Maastricht ve Amsterdam antlaşmalarında ortak dış politika ve güvenlik politikası
Common foreign and security policy in Maastricht and Amsterdam treaties
- Tez No: 94712
- Danışmanlar: PROF.DR. FÜSUN ARSAVA
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 88
Özet
83 ÖZET: 1989 yılından sonra, Sovyetler Birliği'nin dağılmasını takiben Varşova Paktı'nın ortadan kalkması, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin demokratikleşme ve serbest pazar ekonomisine geçiş çabaları, bununla eşzamanlı olarak iki Almanya'nın birleşmesi Avrupa'daki dengeleri tamamen değiştirmiştir. Bunun yanında 1991 yılında Yugoslavya'da bir sıcak savaş yaşanması ve 1993 yılından itibaren de Rusya Federasyonu'nun yakın çevresi ve ötesindeki ülkelerde daha iddialı bir dış politika izlemesi sonucunda 1990'ların Avrupasında artık istikrarlı güvenlik koşullarından söz edilememektedir. Beklenmedik gelişmelere hazırlıksız yakalanan Avrupa Birliği, bu istikrarsız ortama Maastricht Antiaşması'nda getirdiği düzenlemelerle uymaya çalışmıştır. Amsterdam Antiaşması'nda daha da genişletilen Ortak Dış Politika ve Güvenlik Politikası boyutu, aynı zamanda ekonomik birliğin belli bir aşamasından sonra, dış politika da dahil olmak üzere siyasi birliğin sağlanması gereğinin kaçınılmaz bir sonucudur. Maastricht Antlaşması ile öngörülen ve Amsterdam Antlaşması ile daha da geliştirilen“Ortak Dış Politika ve Güvenlik Politikası”düzenlemelerinin; ugüvenlik“kavramının tanımının değişmesi ve ekonomik -siyasi bir çok faktörü kapsar hale gelmesi sonucu bir çok yenilik getirmesi beklenmekteydi. Ancak Bosna-Hersek ve Körfez Savaşlarında yaşanan tecrübelerle AB'nin ekonomik gücüne paralel bir siyasi yetkinlik84 gösteremediğini ortaya çıkarmıştır. Bu durum AB için bir başarısızlık olarak kabul edilmektedir. Nitekim; Maastricht ve Amsterdam Antlaşmalarında öngörülen ”Ortak Dış Politika ve Güvenlik Politikası“ hükümlerinin ”hükümetlerarası“bir yapı oluşturması ve temel olarak ”oybirliği“ prensibi üzerine oturması AB'nin bu alandaki başarısızlığının önemli bir nedeni olarak görülmektedir. Bunun yanında; bu alandaki düzenlemelerin bir çok kurumsal eksiklik içermesi de başarı olasılığını azaltmaktadır. Daha da önemlisi, üye ülkelerin farklı kültürel, siyasi ve ekonomik düzeyde olmaları ortak bir ”kimlik“ oluşturmada güçlük yaratmakta, ciddi uluslararası krizlerde farklı bakış açıları nedeniyle üye ülkelerin davranışlarını hesaplamayı güçleştirmektedir. Bu bakımdan AB üyesi ülkelerde, dış politika bağlamında halen ”ulusal çıkar“ kavramının önde geldiğini söylemek mümkündür, özellikle AB içinde hakim durumda bulunan ülkelerin farklı bakış açılarına sahip olmaları durumu daha da çıkmaza sokmaktadır. Zira, bu ülkelerin uluslar-üstü bir entegrasyon hareketi olan AB içinde dış politika düzenlemelerine de bu özelliği kazandıracak bir yapı öngörmek istememeleri, başarısızlıkta önemli bir unsurdur. Bunun yanında ”Ortak Dış Politika ve Güvenlik Politikası“ alanında demokratik denetimi imkansız hale getiren düzenlemelerin olması da dikkate değer bir başka konudur. Nitekim, Avrupa Birliği Adalet Divanı bu alandan tamamen dışlanmıştır. Soğuk Savaş sonrası oluşan coğrafi- ekonomik bloklar, teorik bir yaklaşımla, ekonomik anlamda belli bir oranda yakalanan başarının ”spill over“ etkisiyle siyasi alana da yansımasını gerektiren bütüncül görüşün85 uygulamaya geçirilmesiyle tam anlamı ile başarılı olabilirler. AB'nin bu alandaki başarısızlığının ekonomik alanda yansımalarını bulacağını söylemek mümkündür. Bu açıdan, dış politika ve güvenlik politikası alanında da uluslar-üstü (supranasyonal) bir düzenleme öngörülmesi AB'nin ekonomik alanda daha da ilerlemesini sağlayabilecektir. Bu bağlamda Komisyon gibi hükümetlerarası değil uluslar-üstü niteliği ağır basan kurumlara bu alanda daha fazla yetki verilmesi ”ortak“ hareket etme çabalarına ivme kazandırabilecektir. Güvenlik alanında AB'nin silahlı güce sahip olmadığı yönünde özellikle Bosna-Hersek Savaşı sırasında yapılan eleştiriler Avrupalıları harekete geçirmiştir. Son gelişmelerle birlikte AB silahlı güce sahip olmak amacı ile önemli adımlar atmıştır. Nitekim Helsinki Zirvesinde AB; ”Kriz Yönetimi“nin bizatihi kendileri tarafından sağlanmasını istediklerini dile getirmiştir. Bu bağlamda Özellikle Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği şeklinde ifade edilen oluşum çok büyük önem kazanmıştır. Bu bağlamda bir müdahale ekibi kurulması ancak bu oluşumun askeri bir birim değil, daha çok siyasal bir birim olması karara bağlanmıştır. Bu amaçla, Avrupa öncülüğünde yapılacak operasyonlarda kullanılmak üzere 2003 yılına kadar üye ülkelerce elli ila altmış bin civarında bir kuvvetin oluşturulmasına karar verildi. Bu kuvvet Petersberg görevlerini yerine getirmek üzere oluşturulacaktır. Zirvenin sonuç bildirgesinde hazırlanması planlanan bu kuvvetin ”Avrupa Ordusu" olarak algılanmasına işaret edilmiştir.
