Geri Dön

Bedîüddîn es-Sindî'nin Zafer Ahmed et-Tânevî'ye yönelik eleştirileri (Nakzu Kavâid fî Ulûmi'l-Hadîs bağlamında bir inceleme)

Badiʿal-Din al-Sindi's critique of Zafar Ahmad al-Thanawi: A study in the context of Naqd Qawaʿid fi ʿUlum al-Hadith

  1. Tez No: 952936
  2. Yazar: MUSTAFA YASİR DEMİRKOL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SELÇUK COŞKUN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi
  10. Enstitü: İslami Araştırmalar Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Hadis Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 132

Özet

Sahâbe devrinden beri varlığını sürdüren Ehl-i Reʾy – Ehl-i Hadîs ayrışması, İslâmî ilimler tarihinde polemik türü eserlerin yazılmasına zemin hazırlayan sebeplerden biridir. Hadislere, diğer fıkıh mezhepleri gibi, amele konu olması bakımından yaklaşan Hanefîler hadis/sünnet tespit metotlarına ilişkin bahisleri müstakil hadis usulü eserleri yerine fıkıh usulü kitaplarının“Sünnet”bahislerinde işlemişlerdir. Modern dönemde Selefî düşüncenin yeniden canlanmasıyla mezheplerin Kur'ân ve Sünnet ile irtibatı tekrar tartışılmaya başlanmış, bu bağlamda Selefî düşünce, mezheplerin çoğu hükmünün nasslarla çeliştiğini iddia ederek Müslümanları doğrudan“Kur'ân ve Sünnet”e dönmeye çağırmıştır. Bu çağrı itikadda Mâtürîdî ve Eşʿarî mezheplerini, fıkıhta ise özellikle Hanefî mezhebini hedef almıştır. Bu mezhep karşıtı tutum karşısında Hanefîler, mezhebin hadis/sünnete yaklaşımlarını göstermek için müstakil usul eserleri yazma ihtiyacı hissetmişlerdir. Bu bağlamda, 20. yüzyıl Hint alt kıtası Hanefî âlimlerinden Zafer Ahmed et-Tânevî'nin kaleme aldığı Kavâʿid fî ʿulûmi'l-hadîs, Hanefî hadis/sünnet usulüne ilişkin literatürün ilk örneklerinden sayılabilir. Eser, bu rolü sebebiyle ilgiye mazhar olduğu gibi Selefî âlimlerin eleştirilerine de hedef olmuştur. Eser üzerine yazılan tek müstakil eser, yine Hint alt kıtasından Selefî-meşrep bir âlim olan Bedîüddîn es-Sindî'nin yazdığı Nakzu Kavâʿid fî ʿulûmi'l-hadîs başlıklı reddiyedir. Bu araştırma, es-Sindî'nin Nakz'ında et-Tânevî'ye yönelttiği eleştirileri konu edinmekte, Hanefîlerin hadis/sünnet tespit metoduna dair ilk müstakil metnin ne gibi eleştirilere muhatap olduğunu ortaya koymaktadır. Araştırma kapsamında eleştirilerin sahibi olan ve Türkçe literatürde hayatı ve fikirlerine dair herhangi bir bilgi bulunmayan Bedîüddîn es-Sindî tanıtılmış, eleştirileri değerlendirilmiş ve bu değerlendirme onun ilmî mevkii ve metodolojisi hakkında bir ölçüde fikir sahibi olunmasına da olanak sağlamıştır. es-Sindî'nin eleştirilerinden hareketle, onun Zâhirîliğe yakın olduğu, geniş bilgisine rağmen bu bilgiyi sistematik bir şekilde işleyemediği ve getirdiği eleştirilerin muhatabını ilzam etme noktasında çoğunlukla yetersiz kaldığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle es-Sindî-Tânevî tartışmasının, aynı dönemde Gumârî-Kevserî ve Muʿallimî-Kevserî arasında yaşanmış diğer Ehl-i Reʾy – Ehl-i Hadîs polemiklerine nazaran daha az nitelikli olduğu söylenebilir.

