Geri Dön

2014-2023 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen adli raporlarda yaralanmanın yaşamsal tehlikeye neden olduğu belirtilen olguların incelenmesi

An analysis of cases identified as life-threatening injuries in forensic reports issued by the department of Forensic Medicine, Akdeniz University Faculty of Medicine between 2014 and 2023

  1. Tez No: 962899
  2. Yazar: MEHMET İLHAN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET ATILGAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Adli Tıp, Forensic Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Adli Tıp Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 156

Özet

Adli nitelikli olaylarda rapor hazırlamak hekimlerin görevlerinden biridir. Travma sonucu oluşan yaralanmanın düzeyi hakkında bilgi veren adli travmatoloji raporları, 5237 sayılı TCK'nın 86, 87, 89, 94 ve 95. maddelerinde yer alan hususlara göre düzenlenir. Kişinin yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğu haller, TCK'nın 87/1, 89/2 ve 95/1 maddeleri gereği, suçun ağırlaştırıcı faktörleri arasında yer almaktadır. Çalışmamızda, 2014-2023 yılları arasındaki 10 yıllık süreçte, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama sayılan, yaralanmanın yaşamsal tehlikeye neden olduğu belirtilen 1863 olguya ait bilgiler retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Rapor talebinde bulunan adli merci, yaş, cinsiyet, olay türü, orijin, yaralanan vücut bölgeleri, yaşamsal tehlike nedenleri, tedavi işlemleri, kişinin vücudunda kemik kırığına neden olup olmadığı, DOİSZ ya da DOİY niteliğinde olup olmadığı, yüzde sabit ize neden olup olmadığı gibi özellikler medikolegal açıdan incelenmiştir. Çalışmaya dahil edilen 1863 olgunun %81,7'sinin (n: 1523) erkek, %18,3'ünün (n: 340) kadın olduğu, yaş ortalamasının 32,0 ± 18,01 bulunduğu, en çok olgunun 21-30 yaş grubunda (n: 419, %22,5) yer aldığı tespit edilmiştir. Olguların en sık Eylül (n:185, %9,9) ile Kasım (n:185, %9,9) aylarında ve sonbahar (n: 552, %29,6) mevsiminde yaralandığı saptanmıştır. Orijin ve olay türü açısından incelendiğinde, en sık orijin kaza (n: 1357, %72,9), en sık olay türü ise trafik kazası (n: 1032, %55,3) olarak bulunmuştur. Etkili eylem orijinli travmalarda erkek, kaza ve intihar/KZV orijinli travmalarda ise kadın cinsiyete anlamlı olarak fazla rastlandığı bulunmuştur. Kadınlarda trafik kazası ve yüksekten düşme, erkeklerde ise kesici delici alet, ateşli silah ve darp yaralanmaları anlamlı oranda yüksek olduğu tespit edilmiştir. Olguların %49,1'ine (n: 915) cerrahi tedavi uygulanmış, %42,8'ine ise hastane yatışı yapılarak medikal tedavi verilmiştir. Olguların %72,0'ında (n: 1341) kemik kırık veya çıkığına rastlandığı, en yüksek kemik kırığı veya çıkığı oranının %34,6 ile nörokranium bölgesinde görüldüğü tespit edilmiştir. Kadınlarda %77,1 sıklıkta, erkeklerde %70,8 sıklıkta kemik kırığı veya çıkığı saptandığı kayıtlı olup, kazalarda %83,9, trafik kazalarında %89,3 ve yüksekten düşmelerde %91,0 olguda yaralanma kırık ya da çıkık ile sonuçlanmıştır, bu sıklıklar anlamlı derecede yüksektir. DOİSZ ya da DOİY konusunda bilgi kayıtlı olan olguların %53,8'inin yaralanmasının, DOİSZ ya da DOİY niteliğinde olmadığı, %41,2'sinin yaralanmasının DOİY niteliğinde bulunduğu, %5,0'ının ise yaralanmasının DOİSZ olduğu tespit edilmiştir. Yaralanmanın yüzde sabit iz niteliğinde olup olmadığı hususunda görüş bildirilen olguların %9,7'sinin yaralanmasının yüzde sabit iz niteliğinde olduğu saptanmıştır. Trafik kazası sonucu yaralanmalarda; DOİSZ/DOİY (n: 73, %57,5) ve yüzde sabit iz (n: 18, %14,3) varlığı anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Çalışmamızda, baş-boyun bölgesinin en sık yaralanan (%70,3) ve en sık yaşamsal tehlike niteliğinde yaralanmaya yol açan (%51,6) bölge olduğu tespit edilmiştir. Yaşamsal tehlike oluşturur nitelikte baş-boyun bölgesi yaralanması bulunan olguların %20,3'ünün kadın, %79,7'sinin erkek cinsiyette olduğu kayıtlı olup, kazalarda %84,6, trafik kazalarında %63,3, yüksekten düşmelerde %65,3, darplarda %83,3 olguda bu bölge travmaları, yaşamsal tehlike oluşturur nitelikte yaralanma ile sonuçlanmıştır. Bu sıklıklar anlamlı derecede yüksektir. Olgularımız, yaşamsal tehlike nedenleri açısından incelendiğinde, en sık yaşamsal tehlike sebepleri; kafa içi travmatik bulgular (n:772, %41,4), hemotoraks-pnömotoraks-pnömomediastinum-hava embolisi (n: 654 olgu, %35,1), kafatası-kafa tabanı-orbita tavanı kırığı (n: 645, %34,6), akciğer kontüzyonu-laserasyonu (n: 595, %31,9), büyük damar yaralanması (n: 174, %9,3), karaciğer yaralanması (n: 166, %8,9) ve dalak yaralanması (n: 149, %8,0) olarak tespit edilmiştir. 0-17 yaş grubunda, kafa içi travmatik bulgular (%25,3) ve kafatası-kafa tabanı-orbita tavanı kırığı (%29,9); 18-64 yaş grubunda, hemotoraks-pnömotoraks-pnömomediastinum-hava embolisi (%77,8) ve büyük damar yaralanması (%87,4) anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Kadınlarda kafa içi travmatik bulgular (%20,6) ve karaciğer yaralanmasının (%24,1), erkeklerde ise büyük damar yaralanmasının (%88,5) anlamlı düzeyde yüksek olduğu belirlenmiştir. Çalışmamızda, yaşamsal tehlike niteliğinde yaralanması olan adli olguların medikolegal açıdan değerlendirilmesi amaçlanmış; adli raporlarda bu niteliğin belirtildiği olguların demografik, klinik ve adli özellikleri ortaya konularak, kaynaklarla karşılaştırmalı analiz gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulguların gerek adli tıp uygulayıcılarına gerekse adli mercilere yol gösterici olması ve TCK'ya dayalı raporlamada karşılaşılan güçlü ve zayıf yönlerin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlaması hedeflenmiştir. Bu yönüyle çalışma, yaşamsal tehlike kavramının pratikteki yansımalarına ışık tutmakta olup, ileride konuyla ilgili yapılacak araştırmalara da zemin hazırlayacağı düşünülmektedir.

