'Glioblastom, IDH wild-type, DSÖ Grade 4' tanısı ile opere edilmiş olan hastalarda (TERT mutasyonu, EGFR amplifikasyonu ve PTEN delesyonu) moleküler bulgularının klinikle korelasyonu
Clinical correlation of molecular findings of TERT mutation, EGFR amplification and PTEN deletion in patients operated with the diagnosis of 'glioblastoma, IDH wild-type, WHO Grade 4'
- Tez No: 956546
- Danışmanlar: PROF. DR. KORAY ÖZDUMAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Nöroşirürji, Neurosurgery
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 43
Özet
Giriş: En sık görülen primer malign beyin tümörü olan glioblastom'un (GBM) tedavisi halen ılımlı sağkalım uzamasından fazlasını sağlayamamaktadır. Hastalığın daha iyi anlaşılması gereklidir. Günümüzde (Kromozom 10 ya da PTEN kaybı), (Kromozom 7 ya da EGFR amplifikasyonu) ve TERTp mutasyonlarının GBM'in temel moleküler belirteçleri oldukları kabul edilmektedir. Bu çalışmanın hipotezi bu 3 moleküler belirtece göre tanımlanacak GBM alt gruplarının (klinik özellikler ve sağkalım açısından) farklılıklar göstereceğidir. Materyal-metot: 100“Glioblastom, IDH-wt, DSÖ Grade 4”hastasında TERTp mutasyonu, EGFR ve PTEN kopya sayıları belirlendi. Bulgular, klinik parametrelerle (yaş, cinsiyet, cerrahi yöntem, preoperatif ve postoperatif kitle hacimleri ve toplam sağkalım) korele edildi. Bulgular: PTEN-DEL %88, EGFR-AMP %87, TERT-mut %81 vakada saptandı. Hiçbir belirtecin olmadığı vaka yoktu. TERT-mut yaşla pozitif (Spearman ρ=0,24; p=0,017). EGFR-“high-level”-AMP yaşla ters (Spearman ρ=0,31, p=0,0016), EGFR-“low-level”-AMP yaşla pozitif koreleydi. (Spearman ρ=0,3, p=0,0028). TERT-mut daha kısa sağkalımla (log-rank, p=0,0171), PTEN-DEL ise daha uzun sağkalımla korele idi (log-rank; p=0,043). Cox regresyon analizinde kadın cinsiyet ve TERT-mut yokluğu uzun sağ kalım açısından anlamlı bağımsız değişkendi (p=0,0195 ve p=0,019). Recursive partitioning analizi ve Random forest sağlamasında anlamlı alt grup saptanmadı (doğruluk oranı %86,7). Karar ağacı kökünde ve önem grafiğinde EGFR, PTEN ve TERT mutasyonundan önemli idi. Tartışma: GBM patogenezinde ilk ortaya çıkan bulgu PTEN kaybı, ardından EGFR AMPlifikasyonu ve ardından TERT mutasyonudur. Bulgularımız PTEN ve EGFR kopya sayı değişikliklerinin hastalığın oluşumu için yeterli ve gerekli olduklarını, TERT mutasyonunun hastalığı hızlı faza geçirdiğini desteklemektedir. Sonuç: GBM'in ana moleküler belirteçleri arasında en önemlisi EGFR olarak saptansa da sağkalımla korele olanı TERT mutasyonu varlığıdır.
Özet (Çeviri)
Introduction: Glioblastoma (GBM), the most common primary malignant brain tumor, continues to offer only modest improvements in survival with current treatments. Today, it is accepted that (Chromosome 10 or PTEN loss), (Chromosome 7 or EGFR amplification), and TERTp mutations are key molecular markers of GBM. The hypothesis of this study is that GBM subgroups defined by these three molecular markers will show differences in clinical characteristics and survival outcomes. Materials and Methods: In 100 patients diagnosed with“Glioblastoma, IDH-wt, WHO Grade 4,”TERTp mutation, and EGFR and PTEN copy numbers were determined. The findings were correlated with clinical parameters. Results: PTEN-DEL was identified in 88%, EGFR-AMP in 87%, and TERT-mut in 81%. No cases were found without any of these markers. TERT-mut was positively, (Spearman ρ=0.24; p=0.017). EGFR-“high-level”-AMP was negatively correlated with age (Spearman ρ=0.31, p=0.0016), while EGFR-“low-level”-AMP was positively correlated with age (Spearman ρ=0.3, p=0.0028). TERT-mut was associated with shorter survival (log rank, p=0.0171), while PTEN-DEL was associated with longer (log-rank; p=0.043). In Cox regression analysis, female gender and the absence of TERT-mut were significant independent variables for longer survival (p=0.0195 and p=0.019, respectively). Recursive partitioning analysis and Random forest validation did not identify a significant subgroup (accuracy rate 86.7%). EGFR, PTEN, and TERT mutation were significant at the root of the decision tree and in the importance plot. Discussion: The initial finding in the pathogenesis of GBM is PTEN loss, followed by EGFR amplification, and then TERT mutation. Our findings support that PTEN and EGFR copy number alterations are sufficient and necessary for development, while the TERT mutation accelerates the progression of the disease. Conclusion: Although EGFR is identified as the most significant among the main molecular markers of GBM, the presence of TERT mutation is the one correlated with survival.
Benzer Tezler
- Yeni dünya sağlık örgütü glial tümör sınıflandırılmasının klinik sonuçlarımızla değerlendirilmesi ve glial tümörlerin immünogenetik özelliklerinin MR bulguları ile karşılaştırılması
Assessment of glial tumor classification of the new world health organization with our clinical results and comparison of immunogenetic features of glial tumors with MRI
BURAK GEZER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
NöroşirürjiSelçuk ÜniversitesiNöroşirürji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ENDER KÖKTEKİR
- Yüksek dereceli gliomlarda tedaviye bağlı gelişen radyonekrozun, nüks ya da rezidü tümöral lezyondan ayrımında bilgisayar temelli yapay zekânın rolü
The role of computer-based artificial intelligence in distinguishing treatment-related radiation necrosis from recurrent or residual tumoral lesions in high-grade gliomas
İBRAHİM ALTINDAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Radyoloji ve Nükleer TıpSelçuk ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HALİL ÖZER
- Semi-otomatik doku analiz yöntemi ile grade- 4 glial tümörlerin postoperatif rezeksiyon kavite MRG bulgularının değerlendirilmesi
Evaluation of postoperative resection cavity MRIfindings of grade-4 glial tumors with semi-automatic tissue analysis method
AHMET YASİR ALTUNBULAK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Radyoloji ve Nükleer TıpHacettepe ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÖKÇEN ÇOBAN ÇİFÇİ
- Yüksek dereceli gliomlarda tedavi olarak uygulanancerrahi ve kemoradyoterapi sonrası tedavi ile ilişkilideğişiklikler ve nüksün ayrımında beyin MRG T₂*perfüzyon ve T₁ permeabilite değerlerinin kullanımı
The use of brain MRI T₂ perfusion and T₁ permeability values in the differentiation of treatment-related changes and recurrence after surgery and chemoradiotherapy in high-grade gliomas.
ÖMER ALTUN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bilimleri ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BURAK KOÇAK
- Rekürren GBM olgularında rCBV ve DCE perfüzyon parametreleri ile genetik ve immünohistokimyasal biyobelirteç durumunun belirlenmesi
Determination of genetic and immunohistochemical biomarker status by rCBV and DCE perfusion parameters in patients with recurrent GBM
EMRE ALP
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bilimleri ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HATİCE GÜL HATİPOĞLU ÇETİN