Alternatif performans ölçütlerinin finansal performansla ilişkisi ve bilgi ortamı kalitesinin rolü
The relationship between alternative performance measures and financial performance and the role of information environment quality
- Tez No: 946285
- Danışmanlar: DOÇ. DR. OĞUZHAN BAHADIR
- Tez Türü: Doktora
- Konular: İşletme, Business Administration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Galatasaray Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İşletme Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 143
Özet
Bu çalışma, alternatif performans ölçütlerinin finansal performans üzerindeki etkisini ve bu ilişkide bilgi ortamı kalitesinin düzenleyici rolünü incelemektedir. Alternatif performans ölçütleri, özellikle Düzeltilmiş FAVÖK (Adjusted EBITDA), son yıllarda şirketlerin finansal raporlamalarında giderek daha fazla yer almakta ve yatırımcı kararlarını etkilemektedir. Ancak, bu ölçütlerin finansal performans üzerindeki etkisi ve bu etkiyi şekillendiren bilgi ortamının moderatör etkisi ile ele alan literatürde sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Literatürde alternatif performans ölçütlerinin etkisi konusunda bilgilendirici teori ve fırsatçı teori olmak üzere iki temel yaklaşım bulunmaktadır: Bilgilendirici teori, alternatif performans ölçütlerinin yatırımcıların bilgi ihtiyacını karşıladığını ve bilgi asimetrisini azalttığını savunurken; fırsatçı teori, şirketlerin bu ölçütleri manipülatif amaçlarla kullanabileceğini öne sürmektedir. Bu çalışma, her iki teorik perspektifi de dikkate alarak, bilgi ortamı kalitesinin bu ilişkideki düzenleyici rolünü inceleyerek literatüre özgün bir katkı sunmaktadır. Araştırmanın örneklemini, 2015-2024 yılları arasında BIST100 endeksinde yer alan ve IFRS raporlaması yapan şirketler oluşturmaktadır. Veri seti, şirketlerin finansal raporlarından ve Kamuyu Aydınlatma Platformundan elde edilen bilgilerden oluşturulmuştur. Çalışmada, alternatif performans ölçütü olarak Düzeltilmiş FAVÖK kullanılmış, finansal performans göstergeleri olarak ise aktif kârlılık (ROA), firma piyasa değeri (Tobin Q) ve hisse senedi getirileri (Q1-Q4) incelenmiştir. Bilgi ortamı kalitesini ölçmek için, literatürde sıklıkla kullanılan dört değişkenin (işlem hacmi, piyasa değeri, alım-satım farkı ve analist sayısı) birleşiminden oluşan kapsamlı bir endeks geliştirilmiştir. Bu endeks, temel bileşenler analizi kullanılarak oluşturulmuş ve bilgi ortamı kalitesinin çok boyutlu yapısını yansıtacak şekilde tasarlanmıştır. Bilgi ortamı kalitesi yüksek olduğu tespit edilen şirketler, hem içsel yönetişim süreçlerinde hem de dış paydaşlarla kurdukları finansal iletişimde bilgi asimetrisini en aza indirebilen yapılardır. Ayrıca, söz konusu şirketlerin hisse senetleri yüksek işlem hacmine ve piyasa değerine sahiptir; bu da daha geniş bir yatırımcı kitlesine hitap etmeleri ve şeffaflık baskısı altında olmalarına yol açar. Son olarak, bu şirketlerin hisseleri düşük alış-satış makasına (bid–ask spread) sahiptir; bu da piyasanın şirket hakkında yeterli ve dengeli bilgiye sahip olduğunu, dolayısıyla bilgi asimetrisinin düşük düzeyde olduğunu gösterir. Tüm bu unsurlar, şirketin bilgi ortamı kalitesinin yüksek olduğunu ve bilgiye dayalı karar alma süreçlerinde paydaşlara avantaj sağladığını göstermektedir. Çalışmadaki araştırma hipotezleri, alternatif performans ölçütlerinin finansal performans üzerindeki doğrudan etkisini ana model hipotezleri ile; bilgi ortamı kalitesinin bu ilişkideki düzenleyici rolünü̈ etkileşim terimli hipotezlerle ve olası doğrusal olmayan etkileri karesel terimli hipotezlerle test etmektedir. Hipotezlerin test edilmesinde, panel regresyon analizi yöntemleri kullanılmış̧ ve sabit etkiler tahmincisi tercih edilmiştir. Ayrıca