Democratic evolution of India during the freedom struggle (1857-1947)
Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesi dönemindeki demokratik gelişimi (1857-1947)
- Tez No: 954679
- Danışmanlar: PROF. DR. VIKRAM SING
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Siyasal Bilimler, Tarih, Uluslararası İlişkiler, Political Science, History, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Diğer
- Enstitü: Yurtdışı Enstitü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 212
Özet
Kuşkusuz, köklü tarihi, geniş coğrafyası, bünyesinde barındırdığı pek çok farklı, dil, din, kültür ile Hindistan dünyanın en çok karmaşık demografik yapılarından birine sahiptir. Ülke günümüzde nüfus büyüklüğü sebebiyle“ Dünyanın en büyük Demokrasisi ”olarak adlandırılmaktadır. Özellikle 19 ve 20.yy boyunca süren çalkantılı dönemler ve bu dönemlerin getirdiği iç ve dış huzursuzluklar sebebiyle bu 'en büyük demokrasi' olma unvanını almak kolay olmamıştır. Bu çalışma ülkenin ilk yabancı istilalarına maruz kaldığı dönemden özgürlüklerini elde ettikleri döneme kadar geçen süredeki demokrasi yolculuğunu ele almayı ve neden demokrasiyi seçtiğini anlamayı hedeflemiştir. Çalışma Hindistan'ın İngiliz kolonisi iken ilk ciddi başkaldırıyı meydana getirdiği 1857 büyük askeri isyanını bir kırılma noktası olarak esas almış ve bu dönemden sonraki hareketlilikleri ve demokratik anlayışa katkılarını irdelemiştir. 1857 yılından 1947 yılına kadar geçen sürede ülke yönetim sistemleri, ekonomik koşulları, sosyal hayat, uluslararası ilişkiler ve rejim açısından büyük değişiklikler göstermiştir. Büyük isyanın sonucunda Hindistan'ı Doğu Hindistan Şirketi aracılığıyla dışardan bir el olarak yöneten İngiltere'nin yönetimi direk ele alıp şirketi saf dışı bırakması 1857 yılının akabinde olmuş ve ülkenin işçine girdiği kademeli değişimin en büyük göstergesi haline gelmiştir. Çalışma 1857 yılının öncesinde halkın maruz kaldığı zorlukları ekonomik, siyasi ve askeri yönleriyle anlatarak Hindistan'daki bu değişiklikler silsilesine giden yolun taşlarının nasıl döşendiğini, isyan edenlerin ne amaçla ve hangi gerekçelerle isyan ettiğini açıklamaya gayret emiştir. Bu süreç 1857 den 1947 ye kadar yani yaklaşık doksan yıllık bir devinimin sonucunda Hindistan'ın Demokratik bir yönetim ile özgürlüğünü ilan etmesi ile sonuçlanmıştı. Ülkenin bu dönemde İngiliz mirası ve kolonyal dönem hatıraları hala gerek Hindistan'da ve gerekse dünyada kolonilerin tarihi hakkında çalışan akademisyen, araştırmacı ve öğrencilerin dikkatini çekmektedir. Bu durumda Hindistan'ı özel kılan noktalardan biri İngiltere'nin en büyük kolonisi olup Demokrasiye geçişte ve özgürlük mücadelelerinde diğer kolonileştirilmiş ülkelere nazaran daha uzun ve zorlu süreçlerden geçmiş olmasıdır. Hindistan'a