Internet domain name infringements within the framework of unfair competition law and WIPO ICANN UDRP procedure
İnternet alan adı ihlallerinin haksız rekabet hukuku kapsamında incelenmesi ve WIPO ICANN UDRP prosedürü
- Tez No: 960360
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ECE DENİZ GÜNAY
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: İnternet Alan Adları, WIPO, UDRP Kuralları, ICANN, Haksız Rekabet, Domain Names, UDRP Rules, ICANN, WIPO, Unfair Competition
- Yıl: 2025
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Özel Hukuk Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 184
Özet
İnternet ortamının hayatın neredeyse her alanına etki etmesiyle birlikte alan adları, birer teknik tanımlayıcı olmanın ötesine geçerek ekonomik, ticari ve hukuki birer değer haline gelmiştir. Özellikle marka değerinin internet ortamında ve dijital alanda korunması açısından alan adları, şirketlerin ve bireylerin tanıtım, pazarlama ve satış stratejilerinin önemli bir parçası olarak öne çıkmaktadır. Ancak alan adlarının tahsisinde uygulanan“ilk gelen alır”prensibi, kötü niyetli kişilerin üçüncü şahıslara ait marka veya ticaret unvanlarıyla benzer alan adlarını tescil ederek bu isimler üzerinden haksız kazanç elde etmelerine yol açmaktadır. Bu bağlamda ortaya çıkan hukuki sorunlar, çoğunlukla haksız rekabet niteliği taşımaktadır. Türk Ticaret Kanunu'nun 54. ve 55. maddelerinde düzenlenen haksız rekabet fiilleri arasında, başkasının tanınmış iş ürünlerinden yararlanmak, yanıltıcı davranışlarla müşterileri çekmek ve dürüst rekabet ilkelerine aykırı hareket etmek yer almaktadır. Başkasının markasını taşıyan ya da onu çağrıştıran bir alan adını tescil ettirmek ve bu alan adını kullanarak internet trafiğini yönlendirmek, haksız rekabet kapsamında değerlendirilmektedir. Özellikle cybersquatting, typosquatting, spamming, banner, pop- up reklamlar ile yönlendirme kodları gibi uygulamalar, marka sahiplerine ciddi zararlar verebilmekte, tüketicileri yanıltabilmekte ve piyasa dengesini bozarak haksız rekabete neden olabilmektedirler. Bu nedenle alan adlarının hukuki korunması, sadece fikri mülkiyet değil, aynı zamanda ticaret hukuku açısından da büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda çözüm yolları hem ulusal hem de uluslararası düzeyde farklılık göstermektedir. v Tezin ilk bölümünde alan adı, alan adı sistemi tanımı, alan adlarının tahsisi, ne şekilde tescil edildiği, alan adlarının hukuki niteliğine ilişkin tartışmalar ile alan adlarının Türk hukukunda, Avrupa Birliği hukukunda ve ABD hukukundaki düzenlemeleri incelenmektedir. Alan adı, internet üzerinde bir web sitesinin adresini tanımlayan, kullanıcıların karmaşık IP (Internet Protocol) adresleri yerine kolayca erişim sağlayabildiği karakter dizileridir. Alan adları teknik olarak alan adları sistemi (DNS -Domain Name System) adı verilen sistem içinde çalışır ve belirli kurallara bağlı olarak yapılandırılır. DNS, internet üzerindeki cihazlara ve sunuculara tanımlayıcı bir isim atayarak iletişimi sağlar. Alan adı sistemi, üst düzey alan adları (TLD -Top Level Domain Name) ve bunlara bağlı ikinci düzey alan adlarından oluşur. Alan adlarının hukuki niteliği, doktrinde tartışmalı bir konudur. Bazı görüşler alan adlarını mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirirken, bazıları bunların lisans benzeri sınırlı bir kullanım hakkı sunduğunu ileri sürmektedir. Türk hukukunda alan adları, doğrudan düzenlenmemiş olmakla birlikte, haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz hükümleri çerçevesinde korunmaktadır. Avrupa Birliği'nde özellikle“.eu”alan adları için özel düzenlemeler ve alternatif uyuşmazlık çözüm yolları benimsenmiştir. ABD hukukunda ise ACPA (Anticybersquatting Consumer Protection Act) ile kötü niyetli alan adı tesciline karşı doğrudan dava açma imkânı sağlanmış, marka sahiplerine tazminat ve alan adının devri gibi güçlü haklar tanınmıştır. Tezin ikinci bölümünde ise alan adları ile haksız rekabetin ve marka hakkının ilişkisinden bahsedilmiş, cybersquatting, typosquatting, spamming, banner, pop