sektör bazlı sabit etkiler ve zaman bölümlendirme testi ile model sağlamlık testleri gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulguları, Düzeltilmiş FAVÖK'ün tüm finansal performans göstergeleri üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Bu bulgu, alternatif performans ölçütlerinin şirketlerin finansal performansını açıklamada önemli bir rol oynadığını ortaya koymaktadır. Bu ilişki sayesinde literatürdeki alternatif performans ölçütü kullanımının şirketlerin kendi hikayelerini anlatmada ve bilgilendirici rolünü desteklemektedir. Bilgi ortamı kalitesinin düzenleyici rolüne ilişkin bulgularda ise, bilgi ortamı endeksi ile Düzeltilmiş FAVÖK arasındaki etkileşim teriminin, ROA ve Tobin Q modeli için istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif olduğunu göstermektedir Bu bulgu, bilgi ortamı kalitesi yüksek olan şirketlerde, Düzeltilmiş FAVÖK'ün ROA ve Tobin Q üzerindeki etkisinin daha güçlü olduğunu ortaya koymaktadır. Çeyreklik hisse senedi getirilerde ise dönemsel farklılıklara rastlanmaktadır. Bu durum aradaki ilişkinin bilgi ortamının moderatör etkisi ile incelendiğinde karmaşık sinyaller yarattığını göstermektedir. Doğrusal olmayan etkilere ilişkin bulgular ise, Düzeltilmiş FAVÖK'ün ROA ve tüm çeyreklik hisse getirileri üzerindeki etkisinin doğrusal olmadığını, belirli bir eşik değerden sonra marjinal etkinin azaldığını göstermektedir. Bu bulgular, düzeltilmiş FAVÖK kullanımının başta bilgilendirici motivasyonla uyumlu olduğunu, ancak belirli eşiklerin aşılması durumunda bu sinyalin yatırımcılar açısından sorgulanabilir hâle gelebileceğini düşündürmektedir. Bu yönüyle model, performans analizlerinde marjinal etkinliğin sınırlarını dikkate alan doğrusal olmayan modellere duyulan gereksinimi açıkça ortaya koymaktadır. Araştırma bulguları hem bilgilendirici teori hem de fırsatçı teori perspektifinden değerlendirilebilecek karma sonuçlar sunmaktadır. Düzeltilmiş FAVÖK'ün finansal performans göstergeleri üzerindeki pozitif etkisi, bilgilendirici teorinin öngörülerini desteklerken; bu etkinin doğrusal olmaması ve belirli bir noktadan sonra marjinal faydanın azalması, fırsatçı teorinin bazı yönlerini desteklemektedir. Bilgi ortamı kalitesinin düzenleyici rolüne ilişkin bulgular ise, şeffaflığın ve bilgi kalitesinin, alternatif performans ölçütlerinin potansiyel manipülatif etkilerini sınırlandırabileceğini göstermektedir. Bu çalışma, alternatif performans ölçütleri ve finansal performans arasındaki ilişkiye dair literatüre hem teorik hem de pratik açıdan önemli katkılar sunmaktadır. Teorik açıdan, bilgi ortamı perspektifi ve doğrusal olmayan etkiler gibi yeni bakış açıları sunarak, literatürdeki mevcut anlayışı genişletmektedir. Pratik açıdan ise, yatırımcılar, şirket yöneticileri, düzenleyici kurumlar ve analistler için değerli içgörüler ve öneriler sunmaktadır. Araştırmanın sınırlılıkları arasında, örneklemin BIST100 şirketleriyle sınırlı olması, belirli bir zaman dilimini kapsaması ve sadece Düzeltilmiş FAVÖK'e odaklanması yer almaktadır. Gelecek çalışmalar, farklı ülkelerde ve farklı raporlama rejimlerinde karşılaştırmalı analizler yapabilir, uzun vadeli etkileri inceleyebilir ve farklı alternatif performans ölçütlerinin etkilerini karşılaştırabilir. Sonuç olarak, bu çalışma, alternatif performans ölçütlerinin finansal performans üzerindeki etkisinin karmaşık ve çok boyutlu olduğunu ve bu etkinin bağlamsal faktörlere bağlı olduğunu göstermektedir. Özellikle, bilgi ortamı kalitesinin alternatif performans ölçütlerinin etkinliğini şekillendiren önemli bir faktör olduğu vurgulanmaktadır. Bu bulgular, alternatif performans ölçütlerinin finansal raporlamadaki rolü ve etkisi hakkında daha kapsamlı bir anlayış geliştirmeye katkıda bulunmaktadır.
