Obsesif kompulsif bozukluk otojen ve reaktif baskın tiplerinde üstbilişsel ve otomatik düşünceler farklılıklarının incelenmesi
An investigation of metacognitive and automatic thought differences in autogenic and reactive predominant types of obsessive compulsive disorder
- Tez No: 950902
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET TEKDEN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Obsesif Kompulsif Bozukluk, Otojen Obsesyon, Reaktif Ob-sesyon, Otomatik düşünceler, Üstbilişler, Obsessive-Compulsive Disorder, Autogenic Obsession, Reactive Obses-sion, Automatic Thoughts, Metacognitions
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Has. Eğt. ve Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 171
Özet
Amaç: Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) kronik seyirli, belirgin işlev kayıplarına neden olan heterojen yapıda bir psikiyatrik bozukluktur. Heterojen doğasını gelişimi, klinik görünümü ve tedavi seçenekleri açısından homojenize edebilecek otojen ve reaktif obsesyon alt grupları önerilmiştir. Bildiğimiz kadarıyla literatürde bu alt gruplandırmayı OKB tanısı alan çocuk ve ergen yaş grubu için inceleyen klinik bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada otojen ve reaktif baskın obsesyonları olan OKB hastaları ile sağlıklı kontrollere yarı yapılandırılmış bir görüşme çizelgesiyle eş psikiyatrik rahatsızlığı olanlar dışlanacak ve bu grupların üstbilişler ile otomatik düşünceler alanındaki farklılıkları karşılaştırılacaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniği'ne başvuran, 12-18 yaş arasında OKB tanısı konulan klinik olarak eş rahatsızlığı olmayan, çalışmaya katılmayı kabul eden, uygunluk ölçütlerini karşılayan 66 çocuk ve ergen ile görüşme sırasında psikiyatrik rahatsızlığı olmayan, tipik gelişim gösteren 32 çocuk ve ergen dahil edilmiştir. Genel bilgiler araştırmacılar tarafından hazırlanmış olan sosyodemografik ve klinik veri formuyla hastadan ve ailesinden alınmıştır. Çalışmaya alınan tüm katılımcıların psikiyatrik muayenesi çalışmaya katılan çocuk psikiyatristi tarafından yapılmış,“Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi –Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli–DSM-5 Türkçe Uyarlaması (ÇDŞG-ŞY-DSM-5-T)”adlı yarı yapılandırılmış görüşmenin tüm modülleri yapılmış, görüşme hem katılımcı hem ebeveyn ile gerçekleştirilmiştir ve eş rahatsızlığı olan katılımcılar çalışmaya dahil edilmemiştir. Bu çalışmada olgu grubunda yer alan katılımcılara yine görüşme-ci tarafından“Çocuklar için Yale-Brown Obsesif Kompulsif Ölçeği (ÇYBOKÖ) doldurulmuştur. Olgu grubu literatürle uyumlu olarak kirlilik/ bulaş, simetri, biriktirme/ saklama obsesyonlarına otojen baskın; saldırganlık, cinsel ve dini obsesyonlarına sahip olanlar reaktif baskın gruba dahil edilmiştir. Araştırmaya katılan tüm katılımcılara ”Üstbiliş Ölçeği Çocuk ve Ergen Formu (ÜBOÇE)“ ve ”Çocukların Otomatik Düşünceleri Ölçeği (ÇODÖ)" doldurdulmuştur. Otojen baskın, reaktif baskın ve sağlıklı kontrol grupları sosyodemografik veriler, ÇYBOKÖ, ÜBOÇE ve ÇODÖ ölçek-lerinden aldıkları puanlar açısından karşılaştırılmışlardır. Bulgular: Gruplar arasında yaş, cinsiyet, eğitim durumu, ek bedensel hastalık açısın-dan farklılık bulunmamaktadır. Otojen baskın grupta 30 erkek 11 kadın, reaktif bas-kın grupta 11 erkek, 11 kadın, kontrol grubunda 19 erkek, 13 kadın cinsiyet mevcuttur. Otojen baskın grupta en sık gözlenen obsesyon saldırganlık, cinsel ve dini obsesyonlarken reaktif baskın grupta kirlenme/ bulaş obsesyonları olmuştur. Otojen baskın grupta en yaygın kompulsiyon zihinsel kompulsiyonları içine alan diğer kompulsiyonlarken, reaktif baskın gruptaysa kontrol etme ve onu takip eden yıkama temizleme kompulsiyonlarıdır. Alınan tedaviler açısından otojen ve reaktif baskın gruplar arasında anlamlı fark tespit edilemedi. Tüm ölçek puanları ÜBOÇE'de yer alan olumlu üst endişeler dışında OKB grubunda sağlıklı kontrol grubuna göre anlamlı yüksek bulunmuştur, olumlu üst endişeler açısından gruplar arası anlamlı fark görülmemiştir. Otojen ve reaktif baskın gruplar açısından ÜBOÇE alt ölçekleri açısın-dan anlamlı fark görülmemiştir.Yapılan korelasyon analizlerinde OKB grubunda obsesyon ve OKB şiddeti ile ÇODÖ ve ÜBOÇE arasında anlamlı ilişki gösterilmiştir. Kompulsiyon şiddeti ile ÜBOÇE arasında anlamlı zayıf korelasyon mevcuttur. Alt gruplar açısından korelasyon analizleri incelendiğinde otojen baskın grupta obsesyon