batılı fikirleri, modern demokrasi anlayışını, ulusalcı ve liberal fikirleri taşıyan yine batının eğitim dünyası olmuştur. Bir şekilde batıda ve özellikle İngiltere'de yaşayıp eğitim gören ve Hindistan'da bürokrasinin çeşitli kademelerinde yer alan Hintliler ülke yönetiminin kendi halklarına geçmesi ve yüzyıllardır süren sömürgenin son bulması amacı ile politik oluşumlar meydana getirmiştirler. Bu oluşumların ortaya çıkışını hazırlayan şey çoğunlukla batılı politik düşünce dünyasıdır. Özellikle 19. yy'in sonu itibariyle daha dinamik bir hal alan Hint politik yaşamı 20 yy. başlarında kendisini özgürlüğe taşıyacak farklı dünya görüşlerinden de olsa liderlerini ortaya çıkarmıştır. Bunların Başında, Mohandas Karamchand Gandhi, Jawaharlal Nehru ve Muhammed Ali Jinnah , Tİlak ve Gökhale gibi önemli siyasetçi ve özgürlük mücadelecisi figürler gelmektedir. İngilizlerle girdikleri mücadelede kan dökmeden özgürlüklerini almayı amaçlayan Gandi ve arkadaşları 1920 ile 1947 yılları arasında defalarca büyük protesto, ölüm orucu, sivil itaatsizlik çalışmaları yapmış ve her büyük olayın ardından ülkeyi özgürlüğe götürecek bir adımı daha gerçekleştirmişlerdi. Bütün bu yaşananlar tezin ana gövdesini oluşturan demokratik gelişmeler etrafında değerlendirilip dönemin gazete, arşiv ve anı yazıları ile İngiliz hükümet yazışmaları kaynak alınarak yazılmış son dönem Hindistan kurucu meclisinin de çalışmaları değerlendirilmiştir. Hindistan'ın nüfus olarak dünyadaki en büyük demokrasi olması kendisini ayrı kılmazken, kuruluş dönemindeki demokrasiyi kendi isteği ile seçmesi bu yönde mücadele etmesi Hindistan'ı çalışma adına özel kılmıştır. 1857 yılından 1947 yılına kadar geçen süreçte ülkede rejim tartışmaları her yaşandığında Hintliler tarih öncesi çağlarda Demokrasinin ilkel bir formunu kullandıklarını, Büyük İskender'in Vakanüvislerinin bu durumu doğruladıklarını ve Demokratik bir yönetimin kendi köklerine en uygun olan yönetim şekli olduğunu daima dile getirmişlerdi. Bu durum İngiltere parlamentosunda zaman zaman dalga konusu olsa da Hintliler demokrasi ve kendi kendilerini yönetme isteğini, bu konuda başarılı olacaklarını büyük bir özgüven ile dile getiriyorlardı. Bu anlamda ülkenin 1857 yılından 1947 yılına kadar geçen süreçte özgürlük ve demokrasi için verdiği mücadele ve bu mücadelenin büyümesinin ardından yıllar içinde kendi ile aynı dönem ülkelere kıyasla modern denilebilecek bir demokratik mekanizmaya evirilmesi hususu titizlikle irdelenmiştir. Hindistan'ın 90 yıllık özgürlük mücadeleleri dönemi ve bu dönemin içerisindeki rejim seçimi, uygulanışı ve bütün bu dönemde yaşanan olaylar ülkenin demokratik gelişimi açısından incelenmeye çalışılmış ve demokrasinin bir yönetim şekli olarak seçilişi ve bu seçimdeki etkenler açıklanmaya çalışılmıştır.
