Erzurum çevresindeki Baltık tarzı mimari örnekleri
Baltic style architecture examples in around Erzurum
- Tez No: 958689
- Danışmanlar: PROF. DR. ALİ MURAT AKTEMUR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Mimarlık, Sanat Tarihi, Architecture, Art History
- Anahtar Kelimeler: Erzurum, Baltık Mimari, Baltık Tarzı, I. Petro, Erzurum, Baltic Architecture, Baltic Style, I. Petro
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Atatürk Üniversitesi
- Enstitü: Güzel Sanatlar Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sanat Kuramı ve Eleştiri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 247
Özet
Kadim illerimizden biri olan Erzurum, stratejik konumu nedeniyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, her medeniyet kendinden izler bırakarak şehirde kültür ve sanat zenginliğinin oluşmasına katkıda bulunmuştur. XIX. yüzyıl dünyasında hızla artan endüstrileşme ve sosyokültürel değişim sanata da yansımıştır. Bu hızlı değişime ayak uydurmak isteyen Osmanlı Devleti, Sultan Abdülmecid döneminde (3 Kasım 1839) ilan edilen Tanzimat Fermanı ile başta askeriye olmak üzere, devlet yönetimi ve toplumu ilgilendiren birçok alanda batılılaşma hareketlerine gitmiştir. Ancak bu hızlı değişim ve gelişim sürecinde endüstriyel alanda batı ülkelerinden oldukça geride kalan Osmanlı Devleti, hâkim olduğu bölgelerde toprak kaybetmeye başlamıştır. XIX. yüzyılda gerçekleşen Osmanlı-Rus savaşlarında, Osmanlı Devletinin doğu sınırı Ruslar tarafından işgal edilmeye başlamıştı. Esasen Rusların yayılımcı hareketlerinin ana nedeni, Akdeniz'in sıcak sularına hâkim olabilme istediğidir. Anadolu'nun doğu bölgesini oluşturan Kars, Ardahan, Sarıkamış, Erzurum gibi stratejik yerler Rusların bu hayalini gerçeğe dönüştürebilmek için adeta bir köprü konumundaydı. Ruslar işgal ettikleri yerlere başta askeri birimler olmak üzere, kamusal ve dini yapılar inşa ederek kendi mimari anlayışlarını götürmüşlerdir. Geçmişte uygulanmış sanat akımlarının seçmeci bir şekilde bir araya getirilerek kullanılması olan eklektizm, XIX. yüzyıl sanatını oluşturmaktadır. Çin, Hint, Kuzey Afrika, Mağrip, Türk, İslam sanatları ve Batının (Helenistik ve Roma) sanatı olan romantik, gotik, rönesans, barok, rokoko, ampir gibi akımların, mimaride estetik kaygı gözetilerek bir arada uygulandığı görülmektedir. Beğenilerek kullanılan bu karma üslup İskandinav ülkelerinde de etkili olmuştur. Hollanda, İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya ve Kuzey Almanya'da oldukça etkili olan Baltık üslubu, Avrupa'ya ilk açılan Rus Çarı I. Petro tarafından çok beğenilmiş ve Rusya'nın Moskova, Kiev, Saint Petersburg gibi şehirlerinde Orta Rusya mimari öğeleri de eklenerek şehirlerin yapılaşmasında uygulanmıştır. Baltık mimaride simetri ve yapıların boyutlarında eşitlik dengesi en önemli özelliktir. Ön cephelerde gömme sütunlar bulunurken kenarlarda rustik işlemeler yer alır. Cepheler düzgün kesme taş malzemelidir. Girişler ana bedenden dışa taşıntılı olarak şekillenmiş, kapı ve pencereler dikdörtgen çerçeveli, basık yuvarlak kemerli, kemer kilit taşları ileri taşıntı yapacak şekilde vurgulanmıştır. Yapıların içi, peç adı verilen sistemle ısıtılır. Rus Mimarisi ile harmanlanarak kullanılan bu yeni mimari anlayış, Baltık mimari adı altında Batum, Kars, Sarıkamış ve Ardahan gibi şehirlerde Ruslar tarafından binaların şekillenmesinde uygulanmıştır. Denge sorunu çözümlenmiş, köşe ve orta akslar vurgulu, simetrik ve kolay anlaşılır yapılar, Anadolu'da da beğenilerek uygulanan Baltık tarzının etkilerini, Erzurum'un dini, sivil ve kamusal yapılarında da görmek mümkündür. Ancak Erzurum'da Baltık mimari üslubun etkileri dini, sivil ve kamusal yapılarda kendini göstermesine rağmen çalışılmayan bir konu olduğu dikkat çekmektedir. Erzurum ve çevresindeki Baltık tarzı mimarinin etkileri ve Baltık tarzı yapı örnekleri hakkında ayrıntılı bir çalışma yapılmadığı görülmektedir. Bu nedenle Erzurum'daki Baltık üsluplu yapılar hakkında lisansüstü tez çalışması yapma gereği hasıl olmuştur. Bu çalışmanın konusunu Erzurum ve çevresinde görülen Baltık tarzını yansıtan mimari örnekler oluşturmaktadır.
