Obsesif kompulsif belirtiler ve erteleme davranışları arasındaki ilişkide utanç ve üstbilişsel inançların sıralı aracı rolü
Sequential mediating roles of shame and metacognitive beliefs in the relationship between obsessive compulsive symptoms and procrastination behaviors
- Tez No: 962615
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ EBRU AKÜN KAÇAR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Psikoloji, Psychology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Klinik Psikoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 134
Özet
Erteleme, bireyin bir görevi planlanan zamanda başlatma veya tamamlama sürecinde yaşadığı gecikmelerle kendini gösteren bir davranıştır. Pasif ertelemede zaman yönetimi işlevsel şekilde yapılamamakta ve öncelikli bir iş daha sonraya bırakılarak geciktirilmektedir. Aktif ertelemede ise birey bir öncelik sıralaması yaparak planlı, niyetli ve bilinçli bir şekilde erteleme kararı almakta, kendisinin yararına olacak görevleri daha önce yapıp diğer görevleri kasıtlı olarak ileri bir tarihe ertelemektedir. Erteleme davranışının en güçlü yordayıcılarından biri, bireyin ne derece obsesif-kompulsif belirtilere (OKB) sahip olduğudur. Bulgular, OKB'nin pasif ertelemenin artması, aktif ertelemenin ise azalması ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Ancak, OKB belirtileri ile pasif ve aktif erteleme arasındaki ilişkinin ortaya çıkmasında hangi mekanizmaların etkili olduğu henüz yeterince bilinmemekte; duygusal ve bilişsel bileşenler içeren karmaşık bir süreç olduğu vurgulanmaktadır. Bu kapsamda, şimdiki çalışmada OKB belirtileri ile erteleme davranışları arasındaki ilişkide utanç (duygusal bileşen) ve üstbilişsel inançların (bilişsel bileşen) aracı rolü değerlendirilmiştir. Bireyin OKB belirtileri arttıkça utanç duygusunu daha fazla deneyimleyeceği, bunun da pasif ertelemenin artması, aktif ertelemenin azalmasıyla ilişkili olacağı varsayılmıştır. Benzer şekilde, bireyin OKB belirtileri arttıkça, üstbilişsel inançlardaki bozulmanın artacağı, bunun da pasif ertelemenin artması, aktif ertelemenin ise azalmasıyla sonuçlanacağı öngörülmüştür. Son olarak, utanç duygusundaki artışın üstbilişsel inançlardaki bozulmayı da yordayarak erteleme davranışlarıyla ilişki göstereceği varsayılmıştır. Bu araştırmanın amacı, OKB belirtileri ile aktif ve pasif erteleme arasındaki ilişkide utanç duygusu ve üstbilişsel inançların sıralı çoklu aracı rolünü incelemektir. Örneklem yaşları 18-55 yaş arasında değişen 637 katılımcıdan (413 kadın ve 224 erkek) oluşmaktadır. Tüm katılımcılar Bilgilendirilmiş Onam Formu, Bilgi Toplama Formu, Aktif Erteleme Ölçeği, Tuckman Erteleme Davranışı Ölçeği, Vancouver Obsesif Kompulsif Ölçeği, Suçluluk-Utanç Ölçeği ve Üstbiliş Ölçeği-30'u doldurmuştur. Katılımcılara kartopu örnekleme yöntemi kullanılarak ulaşılmış, veriler çevrimiçi olarak toplanmıştır. Aracılık analizleri, PROCESS uygulaması Model 6 ile pasif ve aktif erteleme için ayrı ayrı yürütülmüştür. Pearson korelasyon analizi bulguları, OKB belirtileri, utanç ve üstbilişsel inançlar ile pasif erteleme arasında pozitif yönde, aktif erteleme ile arasında ise negatif yönde anlamlı ilişkiler olduğunu ortaya koymuştur. Sıralı çoklu aracı değişken analizi bulguları, OKB belirtilerinin aktif ertelemedeki azalmayı doğrudan yordadığını, pasif ertelemedeki artışı ise yordamadığını göstermiştir. Her iki modelde de utanç duygusu OKB belirtileri ve erteleme davranışları arasındaki ilişkide anlamlı aracılık etkisi göstermiştir. Ancak üstbilişsel inançların sadece pasif erteleme modelinde anlamlı aracı rol oynadığı görülmüştür. Son olarak, OKB belirtileri ve erteleme davranışları arasındaki ilişkide utanç duygusu ve üstbilişsel inançların sıralı aracı etkisi, sadece pasif erteleme modelinde anlamlı bulunmuştur. Bulgular OKB belirtileri arttıkça bireylerin aktif erteleme gibi görece daha sağlıklı erteleme davranışlarını doğrudan azalttığını ortaya koymaktadır. Buna ek olarak, OKB