ve OKB şiddeti ile ÇODÖ ve ÜBOÇE arasında, ÇODÖ ve ÜBOÇE arasında anlamlı ilişki görülmüştür. Reaktif baskın gruptaysa kompulsiyon şiddeti ile ÜBOÇE arasın-da anlamlı ilişki gözlemlenmiştir. Sonuç: Sonuç olarak otojen ve reaktif baskın grup ile sağlıklı kontroller arasında üstbilişler ve otomatik düşünceler açısından farklar tespit edilmiştir. Çocuk ve ergen yaş grubuna otojen ve reaktif baskın obsesyon alt tiplendirmesi yapılmıştır. Kişinin değerleri, ahlaki yargılarına yönelik daha rahatsız edici, suçluluk, utanç hissedilen, gizlenme eğiliminde olan, sıkı kontrol altına alma eğilimleri ve örtük kompulsiyonların eşlik ettiği otojen obsesyon baskın grupta fiziksel tehdit otomatik düşüncesi açısından reaktif gruba göre anlamlı yüksek olarak gözlemlenmiştir. OKB şiddeti ve obsesyon şiddetinin olumsuz otomatik düşünceler ve olumsuz üstbilişler arasında anlamlı ilişki mevcuttur. Otojen baskın grubun obsesyon ve OKB şiddetinin artmasıyla olumsuz otomatik düşünce ve üstbilişlerinin arttığını reaktif baskın gruptaysa kompulsiyon şiddetinin artmasıyla olumsuz üstbilişlerin arttığı gözlemlenmiştir. Bulduğumuz sonuçlarla OKB'de kullanılacak bu alt gruplandırmanın yararlı olabileceği düşünülmektedir. Alt tiplendirme ile psikopatolojinin gelişimi, eş rahatsızlık veya gelecekte ortaya çıkabilecek rahatsızlıkları öngörebilme, bulguları tanımlamak ve etkin tedavi seçeneklerinin kullanımı ile geliştirilmesi açısından önemli görünmektedir.
Özet (Çeviri)
Objective: Obsessive-Compulsive Disorder (OCD) is a chronic psychiatric disorder that leads to significant functional impairments and has a heterogeneous structure. To address its heterogeneous nature in terms of development, clinical presentation, and treatment options, autogenic and reactive obsession subgroups have been proposed. As far as we know, there are no clinical studies in the literature that have examined this subgroup classification for children and adolescents diagnosed with OCD. In this study, patients with autogenic and reactive predominant obsessions and healthy controls will be compared in terms of metacognitive and automatic thought differences using a semi-structured interview schedule. Participants with comorbid psychiatric disorders will be excluded, and the differences between these groups in terms of me-tacognition and automatic thoughts will be examined. Materials and Methods: The study included 66 children and adolescents aged 12-18 years who were diagnosed with OCD at the Child and Adolescent Psychiatry Clinic of the Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Mental Health and Neurological Diseases Research and Application Center, Health Sciences University. All participants had no comorbid psychiatric disorders and agreed to participate in the study. A further 32 children and adolescents without any psychiatric disorder and exhibiting typical development were included as healthy controls. Demographic and clinical data were collected from the participants and their families using a sociodemographic and clini-cal data form prepared by the researchers. All participants underwent psychiatric examination conducted by a child psychiatrist participating in the study, and the se-mi-structured interview“Mood Disorders and Schizophrenia Interview Schedule for School-Aged Children – Current and Lifetime Form – DSM-5 Turkish Adaptation”was administered in its entirety. The interview was conducted with both the partici-pant and their parent, and participants with comorbid conditions were excluded. In the case group, the“Yale-Brown Obsessive-Compulsive Scale for Children (CY-BOCS)”was completed. Based on the literature, participants with autogenic predo-minant obsessions (contamination/cleanliness, symmetry, hoarding) and reactive pre-dominant obsessions (aggressive, sexual, and religious obsessions) were classified accordingly. All participants completed the“Metacognition Scale for Children and Adolescents (MCQ-C)”and the“Children's Automatic Thoughts Scale (CATS)”. The autogenic predominant, reactive predominant, and healthy control groups were compared based on sociodemographic data, CY-BOCS, MCQ-C, and CATS scale scores. Results: There were no differences between the groups in terms of age, gender, edu-cation level, or comorbid physical illnesses. In the autogenous dominant group, there were 30 men and 11 women, in the reactive dominant group, 11 men and 11 women, and in the