Özet (Çeviri)
86 SUMMARY: In the late 1980s, the balances changed radically after the collapse of Soviet Union and uniting of Germany. Also, stabilized security conditions were not exist any more in Europe in 1990s after the war in Yugoslavia in 1991 and the pretentious foreign policy actions followed by Russia Federation. The unexpected events have caught European Union unprepared and the Eurocrats tried to adapt to the changes by the arrangements of Maastricht Treaty.“Common Foreign and Security Policy”dimension is also the inevitable result of the necessity of the ensuranceof political unity including foreign and security policy, after procuring unity in economic unity's a certain stage. The experiences on Bosnia- Herzegovina and Gulf Crisis had shown the deficiencies of European Union's policies in foreign and security field. The important causes of this failure are the“inter-govermental”character and the“unanimity”principle of the arrangements made in Maastricht and Amsterdam Treaties. But it can be said that the unanimity principle is softened in Amsterdam Treaty by some arrangements. But, The institutional deficiencies of“common foreign and security policy”provisions still decrease the probability of EU's actions' success. Most important of ali, it makes difficult to constitute a“common identity”and to calculate the members' attitudes about serious international crisis87 because of the differences between the member states' economic, politic and cultural levels..Hence, it is possible to say that the“national interest ”comes first for the member states about foreign policy issues. Especially the dominant member states' different point of views drags the situation to a deadlock. The unwillingness of these states to transfer their own authorities to the supranational EU institutions is an important factor in failure. Also, the externality of European Court of Justice from this field makes the democratic control impossible about“Common Foreign and Security Policy”. The arrangements made in Amsterdam Treaty about“Common Foreign and Security Policy”are expected to bring innovations in this field. Also in Helsinki Summit, in December 1999, a European Army is planned to be established until the year 2003. With a view to the reciprocal interaction, it is not difficult to say that the EU's failure in political field will have side effects in economic field. From this point of view, a supranational arrangement in“Common Foreign and Security Policy”will ensure an improvement in economic field. Moreover, with its supranational character, the“Commission ”may help to eliminate the institutional deficits of this field's arrangements.
Benzer Tezler
- Avrupa Birliği'nin ortak dış politikası ve güvenlik politikası
The Common foreign and security policy of the European Union
GALYM ZHUSSSİPBEK
- Avrupa Birliği'nde ortak dış güvenlik politikası
Common foreign and security policy of European Union
HALİL ÇOLAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
Uluslararası İlişkilerAnkara ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. NAİL ALKAN
- Avrupa Birliği Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası
European Union Common Security and Defense Policy
DİLARA ERDEM
- Amsterdam Antlaşması ile getirilen yenilikler ve bunların Avrupa Birliğine etkileri
An analysis of the amendments to the treaty of Amsterdam and its impact to the European Union
HÜMEYRA UZUNER
- Avrupa Birliği'nin ortak dış ve güvenlik politikası yaratma çabaları ve Türkiye'deki etkisi
European Union?s efforts to create common foreign and security policy and effect to Turkey
HAYDAR EFE