utanç duygusundaki artış yoluyla da aktif ertelemeyi azaltmaktadır. Bununla birlikte, OKB belirtilerinin yüksekliğinin pasif ertelemeye doğrudan yol açmadığı dikkati çekmektedir. Bireyin utanç duygusu yüksek olduğunda ve bu da üstbilişsel inançlarda bozulmaya yol açtığında, OKB belirtileri pasif erteleme davranışlarını arttırıyor görünmektedir. Bulgular, özellikle pasif erteleme davranışlarının yüksekliğinden ve işlevsellik kaybından yakınan kişilere yönelik müdahalelerin geliştirilmesinde izlenecek yollara ilişkin kanıtlar sunmaktadır. Bu bağlamda, bu kişilerin OKB belirtileri, utanç duygularının şiddeti ve üstbilişsel inançlardaki bozulma değerlendirilerek bunlara yönelik müdahaleler uygulanmasının sürece katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Özet (Çeviri)
Procrastination is conceptualized as a behavioral tendency characterized by voluntary delay in the initiation or completion of intended actions, despite anticipating potential negative outcomes. Passive procrastination reflects a maladaptive form of delay wherein individuals fail to manage time effectively, resulting in the postponement of high-priority tasks. In contrast, active procrastination entails a strategic and intentional deferral of tasks, wherein individuals consciously prioritize more immediately beneficial activities while deliberately delaying others. Among the most robust psychological predictors of procrastinatory behavior is the presence of obsessive-compulsive symptoms (OCS). Empirical evidence suggests that elevated levels of OCS are positively associated with increased passive procrastination and inversely associated with active procrastination. Nevertheless, the specific psychological mechanisms underlying the relationship between OCS and both forms of procrastination remain insufficiently elucidated. Emerging perspectives emphasize that this association may be embedded within a complex interplay of emotional and cognitive processes. In this context, the present study aimed to examine the mediating roles of shame (as an emotional component) and metacognitive beliefs (as a cognitive component) in the relationship between obsessive-compulsive symptoms (OCS) and procrastinatory behaviors. It was hypothesized that higher levels of OCS would be associated with increased experiences of shame, which in turn would predict increased passive procrastination and decreased active procrastination. Similarly, it was proposed that elevated OCS would be linked to greater dysfunction in metacognitive beliefs, subsequently leading to increased passive procrastination and reduced active procrastination. Lastly, it was assumed that heightened levels of shame would also predict greater dysfunction in metacognitive beliefs, thereby further contributing to procrastinatory behaviors. The primary objective of this study was to investigate the sequential multiple mediating roles of shame and metacognitive beliefs in the relationship between obsessive-compulsive symptoms (OCS) and both active and passive procrastination. The sample consisted of 637 participants (413 female and 224 male), ranging in age from 18 to 55 years. All participants completed an Informed Consent Form, a Demographic Information Form, the Active Procrastination Scale, the Tuckman Procrastination Scale, the Vancouver Obsessive-Compulsive Inventory, the Guilt and Shame Proneness Scale, and the Metacognitions Questionnaire-30 (MCQ-30). Participants were recruited using a snowball sampling method, and data were collected online. Mediation analyses were conducted separately for active and passive procrastination using PROCESS macro Model 6. The results of the Pearson product-moment correlation analysis indicated statistically significant positive associations between obsessive-compulsive symptomatology, shame, and maladaptive metacognitive beliefs with passive procrastination, and significant negative associations with active procrastination. Subsequent