Özet (Çeviri)
Erzurum, one of our ancient provinces, has been home to many civilizations due to its strategic location, and each civilization has contributed to the formation of cultural and artistic richness in the city by leaving traces of itself. The rapidly increasing industrialization and sociocultural change in the XIXth century world was also reflected in art. The Ottoman Empire, which wanted to keep up with this rapid change, went to westernization movements in many areas of state administration and society, especially in the military, with the Tanzimat Edict announced during the reign of Sultan Abdulmecid (November 3, 1839). However, in this process of rapid change and development, the Ottoman Empire, which lagged far behind western countries in the industrial field, began to lose territory in the regions it dominated. The Ottoman-Russian wars in the XIXth century led to the occupation of the eastern border of the Ottoman Empire by the Russians. In fact, the main reason for the expansionist movements of the Russians was the desire to dominate the warm waters of the Mediterranean. Strategic places such as Kars, Ardahan, Sarıkamış and Erzurum, which constitute the eastern region of Anatolia, were almost a bridge to realize this dream of the Russians. The Russians brought their own architectural understanding to the places they occupied by building public and religious buildings, especially military units. Eclecticism, which is the selective use of art movements applied in the past, constitutes the art of the XIX th century. It is seen that Chinese, Indian, North African, Maghreb, Turkish, Islamic arts and Western (Hellenistic and Roman) art movements such as romantic, gothic, renaissance, baroque, rokoko, empire are applied together in architecture with aesthetic concerns. This mixed style, which was admired, was also effective in Scandinavian countries. The Baltic Style, which was highly influential in the Netherlands, Sweden, Norway, Denmark, Finland and Northern Germany, was highly appreciated by the Russian Tsar Peter I, who was the first to open to Europe, and was applied in the construction of cities in cities such as Moscow, Kiev and Saint. Petersburg in Russia by adding Central Russian architectural elements. Symmetry and the balance of equality in the dimensions of the buildings are the most important features of Baltic Architecture. There are recessed columns on the front facades and rustic embroideries on the sides. The facades are made of smooth cut stone. Entrances are shaped as protruding from the main body, doors and windows have rectangular frames, flat arches, and arch keystones are emphasized to protrude outwards. The interior of the buildings is heated by a system called peç. This new architectural approach, which was used by blending with Russian architecture, was applied by Russians in the shaping of buildings in cities such as Batum, Kars, Sarıkamış and Ardahan under the name of Baltic architecture. The balance problem was solved, corner and center axes were emphasized, symmetrical and easily understood structures, the effects of the Baltic style, which was also appreciated and applied in Anatolia, can be seen in the religious, civil and public buildings of Erzurum. However, it is noteworthy that the effects of the Baltic architectural style in Erzurum, despite being evident in religious, civil and public buildings, is a subject that has not been studied. It is seen that no detailed study has been done on the effects of Baltic style architecture in Erzurum and its surroundings and examples of Baltic style buildings. For this reason, it has become necessary to conduct a postgraduate thesis on Baltic style buildings in Erzurum. The subject of this study is the architectural examples reflecting the Baltic style seen in Erzurum and its surroundings.
Benzer Tezler
- Erzurum çevresindeki peynir işletmelerinde kullanılan peynir mayalarının mikrobiyolojik, duyusal ve teknolojik özelliklerinin tespiti
Determination of microbiological, sensorial and technological characteristics of rennet using in cheese factories around Erzurum
AYŞİN CANTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Gıda MühendisliğiAtatürk ÜniversitesiGıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SONGÜL ÇAKMAKÇI
- Kırkdeğirmenler Mahallesi (Erzurum) çevresindeki yamaçların duraylılık açısından incelenmesi
Investigation for about stability of slope around Kırkdeğirmenler quarter (Erzurum)
HAMİT ÇAKICI
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
Jeoloji MühendisliğiKaradeniz Teknik ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FİKRİ BULUT
- Kafa travmalarında kraniografi ve bilgisayarlı beyin tomografisinin adli tıp açısından değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
OKAN AKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2000
Adli TıpAtatürk ÜniversitesiAdli Tıp Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET NEZİH KÖK
- Erzincan ? Muş - Oltu (Erzurum) arasındaki yüzey kayaçlarının soğurulma özelliklerinin incellenmesi
Absorption properies of surface rocks investigation in Erzincan ? Muş - Oltu (Erzurum)
UFUK AYDIN
Doktora
Türkçe
2011
Jeoloji MühendisliğiÇukurova ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALTAY ACAR
- Erzurum ve çevresindeki sağlam şahıslarda eritrosit glukoz 6-fosfat dehidrogenasz enziminin aktivite seviyeleri
Başlık çevirisi yok
EKİN ÖNDER