2010 sonrası Türkiye tiyatrosunda eril şiddeti ters yüz eden tek kişilik oyunlar
Solo performances reversing masculine violence in Turkish theatre since 2010
- Tez No: 956248
- Danışmanlar: PROF. DR. AYRİN ERSÖZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, Performing and Visual Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sahne Sanatları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Müzik ve Sahne Sanatları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 100
Özet
Son dönem Türkiye tiyatrosunda özellikle İstanbul ve Ankara'da üretim yapan bağımsız tiyatro topluluklarının tek kişilik oyunlara ve anlatıya yöneldikleri görülmektedir. Üretim koşulları sınırlı olmasına karşın bağımsız toplulukların kendilerine uygun ifade biçimleri bulduğu anlaşılmaktadır. Bu topluluklar ana akım tiyatronun büyük salonlarına, yüksek bütçeli prodüksiyonlarına, gösterişli kostümlerine ve dekorlarına alternatif yaratacak biçimde küçük sahnelerde, minimum dekor ve aksesuarla üretim yaparken aynı zamanda içeriği de dönüştürmekte; konvansiyonel tiyatro sahnesinde görmeye alışık olmadığımız hikâyelere alan açmaktadır. Seyirci, açılan bu çok sesli alanda trans seks işçilerinin, pavyon tuvaletçisinin, dansözlerin ve daha birçok“öteki”nin hikâyesine ortak olmaktadır. Toplumsal olarak dışlanan“sıradan”insanların deneyimlerinden hareket eden tek kişilik oyunların“Kişisel Olan Politiktir”önermesini sahneye taşımakta olduğu anlaşılmaktadır ve bu oyunlarda karşımıza sıklıkla eril şiddet teması çıkmaktadır. Toplulukların, eril şiddetin kanıksanmasına neden olan ikili karşıtlıklara dayalı anlatılardan uzaklaşarak kadın deneyimlerini erkek merkezli temsil mekanizmaları karşısında görünür kıldığı ve yeni bir söylem alanı oluşturduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda, ortak motiflerin izi sürülerek seçilen“Herkes Kocama Benziyor”ve“Dansöz”adlı tek kişilik oyunlar incelenerek kadını, kurulu olan ve kabul gören kurban-katil ikiliğindeki değişmez konumundan ayıran ve“gelenekselleştirilmiş”kurban kadın imgesini faile dönüştüren oyunlarda eril şiddetin temsilindeki dönüşümü ve bu dönüşümün eril şiddetle mücadelede kültürel farkındalığa ve dönüşüme yönelik önemli bir adım olduğunu ortaya koymak çalışmanın temel hedefidir.
Özet (Çeviri)
In recent years, independent theatre groups in Turkey -particularly those based in Istanbul and Ankara- have increasingly shifted their focus toward solo performances and narrative-driven forms. Despite facing limited production resources, these groups have cultivated expressive forms that align with their needs. As an alternative to the grand stages, high-budget productions, and elaborate costumes and sets of mainstream theatre, their productions are staged in small venues with minimal sets and props. Simultaneously, the content of these productions is also transforming, creating space for narratives that are rarely represented on conventional theatre stages. In this newly opened, polyphonic space, spectators are invited to engage the stories of trans sex workers, a bathroom attendant working in a pavyon (a Turkish-style nightclub), dancers, and various“others”who are typically marginalised. Drawing upon the lived experiences of individuals excluded by society, these solo performances bring the feminist dictum“The Personal is Political”to the stage. Masculine violence, in particular, emerges as a critical theme across many of these works. It is understood that the theatre groups move away from binary narratives that contribute to the normalization of masculine violence, making women's experiences visible in the face of masculine-centered representational structures and opening up a new space for discourse. This study examines two solo performances -Herkes Kocama Benziyor (Everyone Looks Like My Husband) and Dansöz (The Dancer)- which subvert the accepted and established positioning of women at the dichotomy of victim-perpetrator. This study aims to reveal how these plays transform the“conventionalised”images of victimised women into the perpetrators, and to demonstrate that such representational shifts make a meaningful contribution to broader cultural awareness and resistance in the struggle against masculine violence.
Benzer Tezler
- Türk tiyatrosunda son 10 yılda yazılan oyunlardaki LGBT karakterlerin Queer Teori ile incelenmesi
Examinition of LGBT charachters in play written in the last 10 years in turkish theater with Queer Theory
ATLAS KARAN TUMLUER
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Sahne ve Görüntü SanatlarıHaliç ÜniversitesiTiyatro Ana Sanat Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ EBRU ARACI
- Türk tiyatrosunda karnavalesk ve grotesk sahneleme incelemeleri
Analising of the grotesque and the carnavalesque stating in Turkish theatre
BURÇU SALİHOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Sahne ve Görüntü Sanatlarıİstanbul Aydın ÜniversitesiDrama ve Oyunculuk Ana Sanat Dalı
DOÇ. DR. SELEN KORAD BİRKİYE
- Toplumsal cinsiyet bağlamında iktidar ve öteki'nin yakın dönem Türkiye tiyatrosunda yansıması
Power in the context of gender and reflection of the other' in recent Turkey theatre
OKTAY EMRE
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Sahne ve Görüntü SanatlarıDokuz Eylül ÜniversitesiSahne Sanatları Ana Sanat Dalı
YRD. DOÇ. DR. ÖZLEM BELKIS
- İstanbul Devlet Tiyatrosu çocuk oyunları afişlerinin artırılmış gerçeklik teknolojisi bağlamında yeniden tasarlanması
Redesigning posters of children's plays of Istanbul State Theater in the context of augmented reality technology
AYFER DEMİREL
Sanatta Yeterlik
Türkçe
2025
Güzel SanatlarYıldız Teknik ÜniversitesiSanat ve Tasarım Ana Sanat Dalı
PROF. DR. KADER SÜRMELİ
- Artist-in-residence programs in Turkey after 2010: Structure, policy and management
2010 sonrası Türkiye'deki konuk sanatçı programları: Yapı, politika, yönetim
DİDEM ERMİŞ
Yüksek Lisans
İngilizce
2020
Güzel Sanatlarİstanbul Bilgi ÜniversitesiKültür Yönetimi Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ESRA YILDIZ