Geri Dön

Besin alerjisi tanılı çocukların tolerasyon zamanları ile klinik, laboratuvar, demografik özellikleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

Evaluation of the relationship between tolerance timelines and clinical, laboratory, and demographic characteristics in children diagnosed with food allergy

  1. Tez No: 958219
  2. Yazar: GAMZE ÜNAL
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET YAŞAR ÖZKARS
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Allerji ve İmmünoloji, Allergy and Immunology
  6. Anahtar Kelimeler: Besin Alerjisi, Spesifik IgE, Tolerasyon, Provakasyon Testi, Food Allergy, Specific IgE, Tolerance, Provocation Test
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 80

Özet

Giriş ve Amaç: Ters gıda reaksiyonları, bir gıdanın tüketimi sonrası ortaya çıkan ve immün aracılı veya immün aracılı olmayan mekanizmalarla gelişen olumsuz tepkilerdir. En sık süt, yumurta, kuruyemiş (yer fıstığı, ceviz, fındık), balık ve deniz ürünleri kaynaklı alerjiler görülür; ancak her gıda alerjiye neden olabilir. Besin alerjileri çocuklarda, özellikle yaşamın ilk 1–2 yılında daha yaygın olup yaş ilerledikçe çoğu vakada doğal tolerans gelişir. Çalışmamızın amacı, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk İmmünoloji ve Alerji Polikliniği'ne başvuran besin alerjisi tanılı çocukların yaş, cinsiyet, başvuru semptomları ve laboratuvar/alerji testi bulgularını bir arada inceleyerek, bu parametrelerin alerjene karşı tolerans kazanım zamanıyla ilişkisini ortaya koymaktır. Gereç ve Yöntem: 01.01.2023–30.06.2023 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ümraniye EAH Çocuk İmmünoloji ve Alerji Polikliniği'ne başvuran, kronik hastalığı olmayan ve besin alerjisi tanısı almış 0–18 yaş arası 433 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik bilgileri, başvuru semptomları ve zamanı, tam kanda eozinofil yüzdesi, total IgE, serum spesifik IgE düzeyleri ile deri prick test sonuçları değerlendirildi. Poliklinik takibinde, alerjeni semptomsuz tüketebilen tolerans geliştiren hastalar“tolerans kazanmış”; hala en az bir elimine diyet uygulayanlar ise“tolerans geliştirmemiş”olarak sınıflandı. Tolerans kazanımı yaş gruplarına göre kategorize edildi. Çalışmamız tek merkezli, retrospektif ve kesitseldir. Bulgular: 2 ile 13 yaş çocuklardan oluşan çalışma örnekleminin yaş ortalaması 3,88±1,26 olarak hesaplandı. Katılımcıların 246'sı (%56,8) erkek iken 187'si (%43,2) kızlardan oluşmaktaydı. Şikâyetlerin başlama süresi 1 ila 120 ay arasında değişmekte olup ortalama başlama yaşı 8,8±10,04 ay olarak görüldü. En sık gözlenen semptomlar sırasıyla %61,7(n=267) ile ürtiker, %32,8(n=142) ile gastrointestinal sistem (GİS) semptomlar ve %22,6 (n=98) ile atopik dermatit olarak saptandı. Besin toleransı saptanan çocukların %60,1'i (n=239) 0 ile 1 yaş arasındaydı. 1 veya 2 yaşında besin toleransı görülen çocukların oranı %29,4 (n=117) iken, diğer yaş gruplarında besin toleransı görülme sıklıkları %0,3 ile %7,3 arasında değişen oranlarda görülmüştü. Besin toleransı olmayanlarda en sık görülen yiyecek türü %34,3(n=12) ile kuruyemiş olmuştu. Yumurta ve kuruyemiş %22,9 (n=8); yumurta tek başına %20 (n=7); süt tek başına %11,4 (n=4); süt ve kuruyemiş %8,6 (n=3) ve süt, kuruyemiş ve yumurta %2,9 (n=1) oranına sahipti. Besin toleransı olmayanların yaş ortalaması 3,96±2,34 olarak görüldü. Besin toleransı gelişmeyen grupta semptom başlama zamanı ve total IgE düzeyleri, tolerans kazananlara göre anlamlı olarak daha yüksekti (sırasıyla p = 0,011 ve p < 0,001). Tanı