up gibi alan adının haksız rekabet ile ihlaline ilişkin örnekler incelenmiştir. Alan adı ihlallerinin başında gelen cybersquatting, yani bir başkasına ait tanınmış marka veya ismin kötü niyetle alan adı olarak tescil edilmesi, internet ortamında sıklıkla karşılaşılan bir problemdir. Bu tür kötü niyetli tescillerin temel amacı, marka sahibine alan adını yüksek bir bedelle satmak ya da internet trafiğini kendi lehine yönlendirerek haksız kazanç elde etmektir. Cybersquatting'in bir türevi vi olan typosquatting ise, popüler domainlerin yazım hatalarına dayanarak benzer domainlerin tescil edilmesi yoluyla kullanıcıların yanlışlıkla bu sitelere yönlendirilmesi şeklinde gerçekleşir. Her iki uygulama da tüketiciyi yanıltmakta ve marka itibarına zarar vermektedir. Alan adı ihlallerinin yalnızca doğrudan tescille sınırlı olmadığını belirtmek gerekir. Web sayfalarında rakip markaların isimlerinin meta etiketlerde kullanılması, banner veya pop-up reklamlar yoluyla kullanıcıların yanıltılması ve spam e-postalarla sahte alan adlarının dolaşıma sokulması da alan adı bağlamında değerlendirilebilecek haksız rekabet fiilleri arasında yer almaktadır. Bu fiillerin tamamı, özellikle ticari hayatta dürüstlük kuralının ihlali anlamına gelmekte olup, Türk hukukunda Türk Ticaret Kanunu'nun 54. ve 55. maddeleri uyarınca haksız rekabet hükümleri çerçevesinde değerlendirilmektedir. Tezin son bölümünde ise Alan adlarının haksız rekabet ile ihlali sonrasında uygulanabilecek ulusal ve uluslararası çözüm yolları incelenmiştir. Başvurulabilecek dava çeşitleri ve ulusal veya uluslararası düzeyde tahkim mekanizmaları incelenmiştir. Bu kapsamda Genel Alan Adı Uyuşmazlık Çözümü Politikası (UDRP -Uniform Domain Name Dispute Resolution Policy) ve ACPA karşılaştırması ve Türk hukukunda bu gelişmelerin yansımaları incelenmiştir. Uluslararası düzeyde alan adı uyuşmazlıklarına çözüm üretmek amacıyla İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu (ICANN - Internet Corporation for Assigned Names and Numbers) tarafından geliştirilen UDRP mekanizması, hızlı ve etkili bir idari çözüm yolu olarak öne çıkmaktadır. Bu sistem çerçevesinde Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO -World Intellectual Property Organization) en çok başvurulan tahkim kuruluşlarından biridir. WIPO nezdinde açılan UDRP davalarında, şikayetçinin markasıyla aynı veya benzer bir alan adının kötü niyetle tescil edildiği ve mevcut hak sahibinin bu alan adı üzerinde meşru bir hakkının bulunmadığı ispatlandığında, söz konusu alan adı iptal edilmekte ya da şikayetçiye devredilmektedir. Süreç tamamen çevrim içi yürütülmekte ve kararlar genellikle 60 gün içinde verilmektedir. WIPO kararları mahkeme kararı niteliğinde olmamakla birlikte, alan adı kayıt kuruluşları vii nezdinde bağlayıcı olup etkili sonuç doğurmaktadır. Öte yandan, özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde UDRP dışında bir başka etkili yasal mekanizma olan ACPA 1999 yılında kabul edilmiştir. ACPA, kötü niyetle bir markaya benzer alan adı tescil edenlere karşı marka sahiplerine hem tazminat hem de alan adının iptali veya devri gibi hukuki imkânlar sunmaktadır. Başka bir deyiş ile ACPA kapsamında dava açılabilmesi için, tescilin kötü niyetle yapıldığının ve tescil edilen adın hak sahibinin markasıyla karıştırılacak derecede benzer olduğunun ispatı gerekmektedir. ACPA kapsamında marka sahipleri federal mahkemelerde doğrudan dava açarak hem alan adının iptalini veya devrini hem de maddi tazminat talep edebilmektedir. ACPA'nın en dikkat çekici yönlerinden biri, kötü niyetin varlığı halinde her bir alan adı için tazminat hükmedilebilmesidir. Ancak bu sürecin mahkemeler nezdinde yürütülmesi zaman ve maliyet açısından UDRP'ye kıyasla daha külfetlidir. ACPA ile UDRP arasında bazı temel farklar bulunmaktadır. UDRP idari bir çözüm mekanizması olarak daha hızlı ve daha düşük maliyetlidir. Ancak sadece alan adının iptali veya devri gibi sonuçlar doğurur, tazminat kararı veremez. ACPA ise dava yoluyla tazminat taleplerine imkan tanır ve daha caydırıcı niteliktedir. Buna