İç hastalıkları kliniğimizde yatan hastalarda 25-oh vitamin D düzeyleri ve klinik parametreler ile ilişkisi
Vitamin D levels of hospitalized patients in internal medicine clinic and their relationship with clinical parameters
- Tez No: 958020
- Danışmanlar: PROF. DR. FUNDA MÜŞERREF TÜRKMEN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2015
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: İstanbul Haydarpaşa Numune Eğt. ve Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İç Hastalıkları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 62
Özet
Giriş ve Amaç: Bu çalışmada iç hastalıkları servisinde yatan hastalarda vitamin D düzeyleri ile mevcut komorbid hastalıklar arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Mayıs–Haziran 2014 tarihleri arasında Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Kliniğinde yatarak tedavi edilen ve vitamin D düzeyleri ölçülmüş 145 hasta (49'u tip 2 diyabetli, 96'sı diyabetik olmayan) retrospektif olarak incelendi. Vitamin D preparatı kullananlar ve 18 yaş altı olanlar çalışma dışı bırakıldı. Kontrol grubunu 51 sağlıklı birey oluşturdu. Hastaların hipertansiyon, kalp yetmezliği, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, koroner arter hastalığı, böbrek hastalıkları, malignite, enfeksiyon, siroz, otoimmün hastalık öyküleri, yoğun bakım ihtiyacı ve mortalite durumları kaydedildi. Serum vitamin D düzeyleri yatışın ilk 24 saati içinde açlıkta alınan kan örneklerinde yüksek performanslı sıvı kromatografi yöntemi ile ölçüldü. Bulgular: Hasta grubunda ortalama vitamin D düzeyi 10.85 ng/ml iken kontrol grubunda 15.78 ng/ml bulundu ve fark anlamlıydı. Diyabetik ve diyabetik olmayan hasta gruplarının vitamin D düzeyleri kontrol grubuna göre belirgin düşük saptandı, ancak iki hasta grubu arasında anlamlı fark yoktu. Kalp yetmezliği, malignite, böbrek hastalıkları ve diğer komorbiditeleri olan hastaların vitamin D düzeyleri sağlıklı kontrollerden anlamlı derecede daha düşüktü. Sonuç: Vitamin D eksikliği, ülkemizde yalnızca sağlıklı erişkinlerde değil, hospitalize edilen hastalarda da yaygın ve daha belirgin düzeyde görülmektedir. Özellikle kalp yetmezliği, malignite ve böbrek hastalıkları ile ilişkili bulunmuştur. Bu konuda daha geniş kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Introduction: This study aimed to investigate the relationship between vitamin D levels and comorbid conditions in patients hospitalized in the Internal Medicine Clinic. Methods: Between May and June 2014, a total of 145 patients (49 with type 2 diabetes mellitus and 96 without diabetes) hospitalized at Haydarpaşa Numune Training and Research Hospital with measured vitamin D levels were retrospectively analyzed. Patients under 18 years and those using vitamin D supplements were excluded. A control group of 51 healthy individuals was included. Clinical data regarding comorbidities such as hypertension, heart failure, chronic obstructive pulmonary disease, coronary artery disease, renal disease, malignancy, infections, cirrhosis, autoimmune disorders, intensive care requirement, and mortality were recorded. Serum vitamin D levels were measured within 24 hours of admission using fasting blood samples analyzed by high performance liquid chromatography. Results: The mean vitamin D level was 10.85 ng/ml in the patient group and 15.78 ng/ml in the control group, showing a statistically significant difference. Both diabetic and non diabetic patients had significantly lower vitamin D levels compared to controls, although no significant difference was observed between the two subgroups. Patients with heart failure, malignancy, renal disease, and other comorbidities also had significantly lower vitamin D levels compared with the healthy control group. Conclusion: Vitamin D deficiency is a common problem not only among healthy adults but also more pronounced in hospitalized patients. It appears to be associated with multiple comorbid conditions, particularly heart failure, malignancy, and renal diseases. Larger controlled studies are needed to clarify these associations.
Benzer Tezler
- Akut kalp yetmezliği tanısıyla yatan hastalarda metabolik sendromun görülme sıklığı, yatış süresi, tekrarlayan yatış, yoğun bakım sevki ve mortaliteye etkisi
The incidence of metabolic syndrome in patients hospitalized with a diagnosis of acute heart failure, its effect on length of stay, recurrent hospitalization, intensive care referral and mortality
EMİNE SENA KESKİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. REFİK DEMİRTUNÇ
- Üst gastrointestinal kanama etyolojisine COVID-19 pandemisinin etkisi
The effect of the COVİD-19 pandemic on the etiology of upper gastrointestinal bleeding
AYTAN GULMAMMADOVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MİNE ADAŞ
- Çölyak hastalığı ile helicobacter pylori kolonizasyonu arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Evaluation of the relationship between celiac disease and helicobacter pylori colonization
ENES ERDEM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İç HastalıklarıSüleyman Demirel Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUHAMMET CEM KOÇKAR
- Myelodisplastik sendrom hastalarında kemik iliği aspirasyon ve biyopsi korelasyonu
The correlation of bone marrow aspiration and biopsy examinations in patients with myelodysplastic syndrome
FATIMA BAYRAMOVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
HematolojiHacettepe Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM CELALETTİN HAZNEDAROĞLU
- Karaciğer hastalıklarında 'serum glutamat dehidrogenaz enzimi'nin önemi
Başlık çevirisi yok
KUBİLAY KARŞIDAĞ