anındaki ve takipteki son ölçümlerdeki spesifik IgE pozitiflik oranları tolerans kazanım durumuna göre yumurta sIgE'si başlangıçta (p < 0,001) ve takipte (p = 0,012), süt sIgE'si başlangıçta (p < 0,001) ve takipte (p = 0,001), keçi sütü sIgE'si başlangıçta (p = 0,018), yer fıstığı sIgE'si (p < 0,001), fındık sIgE'si (p < 0,001) ve ceviz sIgE'si (p < 0,001) tolerans gelişmeyen grupta anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. DPT pozitiflik oranları da benzer şekilde; yumurta beyazında %68,4 (n=13), yumurta sarısında %61,1 (n=11), sütte %57,9 (n=11) ve fındıkta %66,7 (n=4) olarak tolerans gelişmeyen hastalarda anlamlı derecede yüksekti. Tolerans gelişen olgularda tanı ve son takip ölçümleri arasında spesifik IgE düzeyleri karşılaştırıldığında, yalnızca yumurta sIgE'sinde istatistiksel olarak anlamlı bir düşüş kaydedilmiştir (p < 0,001). Besin toleransı gelişmeyen grupta aynı Wilcoxon analizi tekrarlandığında, yalnızca yumurta (p=0,014) ve süt (p=0,002) spesifik IgE düzeylerinde tanı anındaki ve son ölçümleri arasında anlamlı azalma saptanmıştır. Anafilaksi öyküsü olanlarda besin toleransı %33,3 (n=4) iken olmayanlarda %93,6 (n=394) olarak bulunmuştur. Anafilaksi geçirmeyen grupta toleransın %90,4 (n=356) oranında 0–2 yaş aralığında görüldüğü; anafilaksi geçiren ve tolerans geliştiren hastaların ise %75'inin(n=3) 3-4 yaş arasında olduğu görüldü. Besin toleransı 0 ile 1 yaş aralığında görülen kişilerde Total IgE değerleri, besin toleransı 5 yaşından sonra görülen kişiler haricinde kalan diğer yaş gruplarına göre anlamlı olarak düşüktür. Katılımcıların %33,3'üne (n=144) provokasyon testi uygulanmış ve bunların %35,4'ünde (n=51) çoklu provokasyon testi yapılmıştır. Son poliklinik kontrollerinde ise besin alerjili çocuklarda alerjik rinit prevalansı %22,6 ve astım prevalansı %9,7 olarak belirlenmiştir. Sonuç: Bu çalışma, 01.01.2023–30.06.2023 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ümraniye EAH Çocuk İmmünoloji ve Alerji Polikliniği'ne başvuran, besin alerjisi tanısı almış 0–18 yaş arası 433 çocuğun klinik, laboratuvar ve demografik verilerinin değerlendirilmesiyle gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların yaş ortalaması 3,88±1,26 yıl olup başvuru semptomları arasında en sık ürtiker (%61,7) izlenmiş, bunu gastrointestinal bulgular ve atopik dermatit takip etmiştir. Olguların %91,9'unda besin toleransı geliştiği saptanmış ve bu toleransın çoğunlukla yaşamın ilk iki yılında ortaya çıktığı belirlenmiştir. Tolerans gelişmeyen hastalarda ise semptomların daha geç başladığı ve total IgE düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Spesifik IgE düzeylerinin tanı ve takipte yüksek seyretmesi, özellikle tolerans kazanmayan grupta belirgin olup bu parametrenin prognozu öngörmede potansiyel bir biyobelirteç olarak önem taşıyabileceğini göstermektedir. DPT pozitifliği de tolerans gelişmeyen grupta anlamlı olarak daha yüksektir. Ayrıca, anafilaksi öyküsü bulunan hastalarda yalnızca tolerans gelişme oranı azalmamış, aynı zamanda toleransın kazanıldığı yaşın da daha ileri dönemlere kaydığı gözlenmiştir. Provokasyon testi uygulanan hastaların üçte birinde test yapılmış olup, bu testlerin büyük bir kısmı tolerans değerlendirme amacıyla kullanılmıştır. Bu durum, provokasyon testlerinin zamanlaması ve planlamasının klinik kararlarda ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak, erken tanı ile birlikte total ve spesifik IgE düzeylerinin düzenli olarak izlenmesi besin toleransı kazanım sürecinin yönetiminde kritik rol oynamaktadır.