karşılık, ACPA yalnızca ABD'de geçerli olup, küresel bir koruma sağlamaz. UDRP ise ICANN'e bağlı tüm genel üst düzey alan adları (gTLD- Generic Top Level Domain Names) için uygulanabilir niteliktedir. Bu nedenle marka sahipleri, ihlalin kapsamına ve kendi taleplerine göre her iki yoldan birini tercih edebilmektedir. Avrupa Birliği ise UDRP'yi esas alan bir yaklaşımla hareket etmekte, ancak .eu uzantılı alan adları için özel bir sistem olan Alternatif Uyuşmazlık Çözümü, (ADR - Alternative Dispute Resolution) uygulamaktadır. EURid tarafından yürütülen bu sistem, yine WIPO benzeri bir prosedür izlemekte ve şikayetler belirli kurallara göre karara bağlanmaktadır. Bununla birlikte, Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR- General Data Protection Regulation) nedeniyle WHOIS verilerine erişim sınırlandırılmış, bu da domain sahiplerinin kimliklerinin tespitini zorlaştırmıştır. AB hukukunda, viii veri gizliliği ile marka hakkı arasında hassas bir denge gözetilmeye çalışılmaktadır. Türkiye'de alan adlarına ilişkin hukuki rejim de zamanla evrilmiş ve TRABİS sistemi ile daha sistematik bir yapıya kavuşmuştur. Türkiye'de“.tr”uzantılı alan adlarının yönetimi uzun yıllar ODTÜ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) tarafından yürütülmüştür. Ancak 2022 yılı itibarıyla, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesinde kurulan TRABİS (“.tr Ağ Bilgi Sistemi”) faaliyete geçmiştir. TRABİS, alan adlarının başvurusu, tescili, güncellenmesi ve uyuşmazlıklarının çözümünde yeni standartlar getirmiştir. Türkiye'de de ilk gelen alır ilkesi geçerliliğini korumakla birlikte, TRABİS aracılığıyla alan adı uyuşmazlıklarının çözümünde alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri oluşturulmuştur. Bu kapsamda, Marka ve Ticaret Unvanı sahipleri, haklarına tecavüz edildiğini düşündükleri durumlarda doğrudan TRABİS tarafından yetkilendirilen Uyuşmazlık Çözüm Merkezlerine başvurabilmekte ve hızlı bir biçimde sonuç alabilmektedir. Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve Fikri ve Sınai Haklar mevzuatı çerçevesinde mahkemeler nezdinde de alan adı ihlallerine karşı dava açılabilmektedir. TRABİS ile birlikte Türkiye'de de UDRP'ye benzer şekilde idari uyuşmazlık çözüm süreçleri benimsenmiş, bu amaçla UÇHS (Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcıları) yetkilendirilmiştir.“.tr”uzantılı internet alan adlarına ilişkin uyuşmazlıkların hızlı, etkin ve uzman kişiler eliyle çözümlenmesini amaçlayan alternatif bir uyuşmazlık çözüm mekanizması niteliğindedir. Bu mekanizma, marka hakkı ve ticaret unvanı gibi öncelikli hak sahiplerinin alan adı tahsisinde korunmasını sağlamakta, ayrıca kötü niyetli tahsis ve kullanımın önüne geçmektedir. TOBBUYUM (TOBB Uyuşmazlık Çözüm Merkezi), TRABİS kapsamında faaliyet gösteren Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcıları arasında yer alan ve BTK tarafından yetkilendirilmiş bir hizmet sağlayıcısı olup TOBBUYUM nezdindeki hakem kararları bağlayıcı olup, geleneksel yargı yoluna göre daha kısa sürede sonuç alınabilmesi açısından uygulama etkin bir çözüm yolu olarak değerlendirilmektedir. Ancak kararların iptal davasına konu edilebilmesi, sistemin nihai kesinlik sağlamadığını ix göstermektedir. Yine de uygulama, internet alan adı uyuşmazlıklarında hak sahiplerine önemli bir başvuru imkânı sunmaktadır. Tüm bu gelişmelere paralel olarak, son yıllarda alan adı sistemlerinde büyük bir dönüşüm potansiyeli barındıran blockchain tabanlı domainler ortaya çıkmıştır. .eth, .crypto, .nft gibi uzantılar, merkeziyetsiz protokollerle çalışan ve klasik DNS sistemine tabi olmayan alan adlarıdır. Bu tür blockchain domainler, ENS (Ethereum Name Service) gibi sistemlerle yönetilmekte ve ICANN gibi merkezi otoritelerin kontrolü dışında işlemektedir. Bu durum marka sahipleri açısından büyük bir hukuki boşluk doğurmaktadır. Zira bu domainler üzerinde haksız tescil gerçekleştiğinde ne UDRP ne de ACPA kapsamında bir yaptırım uygulanabilmektedir. Bu nedenle, blockchain domainlerin fikri mülkiyet hukuku açısından ciddi bir tehdit oluşturduğu ve