sequential multiple mediation analyses further demonstrated that obsessive-compulsive symptoms significantly predicted reductions in active procrastination through a direct pathway, whereas no direct predictive relationship was observed with passive procrastination. In both mediation models, shame emerged as a significant intervening variable in the association between obsessive-compulsive symptoms and procrastinatory tendencies. Notably, metacognitive beliefs functioned as a significant mediator solely within the passive procrastination model. Furthermore, the sequential mediating pathway involving shame followed by metacognitive beliefs was found to be statistically significant only in the context of passive procrastination, highlighting a differentiated underlying mechanism across procrastination subtypes. The results indicate that higher levels of obsessive-compulsive symptoms (OCS) are directly associated with a reduction in relatively adaptive procrastinatory behaviors, such as active procrastination. Moreover, OCS appears to reduce active procrastination indirectly through elevated experiences of shame. Notably, the presence of OCS did not directly predict passive procrastination. Instead, when individuals experience heightened levels of shame—subsequently leading to greater dysfunction in metacognitive beliefs—OCS is associated with increased passive procrastination. These findings provide empirical support for the development of targeted interventions, particularly for individuals reporting high levels of passive procrastination and associated functional impairments. In this regard, assessing and addressing obsessive-compulsive symptoms, the intensity of shame, and maladaptive metacognitive beliefs may enhance the effectiveness of clinical and behavioral interventions aimed at reducing dysfunctional procrastinatory patterns.
Benzer Tezler
- Obsesif kompulsif belirtiler ve ebeveynlik biçimleri arasında suçluluk ve utancın aracı rolü
The mediator role of guilt and shame in the relationship between obsessive compulsive symptoms and parenting styles
İLKYAZ KAYA YILDIRIM
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
PsikolojiAnkara ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞEGÜL DURAK BATIGÜN
- Obsesif kompulsif belirtilerin yordayıcıları olarak obsesif inançlar, girici düşünceleri yorumlamada yanlılık ve stresle başa çıkma yollarının bilişsel model çerçevesinde incelenmesi
The investigation of obsessive beliefs, interpretation of intrusive thoughts and ways of coping with stress as the predictors of obsessive compulsive symptomatology within a cognitive framework
ÖZLEM ÇAĞIN
- Obsesif kompulsif belirtiler ve tükenmişlik arasındaki ilişkide öz şefkatin düzenleyici rolü
Moderating the role of self-compassion in the relationship between obsessive compulsive symptoms and burnout
BÜŞRA SERÇEOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Psikolojiİstanbul Kent ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İREM ÖZTÜRK ANABAL
- Obsesif kompulsif bozukluk tanısı konulmuş ve seçici serotonin geri alım inhibitörü tedavisi almakta olan hastalarda parlak ışık tedavisinin sirkadiyen ritim üzerine etkilerinin değerlendirilmesi
Evaluation of the effects of bright light therapy on circadian rythm in patients with obsessive compulsive disorder under selective serotonin reuptake inhibitor treatment
KEZİBAN TURGUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
PsikiyatriNecmettin Erbakan ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ADEM AYDIN
- Obsesif kompulsif bozukluk olgularında silik nörolojik bulguların obsesif kompulsif belirtiler ve dissosiyasyon ile ilişkisi
The relationship of neurological soft signs with obsessive compulsive symptoms and dissociation in obsessive compulsive disorder cases
ZAFER TAPANCI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
PsikiyatriYüzüncü Yıl ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ABDULLAH YILDIRIM