Ötekiliğin üretimi: Bourdieu'nun habitus perspektifinden Mutlu ve Ayrancı alanları (Ankara) üzerine etnografik bir araştırma
The production of otherness: An ethnographic study on the Mutlu and Ayrancı fields (Ankara) from Bourdieu's habitus perspective
- Tez No: 951828
- Danışmanlar: PROF. DR. ERTUĞRUL MURAT ÖZGÜR
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Antropoloji, Coğrafya, Sosyoloji, Anthropology, Geography, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Coğrafya Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Beşeri ve İktisadi Coğrafya Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 792
Özet
Bu çalışma, Ankara kentinde yerli halkın Suriyeli mültecilere yönelik tutumlarını, sınıf, kültür, mekân, aidiyet ve kimlik eksenlerinde yeniden üreten toplumsal yapıları ve gündelik yaşam pratiklerini Bourdieu'nun kavramsal çerçevesiyle inceleyen kapsamlı bir doktora tezidir. Kuramsal olarak ötekileştirme literatürüyle Bourdieu'nun habitus, sermaye (kültürel, sosyal, ekonomik, simgesel), alan ve doxa kavramları arasında özgün bir bağ kurularak geliştirilen bu analiz, ötekilik üretiminin hem sembolik hem de yapısal boyutlarını çok katmanlı bir biçimde tartışmaktadır. Tez, iki mahallede – görece düşük gelir grubunun yaşadığı Mutlu Mahallesi ile seküler orta-üst sınıf kimliğiyle tanımlanan Ayrancı Mahallesi'nde – yürütülen yoğun saha araştırmasına dayanmaktadır. Her iki mahalle kendi içlerinde farklı habitus biçimlerine, sosyal örüntülere, sermaye türlerine ve ötekileştirme stratejilerine sahiptir. Mutlu'da ötekilik; hemşehrilik, cemaat tipi ilişkiler ve mahalle dayanışması içinde yeniden üretilirken, Ayrancı'da bireycilik, yaşam tarzı kodları ve simgesel üstünlük üzerinden şekillenmektedir. Tez, bu mahallelerde Aleviler, Kürtler ve özellikle Suriyeli mülteciler etrafında biçimlenen dışlama pratiklerini hem alan anlatıları, hem bedensel hexis, hem de sembolik sınırlamalar üzerinden çözümlemektedir. Özellikle mahallelerin gündelik yaşamındaki sembolik anlatılar, duvar yazıları, okul mekânları, cami çevresi, dernekler, sosyal medya grupları gibi mikro-uzamlar; bu dışlama pratiklerinin doğrudan taşıyıcısı olarak analiz edilmiştir. Güvercin yetiştiriciliğinden yoga etkinliklerine, dijital gruplardaki içerik üretiminden sosyal sermaye ağlarının seçici kapsayıcılığına kadar çok çeşitli örnekler üzerinden gösterildiği üzere; sermayelerin edinimi, aktarımı ve kullanımı sırasında ötekilik kimi zaman açık, kimi zaman dolaylı biçimde ortaya çıkmaktadır. Tez, bu sürecin sadece yapısal boyutlarını değil, aynı zamanda bireylerin bu yapılara dair geliştirdiği düşünümsellik biçimlerini de analiz eder. Katılımcıların kişisel deneyimleri ve kırılma anları, yerleşik önyargı kalıplarını nasıl sorguladıklarını, hatta yer yer nasıl dönüştürdüklerini gösteren önemli ampirik katkılar sunar. Böylece çalışma, ötekiliği yalnızca yeniden üretilen bir yapı değil, aynı zamanda belli koşullarda sorgulanabilen, aşılabilen bir ilişki biçimi olarak ele alır. Tez, yalnızca mültecilere dair yerli halkın tutumlarını ölçmekle yetinmez; bu tutumların ardındaki sembolik evreni, düşünme biçimlerini, sosyal ilişkilerin nasıl kategorik ayrımlara dönüştüğünü ve bu sürecin eğitim, medya, mahalle hafızası gibi birçok alanda nasıl normlaştırıldığını sorgular. Kavramsal olarak ötekileştirmenin önyargı, stereotipleştirme, grup inançları ve ahlaki dışlama gibi biçimlerini detaylandıran çalışma; tüm bunları Bourdieu'nun kavramlarıyla birleştirerek çok katmanlı bir toplumsal analiz ortaya koymaktadır. Son bölümde geliştirilen kuramsal model, ötekilik üretiminin sosyal, kültürel ve sembolik sermayeler üzerinden nasıl inşa edildiğini, bu yapının hangi durumlarda kırılabileceğini, düşünümselliğin hangi koşullarda ortaya çıkabileceğini ve alanlar içi dönüşüm imkânlarını göstermektedir. Türkiye'de mültecilere yönelik yerli halk algısının sadece tutum düzeyinde değil, aynı zamanda sınıfsal, kültürel ve mekânsal habituslar üzerinden nasıl örgütlendiğini göstermesi bakımından, bu tez, hem kuramsal hem de metodolojik düzeyde özgün bir katkı sunmaktadır. Ötekileştirme kuramı ile yapısalcı sosyal bilim geleneğini yaratıcı bir şekilde bir araya getiren bu araştırma, sadece mülteciliğe değil, daha genel anlamda sınıf, kimlik, aidiyet ve toplumsal dışlama meselelerine dair güçlü bir analiz zemini inşa etmektedir.