Özet (Çeviri)

Introduction and Objective: Food reactions are adverse responses that occur after consuming a food and develop through immune-mediated or non-immune-mediated mechanisms. The most common allergies are caused by milk, eggs, nuts (peanuts, walnuts, hazelnuts), fish, and seafood; however, any food can cause an allergy. Food allergies are more common in children, especially in the first 1–2 years of life, and in most cases, natural tolerance develops as the child ages. The aim of our study is to examine the age, gender, presenting symptoms, and laboratory/allergy test findings of children diagnosed with food allergies who presented to the Pediatric Immunology and Allergy Outpatient Clinic at Ümraniye Training and Research Hospital, Health Sciences University, and to determine the relationship between these parameters and the time required to develop tolerance to the allergen. Materials and Methods: Between January 1, 2023, and June 30, 2023, 433 patients aged 0–18 years with a diagnosis of food allergy and no chronic diseases who presented to the Pediatric Immunology and Allergy Outpatient Clinic at Health Sciences University Ümraniye Training and Research Hospital were included in the study. Demographic information, presenting symptoms and timing, blood eosinophil percentage, total IgE, serum-specific IgE levels, and skin prick test results were evaluated. During outpatient follow-up, patients who developed tolerance and could consume the allergen without symptoms were classified as“having gained tolerance,”while those still following at least one elimination diet were classified as“not having developed tolerance.”Tolerance acquisition was categorized by age groups. Our study is single-center, retrospective, and cross-sectional. Results: The average age of the study sample consisting of children aged 2 to 13 was calculated as 3.88±1.26. Of the participants, 246 (56.8%) were male and 187 (43.2%) were female. The duration of symptoms ranged from 1 to 120 months, with an average onset age of 8.8 ± 10.04 months. The most common symptoms were urticaria (61.7%, n=267), gastrointestinal (GI) symptoms (32.8%, n=142), and atopic dermatitis (22.6%, n=98). Among children with food intolerance, 60.1% (n=239) were between 0 and 1 years of age. The rate of food intolerance in children aged 1 or 2 years was 29.4% (n=117), while the prevalence rates in other age groups ranged from 0.3% to 7.3%. The most common food type in children without food intolerance was nuts at 34.3% (n=12). Egg and nuts accounted for 22.9% (n=8); egg alone accounted for 20% (n=7); milk alone accounted for 11.4% (n=4); milk and nuts accounted for 8.6% (n=3); and milk, nuts, and egg accounted for 2.9% (n=1). The mean age of those with food intolerance was 3.96±2.34. In the group that did not develop food tolerance, the onset time of symptoms and total IgE levels were significantly higher than those who gained tolerance (p = 0.011 and p < 0.001, respectively). The specific IgE positivity rates at diagnosis and at the last follow-up measurement were higher in the intolerant group compared to the tolerant group for egg sIgE at baseline (p < 0.001) and at follow-up (p = 0.012), milk sIgE at baseline (p < 0.001) and at follow-up (p = 0.001), goat milk sIgE at baseline (p = 0.018), peanut sIgE (p < 0.001), walnut sIgE (p < 0.001), and hazelnut sIgE (p < 0.001) were significantly higher in the group without tolerance development. DPT positivity rates were also similarly higher in patients who did not develop tolerance: 68.4% (n=13) for egg white, 61.1% (n=11) for egg yolk, 57.9% (n=11) for milk, and 66.7% (n=4) for hazelnut. When comparing specific IgE levels between diagnosis and follow-up measurements in cases with tolerance development, a statistically significant decrease was observed only in egg sIgE (p < 0.001). When the same Wilcoxon analysis was repeated in the group without food tolerance, a significant decrease was observed in egg (p=0.014) and milk (p=0.002) specific IgE levels between diagnosis and final measurements. Food tolerance was found to be 33.3% (n=4) in those with a history of anaphylaxis and 93.6% (n=394) in those without a history of anaphylaxis. In the group without anaphylaxis, tolerance was observed in 90.4% (n=356) of the 0–2 age group; among patients who experienced anaphylaxis and developed tolerance, 75% (n=3) were in the 3–4 age group. Total IgE levels were significantly lower in individuals with food tolerance observed between 0 and 1 years of age compared to other age groups, except for those with food tolerance observed after 5 years of age. A provocation test was performed on 33.3% (n=144) of the participants, and a multiple provocation test was performed on 35.4% (n=51) of these. In the final outpatient clinic follow-ups, the prevalence of allergic rhinitis in children with food allergies was determined to be 22.6%, and the prevalence of asthma was 9.7%. Conclusion: This study was conducted by evaluating the clinical, laboratory, and demographic data of 433 children aged 0–18 years who were diagnosed with food allergy and presented to the Pediatric Immunology and Allergy Outpatient Clinic of Ümraniye Training and Research Hospital, Health Sciences University, between January 1, 2023, and June 30, 2023.The mean age of the participants was 3.88±1.26 years, with urticaria (61.7%) being the most common presenting symptom, followed by gastrointestinal symptoms and atopic dermatitis. Food tolerance developed in 91.9% of the cases, and this tolerance was found to emerge predominantly within the first two years of life. In patients who did not develop tolerance, symptoms started later and total IgE levels were higher. The high levels of specific IgE in diagnosis and follow-up, especially in the group that did not develop tolerance, suggest that this parameter may be a potential biomarker for predicting prognosis. DPT positivity is also significantly higher in the group that does not develop tolerance. In addition, in patients with a history of anaphylaxis, not only was the rate of tolerance development reduced, but the age at which tolerance was acquired was also observed to be later. Provocation tests were performed in one-third of the patients, and most of these tests were used for tolerance assessment. This highlights the importance of the timing and planning of provocation tests in clinical decision-making. In conclusion, regular monitoring of total and specific IgE levels, along with early diagnosis, plays a critical role in the management of the food tolerance acquisition process.

