Geri Dön

Biyolojik ve hedefe yönelik sentetik hastalık modifiye edici ilaç kullanan hastalarda viral hepatit ve malignite sıklığının değerlendirilmesi

Evaluation of the incidence of viral hepatitis and malignancy in patients receiving biologic and targeted disease-modifying antirheumatic drugs

  1. Tez No: 949476
  2. Yazar: KÜBRA UĞUR
  3. Danışmanlar: PROF. DR. CEMAL BES
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Romatoloji, Rheumatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 77

Özet

Amaç: Biyolojik tedavi alan hastalarda en önemli üç çekince olan viral hepatit, latent tüberküloz(TBC) reaktivasyonu ve malignite gelişimi açısından, uzun süreli ve farklı yolaklara yönelik biyolojik kullanan geniş bir kohortta bu risklerin, tarama, profilaksi ve tedavi politikalarının retrospektif olarak değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma retrospektif, tek merkezli olarak tasarlanarak Sağlık Bilimleri Üniversitesi Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Romatoloji Kliniği'nde yürütülmüştür. 1 Mayıs 2020 ile 31 Ocak 2025 tarihleri arasında biyolojik hastalığı modifiye edici anti-romatik ilaçlar (DMARD, Disease modifying antirheumatic drugs) altında takip edilen farklı romatolojik tanılı hastalar random olarak taranarak 400 hastalık bir kohort oluşturulmuştur. Bu hastalarda viral hepatit, TBC ve malignite açısından yorum yapabilmek adına tüm tarama, takip ve tedavi protokolleri, ayrıca hastaların demografik, hastalık bulguları ve tedavi öyküleri olmak üzere temel özellikleri analiz edilmiştir. Veriler, hastane elektronik hasta kayıt sistemi ve hasta dosyaları üzerinden elde edilmiştir. Bulgular: Tüm hastaların ortalama yaşı 43.53 ± 13.2 yıl ve ortanca yaşı 52.5 (18-84) yıldı. Tüm çalışma kohortunda kadın hasta sayısı 207 (%51.7) ve erkek hasta sayısı 193 (%48.3) olup cinsiyet sayısı arasında fark bulunmamıştır (p>0.05). Tanılara göre QTB sonuçları farklılık göstermemiş olsa da en sık pozitiflik AS, PsA ve RA gruplarında saptanmıştır (sırasıyla %22.3, 21.9 ve 22.9). Tanılar arasında INH kullanımı anlamlı farklılık göstermiş olup (p=0.005) en çok AS hastaları (%53.6) öne çıkmıştır. Tüberküloz tespiti ve şüphesi gibi durumlarda farklı tedavi modifikasyonları yapılmış olup 17 hastada herhangi bir rapor edilebilir olay saptanmış ve 10 tanesi tüberküloz tanısı almıştır (%2.5). TBC kesin tanısı alan hastaların 5 tanesi pulmoner ve 4 tanesi ekstra-pulmoner TBC iken 1 hastada hem pulmoner hem ekstra-pulmoner TBC saptandı. Hastaların 2022 Temmuz öncesi ortanca takip süresi 36 ay (0-494) ve 2022 temmuz sonrası ortanca takip süresi 22 (6-30 ay) olarak saptanmıştır. 2022 temmuz ayı sonrasında viral seroloji bakılma sıklığı oldukça anlamlı bir şekilde artmıştır ancak yalnız bir hastada akut HBV enfeksiyonu dışında herhangi bir hadise izlenmemiştir. 6 hastada (%0.15) biyolojik tedavi öncesinde tanı almış malignite saptanmıştır. Bu 6 hastaların malignite saptandıktan ortanca 30.5 ay (1-120) sonra biyolojik tedaviye başladığı görülmüştür. Biyolojik altında takipte 12 hastada malignite gelişmiştir (%3). Biyolojik altında malignite gelişen hastaların, tüm romatoloji takibinin ortanca 93 (5-365) ayında ve biyolojik başlanmasının ortanca 49 (3-109) ayında tanı aldığı görülmüştür. Biyolojik altında takipte 12 hastada malignite gelişmiştir (%3). Sonuç: Biyolojik ve hedefe yönelik sentetik DMARD'lar, enfeksiyon ve malignite riski açısından dikkatli izlem ve tarama yapıldığında güvenli şekilde kullanılabilir. Tüberküloz ve hepatit açısından bireysel risk analizi, uygun profilaksi ve düzenli izlem bu tedavilerin komplikasyonsuz uygulanmasında kritik rol oynamaktadır. Viral hepatit reaktivasyonu ve tüberküloz ciddi bir risk olarak saptanmazken, malignite riski de artmamış, düzenli taramanın erken tanıya katkı sağladığına yönelik olumlu bulgular görülmüştür. Viral hepatit panelini daha sık bakılması klinik pratiğe olumlu bir katkı sağlamazken aşılama daha önemli ve karşılanmamış bir ihtiyaçtır. Bu nedenle, hasta yönetimi kişiselleştirilmeli, tedavi kararı hasta bazlı riskler doğrultusunda verilmelidir.

