine işaret eden bu sonuçlar, diyalektik davranışçı terapi ve biyolojik temelli terapilerin, SKB'nin bütüncül tedavisinde önemli bir potansiyel taşıdığını da göstermektedir. Ayrıca, gelecekte interoseptif süreçlerin dinamik etkileşimlerini değerlendiren çalışmaların, SKB'ye ve duygu işleme süreçlerine ilişkin psikopatolojinin daha kapsamlı bir şekilde anlaşılmasına katkıda bulunacağı düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

The Effect of Interoception on Emotion Regulation in Borderline Personality Disorder Objectives: Borderline Personality Disorder (BPD) is a chronic psychiatric disorder characterized by emotional instability, pronounced impulsivity, interpersonal relationship diffuculties, and identity disturbance. It causes singificant impairments and poses substantial economic and social burdens both for the patients and society. BPD is thought to result from the complex interplay between genetic and environmental factors, with early-life traumatic experiences playing a particularly prominent role. The literature identifies emotional dysregulation as a core feature of BPD, with interoception (the perception of bodily sensations) recognized as critically involved in this process. Disruptions in interoceptive processes are hypothesized to be associated with difficulties in emotion regulation among individuals with BPD. However, existing research on this topic is limited and presents conflicting findings. Therefore, this study aims to explore the relationship between reduced emotional awareness, emotion regulation difficulties, and interoceptive dimensions in BPD, as well as to evaluate the impact of these disruptions on the clinical features of the disorder. Patients and Method: The study included 40 individuals diagnosed with BPD and 40 healthy participants matched with the patients in terms of age, sex, and education level. Preliminary clinical psychiatric examinations were conducted, in order to determine the eligiblity of the participants for the study. The personality disorders were screened and assessed with the Structured Clinical Interview for DSM-5 Personality Disorders (SCID-5-PD), while comorbid psychiatric disorders and exclusion criteria were evaluated with the Structured Clinical Interview for DSM-5 Clinician Version (SCID- 5/CV). The Sociodemographic information and clinical interview form was completed for each participant who met the inclusion criteria. To evaluate BPD symptomatology, childhood traumatic experiences, emotion dysregulation and alexithymia, Borderline Personality Inverntory (BPI), Difficulties in Emotion Regulation Scale-Short Form (DERS-16), Toronto Alexithymia Scale (TAS- 20), and Childhood Traumatic Experiences Questionnaire (CTQ-28) were administered. Interoceptive dimensions, including body awareness and body dissociation, were assessed using the Scale of Body Connection (SBC). Resting-state heart rate variability (HRV) was evaluated through a 10-minute electrocardiography session. To evaluate task related interoceptive dimensions, a heartbeat tracking task (HTT) consisting of three consecutive sessions of varying lengths (35, 45, 55 seconds) was conducted. While the heartbeats of the participants were recorded using a pulse oximeter, the participants were asked to count their percieved heartbeats during each session, report the number of their percieved percieved beats at the end of each session, and rate their confidence level in their perception on a visual analog scale. Data obtained from this task were used to calculate interocptive sensitivty (confidence level), interoceptive accuracy (IA), and interoceptive awareness (confidence- accuracy correspondance). Results: The BPD group exhibited significantly higher levels of emotional dysregulation, alexithymia, and childhood trauma compared to controls. HRV parameters, which are associated with autonomic nervous system adaptability, and IA levels were significantly lower in the BPD group, while body dissociation levels were significantly higher. Additionally, in the BPD group, symptom severity showed significant positive correlations with emotional dysregulation, alexithymia, and body dissociation levels. Both body dissociation and difficulties in emotion regulation significantly predicted symptom severity in the patient group. Across all participants, significant positive correlations were found between emotional dysregulation, alexithymia, and body dissociation levels. Furthermore, significant negative correlations were observed between difficulties in emotion regulation and both HRV components and IA levels. Conclusion: Our findings indicate that both psychological and physiological aspects of interoception is impaired among the individuals diagnosed with BPD, and these impairments interact with emotional dysregulation and alexithymia. Additionally, the psychopathology of BPD and emotion regulation processes, in general, appear to be particularly associated with interoceptive disruptions. These results suggest that interventions focusing on body dissociation, emotion regulation difficulties, and alexithymia may be beneficial in the treatment of BPD. Furthermore, they highlight the potential of dialectical behavior therapy and biologically-based therapies as promising approaches for the comprehensive treatment of BPD. Future studies evaluating the dynamic interactions of interoceptive processes are expected to contribute to a deeper understanding of BPD psychopathology and emotion processing mechanisms.

Benzer Tezler

  1. Sınır kişilik bozukluğunda sözel öğrenme

    Verbal learning in borderline personality disorder

    EKREM KUŞKONMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. M. BİLGİN SAYDAM

  2. Sınır kişilik bozukluğunda abartma eğiliminin algısal değerlendirme süreçleri ile ilişkisinin araştırılması

    The relationship between exaggeration attitudes and perceptual appraisal processes in borderline personality disorder

    CEYHUN HACIYEV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikiyatriBaşkent Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GAMZE ÖZÇÜRÜMEZ BİLGİLİ

    DR. ÖĞR. ÜYESİ YASEMİN HOŞGÖREN ALICI

  3. Sınır kişilik bozukluğunda bölgesel beyin kan akımı

    Detection of cerebral blood flow in borderline personality disorder

    RUGÜL KÖSE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    PsikiyatriTrakya Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. ERCAN ABAY

  4. Sınır kişilik bozukluğunda ayrılma/bireyleşme deneyimleri, yakın ilişkilerde yaşanan kaygı ve kaçınma boyutları

    Separation/individuation experiences, anxiety and avoidance experienced in close relationships in borderline personality disorder

    EBRU TEMİZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    Psikolojiİstanbul Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. YEŞİM KORKUT

  5. Sınır kişilik bozukluğu ve yeme tutumları arasındaki ilişkide dürtüselliğin rolü

    The role of impulsivity in the relationship between borderline personality disorder and eating attitudes

    SEMRA EYŞAN TÜRKER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Beslenme ve DiyetetikIşık Üniversitesi

    Klinik Psikoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. NAZLI BALKIR