Konvansiyonel yöntemler ile BI-RADS 0 ve MR endikasyonu olan BI-RADS 4 kategorisinde değerlendirilip meme MR görüntülemesi yapılan meme lezyonlarının Kaiser skorlarının ve histopatoloji sonuçlarının veya takip sonuçlarının değerlendirilmesi
Correlation Of Kaiser Scores on breast MRI with histopathological and follow-up outcomes in lesions classified as BI-RADS 0 or BI-RADS 4 on conventional imaging and subsequently evaluated by MRI
- Tez No: 958690
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MUSTAFA EMRE AKIN, UZMAN BEGÜM DEMİRLER ŞİMŞİR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Etlik Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 130
Özet
Amaç: Meme kanseri, kadınlarda en sık rastlanan kanser türlerinden biri olup erken tanı ve tedavi, hasta sağkalım oranlarını önemli ölçüde artırmaktadır. Konvansiyonel görüntüleme yöntemleri (mamografi ve ultrason) ile yapılan taramalarda, BI-RADS sınıflandırmasına göre 0 veya 4 skoru alan lezyonlarda gereksiz biyopsi oranları oldukça yüksektir. Bu durum, hem hastalarda gereksiz invaziv müdahalelere hem de sağlık sistemi açısından ek maliyetlere yol açmaktadır. Çalışmamızın amacı, bu konvansiyonel tetkiklerde BIRADS 0 veya 4 skoru alan ve sonrasında meme manyetik rezonans görüntülemesi (MRG) yapılan hastalarda, patoloji sonucu ya da klinik takip baz alınarak Kaiser skorunun maligniteyi öngörmedeki tanısal geçerliliğini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Eylül 2022- Nisan 2024 yılları arasında konvansiyonel meme görüntüleme yöntemleri (mamografi ve meme ultrasonografi) ile sonuçlanmaması veya şüpheli bulgular saptanması (BI-RADS 0 veya 4) nedeniyle meme MRG çekilen, ultrasonografi (USG) veya mamografi rehberliğinde biyopsi yapılarak histopatolojik değerlendirme yapılan veya en az 12 ay takip edilen 99 hasta bu tek merkezli retrospektif çalışmaya dahil edildi. Tüm meme MRG çekimleri 1.5 Tesla MRG (Signa Voyager 1.5 T, seri no PM0844, GE Healthcare) cihazı ile gerçekleştirildi. Çalışmaya dahil 99 hasta histopatoloji veya takip durumuna göre 2 gruba ayrıldı (benign lezyonlu hasta grubu, malign lezyonlu hasta grubu). Bu iki grup arasında karşılaştırmalar yapıldı. İstatistiksel analiz için IBM SPSS Statistics Version 26 (IBM Corp., Armonk, NY, ABD) istatistik paket programı kullanılarak analiz edildi. Verilerin dağılımına göre uygun parametrik veya non-parametrik testler kullanılarak iki grup karşılaştırılmış, kategorik değişkenler için Ki-kare testi, korelasyonlar için Spearman testi uygulanmıştır. Tanısal performans ROC analizi ile değerlendirilmiş, prediktif değişkenlerin belirlenmesinde lojistik regresyon analizi kullanılmıştır. p
Özet (Çeviri)
Aim: Breast cancer is the most frequently diagnosed cancer type in women, and early detection and treatment significantly improve survival rates. In conventional imaging methods (mammography and ultrasound), lesions classified as BI-RADS 0 or 4 often lead to a high rate of unnecessary biopsies, resulting in both superfluous invasive procedures for patients and increased costs for the healthcare system. The aim of our study is to investigate the diagnostic validity of the Kaiser score in predicting malignancy in patients who underwent breast MRI following inconclusive or suspicious findings (BI-RADS 0 or 4) on conventional imaging, based on pathology results or clinical follow-up. Materials and Methods: Between September 2022 and April 2024, 99 patients who underwent breast MRI due to inconclusive results from conventional breast imaging methods (mammography and breast ultrasound) or the detection of suspicious findings(BI-RADS 0 or 4), and who had either histopathological evaluation following biopsy under US or MG guidance or were followed for at least 12 months, were included in this single-center retrospective study. All breast MRI examinations were performed using a 1.5 Tesla MRI device (Signa Voyager 1.5 T, serial no PM0844, GE Healthcare). The 99 patients included in the study were divided into two groups based on