Özet (Çeviri)

Objective: The aim of this study is to retrospectively evaluate the risks of viral hepatitis, latent tuberculosis (TBC) reactivation, and malignancy development—three major concerns in patients receiving biological therapy—within a large cohort of patients using long-term and pathway-specific biological agents, by assessing screening, prophylaxis, and treatment strategies. Materials and Methods:This retrospective, single-center study was conducted at the Rheumatology Department of Başakşehir Çam and Sakura City Hospital, University of Health Sciences. A cohort of 400 patients diagnosed with various rheumatologic conditions and monitored under biological disease-modifying antirheumatic drugs (bDMARDs) between May 1, 2020, and January 31, 2025, was randomly selected. Screening, follow-up, and treatment protocols were evaluated in terms of viral hepatitis, TBC, and malignancy. Additionally, demographic data, clinical characteristics, and treatment histories of the patients were analyzed. Data were obtained from electronic medical records and patient files. Results: The mean age of all patients was 43.53 ± 13.2 years, with a median of 52.5 years (range: 18–84). Among the total cohort, 207 (51.7%) were female and 193 (48.3%) were male, with no statistically significant gender difference (p > 0.05). Although QTB test results did not significantly differ by diagnosis, the highest positivity rates were observed in the AS, PsA, and RA groups (22.3%, 21.9%, and 22.9%, respectively). INH prophylaxis showed significant variation among diagnoses (p = 0.005), with AS patients receiving it most frequently (53.6%). In cases of suspected or confirmed tuberculosis, treatment was modified accordingly. TBC was diagnosed in 10 patients (2.5%), with 5 having pulmonary TBC, 4 with extrapulmonary TBC, and 1 with both forms. Before July 2022, the median follow-up duration was 36 months (range: 0–494), while after July 2022 it was 22 months (range: 6–30). Following the implementation of new screening protocols in July 2022, the frequency of viral serological testing increased significantly. However, only one case of acute HBV infection was observed. Malignancy was identified in six patients (0.15%) prior to initiating biological therapy. The median duration from malignancy diagnosis to the start of biological treatment was 30.5 months (range: 1–120). During biologic treatment, 12 patients (3%) developed malignancies. These patients were diagnosed with malignancy at a median of 93 months (range: 5–365) into rheumatologic follow- up and 49 months (range: 3–109) into biological treatment.Conclusion: Biological and targeted synthetic DMARDs can be safely used in clinical practice with proper screening and monitoring for infection and malignancy risks. Individualized risk assessment, appropriate prophylaxis, and regular follow-up for tuberculosis and hepatitis are critical for minimizing complications. While no significant risks were found for viral reactivation or tuberculosis, malignancy rates did not increase, and early detection through routine screening was a notable benefit. More frequent testing of the viral hepatitis panel does not provide additional clinical benefit, whereas vaccination remains a more critical and unmet need.Thus, patient management should be personalized, and treatment decisions should be made based on individual risk profiles.

Benzer Tezler

  1. Biyolojik ve hedefe yönelik sentetik hastalık modifiye edici antiromatizmal ilaç kullanan romatoid artrit hastalarının klinik ve demografik verilerinin retrospektif analizi

    Retrospective analysis of clinical and demographic data of rheumatoid arthritis patients using biological and targeted synthetic disease modifying antirheumatic drugs

    ALİ YAZICI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonKaradeniz Teknik Üniversitesi

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERHAN ÇAPKIN

  2. Spondiloartritlerde tedavi cevabının öngörülmesinde sistemik immün inflamasyon indeksi kullanılabilir mi?

    Can the systemic immune inflammation index be used to predict treatment response in spondyloarthritis?

    DENİZ ŞAHİNKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET KIVANÇ CENGİZ

  3. Romatoid artrit tedavisinde çoklu biyolojik veya hedefe yönelik ajan tedavisi gereksinimini etkileyen parametrelerin retrospektif olarak incelenmesi

    Retrospective investigation of parameters effecting multiple biological or targeting agent treatment for treatment of romatoid arthritis

    NERMİN NOYIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    RomatolojiBursa Uludağ Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜSEYİN EDİZ DALKILIÇ

  4. Romatoid artrit tanılı hastalarda retrospektif olarak tofasitinib'inetki, yan etki ile tam kan sayımı, lipit profili ve karaciğer fonksiyon testleri üzerine etkisinin incelenmesi

    Retrospective investigation of the effect of tofacitinib on efficiency, side effect and full blood counting, lipid profile and liver function tests in patients with romatoid arthritis

    DOĞAN BAYRAM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    RomatolojiYıldırım Beyazıt Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞÜKRAN ERTEN

  5. Engineering of probiotic Saccharomyces boulardii as a host for living therapeutic applications

    Probiyotik Saccharomyces boulardii'nin yaşayan terapötik uygulamalarında konak olarak kullanılmak üzere geliştirilmesi

    ORHAN NEDİM KURT

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    Biyolojiİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. URARTU ÖZGÜR ŞAFAK ŞEKER