2000 sonrası Türk öyküsüne ekoeleştirel bir yaklaşım
An eco-critical approach to the Turkish story after 2000
- Tez No: 960165
- Danışmanlar: PROF. DR. TURGAY ANAR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Türk Dili ve Edebiyatı, Turkish Language and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 103
Özet
Günümüz edebiyatında doğa, hayvan ve insan arasındaki ilişki biçimleri, yalnızca temsili bir arka plan değil anlatının anlam dünyasını kuran temel öğeler hâline gelmiştir. Ekoeleştiri kuramı, bu dönüşümü disiplinler arası bir perspektifle ele alarak edebî metinlerdeki çevresel duyarlılıkları görünür kılmayı amaçlar. Bu bağlamda, çağdaş Türk öyküsünde doğaya ve insan-dışı varlıklara yönelen anlatı biçimleri, kuramsal yaklaşımlarla birlikte değerlendirilmiştir. Tezde yer verilen öyküler büyük bir titizlikle seçilmiş, metin odaklı çözümlemeler yoluyla öykülerdeki doğa temsilleri, insan-hayvan ilişkileri ve türler arası etkileşimler analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda, Türk öyküsündeki doğa, insan ve insan-dışı canlıların edebî metinlerde kurdukları ilişkinin arka planda kalan bir motiften ziyade anlatının tam merkezine yerleştiği görülmüştür. İnsan-merkezli anlatıcıların yanı sıra doğa ve hayvanlara anlatının aktif bir öznesi olarak öykülerde yer verildiği gözlemlenmiştir. Bu durum, doğaya yönelik bakış açısının yalnızca mekânsal bir arka planla sınırlı kalmadığını, aksine doğanın öykü yapısı içerisinde bir özne ve anlam kurucu unsur olarak değerlendirildiğini ortaya koymuştur. Ekofobi, ekofeminizm, posthümanizm, türler arası tahakküm ve ekodistopya gibi kuramsal başlıklar altında incelenen metinlerde; özellikle insanın doğa üzerindeki tahakkümü, kadın ve doğa arasındaki sembolik bağ ile türler arasındaki sınır çizgilerinin silindiği gibi meseleler dikkat çekmektedir. Bu tematik analizler, çağdaş Türk öykücülüğünde çevresel farkındalığın giderek artan bir yer bulduğunu ve yeni anlatı biçimleri ile seslerin doğa-insan ilişkisini yeniden kurguladığını göstermektedir. Çalışma, ekoeleştirinin öykü türü üzerindeki uygulanabilirliğini ortaya koymakta; doğa ile insan ilişkisini çok katmanlı bir düzlemde irdeleyerek çevreci edebiyat eleştirisine kuramsal ve metin odaklı bir katkı sunmaktadır.
Özet (Çeviri)
In contemporary literature, the forms of relationship between nature, animals and humans have become fundamental elements that construct the meaning world of the narrative, rather than merely serving as a representative backdrop. Ecocriticism theory aims to reveal environmental sensitivities in literary texts by addressing this transformation from an interdisciplinary perspective. In this context, narrative forms in contemporary Turkish short stories that focus on nature and non-human beings have been evaluated in conjunction with theoretical approaches. The short stories included in the thesis have been carefully selected, and the representations of nature, human-animal relationships, and interspecies interactions in the stories have been analysed through text-focused interpretations. The study reveals that nature, humans, and non-human beings in Turkish short stories are not merely background motifs but are at the very centre of the narrative. It has been observed that, in addition to human-centred narrators, nature and animals are also active subjects in the stories. This situation reveals that the perspective on nature is not limited to a spatial background, but rather that nature is evaluated as a subject and a meaning-constructing element within the structure of the story. In texts examined under theoretical headings such as ecofobia, ecofeminism, posthumanism, interspecies domination, and ecodystopia, the domination of humans over nature, the symbolic connection between women and nature, and the blurring of boundaries between species are particularly noteworthy. These thematic analyses show that environmental awareness is increasingly finding a place in contemporary Turkish short stories and that new narrative forms and voices are reimagining the relationship between nature and humans. The study demonstrates the applicability of eco-criticism to the short story genre, offering a theoretical and text-focused contribution to environmental literary criticism by examining the relationship between nature and humanity on a multi-layered plane.
Benzer Tezler
- Türk öyküsünde göç (2000 sonrası)
Migration in the Turkish story (After 2000)
MEHMET ERDEM
Yüksek Lisans
Türkçe
2025
Türk Dili ve EdebiyatıKaradeniz Teknik ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÜLKÜ ELİUZ
- Son yirmi yılın Türk öyküsünde mekânın kuruluşu
The set up of place in Turkish story in the last twenty years
ÖZGE SOYLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Türk Dili ve EdebiyatıBalıkesir ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET NARLI
- 2000 sonrası Türk edebiyatında konusunu siyerden alan romanlar
Siyar topic on novels in Turkish literatüre after 2000
GÖNÜL YONAR ŞİŞMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2015
Türk Dili ve EdebiyatıFatih Sultan Mehmet Vakıf ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. M. FATİH ANDI
- Fatma Pekşen'in hikâyelerinde yapı ve tema
Structure and theme in Fatma Pekşen's stories
BURCU KATRANCI
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Türk Dili ve EdebiyatıBursa Uludağ ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NESRİN KARACA
- 2000 sonrası Türk romanında büyülü gerçekçilik
Magical realism in Turkish novel after 2000
ASLIHAN KURU
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Türk Dili ve EdebiyatıRecep Tayyip Erdoğan ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLŞAH ŞİŞMAN