Geri Dön

Hakikatin duyumu: Badıou ve Deleuze'de sanat kavramı

The sensation of truth: The concept of art in Badiou and Deleuze

  1. Tez No: 953073
  2. Yazar: ZEYNEP EMRE ÇOLAK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. EKİN KAYNAK ILTAR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Felsefe, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Alain Badiou, Gilles Deleuze, Sanat Felsefesi, Hakikat, Arzu, Alain Badiou, Gilles Deleuze, Philosophy of Art, Truth, Perception, Desire
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 62

Özet

Alain Badiou ve Gilles Deleuze, sanat ve felsefe üzerine yaklaşımlarında özgün bir perspektif sunan filozoflardır. Badiou, sanatı hakikatin bir aracı olarak görürken; Deleuze onu algılam ve duygulamların bileşimi olarak değerlendirir. Her iki düşünür de sanatı, geleneksel anlamdaki duyusal haz veya temsil aracılığı kavramlarının ötesine taşır ve yaratıcı düşüncenin merkezi bir unsuru olarak ele alır. Badiou'nun hakikat temelli yaklaşımı sanatı, insanın özgürleşmesine dair bir paradigma olarak konumlandırırken; Deleuze, sanatın mevcut deneyimleri aşarak potansiyelleri genişletme gücüne dikkat çeker. Kavram yaratımı her iki düşünürde de mevcut düzenin sorgulanması ve sarsılması bağlamında önemli bir yer tutar. Badiou ve Deleuze, çağdaş felsefenin piyasa dinamikleri ve iletişim araçlarıyla zayıflatıldığına ve eleştirel niteliğini kaybettiğine vurgu yapar. Felsefenin, analitik bir araç olmaktan öte, mevcut gerçekliği yeniden yorumlayacak ve direnç noktası oluşturacak bir düşünsel pratik olması gerektiğini savunurlar. Eleştirel Teori'nin Max Horkheimer ve Theodor W. Adorno gibi isimlerinden esinlenerek, felsefenin mevcut düzenin otomatikleşmiş işleyişine karşı çıkması ve alternatif bakış açıları sunması gerektiğine dikkat çekerler. Anti-felsefe, Badiou ve Deleuze'ün geleneksel felsefi kavramlara yönelik eleştirilerinde öne çıkan bir tema olarak görülür. Wittgenstein ve Lacan gibi düşünürlerin etkisiyle anti-felsefe, düşünsel temsilleri ve akademik otoriteleri sarsmayı, bireylerin deneyimlerine dayalı özgün düşünce biçimlerini öne çıkarmayı amaçlar. Bu yaklaşım, felsefenin donuk yapılarından kurtulmasını ve canlı bir düşünsel yaratıma dönüşmesini hedefler. Her iki düşünür, felsefeyi bir kavram yaratma sanatı ve özgürleştirici bir pratik olarak ele alır. Deleuze, felsefeyi kavram yaratımı olarak tanımlarken ; Badiou, felsefenin mevcut düzenle yüzleşerek onu dönüştürme kapasitesine odaklanır. Felsefenin yaratıcı bir şekilde uygulanması, birey ve toplum için yeni düşünme biçimleri ve özgürlük alanları açmalıdır. Badiou ve Deleuze, felsefenin dünyayla arasına mesafe koyarak, onun ezberlerini kıran bir müdahaleye dönüşmesini savunur ve böylelikle felsefe hem sanat hem de toplumsal bağlamda dönüştürücü bir rol üstlenir.

Özet (Çeviri)

Alain Badiou and Gilles Deleuze offer a distinctive perspective on art and philosophy. While Badiou regards art as a vehicle for truth, Deleuze interprets it as a synthesis of perception and affect. Both thinkers transcend the traditional notions of sensory pleasure or representational means and consider art as a central element of creative thought. Badiou's truth-oriented approach frames art as a paradigm of human emancipation, whereas Deleuze emphasizes art's capacity to transcend current experiences and expand possibilities. The creation of concepts holds a pivotal role for both philosophers in terms of questioning and disrupting the existing order. Badiou and Deleuze critique the weakening of contemporary philosophy by market dynamics and communication tools, highlighting its loss of critical essence. They advocate that philosophy should be more than an analytical tool; it must serve as an intellectual practice that reinterprets existing reality and establishes points of resistance. Drawing inspiration from Critical Theory figures like Max Horkheimer and Theodor W. Adorno, they underline the necessity for philosophy to challenge the automated functioning of the prevailing order and offer alternative perspectives. Anti-philosophy emerges as a prominent theme in Badiou and Deleuze's critiques of traditional philosophical concepts. Influenced by thinkers such as Wittgenstein and Lacan, anti-philosophy aims to disrupt intellectual representations and academic authorities, prioritizing original modes of thought rooted in individual experiences. This approach seeks to liberate philosophy from its rigid structures and transform it into a vibrant intellectual creation. Both thinkers approach philosophy as the art of concept creation and a liberatory practice. While Deleuze defines philosophy as the creation of concepts, Badiou focuses on its capacity to confront and transform the existing order. The creative application of philosophy should open new modes of thought and domains of freedom for individuals and society. Badiou and Deleuze advocate for philosophy to maintain a critical distance from the world, becoming an intervention that disrupts established patterns. Consequently, philosophy assumes a transformative role both in artistic and social contexts.

Benzer Tezler

  1. Une autre fidélité ; le retour d'Alain Badiou à Platon et sa transformation de Platon face aux problèmes philosophiques contemporains

    Bir başka sadakat; Alain Badiou'nun çağdaş felsefe problemleri karşısında Platon'a dönüşü ve onun dönüştürüşü

    ÖZHAN ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Fransızca

    Fransızca

    2023

    FelsefeGalatasaray Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖMER ORHAN AYGÜN

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HAKAN YÜCEFER

  2. Dylan Thomas'ın kendine özgü modernizmi: Lacancı bir tartışma

    Dylan Thomas's sui generis modernism: A Lacanian discussion

    BURAK YİĞİT

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Batı Dilleri ve EdebiyatıAkdeniz Üniversitesi

    Felsefe Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN ASLAN

  3. Twitter gündem ağları: Twitter Türkiye gündemlerinin ağ toplumu kavramı üzerinden incelenmesi

    Trend networks of Twitter: Examining trends of Twitter Turkey through the concept of network society

    ALPEREN KARAPINAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    SosyolojiAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EMRAH AKBAŞ

  4. Öznellik üretimi ve simülasyon bağlamında reklam

    Advertising in the context of production of subjectivity and simulation

    DOĞAN KECİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    ReklamcılıkMarmara Üniversitesi

    Halkla İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SİNEM GÜDÜM

  5. Political truth, epistemological challenges of populism and post-truth

    Siyasal hakikat, popülizm ve post-truth'un epistemolojik meydan okumaları

    KEREM ÖZCAN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    FelsefeOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Felsefe Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ JAMES GRIFFITH