Özet (Çeviri)

The division between Ahl al-Raʾy (the People of Reason) and Ahl al-Hadith (the People of Tradition), which has persisted since the era of the Companions (Sahāba), is one of the factors that has prepared the ground for the writing of polemical works throughout the history of Islamic sciences. The Hanafis, who, like other schools of jurisprudence (fiqh), approach hadiths based on their applicability in practice, have traditionally addressed the methodologies for establishing hadith/sunnah within the“Sunnah”chapters of their books on the principles of jurisprudence (uṣūl al-fiqh), rather than in separate works on the principles of hadith. With the revival of Salafi thought in the modern era, the connection of the legal schools (madhhabs) to the Qur'an and Sunnah became a subject of debate once again. In this context, Salafi thought called upon Muslims to return directly to the“Qur'an and Sunnah,”alleging that many of the rulings of the madhhabs contradicted the primary texts (nass). This call targeted the Māturīdī and Ashʿarī schools in matters of creed (ʿaqīdah) and, in jurisprudence, the Hanafi school in particular. In response to this anti-madhhab stance, Hanafi scholars felt the need to author independent works on their principles (uṣūl) to demonstrate the school's approach to hadith/sunnah. In this context, Qawāʿid fī ʿulūmi'l-ḥadīth, authored by the 20th-century Hanafi scholar from the Indian subcontinent, Zafar Aḥmad al-Tāhanawī, can be considered one of the first examples in the literature on Hanafi hadith/sunnah methodology. Due to this pioneering role, the work garnered significant attention and also became a target of criticism from Salafi scholars. The only standalone work written in response to it is a refutation titled Naqẓu Qawāʿid fī ʿulūmi'l-ḥadīth by Badīʿ al-Dīn al-Sindī, a scholar of Salafi orientation, also from the Indian subcontinent. This research focuses on the criticisms directed by al-Sindī at al-Tāhanawī in his Naqẓ, revealing the nature of the critiques faced by the first independent text on the Hanafi methodology for establishing hadith/sunnah. Within the scope of this study, Badīʿ al-Dīn al-Sindī, the author of these criticisms about whom no information exists in Turkish literature, is introduced. His critiques are evaluated, and this assessment provides, to a certain extent, an insight into his scholarly standing and methodology. Based on al-Sindī's criticisms, it is concluded that he leaned towards Zahirism, that despite his extensive knowledge, he was unable to process this knowledge systematically, and that his critiques were largely insufficient in conclusively refuting his opponent. Therefore, it can be argued that the al-Sindī–al-Tāhanawī debate is of a lesser quality compared to other contemporary Ahl al-Raʾy – Ahl al-Hadith polemics, such as those between al-Ghumārī and al-Kawtharī, and al-Muʿallimī and al-Kawtharī.

Benzer Tezler

  1. Muhammed Bedruddin Mahmud es-Sârûhânî'nin Müsenne'l-Münşî isimli eserinin edisyon kritiği

    Muhammad Bedreddin Mahmud Essarûhan's object of the monument of Objective Myth

    ABDULVASİ HAZNEVİ

    Yüksek Lisans

    Arapça

    Arapça

    2020

    Doğu Dilleri ve EdebiyatıMarmara Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ABDUSSAMET BAKKALOĞLU

  2. Bedrüddîn Hüseyn İbnü'l-Ehdel'in Keşfü'l-Gıtâ adlı eserinde mezhepler ve Eş'arilik

    Sects and Ash'ri in Bedrüddin Hüseyn İbnü'l-Ehdel's work titled Keşfü'l-Gıtâ

    HATİCE KULUÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Dinİstanbul Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ADEM ARIKAN

  3. Bedrüddîn İbn Cemâa'nın 'El-i'lâm Bi Ehâdîsi'l-Ahkâm' isimli eserinin tahkiki

    A critical edition of Badr Al-Dīn İbn Jamā'a's Al-i'lām Bi Aḥādīth Al-Aḥkām

    İYAAD MOHAMAD AMMAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Dinİstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MUSTAFA ÖZTÜRK

  4. El-Hulâsa fî ma'rifeti'l-hadis özelinde hadis usûlü kavramlarının terimleşme süreci

    The terminalization process of hadith procedure concepts in specification of al-Hulâsa fî ma'rifeti'l-hadis

    ALİ TAVAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    DinHarran Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET EMİN ÇİFTÇİ

  5. Osmanlı Dönemi Arap edebiyatında seyahatname

    Travelogue in Arabic literature of the Ottoman Period

    İBRAHİM ÜNALAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Doğu Dilleri ve EdebiyatıAtatürk Üniversitesi

    Arap Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KENAN DEMİRAYAK