Özet (Çeviri)
Undoubtedly, India has one of the most complex demographic structures in the world, with its deep-rooted history, wide geography, and many different languages, religions and cultures. The country is now called the“World's Largest Democracy”due to its population size. It was not easy to get the title of being the 'greatest democracy', especially due to the turbulent periods that lasted throughout the 19th and 20th centuries and the internal and external unrest brought about by these periods. This study aims to deal with the democracy journey and to understand why they chose democracy from the time the country was exposed to the first foreign invasions to the period when they gained their freedom. The study has taken the great military uprising of 1857, when India was a British colony, as a breaking point, and examined the movements after this period and their contributions to the democratic understanding later on. In the period from 1857 to 1947, the country's management systems showed great changes in terms of economic conditions, social life, international relations and regime. As a result of the great revolt, England, who ruled India as an outside hand through the East India Company, took the management directly and eliminated the company after 1857 and became the biggest indicator of the gradual change that the country entered into afterwards. The study tried to explain the economic, political and military aspects of the difficulties faced by the people before the year 1857, and tried to explain how the road to these changes in India was laid, for what purpose and for what reasons the rebels revolted.This process, from 1857 to 1947, resulted in India's declaration of freedom with a democratic government, as a result of a movement of about ninety years. In this period, the country's British heritage and colonial period memories still attract the attention of academics, researchers and students working on the history of colonies both in India and in the world. In this case, one of the points that makes India special is that it is the largest colony of England and has gone through longer and more difficult processes in the transition to democracy and freedom struggles compared to other colonized countries. It was the education world of the west that brought western ideas, modern democracy, nationalist and liberal ideas to India. The Indians, who somehow lived and studied in the West, especially in England, and took part in various levels of the bureaucracy in India, formed political formations with the aim of passing the country's administration to their own people and ending the centuries-old colonialism. It is mostly the world of western political thought that prepares the emergence of these formations. Indian political life, which became more dynamic especially at the end of the 19th century, continued in the 20th century. Political atmosphere revealed his leaders, albeit from different worldviews, that would carry them to freedom at the beginning. Chief among these are important politicians and freedom-strugglers such as Mohandas Karamchand Gandhi, Jawaharlal Nehru and Muhammad Ali Jinnah, Tilak and Gökhale. Gandhi and his friends, who aimed to take their freedom without bloodshed in their struggle with the British, carried out great protests, death fasts, civil disobedience many times between 1920 and 1947, and after each major event, they took another step that would lead the country to freedom. All these experiences were evaluated around the democratic developments that constitute the main body of the thesis and were written based on the newspapers, archives and memoirs of the period and British government correspondence, apart from that early era of Indian Constituent Assembly was also evaluated. While India's being the largest democracy in the world in terms of population does not set it apart, the fact that it voluntarily chose the democracy in its founding period and struggled in this direction made India special in the name of the study. In the period from 1857 to 1947, whenever there were regime debates in the country, the Indians always stated that they used a primitive form of Democracy in prehistoric times, the chroniclers of Alexander the Great confirmed this and that a democratic government was the most appropriate form of government for their roots. Although this situation was the subject of ridicule in the British parliament from time to time, Indians expressed their desire for democracy and self-government with great confidence that they would be successful in this regard. In this sense, the country's struggle for freedom and democracy in the period from 1857 to 1947, and after the growth of this struggle, its evolution into a democratic mechanism that can be called modern compared to the countries of the same period, has been meticulously examined. India's 90-year freedom struggle period and the regime selection, implementation and events in this period have been tried to be examined in terms of the democratic development of the country and the selection of democracy as a form of government and the factors in this election have been tried to be explained.
Benzer Tezler
- Demokrat Parti Döneminde iktidar-sivil toplum kuruluşları ilişkileri: 1950-1960
Relations with non-governmental organizations Period ruling Democratic Party: 1950-1960
ALİ ŞAĞAN
Doktora
Türkçe
2013
Siyasal BilimlerMarmara ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CEMİL ÖZTÜRK
- La reproduction des rapports sociaux de sexe dans L'organisation de Jeunesse de Cumhuriyet Halk Partisi
Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları'nda toplumsal cinsiyet ilişkilerinin yeniden üretimi
AHMET KEREM YILMAZ
Yüksek Lisans
Fransızca
2020
SosyolojiGalatasaray ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İPEK MERÇİL
- Liberal ekonomi ile demokrasi arasındaki ilişki
Relation between liberal economy and democracy
ORHAN KESKİNTAŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Siyasal Bilimlerİnönü ÜniversitesiKamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SELAHADDİN BAKAN
- Ceza Muhakemesinde hukuka aykırı delillerin ispat değeri
Probative value of illegally obtained evidence in Criminal Procedure
YEŞİM YILMAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
HukukGalatasaray ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÜMİT KOCASAKAL
- Yerel yönetimlerde sanal demokrasi: Büyükşehir belediyeleri internet sitelerinin tasarımı ve kullanımı üzerine bir inceleme
Virtual democracy in local government: A research on the design and usage of the WEB sites of metropolitan municipality
İLKNUR SEZGİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Halkla İlişkilerAnkara ÜniversitesiHalkla İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF.DR. BAYRAM KAYA