Geri Dön

Obsesif kompulsif bozukluk olgularında silik nörolojik bulguların obsesif kompulsif belirtiler ve dissosiyasyon ile ilişkisi

The relationship of neurological soft signs with obsessive compulsive symptoms and dissociation in obsessive compulsive disorder cases

  1. Tez No: 466808
  2. Yazar: ZAFER TAPANCI
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. ABDULLAH YILDIRIM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2017
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Yüzüncü Yıl Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 111

Özet

Son yıllarda psikiyatrik hastalıklarda silik nörolojik bulguların (SNB) araştırıldığı çalışmalar artmaktadır. Beyinde özgül bir bölgeye yerleşim göstermeyen ve beyin görüntüleme yöntemleri ile hangi bölgeden kaynaklandığı gösterilemeyen SNB'nin nörogelişimsel anormalliklerin bulunduğuna işaret ettiği düşünülmektedir. Yapılan çalışmalarda en sık şizofreni ile ilişkilendirilmiş olsalar da OKB ile de ilişkili olduğu ortaya konmuştur. Bu çalışmada SNB' nin obsesif kompulsif belirtiler ve disosiyasyon ile ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi psikiyatri kliniğine başvuran 30 Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hastası ve 30 sağlıklı gönüllü alınmıştır. Her iki grup yaş, cinsiyet, medeni durum, öğrenim durumu ve gelir düzeyi bakımından eşleştirilmiştir. Tüm katılımcılara Sosyodemografik Veri Formu, Nörolojik Değerlendirme Ölçeği(NDÖ), Padua Envanteri- Revize (PE-R), Disosiyatif Yaşantılar Ölçeği (DYÖ) ve Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ-20) uygulanmıştır. Çalışmamızın sonucunda SNB toplam ve alt boyut puanlarının OKB grubunda çok daha yüksek olduğu ve OKB hastalarında özellikle ardışık kompleks motor koordinasyon alt boyut puanlarının yüksek olduğu gözlenmiştir. Ayrıca OKB hastalarının kontrollerle karşılaştırıldığında çok daha yüksek disosiyasyon ve aleksitimi düzeylerine sahip olduğu saptanmıştır. Yüksek ve düşük SNB düzeylerinin sosyo-demografik değişkenlerden bağımsız olduğu gözlenmiştir. Konrol etme ve kesinlik obsessif-kompulsif belirti alt boyutlarının yüksek SNB'si olan OKB grubunda belirgin şekilde yüksek olduğu görülmüştür. Özellikle ardışık motor koordinasyonla ilişkili nörolojik sorunların ve disosiyatif absorpsiyon düzeylerindeki artışın, OKB klinik tanısı almada önemli risk faktörleri olduğu tespit edilmiştir. Literatürle uyumlu olarak OKB hastalarında kontrollere oranla daha yüksek SNB saptanmıştır. OKB'de yüksek ve düşük SNB düzeylerine göre bir alt grub ayrımı yapmanın önemli ve hatta gerekli olduğunu düşündürebilecek sonuçlar elde edilmiştir. OKB'nin klinik değerlendirmesinde SNB ile ilişkili bulgaların ön değerlendirmesine dair klinik uygulamaların yaygınlaştırılması, dirençli OKB hastalarının tedavinin başında belirlenmesine önemli katkı sağlayabilir. Yine OKB hastalarında yüksek SNB'nin bir alt tip olarak tanımlanması konusunda çok daha fazla amprik bulgulara ihtiyaç vardır. Bu anlamda, obsessif-kompulsif bozukluk ve ilişkili bozukluklar spektrumunda yer alan alt tanı gruplarını da içeren daha geniş hasta örnekleminde komorbitenin kontrol edildiği yeni çalışmalar konuyla ilişkili tartışamalara önemli katkı sağlayacaktır.

Özet (Çeviri)

SUMMARY In recent years, the number of studies investigating the neurological soft signs (NSS) in psychiatric disorders has been increasing. It is considered that NSS that is not settled in a specific section of the brain and can not be indicated from which section of the brain it results, points to the presence of neurodevelopmental abnormalities. In former studies, it has been stated that, even though most frequently associated with schizophrenia, NSS is also associated with OCD. In this study, it is aimed to investigate the relationship between obsessive compulsive sypmtoms and dissociation of NSS. 30 Obsessive Compulsive Disorder (OCD) patients and 30 healthy volunteers who applied to the Psychiatry Clinic of Yüzüncü Yıl University Medical Faculty have been taken to the study. Both groups have been matched in terms of age, gender, marital status, education status and income level. The Sociodemographic Data Form, Neurological Evaluation Scale (NES), Padua Inventory-Revise (PE-R), Dissociative Experiences Scale (DES) and Toronto Alexithymia Scale (TAS-20) have been applied to all participants. As a result of our study, it has been observed that NSS total and subscale scores are much more higher in the OCD group and especially the complex motor coordination subscale scores are higher in these patients. In addition, it has been found that OCD patients have much higher levels of dissociation and alexithymia when compared to controls. High and low NSS levels have been observed to be unrelated with socio-demographic variables. It has been found that controlling and accuracy obsessive-compulsive symptom sub-dimensions are significantly higher in the OCD group with high NSS. In particular, it has been determined that neurological problems associated with consecutive motor coordination and increase in levels of dissociative absorption are important risk factors for the clinical diagnosis of OCD. Consistent with the literature, higher NSS has been found in OCD patients than in controls. Results that indicate that it is significant and even necessary to distinguish a subgroup according to high and low NSS levels in OCD have been obtained.The dissemination of clinical applications of pre-evaluation of NSS-associated evidence in the clinical evaluation of OCD may significantly contribute to the identification of resistant OCD patients at the beginning of treatment. Yet, more empirical findings are needed to define high NSS as a subtype in OCD patients. From this perspective, new studies, in which comorbidity is controlled in a larger sample of patients, including subdiagnostic groups in the spectrum of obsessive-compulsive disorder and related disorders are going to make a significant contribution to the discussions on the topic.

Benzer Tezler

  1. Erişkin obsesif kompulsif bozukluk olgularında çocukluk çağı dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, tik ve ayrılık kaygısı bozukluğu eş tanılarının değerlendirilmesi

    Evaluation of childhood attention deficit-hyperactivity disorder, tic disorder and seperation anxiety disorder comorbidities in adult patients with obsessive compulsive disorder

    FAHRİ ÇELEBİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi

    Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. BEHİYE ALYANAK

  2. İki uçlu duygudurum bozukluklarında obsesif kompulsif bozukluk eş tanısı ve özellikleri

    Başlık çevirisi yok

    H. AHMET KOYUNCU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Psikiyatriİstanbul Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. OLCAY YAZICI

  3. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde izlenen Bipolar-I bozukluğu olan hastalarda klinik ve tedavi özellikleri ile hastalığın seyri arasındaki ilişki

    The association between the clinical and therapeutic features and the course of the illness in patients with Bipolar-I disorder treated in Selçuk University Medical Faculty Psychiatry department

    İBRAHİM FATİH KARABABA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    PsikiyatriSelçuk Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. RÜSTEM AŞKIN

  4. Obsesif kompulsif bozukluk tedavisinde transkranial manyetik stimülasyonun etkinliği

    Effectiveness of transcranial magnetic stimulation in the treatment of obsessive compulsive disorder

    ALPER ZIBLAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PsikiyatriPamukkale Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SELİM TÜMKAYA