Transkateter aort kapak implantasyonu yapılan hastalarda hemoglobin/eritrosit dağılım genişliği oranının klinik sonlanımlar ile ilişkisi
The relationship between hemoglobin/red cell distribution width ratio and clinical outcomes in patients undergoing transcatheter aortic valve implantation
- Tez No: 946196
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MEHMET ERDOĞAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kardiyoloji, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 101
Özet
Giriş: Ciddi aort darlığı, özellikle ileri yaş grubunda en sık karşılaşılan kapak hastalıklarından biri olup, tedavi edilmediğinde ciddi morbidite ve mortaliteye yol açmaktadır. Transkateter aort kapak implantasyonu (TAVİ), başlangıçta yalnızca cerrahiye uygun olmayan veya yüksek riskli hastalarda tercih edilirken, günümüzde düşük ve orta riskli hastalarda da etkin ve güvenli bir tedavi seçeneği olarak yaygınlaşmıştır. TAVİ uygulanan hastaların yaşlı, komorbiditesi fazla ve kırılgan olması, bu popülasyonda klinik seyri öngörebilecek basit, ucuz ve güvenilir biyobelirteçlere duyulan ihtiyacı artırmaktadır. Hemoglobin (Hb) ve eritrosit dağılım genişliği (RDW), günlük klinik pratikte sık kullanılan laboratuvar parametreleridir. Bu iki değerin oranı olan hemoglobin ve RDW oranının (HRR); inflamasyon, oksidatif stres ve nutrisyonel durum gibi sistemik süreçlerle ilişkili olduğu gösterilmiştir. HRR'nin çeşitli hasta gruplarında prognostik değer taşıdığına dair çalışmalar bulunmasına rağmen, TAVİ yapılan hastalarda bu ilişkiyi doğrudan değerlendiren bir çalışma bulunmamaktadır. Çalışmamızda, HRR düzeyinin TAVİ sonrası erken ve uzun dönem klinik sonuçlarla olan ilişkisini incelemeyi amaçladık. Gereç ve yöntemler: Bu retrospektif çalışmaya, 21 Mart 2019 – 29 Aralık 2023 tarihleri arasında Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Kardiyoloji Kliniği'nde TAVİ işlemi uygulanan ardışık 584 hasta dahil edilmiştir. Her bir hastaya ait yaş, cinsiyet bilgileri, vücut ağırlığı, boy, vücut kitle indeksi, cerrahi risk skorları (STS skoru, EuroSCORE II), eşlik eden hastalıklar, TAVİ işlemi öncesi kullanılan ilaçlar, laboratuvar değerleri, ekokardiyografi ve bilgisayarlı tomografi anjiyografi bulguları, prosedürel özellikler ve klinik sonlanım verileri kaydedilmiştir. Hastalar, düşük ve yüksek HRR' ye göre iki gruba ayrılmıştır. Gruplar arasında demografik, klinik, laboratuvar ve görüntüleme parametreleri ile erken dönem komplikasyonlar, kısa dönem ve uzun dönem mortalite oranları karşılaştırılmıştır. Bulgular: Düşük HRR grubundaki hastalarda yaş, cerrahi risk skorları, atriyal fibrilasyon, malignite varlığı, diüretik ve oral antikoagülan kullanımı daha yüksek oranda saptanmıştır. Ayrıca bu grupta; hemoglobin, lenfosit, albümin, lipit parametreleri ve ortalama eritrosit hacmi (MCV) düzeyleri daha düşük; RDW, nötrofil, monosit, platelet, üre, kreatinin, C-reaktif protein (CRP) ve N-terminal pro-B tipi natriüretik peptid (NT-proBNP) düzeyleri anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p
Özet (Çeviri)
Introduction: Severe ortic stenosis is one of the most common valve diseases, especially in the elderly, and leads to serious morbidity and mortality if left untreated. Transcatheter aortic valve implantation (TAVI), while initially preferred only in patients who were not suitable for surgery or were at high risk, has now become widespread as an effective and safe treatment option in low and moderate risk patients. The fact that patients undergoing TAVI are elderly, have high comorbidities, and are fragile increases the need for simple, inexpensive, and reliable biomarkers that can predict the clinical course in this population. Hemoglobin (Hb) and erythrocyte distribution width (RDW) are frequently used laboratory parameters in daily clinical practice. The ratio of these two values, hemoglobin and RDW ratio (HRR), has been shown to be associated with systemic processes such as inflammation, oxidative