control group, 19 men and 13 women. The most common obsessions in the autogenous dominant group were aggression, sexual, and religious obsessions, while in the reactive dominant group, contamination/infection obsessions were most frequ-ently observed. The most common compulsions in the autogenous dominant group were other compulsions involving mental rituals, while in the reactive dominant group, checking compulsions and, following them, washing and cleaning compulsi-ons were most common. No significant differences were found between the autoge-nous and reactive dominant groups in terms of treatments received. All scale scores, except for the positive metacognitions in the MCQ-C were significantly higher in the OCD group compared to the healthy control group. No significant difference was found between the groups in terms of positive metacognitions. No significant diffe-rence was observed between the autogenous and reactive dominant groups in the subscales of MCQ-C. In the correlation analyses, a significant relationship was found between obsession and OCD severity and MCQ-C and CATS in the OCD group. A significant, weak correlation was observed between compulsion severity and MCQ-C. When examining the subgroups, a significant relationship was found between ob-session and OCD severity and CATS and MCQ-C in the autogenous dominant group, as well as between CATS and MCQ-C. In the reactive dominant group, a significant relationship was observed between compulsion severity and MCQ-C. Conclusion: In conclusion, differences were found between the autogenic and reac-tive predominant OCD groups and healthy controls in terms of metacognitive and automatic thoughts. The classification of autogenic and reactive predominant subtypes in children and adolescents was established. There is a significant relations-hip between OCD severity and obsession severity and negative automatic thoughts and negative metacognitions. It was also observed that as obsession and OCD severity increased in the autogenic predominant group, negative automatic thoughts and metacognitive concerns also increased, whereas in the reactive predominant group, an increase in compulsive severity correlated with more negative metacognitive concerns. The results suggest that this subgroup classification may be useful in OCD treatment. It appears that such categorization could be valuable for understanding the development of psychopathology, predicting comorbid conditions or future disorders, diagnosing symptoms, and applying effective treatment options.
Benzer Tezler
- Obsesif kompulsif bozukluk otojen ve reaktif alt tiplerinde erken uyumsuz şemaların karşılaştırmalı olarak incelenmesi
Comparative investigation of EARLY maladaptive schemes in autogenic and reactive subtypes of obsessive compulsive disorder
MUHAMMED RAŞİT BARDAKÇI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriBalıkesir ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MERVE ŞAHİN CAN
- Obsesif kompulsif bozukluk otojen ve reaktif alt tiplerinde seramid yolağının incelenmesi
Investigation of the ceramide pathway in autogenous and reactive subtypes of obsessive-compulsive disorder
EBRU ÖZDEMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FİLİZ KULACAOĞLU ÖZTÜRK
- Obsesif kompulsif bozukluk otojen ve reaktif alt tiplerinde bağlamsal benlik ve benlik korkusu kavramlarının incelenmesi
Investigation of the concept of self-as-context and fear of self in autogenous and reactive subtypes of obsessive compulsive disorder
MERVE ER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Psikiyatriİstanbul Medeniyet ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET EMRAH KARADERE
- Otojen ve reaktif obsesif kompulsif bozukluk hastalarında bilişsel işlevlerin karşılaştırılması
Comparison of cognitive functions in autogenous and reactive obsessive-compulsive disorder patients
HATİCE AYÇA KALOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriGazi ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NEVZAT YÜKSEL
- Otojen ve reaktif tip obsesif kompulsif bozukluk'ta bağlanma biçimleri, içgörü, zihinselleştirme ve empati becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi
An examination of the relationship between attachment styles, insight, mentalization, and empathy skills in autogenous and reactive type obsessive-compulsive disorde
ŞEYMA NUR ATAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SİNAY ÖNEN