Benzer Tezler

  1. Atopik dermatit tanılı hastalarda klinik ve laboratuvar bulgularının değerlendirilmesi

    Evaluation of clinical and laboratory findings in patients with atopic dermatitis

    BETÜL ÖKSEL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZKAN KARAMAN

  2. Besin alerjisi tanılı çocuk hastaların klinik ve demografik özellikleri ile annelerinin anksiyete ve depresyon durumunun değerlendirilmesi

    Evaluation of clinical and demographic characteristics of pediatric patients with food allergy and depression status of their mothers

    VİLDAN KARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET YAŞAR ÖZKARS

  3. Atopik dermatitli hastalarda beslenme ve büyümenin değerlendirmesi

    Evaluation of nutrition and growth in patients with atopic dermatitis

    ECE MELİS ADALET PEKER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Allerji ve İmmünolojiİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEYNEP ÜLKER ALTINEL

    PROF. DR. EMİNE GÜLBİN GÖKÇAY

  4. Besin alerjisi tanılı hastaların klinik ve demografik özellikleri ile annelerin karşılaştığı zorluklar, annelerin anksiyete ve depresyon durumları

    Clinical and demographic properties of children diagnosied with food allergy and difficulties their mothers experiences,their anxiety and depression caused by this condition

    ZERRİN YALVAÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıYeditepe Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜLYA ERCAN SARIÇOBAN

  5. İnek sütü protein alerjisi tanılı 4-10 yaş arası çocuklarda gastrointestinal semptomların incelenmesi

    In children between 4-10 years diagnosed with cow's milk protein allergy examination of gastrointestinal symptoms

    OZAN NECATİ EREL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. NEVİN UZUNER