stress, and nutritional status. Although there are studies indicating that HRR has prognostic value in various patient groups, there is no study directly evaluating this relationship in patients undergoing TAVI. Therefore, in our study, we aimed to examine the relationship between HRR level and early and long-term clinical outcomes after TAVI. Materials and Methods: This retrospective study included 584 consecutive patients who underwent TAVI at the Cardiology Clinic of Ankara Bilkent City Hospital between March 21, 2019 and December 29, 2023. For each patient, age, gender, body weight, height, body mass index, surgical risk scores (STS score, EuroSCORE II), concomitant diseases, medications used before TAVI procedure, laboratory values, echocardiography and computed tomography angiography findings, procedural characteristics and clinical outcome data were recorded. Patients were divided into two groups according to low and high HRR. Demographic, clinical, laboratory and imaging parameters, early complications, short-term and long-term mortality rates were compared between the groups. Results: In patients in the low HRR group, age, surgical risk scores, atrial fibrillation, presence of malignancy, diuretic and oral anticoagulant use were found to be higher. In addition, hemoglobin, lymphocyte, albumin, lipid parameters and mean corpuscular volume (MCV) levels were lower in this group; RDW, neutrophil, monocyte, platelet, urea, creatinine, C-reactive protein (CRP) and N-terminal pro-B type natriuretic peptide (NT-proBNP) levels were found to be significantly higher (p
Benzer Tezler
- Perkütan transkateter aort kapak implantasyonu (TAVİ)) yapılan hastalarda kanama ve vasküler komplikasyonlar açısından standart insizyon ve derin insizyon yaklaşımının karşılaştırılması
Comparison of standard incision and deep incision approach for bleeding and vascular complications in patients undergoing percutaneous transcatheter aortic valve implantation(TAVİ))
OSMAN UZMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
KardiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER KOZAN
DOÇ. DR. CAN YÜCEL KARABAY
- Derin sedasyon altında transkatater aort kapak implantasyonu yapılan yaşlı hastalarda kognitif fonksiyonların değerlendirilmesinear-infrared spektroskopi monitorizasyon etkinliğinin araştırılması
Evaluation of cognitive functions in elderly patients undergoing transcatheter aortic valve implantation under deep sedationinvestigation of near infra-red spectroscopy monitoring efficiency
SEVDİCAN DEMİRCAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Anestezi ve ReanimasyonOndokuz Mayıs ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DENİZ KARAKAYA
- Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi transkateter aort kapak implantasyonu kısa ve orta dönem sonuçları, etkinliği ve güvenilirliği
Short and mid term results, efficiency and reliability of Akdeniz University Medical Faculty Hospital transcatheter aortic valve implantation
ALİ YAŞAR KILINÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
KardiyolojiAkdeniz ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM DEMİR
- Mitral anuler kalsifikasyonun transkateter aortik valv implantasyonu sonlanımları üzerine etkilerinin değerlendirilmesi
Evaluating the effects of mitral annular calcification on the outcomes of transcatheter aortic valve implantation
YUSUF ZİYA ŞENER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
KardiyolojiHacettepe ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SADBERK LALE TOKGÖZOĞLU
- Transkatater aortic valve implantasyonu uygulanmış hastalarda balon expandable ve self expandable kapakların demografik ve komplikasyonlar açısından karşılaştırılması ve komplikasyon prediktörlerinin değerlendirilmesi
Transcatheter aortic valve implantation applied in patients comparison of balon expandable and self expandable lids in terms of demographic and complications and evaluation of complication predictors
RAİF KILIÇ