Geri Dön

Terminal dönem çocuğa sahip ebeveynlerde ölüm korkusu ve yaşamın anlamı ilişkisi

The relationship between fear of death and the meaning of life in parents of terminally ill children

  1. Tez No: 959724
  2. Yazar: NÜLİFER ERİM
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FUNDA GÜMÜŞ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dicle Üniversitesi
  10. Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hast. Hemşireliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 84

Özet

Amaç: Bu çalışmanın amacı, terminal dönemdeki çocuğa sahip ebeveynlerde ölüm korkusu ve yaşamın anlamı ilişkisini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma; kesitsel, tanımlayıcı ve ilişki arayıcı desende 61 terminal dönem çocuğa sahip ebeveyn ile yapıldı. Veri toplamada“Kişisel Bilgi Formu, Ölüm Korkusu Ölçeği (ÖKÖ) ve Yaşamın Anlamı Ölçeği (YAÖ)”kullanıldı. Çalışma da tanımlayıcı veri analizinde: standart sapma, ortalama, yüzde, maksimum ve minimum sayı kullanıldı. Sayısal değişkenlerin ve ölçek puanlarının normal dağılım gösterip göstermediği Kurtosis ve Skewness ile incelendi. Çalışmada; ölçeklerin sosyodemografik değişkenlere göre karşılaştırılmasında ikili değişkenler için Mann Whitney U testi, iki ölçek arasındaki ilişki Pearson korelasyon testi, üç ve üzeri değişkenler için ise Kruskal Wallis testi kullanıldı. Bulgular: Çalışmada ebeveynlerin yaş ortalamaları; 37,73 (9,43), %63,9'unun kadın, %95,1'inin evli, %25'inin lise ve %25'inin üniversite ve üzeri eğitim seviyesine sahipti. Ebeveynlerin %54,1'inin çalışmadığı belirlendi. Hasta ile yakınlığı incelendiğinde ebeveynlerin %60,7'sinin hastanın annesi olduğu saptandı. Yapılan Pearson korelasyon analizinde ÖKTÖ toplam ve alt ölçek puanları ile YAÖ toplam ve alt ölçek puanları arasındaki ilişki incelendiğinde ölçek toplam puanları ve alt ölçek puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmazken, yalnızca ÖKTÖ ölüm korkusu ve ölümden kaçınma alt ölçeği ile YAÖ var olan anlam alt ölçeği arasında negatif ve zayıf derecede p: 0,05 düzeyinde anlamlı ilişki saptandı. YAÖ'nün var olan anlam alt ölçeği ve ÖKTÖ toplam puan ortalaması bakımından gruplar arası fark bulunan cinsiyet, eğitim durumu, çalışma durumu, ölüm ile ilgili kimin bilgi vermesi gerektiği ve çocuğun son isteğinin yerine getirme durumu değişkenlerinin ÖKTÖ üzerinde yapmış olduğu etkiyi belirlemek için yapılan basit doğrusal çoklu regresyon analizinde, Backward yöntemi kullanıldı ve kurulan model istatistiksel olarak anlamlı bulundu (F:4,15, p:0,002). Sonuç: Sonuç olarak ölüm korkusu ve ölümden kaçınma arttıkça var olan anlam azalmaktadır. Bu zorlu süreçte palyatif bakımda çalışan hemşirelerin terminal dönemdeki hastanın ve ebeveynlerinin fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik gereksinimlerini gidermesi aynı zamanda hasta ve ebeveynleri için gerekli mahremiyet ortamını sağlaması gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

Purpose: The aim of this study is to determine the relationship between fear of death and the meaning of life in parents of children in the terminal period. Materials and Methods: This cross-sectional, descriptive, and correlational study was conducted with 61 parents of terminally ill children. A Personal Information Form, the Fear of Death Scale (FDS), and the Meaning in Life Scale (MLS) were used for data collection. Standard deviation, mean, percentage, maximum, and minimum numbers were used for descriptive data analysis. Normal distribution of numerical variables and scale scores was examined using Kurtosis and Skewness. In the study, the Mann-Whitney U test was used for binary variables, the Pearson correlation test for correlations between two scales, and the Kruskal-Wallis test was used for three or more variables. Results: The mean age of the parents in the study was 37.73 (9.43), 63.9% were female, 95.1% were married, 25% had a high school education, and 25% had a university or higher education level. It was determined that 54.1% of the parents were unemployed. When the relationship with the patient was examined, it was determined that 60.7% of the parents were the patient's mother. When the relationship between the SCA total and subscale scores and the SCA total and subscale scores was examined in the Pearson correlation analysis, no statistically significant relationship was found between the scale total scores and subscale scores. However, a negative and weakly significant correlation (p: 0.05) was found only between the SCA fear of death and death avoidance subscale and the SCA meaning subscale. In the simple linear multiple regression analysis conducted to determine the effect of the variables of gender, education level, employment status, who should give information about death and fulfillment of the child's last wish on the ÖKÖ, where there is a difference between the groups in terms of the existing meaning subscale of YAS and ÖKÖ total score average, the Backward method was used and the established model was found to be statistically significant (F: 4.15, p: 0.002). Conclusion: As fear and avoidance of death increase, existing meaning diminishes. During this challenging time, palliative care nurses must address the physiological, psychological, and sociological needs of terminally ill patients and their parents while also providing them with the necessary privacy.

Benzer Tezler

  1. Hekim ve hemşirelerin kanserli çocuklara yönelik palyatif bakım uygulamaları

    Palliative care practice of physicians and nurses for the children with cancer

    NURDAN IŞIL ÇAKICI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıMarmara Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLER CİMETE

  2. Çocuk yoğun bakım hemşirelerinde hasta kaybıyla ilişkili yas ve post travmatik gelişimin incelenmesi

    Investigation of grief and post traumatic development related to patient loss in pediatric intensive care nurses

    MERAL SELEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HemşirelikAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HATİCE YILDIZ

  3. Rokeach'ın evrensel ana değerlerinden 'mutluluk' bağlamında okul öncesi öğrencilerine yönelik nitel bir araştırma

    A qualitative research for pre-school students in the context of 'happiness' from Rokeach's terminal values

    CEREN YILDIRIM AYHAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Eğitim ve ÖğretimSakarya Üniversitesi

    Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEVGİ COŞKUN KESKİN

  4. Beş-yedi yaş düzeyinde çocuğu bulunan annelerin çocuk yetiştirme tutumları ile eğitim ihtiyaçlarının incelenmesi

    Research in parenting attitudes of mothers with children aged between five-seven and their training needs

    FATMA YÖRÜR MAHAMOUD

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Eğitim ve Öğretimİstanbul Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SERHAT ARMAĞAN KÖSEOĞLU

  5. Çocukluk çağı obesitesinde glukokortikoid reseptör gen polimorfizminin bazı somatik ve biyokimyasal parametrelerle ilişkisi

    Glucocorticoid receptor gene polymorphism is relation with some somatic and biochemical parameters in childhood obesity

    NURAY ŞEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Tıbbi Biyolojiİstanbul Üniversitesi

    Genetik Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. UĞUR ÖZBEK