2020-2024 yılları arasında İzmir'de otopsileri yapılan yüksekten düşme sonucu meydana gelen ölümlerin retrospektif olarak değerlendirilmesi
A retrospective analysis of fatal falls from height autopsied in İzmir (2020–2024)
- Tez No: 957739
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET TOKDEMİR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Adli Tıp, Forensic Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
- Enstitü: İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Adli Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 132
Özet
Amaç: 2020-2024 yılları arasında İzmir'de otopsileri yapılan yüksekten düşmeye bağlı ölüm olgularını demografik özellikler, olayın meydana geldiği yer, yaralanma şekilleri ve ölüm nedenleri açısından retrospektif olarak değerlendirmek; elde edilen bulguları yurt içi ve yurt dışı literatürle karşılaştırmak, bu sayede mevcut bilgi birikimine katkı sağlamak ve yüksekten düşmeye bağlı ölümlerin önlenmesine yönelik öneriler geliştirmektir. Yöntem: Bu çalışma, 2020–2024 yılları arasında Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanlığı'nda yüksekten düşmeye bağlı ölümler üzerine yapılan otopsi olgularının retrospektif olarak değerlendirilmesiyle gerçekleştirilmiştir. Tıp Morg Defteri ve UYAP kayıtlarında“düşme”,“yüksekten düşme”,“yüksekten atlama”,“iş kazası”ve“intihar”gibi anahtar kelimelerle yapılan tarama sonucunda, yalnızca otopsisi tamamlanmış ve yüksekten düşme ile ilişkili olduğu belirlenen olgular çalışmaya dahil edilmiştir. Otopsi raporları, ölü muayene belgeleri, mevcutsa olay yeri tutanakları ve sağlık kuruluşu belgeleri incelenerek olgulara ait veriler elde edilmiştir. Eksik veya uygun tanımlayıcı bilgi içermeyen dosyalar dışlanmıştır. İncelenen değişkenler arasında demografik bilgiler, düşmenin gerçekleştiği yer ve yükseklik, ölüm orijini, mevsimsel dağılım, vücut kitle indeksi, dış muayene bulguları, kemik kırıkları, iç organ yaralanmaları ve ölüm nedenleri yer almaktadır. Elde edilen veriler, R programlama dili kullanılarak analiz edilmiş; uygun istatistiksel testler yardımıyla gruplar arası karşılaştırmalar yapılmıştır. Bulgular: Çalışmaya 2020–2024 yılları arasında yüksekten düşmeye bağlı ölümler sonucu otopsisi yapılan toplam 557 olgu dahil edilmiştir. Olguların büyük çoğunluğunu erkek bireyler oluşturmuş, yaş ortalaması 45,7 yıl olarak hesaplanmıştır. En sık ölüm sonbahar mevsiminde ve kentsel yerleşimlerde meydana gelmiştir. Kadın olguların, erkeklere kıyasla anlamlı düzeyde daha yüksekten düştüğü; 10–49 yaş grubundaki bireylerin, 60 yaş üzeri bireylere göre daha yüksek mesafelerden düştüğü tespit edilmiştir. En yaygın olay yeri konutlar olup; düşme noktası olarak en sık balkonlar, çatılar ve pencereler izlenmiştir. Olay orijini açısından değerlendirildiğinde, olguların çoğunluğunun kazaya bağlı olduğu (%60,9), bunu intihar kaynaklı düşmelerin izlediği; cinayet olgularının ise oldukça düşük oranda kaldığı belirlenmiştir. Erkeklerde kaza kaynaklı düşmeler baskınken, kadınlarda intihar kaynaklı olgular anlamlı olarak daha sık izlenmiştir. Genç yaş grubunda intihar oranlarının, ileri yaş gruplarında ise kazaya bağlı ölümlerin daha yüksek olduğu görülmüştür. Olguların büyük kısmında baş-boyun travması ve çoklu bölge yaralanması saptanmıştır. En sık gözlenen kemik kırıkları kot ve kafatası kırıklarıdır. Organ yaralanmalarında ise akciğer ve karaciğer ilk sıralarda yer almıştır. Beş metrenin üzerindeki düşmelerde belirli kırık ve organ yaralanmalarının anlamlı olarak daha sık görüldüğü saptanmıştır. Sonuçlar: Yüksekten düşmeler her yaş grubunu etkileyen, çoklu travma ile seyreden ve ciddi mortalite riski taşıyan önemli adli olgulardır. Çalışmamız, bu olgularda ölüm nedenlerinin, düşme yüksekliği, yaş, cinsiyet ve olay orijini gibi birçok değişkenle ilişkili olduğunu göstermektedir. Elde edilen veriler, adli değerlendirmelerde düşme koşullarının kapsamlı biçimde incelenmesinin önemini vurgulamakta; ayrıca toplum sağlığını korumaya yönelik multidisipliner önleme stratejileri geliştirilmesine katkı sunmaktadır.
