Geri Dön

Şâfiîliğin oluşum süreci ve itikadi mezheplerle ilişkisi

The formation process of Shafi'ism and its relationship with theological sects

  1. Tez No: 961295
  2. Yazar: HALİT KARS
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET ZEKİ İŞCAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: İslam Mezhepleri Tarihi, Şâfiî, Şâfiîlik, İtikat, Siyaset, History of Islamic Sects, Shāfiʿī, Shāfiʿī school, Creed, Politics
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 260

Özet

Şâfiîlik, İslam düşünce tarihinde varlık gösteren fıkhi mezheplerden biridir. Mezhebe adını veren Muhammed b. İdrîs eş-Şâfiî, ehl-i hadis çevresinde yetişmiş olup çok yönlü ilmi birikimi sayesinde hem özgün bir fıkıh metodu geliştirmiş hem de fıkıh usulü ilminin kurucuları arasında yer almıştır. Bu çalışma, itikadi boyutu ve itikadi fırkalarla ilişkisi itibariyle bir mezhep olarak Şâfiîliği konu edinmektedir. Bu bağlamda Şâfiîliğin teşekkül sürecini, süreç içerisinde ortaya koyduğu itikadi görüşleri ve itikadi mezheplerle kurduğu ilişkileri tarihi ve düşünsel bağlamı içerisinde bütüncül bir perspektifle ortaya koymayı amaçlamaktadır. Şâfiî'nin görüşleri ilk aşamada Bağdat ve Mısır merkezli ilmi çevrelerde dolaşıma girmiştir. Mezhebin kurumsallaşması ise Mısır'da eğitim görmüş ikinci nesil Bağdat müntesipleri tarafından yetiştirilen yine Bağdat müntesibi üçüncü nesil eliyle gerçekleştirilmiştir. Kurucu imam dahil, Şâfiîliğin mezhebi kimlik kazanmasında etkin rol oynayan isimlerin büyük çoğunluğunun Hanefî kaynaklarla bir şekilde irtibatlı oldukları belirlenmiştir. Şâfiî, kelam ilmiyle ilgilenmekten özellikle sakınan bir alimdir. Onun kelam karşıtlığının sonraki dönem Eşʻarîler tarafından çeşitli gerekçelerle tevil edilmeye çalışıldığı ve ona nispet edilen akidevi görüşlerin çoğunlukla ehl-i hadis düsturlarını selef akidesi olarak sistemleştiren müellifler tarafından aktarıldığı tespit edilmiştir. Her iki zümreden elde edilen bilgilerin her zaman yeterli güvenilirliğe sahip olmadığı ve bu sebeple ihtiyatla yaklaşılması gerektiği hususu özellikle vurgulanmıştır. Şâfiî'nin itikadi-siyasi hususlara bakış açısı, takipçilerinde büyük oranda karşılık bulmuştur. Onlara isnad edilen itikadi görüşler, ekseriyetle hocalarıyla aynı doğrultudadır ve onlar da kelam ilmiyle meşgul olmaktan mümkün mertebe kaçınmışlardır. Bu konuda muhitinden farklı tavra sahip olarak Kerâbîsî ve İbn Süreyc isimleri öne çıkmaktadır. Kerâbîsî, ehl-i sünnet kelamcısı olarak tanımlanırken İbn Süreyc, kelam ilmiyle iştigal etmesinin yanında Muʻtezile'ye muvafık görüşleriyle anılmaktadır. Şâfiî geleneğin kelam ilmine yönelik kitlesel ilgisinin İbn Süreyc'le başladığı müşahede edilmiştir. Bunun yanında, yine ehl-i hadis düsturlarını selef akidesi olarak sistemleştiren kimi müellifler tarafından Şâfiî'nin bazı takipçilerine isnad edilerek nakledilen görüş veya eserlerin ciddi şüpheler barındırdıkları belirlenmiştir. Dolayısıyla Şâfiî'nin takipçilerine ait olduğu iddiasıyla rivayet edilen düşüncelere de ihtiyatla yaklaşılması gerektiğinin altı çizilmiştir. Sonuç olarak çalışmada, ehl-i hadis bünyesinde yeni bir desen olarak beliren Şâfiî mezhebinin oluşum sürecinin yalnızca fıkıh düzleminde değil aynı zamanda dönemin siyasi, itikadi, sosyal ve entelektüel bağlamı içinde değerlendirilmesinin gerekliliği ifade edilmiştir. Şâfiîlik örneği üzerinden fıkhi mezheplerin akidevi profillerinin ancak sahih isnadlara dayanan kaynaklar temelinde ve disiplinler arası bir yaklaşımla ortaya konulabileceğine dikkat çekilmiştir.