Özet (Çeviri)
This dissertation offers a comprehensive examination of how the native population in Ankara perceives Syrian refugees by analyzing the social structures and everyday practices that reproduce attitudes toward refugees along the axes of class, culture, space, belonging, and identity. Utilizing Pierre Bourdieu's conceptual framework—particularly the notions of habitus, capital (cultural, social, economic, and symbolic), field, and doxa—the study develops an original analytical model that enables a multi-layered investigation of both the symbolic and structural dimensions of othering. The empirical basis of the research is an intensive ethnographic fieldwork conducted in two distinct neighborhoods of Ankara: Mutlu, associated with lower-income groups and characterized by communal ties, and Ayrancı, a middle-to-upper-class secular area marked by individualism and symbolic prestige. These neighborhoods, while distinct, each possess their own configurations of habitus, social networks, capital distribution, and strategies of exclusion. In Mutlu, othering is predominantly reproduced through kinship ties, neighborhood solidarity, and communal practices, whereas in Ayrancı, it emerges through lifestyle codes, aesthetic norms, and symbolic boundaries. The thesis closely investigates how various forms of exclusion target Alevis, Kurds, and especially Syrian refugees within these neighborhoods, drawing from spatial narratives, bodily hexis, and symbolic classifications. Micro-spaces such as wall graffiti, school environments, mosque surroundings, local associations, and social media platforms are examined as key carriers of exclusionary discourses. Examples ranging from pigeon breeding to yoga activities, or from digital content production to selective inclusion within social networks, reveal how the acquisition, transfer, and application of capital often implicate processes of othering—sometimes overtly, other times covertly. In addition to mapping the structural processes, the study critically analyzes moments of reflexivity among individuals, showing how personal experiences and moments of dissonance can disrupt entrenched prejudices and foster new ways of relating to the“other.”In this way, othering is not depicted as a static or deterministic structure but as a dynamic social relation that can, under certain conditions, be questioned and even overcome. Importantly, the research does not limit itself to measuring local attitudes toward refugees; rather, it interrogates the symbolic universe underpinning these attitudes, the cognitive schemas that inform them, and how such schemas become normalized through institutions like education, media, and collective neighborhood memory. By elaborating on different forms of othering—such as prejudice, stereotyping, group beliefs, and moral exclusion—and integrating them within Bourdieu's theoretical tools, the study presents a highly layered social analysis. The final section of the dissertation introduces a conceptual model illustrating how the production of otherness is embedded in the dynamics of social, cultural, and symbolic capital, while also exploring the conditions under which these dynamics can be disrupted through reflexive practice and intra-field transformation. In demonstrating how public perceptions of refugees in Turkey are shaped not merely by attitudes but through deeply rooted classed, cultural, and spatial habitus, this dissertation makes a unique contribution at both theoretical and methodological levels. It brings together the literature on othering with Bourdieu's structural sociology in a creative and critical manner, offering not only new insights into refugee issues but also a robust framework for understanding broader questions of class, identity, belonging, and social exclusion.
Benzer Tezler
- Mekandaki görünmez: Ötekinin kaydını tutan mimarlık üzerine bir araştırma
The invisible in space: A study on architecture keeping record of the other
ZEYNEP ÇABUK
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞE ŞENTÜRER
- Latife Tekin romanlarında maduniyet
Subalternity in Latife Tekin's novels
NAZLI KAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Kamu YönetimiBolu Abant İzzet Baysal ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. KORAY TÜTÜNCÜ
- Yer ve kimlik sorunsalı bağlamında kapalı konut yerleşmeleri üzerinden eleştirel bir okuma
A critical reading on gated communities in the context of the place and identity issue
SEVİM SEYHAN AYTEN
Doktora
Türkçe
2021
MimarlıkMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FATMA ZEYNEP AYGEN
- Erken Cumhuriyet Dönemi yazılı anlatılarda Çingenelerin dışlanma biçimleri
Discrimination types of Gypsies on written expressions in the Early Republician Period
SİMGE MERT
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
SosyolojiMimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞÜKRÜ ASLAN
- Designing in a state of distraction: The Wild fields of architecture
Dağılma halinde tasarlamak: Mimarlığın vahşi tarlaları
BİHTER ALMAÇ