histopathology or follow-up outcomes (benign lesion group and malignant lesion group). Comparisons were made between these two groups. Statistical analysis was performed using IBM SPSS Statistics Version 26 (IBM Corp., Armonk, NY, USA). Depending on the distribution of the data, appropriate parametric or non-parametric tests were used to compare the two groups. The chisquare test was used for categorical variables, and the Spearman correlation test was used to evaluate relationships between variables. Diagnostic performance was assessed using ROC analysis, and logistic regression analysis was applied to identify predictive variables. A p-value of 5, the sensitivity and specificity were 97% and 88%, respectively. The MRI BI-RADS score ranked second with a cut-off value >4 (AUC = 0.878, p < 0.001); at this threshold, the sensitivity and specificity were calculated as 62% and 100%, respectively. In logistic regression analysis, the Kaiser score (OR = 4,25, p < 0,001), age (OR = 1,16, p = 0,041), and age at menarche (OR = 0,347, p = 0,030) were identified as independent and statistically significant predictors of malignancy. Conclusion: This study demonstrates that, for breast lesions classified as BIRADS 0/4 in conventional examinations, the Kaiser score exhibits a high diagnostic performance in predicting malignancy. In particular, when used alongside MRI BIRADS scores, it offers potential for reducing unnecessary biopsies and improving diagnostic accuracy in clinical decision-making. Consequently, in cases with suspected breast cancer, MRI evaluations supported by the Kaiser score can serve as an important alternative to decrease invasive interventions and enhance patient management.
Benzer Tezler
- Dokuz Eylül Ünıversıtesı Tıp Fakültesi Radyolojı Anabılım Dalı'nın tam alanlı dijital mammografi (TADM) deneyimi / dijital mammografinin tanıda öngörüye katkısı var mı?
Dokuz eylül University Faculty of Medicine Radiology Department's full field digital mammography experience/ predictive value of digital mammography
SEMRA ŞENTÜRK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2006
Radyoloji ve Nükleer TıpDokuz Eylül ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF.DR. PINAR BALCI
- Radyolojik yöntemlerle saptanan ve histopatolojik olarak tanılandırılan meme kitlelerinde elastografi bulgularının ayırıcı tanıya katkısı
The contribution of elastography to differential diagnosis of breast lesions that have been determined by radiological methods and identified histopatologically
SENA HAS ÜNVERDİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2013
Radyoloji ve Nükleer TıpGaziantep ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET METİN BAYRAM
- Bı-rads 4A meme lezyonlarının değerlendirilmesinde shear wave elastografi ve superb mikrovasküler görüntülemenin tanısal etkinliği
Diagnostic efficiency of shear wave elastography and superb microvascular imaging in bi-rads 4A lesions evaluation
NİMET ERSÖZ POLAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Radyoloji ve Nükleer TıpSelçuk ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMİNE UYSAL
- Fokal meme lezyonlarında benign ve malign ayrımında farklı ölçüm teknikleri kullanılarak elde edilmiş sonoelastografik gerinim oranının tanısal performansının değerlendirilmesi
Diagnostic performance evaluation of sonoelastographic strain ratio using various measurement techniques for differentiation between benign and malignant focal breast lesions
ESRA ÇELEBİ ÇABALAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Radyoloji ve Nükleer TıpKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MÜRVET YÜKSEL
- Memenin bı-rads kategori 4 lezyonlarına dinamik kontrastlı manyetik rezonans görüntülemenin katkısı ve histopatolojik korelasyon
Contribution of contrast-enhanced dynamic mr mammography to bi-rads category 4 breast lesions and the pathological correlation.
HALE ALTUNOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık BakanlığıRadyoloji Ana Bilim Dalı
UZMAN EMİNE ÖZTÜRK