Özet (Çeviri)
Aim: This study aims to retrospectively evaluate fatal falls from height that underwent autopsy at the İzmir Group Presidency of the Council of Forensic Medicine between 2020 and 2024 in terms of demographic characteristics, location of incident, injury patterns, and causes of death. Additionally, it seeks to compare the findings with national and international literature, contribute to the existing body of knowledge, and propose preventive strategies to reduce deaths resulting from falls from height. Methods: This retrospective study was conducted by reviewing autopsy cases related to fatal falls from height at the İzmir Group Presidency of the Council of Forensic Medicine between 2020 and 2024. The case selection was based on a comprehensive search of the Mortuary Register and UYAP (National Judiciary Informatics System) using keywords such as“fall,”“fall from height,”“jump from height,”“occupational accident,”and“suicide.”Only cases with completed autopsies and verified associations with falls from height were included. Data were collected by examining autopsy reports, external examination forms, and—when available—scene investigation reports and medical records from healthcare institutions. Cases with insufficient descriptive information or incomplete documentation were excluded. The variables analyzed included demographic characteristics, location and height of the fall, manner of death, seasonal distribution, body mass index (BMI), external examination findings, skeletal fractures, internal organ injuries, and cause of death. Statistical analyses were performed using the R programming language. The distribution of continuous variables was assessed with the Shapiro-Wilk test, and appropriate descriptive statistics were applied accordingly. Normally distributed variables were reported as mean ± standard deviation, while non-normally distributed variables were presented as median (interquartile range). Categorical variables were expressed as frequency (n) and percentage (%). Between-group comparisons were conducted using the chi-square test or Fisher's exact test for categorical variables and t-test or Mann-Whitney U test for continuous variables depending on distribution. For comparisons involving more than two groups, the Kruskal-Wallis test followed by Bonferroni-adjusted Dunn's test was applied when significance was detected. Results: A total of 557 cases of fatal falls from height that underwent autopsy between 2020 and 2024 were included in the study. The majority of the cases were male, with a mean age of 45.7 years. Most deaths occurred during the autumn season and in urban areas. Female cases were found to have fallen from significantly greater heights compared to males. Individuals aged 10–49 fell from significantly greater heights than those aged 60 and above. The most common incident locations were residential buildings, with balconies, roofs, and windows being the most frequent fall points. In terms of the manner of death, most cases were accidental (60.9%), followed by suicides, while homicides were rare. Accidental falls were more prevalent in men, while suicide-related falls were significantly more frequent in women. Suicide rates were higher among younger individuals, whereas accidental falls predominated in the elderly and children. Most cases exhibited head-neck trauma and multiple region injuries. The most common bone fractures were ribs and skull fractures. Among organ injuries, the lungs and liver were most frequently affected. Falls from heights exceeding five meters were significantly associated with certain fractures and organ injuries. Conclusion: Falls from height are critical forensic cases that can affect all age groups, are often associated with multiple traumas, and carry a high risk of mortality. This study demonstrates that causes of death in such cases are significantly related to various factors including fall height, age, sex, and manner of death. The findings emphasize the importance of thoroughly investigating fall circumstances in forensic assessments and contribute to the development of multidisciplinary prevention strategies for public health protection.
Benzer Tezler
- Türk gayrimenkul yatırım fonlarının risk-getiri performansının analizi ve gayrimenkul yatırım fonu endeks önerisi
Risk-return performance analysis of the Turkish real estate investment funds and suggestion of real estate investment fund index
H. NUR SÜMER
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
İşletmeİstanbul Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BURÇAY YAŞAR AKÇALI
- Prostat kanseri hastalarında ameliyat sonrası patoloji raporunda intraduktal karsinomu olan ve olmayan hastaların, ameliyat öncesi çekilen multiparametrik prostat emar sonuçlarının geriye dönük karşılaştırılması
Retrospective comparison of preoperative multiparametric prostate mri findings between prostate cancer patients with and without intraductal carcinoma identified in postoperative pathology reports
HAMDUSENA KÖSE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
Ürolojiİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YİĞİT AKIN
- Karayolu tehlikeli madde taşımacılığına yönelik kantitatif risk analizi
Quantitative risk analysis for dangerous goods transportation by road
AHMET DURMUŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
KazalarGazi ÜniversitesiKazaların Çevresel ve Teknik Araştırması Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SALİHA ÇETİNYOKUŞ
- Bilgisayarlı tomografi görüntülerinden os hyoideum'un EfficientNet derin öğrenme modeli kullanılarak cinsiyet tahmini
Sex estimation from computed tomography images using EfficientNet deep learning model of os hyoideum
RUKİYE SÜMEYYE BAKICI
- Türkiye'deki büyükşehirler için olay merkezli gayrimenkul balonu tespiti ve değerlendirilmesi
Event-centric real estate bubble detection and evaluation for metropolitan cities in Turkey
NASSIMA YOUSEF SALEEM ALZUBAIDI
Yüksek Lisans
Türkçe
2025
Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve KontrolKocaeli ÜniversitesiBilişim Sistemleri Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUSTAFA HİKMET BİLGEHAN UÇAR