Özet (Çeviri)

One of the duties of physicians is to prepare forensic reports in cases of medicolegal significance. Forensic traumatology reports, which provide information on the severity of trauma-related injuries, are prepared in accordance with Articles 86, 87, 89, 94, and 95 of the Turkish Penal Code (TPC No. 5237). Cases in which an injury is considered to have posed a“life-threatening condition”are regarded as aggravating circumstances under Articles 87/1, 89/2, and 95/1 of the Turkish Penal Code. In this study, we retrospectively evaluated 1863 cases documented as involving life-threatening injuries in forensic reports prepared by the Department of Forensic Medicine at Akdeniz University Faculty of Medicine over a ten-year period from 2014 to 2023. Variables such as the requesting legal authority, age, sex, type of incident, etiology, anatomical regions injured, causes of the life-threatening condition, treatment interventions, presence of bone fractures or dislocations, permanent weakening or loss of the function of one of the senses or organs, and presence of a fixed mark on the face were examined from a medicolegal perspective. Among the 1863 cases included in the study, 81.7% (n=1523) were male and 18.3% (n=340) were female, with a mean age of 32.0 ± 18.01 years. The age group with the highest frequency of cases was 21–30 years (n=419, 22.5%). The most frequent months for incidents were September (n=185, 9.9%) and November (n=185, 9.9%), with autumn (n=552, 29.6%) being the most common season. In terms of etiology and incident type, accidents (n=1357, 72.9%) and traffic accidents (n=1032, 55.3%) were most common. Assault-related injuries were significantly more frequent among males, while accident- and self-inflicted injuries were more common among females. Sharp force injuries, firearm injuries, and physical assault were significantly more frequent among males, whereas traffic accidents and falls from height were significantly more frequent among females. Surgical treatment was applied in 49.1% of the cases (n=915), and 42.8% were hospitalized for medical treatment. Bone fractures or dislocations were present in 72.0% (n=1341) of the cases, with the highest rate (34.6%) in the neurocranial region. The likelihood of life-threatening injuries resulting in fractures or dislocations was significantly higher in females (77.1%), in accident-related cases (83.9%), and in incidents such as traffic accidents (89.3%) and falls from height (91.0%). Among the cases in which the permanent weakening or loss of the function of one of the senses or organs was evaluated, 53.8% were not found to have such a condition, 41.2% were classified as having permanent loss of function, and 5.0% were categorized as having permanent functional disability. Among those evaluated for the presence of fixed marks on the face, 9.7% were found to meet this criterion. The occurrence of permanent functional disability or permanent loss of function (n=73, 57.5%) and the presence of fixed marks on the face (n=18, 14.3%) were significantly higher in cases of traffic accidents. In our study, the most frequently injured region (70.3%) and the most common region associated with life-threatening injuries (51.6%) was the head and neck. Head and neck injuries were significantly more common in females (n=195, 20.3%), in accident-related injuries (n=814, 84.6%), and in cases involving traffic accidents (n=653, 63.3%), falls from height (n=130, 65.3%), and physical assaults (n=85, 83.3%). The most frequent causes of life-threatening conditions were identified as intracranial traumatic changes (n=772, 41.4%), hemothorax-pneumothorax-pneumomediastinum-air embolism (n=654, 35.1%), skull/skull base/orbital roof fractures (n=645, 34.6%), pulmonary contusion/laceration (n=595, 31.9%), major vascular injuries (n=174, 9.3%), liver injuries (n=166, 8.9%), and splenic injuries (n=149, 8.0%). In the 0–17 age group, intracranial traumatic changes (25.3%) and skull/skull base/orbital roof fractures (29.9%) were significantly more frequent, whereas in the 18–64 age group, thoracic injuries and vascular injuries were predominant. Intracranial traumatic changes (20.6%) and liver injuries (24.1%) were significantly higher in females, while major vascular injuries (88.5%) were significantly higher in males. This study aimed to assess life-threatening injuries from a medicolegal perspective and to identify the demographic, clinical, and forensic characteristics of such cases in which life-threatening status was explicitly stated in forensic reports. A comparative analysis with the literature was performed. The findings are intended to guide both forensic medicine practitioners and judicial authorities, contributing to a better understanding of the strengths and limitations encountered in injury-related reporting under the Turkish Penal Code. In this regard, the study sheds light on the practical implications of the concept of life-threatening injury and is expected to provide a valuable reference for future research on the subject.

Benzer Tezler

  1. 2014-2023 yıllarında Akdeniz Üniversitesi hastanesine ateşli silah yaralanması nedeniyle müracaat eden olguların değerlendirilmesi

    The evaluation of cases admitted to Akdeniz University Hospital with firearm injuries between the years 2014-2023

    ŞEYMA NUR SEMERCİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Adli TıpAkdeniz Üniversitesi

    Adli Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEMA DEMİRÇİN

  2. 2014-2021 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Hastanesine başvuran 65 yaş ve üstü adli olguların medikolegal açıdan değerlendirilmesi

    Medicolegal evaluation of forensic cases aged 65 years and older who applied to Akdeniz University Hospital between 2014-2021

    SELVER MERVE ÇEVİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Adli TıpAkdeniz Üniversitesi

    Adli Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEMA DEMİRÇİN

  3. Periampuller bölge tümörlerine yapılan whipple operasyonunda çıkartılan lenf nodu sayısının sağkalıma etkisi

    Başlık çevirisi yok

    MUSTAFA ÖRMECİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Genel CerrahiAkdeniz Üniversitesi

    Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İSMAİL DEMİRYILMAZ

  4. Multiple miyelom hastalarında kemik komplikasyonu, tromboz ve enfeksiyona yönelik uygulanan profilaksilerin etkinliğinin araştırılması

    Investigation of the effectiveness of prophylaxis applied against bone complications, thrombosis and infection in multiple myeloma patients

    SEMİH ÖZEROL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıAkdeniz Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ UTKU ILTAR

  5. Çocukluk çağında fleksibl bronkoskopi sonuçlarının tanısal açıdan değerlendirilmesi

    Başlık çevirisi yok

    SEDA DORUK GÜNAY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAkdeniz Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDURRAHMAN ERDEM BAŞARAN