Özet (Çeviri)

Shāfiʿism is one of the legal schools (madhāhib) that has maintained a presence in the history of Islamic thought. The school is named after Muḥammad b. Idrīs al-Shāfiʿī, who was raised in the Ahl al-ḥadīth milieu and, owing to his multifaceted scholarly background, not only developed an original method of jurisprudence but also came to be recognized as one of the founders of the science of legal theory (uṣūl al-fiqh). This study focuses on Shāfiʿism as a legal school, particularly in terms of its theological dimensions and its relations with theological sects. Within this framework, it aims to examine the formative process of Shāfiʿism, its doctrinal views articulated throughout this period, and its interactions with theological groups, all within a comprehensive historical and intellectual context. Al-Shāfiʿī's views initially circulated within scholarly circles centered in Baghdad and Egypt. The institutionalization of the school, however, was accomplished through the efforts of the third generation of Baghdadi adherents, who were themselves trained by the second generation educated in Egypt. It has been identified that the majority of the figures who played an active role in the construction of Shāfiʿism's sectarian identity, including its founding imam, had some form of connection with Ḥanafī sources. Al-Shāfiʿī was a scholar who deliberately refrained from engaging in kalām (Islamic theology). The later Ashʿarīs attempted to reinterpret his opposition to kalām by various justifications, and the doctrinal views attributed to him were predominantly transmitted by authors who systematized the Ahl al-ḥadīth principles under the rubric of the Salaf's creed. It has been particularly emphasized that the information obtained from both groups does not always meet the standard of reliability and should thus be approached with caution. Al-Shāfiʿī's perspective on theological-political matters was largely embraced by his followers. The theological views attributed to them generally align with those of their teachers, and they likewise avoided involvement in kalām to the extent possible. In this context, al-Karābīsī and Ibn Surayj stand out as figures who adopted a different stance from their environment. While al-Karābīsī is described as a Sunnī theologian, Ibn Surayj was known not only for his engagement with kalām but also for espousing views that aligned with the Muʿtazila. It is observed that the collective Shāfiʿī interest in kalām began with Ibn Surayj. Furthermore, some doctrinal views or works ascribed to al-Shāfiʿī's followers by authors who codified the Ahl al-ḥadīth doctrine as the creed of the Salaf appear to be of questionable authenticity. Accordingly, it has been stressed that the theological ideas attributed to al-Shāfiʿī's followers should likewise be treated with caution. In conclusion, the study asserts that the formative process of the Shāfiʿī school, which emerged as a new pattern within the Ahl al-ḥadīth milieu, must be evaluated not only within the framework of jurisprudence but also within the political, theological, social, and intellectual context of its time. The example of Shāfiʿism demonstrates that the doctrinal profiles of legal schools can only be accurately reconstructed on the basis of well-authenticated sources and through an interdisciplinary approach.

Benzer Tezler

  1. Teşekkül sürecinde Eş'arilerin tasavvufla ilişkisi (h. 3-5. asırlar)

    Relationship of Ash'aris with sufism during the formation process(h.3-5 centuries )

    ESRA GÜLNİHAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    DinDicle Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. METİN BOZAN

  2. Safevîler dönemi tefsir çalışmaları

    Tafseer studies in the Safavid period

    GAYBULLAH ŞAYİK

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    DinNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAKAN UĞUR

  3. Anne sütü sarılığının gelişiminde, anne sütü mikrobiyal içeriği ve bebek barsak mikrobiyal florasının etkisinin araştırılması ve bu bebeklerde probiyotik tedavisinin sarılık seyrine etkisinin değerlendirilmesi

    Effect of breast milk and intestinal microbial content on development of breast milk jaundice, and evaluation of probiotic impact on course of hyperbilirubinemia

    ONUR BAĞCI

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıUludağ Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NİRGÜL KÖKSAL

  4. Asebutolol etken maddesine sahip ilaçlarda n-nitrozo asebutolol impüritesinin tayini için LC-MS/MS ile yeni bir metot geliştirilmesi ve doğrulanması

    Development and validation of a new method by LC-MS/MS for the determination of n-nitrozo asebutolol in drugs containing the active ingredient acebutolol

    GİZEM NAZLI KALYONCUOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    KimyaYıldız Teknik Üniversitesi

    Kimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEVGİ KOCAOBA

  5. The journalistic impressions on the structural transformation of media ownership in Tanzania (1990 – 2017)

    Tanzanya'da medya sahipliğinin yapısal dönüşümü hakkında gazetecilerin izlenimleri (1990 – 2017)

    KHAMIS JUMA ABDALLA

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    GazetecilikMarmara Üniversitesi

    Gazetecilik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURŞEN MAZICI