Özet (Çeviri)
This study investigates the impact of alternative performance measures (APMs) on financial performance and examines the moderating role of information environment quality in this relationship. In recent years, APMs—particularly Adjusted EBITDA—have gained increasing prominence in corporate financial reporting and have significantly influenced investor decision-making. Despite their growing use, the literature contains relatively few empirical studies assessing the impact of APMs on financial performance, especially in conjunction with the moderating influence of the information environment. Two dominant theoretical perspectives shape the discourse on APMs: the informative perspective and the opportunistic perspective. The informative view posits that APMs help meet investors' informational needs and reduce information asymmetry. In contrast, the opportunistic view argues that managers may exploit these measures to present a distorted or overly favorable picture of performance. This study engages with both perspectives, offering a nuanced and theory-integrated contribution to the existing literature. The sample comprises firms listed on the BIST100 index between 2015 and 2024 that report under IFRS standards. The dataset is constructed using financial reports and disclosures obtained from the Public Disclosure Platform. Adjusted EBITDA is employed as the alternative performance measure, while return on assets (ROA), market-based firm value (Tobin's Q), and quarterly stock returns (Q1–Q4) serve as the financial performance indicators. To measure information environment quality, a composite index is developed using four commonly cited variables in the literature: trading volume, market capitalization, bid–ask spread, and the number of analysts. This index is derived through principal component analysis (PCA) to capture the multidimensional nature of the information environment. Firms characterized by a high-quality information environment exhibit lower levels of information asymmetry, both in internal governance and external financial communications. Their stocks typically demonstrate higher liquidity and market value, attracting a broader investor base and facing greater transparency expectations. Moreover, narrow bid–ask spreads indicate well-functioning markets with adequate information flow, further supporting the notion of reduced asymmetry. Together, these attributes define an information environment that supports stakeholders in making informed, data-driven decisions. The study tests three main sets of hypotheses: (1) the direct effect of APMs on financial performance; (2) the moderating role of the information environment via interaction terms; and (3) potential nonlinearities captured through quadratic specifications. Panel regression models using fixed effects estimators are employed, and robustness checks are performed using industry-fixed effects and time-segmented models. Empirical findings reveal that Adjusted EBITDA has a statistically significant and positive effect on all performance indicators (ROA, Tobin's Q, and quarterly stock returns), underscoring the informational value of APMs. These results align with the informative perspective, suggesting that APMs serve not only as reporting tools but also as strategic means of conveying underlying performance more transparently. With regard to moderation, the interaction terms between Adjusted EBITDA and the information environment index are statistically significant and positive in the ROA and Tobin's Q models. This indicates that in firms with high information environment quality, the signaling power of Adjusted EBITDA is amplified. In contrast, the moderating effects on stock returns vary by quarter, highlighting the dynamic and context-dependent nature of investor responsiveness to APMs. Findings on nonlinear effects show that the relationship between Adjusted EBITDA and both ROA and stock returns exhibits diminishing marginal returns beyond a certain threshold. This suggests that while APMs initially provide valuable signals—consistent with the informative view—excessive reliance may prompt skepticism among investors, thereby lending partial support to the opportunistic perspective. These outcomes reinforce the importance of modeling nonlinearity to better capture the complexities of market behavior. Overall, the results offer a mixed but insightful picture. The positive linear effects support the informative perspective, while the diminishing marginal effects provide evidence for potential opportunistic use. The moderating role of the information environment indicates that greater transparency and information richness can mitigate the risks associated with APM misuse. This study makes several contributions to the literature. Theoretically, it extends existing research by introducing the interaction between APMs and the information environment, and by accounting for nonlinear dynamics. Practically, it offers relevant implications for corporate managers, investors, analysts, and regulators by underscoring the context-sensitive nature of APM effectiveness. Limitations of the study include its focus on BIST100 firms, the exclusive use of Adjusted EBITDA as the APM, and the limited time frame. Future research could explore cross-country samples, longitudinal effects, or alternative APMs under different reporting regimes. In conclusion, this study demonstrates that the impact of alternative performance measures on financial performance is complex and context-specific. It emphasizes the critical role of the information environment in shaping both the credibility and utility of APMs, contributing to a more nuanced understanding of their function in financial reporting.
Benzer Tezler
- Beyond digitalisation: Designing a roadmap for Block-chain embedded performance management systems
Dijitalleşmenin ötesinde: Block-chain gömülü performans yönetim sistemleri için yol haritası tasarımı
FURKAN AYRANCI
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
İşletmeİstanbul Teknik Üniversitesiİşletme (İngilizce) Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜR BERSAM BOLAT
- An Integrated approach of construction risk management and evaluation
Yapı risk yönetimi ve değerlendirilmesine bütünleşik bir yaklaşım
WAEL ABABNEH
Doktora
İngilizce
2000
Endüstri ve Endüstri Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiPROF.DR. GÖNÜL YENERSOY ERDOĞAN
- Geleneksel, değer bazlı ve alternatif performans ölçütlerinin uluslararası finansal raporlama standartları ile ilişkisi: Borsa İstanbul'da bir uygulama
Relation of traditional, value-based and alternative performance measures to international financial reporting standards: an application to Borsa Istanbul
HAKAN CAVLAK
- Katma değer yaratmaya dayalı finansal performans ölçütü olarak EVA (Economic Value Added): İMKB şirketleri üzerine bir uygulama
EVA (Economic Value Added) as a financial performance measurement based on value added creation: An ampirical study on the ISE companies
HATİCE KARA
- La proposition d'un modéle de valeur pour la gestion éfficace du port
Etkin bir liman yönetimi için değer modeli önerimi
MARTI BÜYÜKÖZDEN
Yüksek Lisans
Fransızca
2005
Endüstri ve Endüstri MühendisliğiGalatasaray ÜniversitesiEndüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. GÜLÇİN BÜYÜKÖZKAN