bu alanda yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğu açıktır. Sonuç olarak, alan adı uyuşmazlıkları dijital ekonominin dinamik doğası içinde hızla artmakta ve gelişmektedir. UDRP, pratikliği ve küresel geçerliliği sayesinde önemli bir çözüm mekanizması sunarken; ACPA, caydırıcı yaptırımlarıyla özellikle ağır ihlaller için etkili bir yoldur. Avrupa Birliği, veri koruma ile fikri mülkiyet arasındaki dengeyi kurmaya çalışırken, Türkiye ise TRABİS ile UDRP benzeri bir sisteme geçmiş ve yerli bir çözüm mekanizması oluşturmuştur. Öte yandan blockchain domainler, geleneksel hukuk kurallarını aşan yeni sorun alanları yaratmakta ve bu alanda uluslararası düzeyde iş birliği gerekmektedir. Alan adı ihlallerinin önlenmesi ve çözümünde yalnızca hukuki mekanizmalar değil, aynı zamanda teknolojik takip, bilinçlendirme ve uluslararası düzenlemelerin uyumu da hayati önemdedir. Düzenlemeler ve alternatif uyuşmazlık çözüm süreçleri yürürlüğe konmuştur. Ancak, hala İnternet alan adlarının gelişimi devam etmektedir ve ayrıca blockchain ve yapay zeka gibi yeni teknolojilerin gelişimi de devam etmektedir. Bu gelişmeler nedeniyle yeni düzenlemeler uygulanabilir. Alan adları artık yalnızca birer internet adresi değil, aynı zamanda ticari itibar, güvenilirlik ve rekabet gücünün x dijital temsili olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda, alan adı ihlalleriyle mücadele hem hukuki düzenlemeler hem de idari mekanizmalar açısından daha güçlü ve kapsayıcı araçlar gerektirmektedir. Gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde etkin, esnek ve teknolojiye uyumlu bir hukuk sisteminin inşası, bu alandaki en büyük ihtiyaçlardan biridir.
Özet (Çeviri)
In the rapidly evolving digital landscape, domain names serve as crucial identifiers to online presence for businesses and individuals. However, with the improvements of the internet, the occurrence of domain name infringements has become important specifically for the trademark and competition law. Due to improvements of the domain names type of infringements such as cybersquatting, typosquatting, domain grabbing etc. occur and these infringements effect business owners, trademark owners and consumers. Therefore, protection of the domain names and regulation regarding domain names have become crucial. For the protection of domain names, the TRABIS dispute resolution mechanism offers a practical process for resolving domain name conflicts, ensuring fairness, transparency, and legal compliance within Turkey's internet domain name system through arbitration.This paper aims to delve into the intricate relationship between domain names and unfair competition, trademark violations, and their implications on the competition. As online assets gain increasing importance, the intersection of intellectual property rights and the domain name system presents challenges that demand comprehensive analysis. Additionally, this study will scrutinize the effectiveness of the Internet Corporation for Assigned Names and Numbers (ICANN) Uniform Domain-Name Dispute-Resolution Policy (UDRP) procedure in addressing and resolving domain name disputes. Moreover, this paper aims to offer improvements for the regulations regarding domain names by examining National cases, WIPO cases and applications of Anti- cybersquatting Consumer xii Protection Act (ACPA). Furthermore, this study states what kind of infringements may occur due to lack of regulation regarding blockchain domain names which is the future area of new domain names.
Benzer Tezler
- Marka hakkına tecavüz ve internet servis sağlayıcılarının hukuki sorumluluğu
Trademark infringement and legal liability of internet service providers
MERYEM NİSANUR ŞAŞMAZ
- İnternet ortamında gerçekleşen marka hakkı ihlalleri kapsamında internet servis sağlayıcılarının sorumlulukları
The liability of internet service providers for trademark infringements on the internet
EMİNE BİLGE TÜRK
- Markaya özgü kullanım kavramı ve markaya tecavüz filleri
Usage peculiar to trademark and trademark infringement acts
ÇİĞDEM ÇİCEKÇİ