Çok satırlı Yenisey Yazıtları üzerine incelemeler
Studies on the multi-line Yenisei Inscriptions
- Tez No: 963316
- Danışmanlar: DOÇ. DR. HÜSNÜ ÇAĞDAŞ ARSLAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Türk Dili ve Edebiyatı, Turkish Language and Literature
- Anahtar Kelimeler: yenisey yazıtları, eski türk yazıtları, eski Türkçe, runik metinler, Yenisei Inscriptions, Old Turkic inscriptions, Old Turkic language, runic texts
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İzmir Demokrasi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 192
Özet
ÖZET Yenisey Yazıtları, Eski Türk dilinin en eski yazılı belgeleri arasında yer alır ve adlarını, Sibirya'daki Yenisey Irmağı'ndan alır. Bu yazıtlar, Hakas ve Tuva Cumhuriyetleri sınırlarında bulunur ve Köktürk harfli anıt mezar niteliği taşır. Yazıtların toplam sayısı günümüzde 250'ye ulaşmış, Orhun Yazıtlarından daha eski oldukları kabul edilmiştir. Böylece, bilim dünyası Türk runik alfabesini ilk kez sistemli biçimde Yenisey Yazıtları aracılığıyla tanıma fırsatı bulmuştur. Yazıtlar, hem içerik hem de alfabe varyantları açısından zengin olup, Köktürk harfli metinlerin gelişim süreci hakkında önemli bilgiler sunar.Yazıtlar, coğrafi konumlarına göre“Yenisey Yazıtları”ve“Güney Yenisey Yazıtları”olarak ikiye ayrılır. Genel özellikleri, yazıt kahramanının yaşamı boyunca yaptığı işleri kendi ağzından anlatmasıdır. Bu kişisel anlatım, yazıtları yalnızca birer tarihî belge olmaktan çıkarır; savaşçıların, beylerin ve halktan kişilerin özlü, duygusal ifadeleriyle bireysel bir hafıza kaydı niteliği kazandırır. Anlatıcı genellikle bizzat kendisidir, yaşadıkları, çektiği acılar ve elde ettiği başarılar doğrudan kendi sesiyle aktarılır. Yazıtların ilk keşfi, 17. yüzyılda Rumen elçi Nikolay Milesko'nun bölgeye yaptığı gezi sırasında gerçekleşmiştir. Onun tuttuğu kayıtlarda, Yenisey Irmağı yakınlarındaki taş anıtlara dair notlar yer alır. Bu keşifleri Alman bilgini Messerchmit izlemiş ve yazıtları sistematik biçimde belgeleyerek araştırmalara yön vermiştir. Ardından Radloff,“Die alttürkschen Inschriften der Mongoloi”adlı eserinde 40 yazıtın çevirilerini ve yorumlarını yayımlayarak bilim dünyasına sunmuştur. Günümüzde ise Erhan Aydın gibi Türkologlar başta olmak üzere pek çok araştırmacı, bu yazıtları farklı açılardan ele almaktadır. Özellikle“Çok Satırlı Yenisey Yazıtları”üzerine yapılan çalışmalarda, Erhan Aydın, İgor Kormuşin, Hüseyin Namık Orkun ve Talat Tekin'in metin okumaları ve çeviri çalışmaları öne çıkmaktadır. Bu yazıtların her bir satırı çalışmamızda“Çeviri yazısı”ve“Çeviri”başlıkları altında incelenmiştir. Bu bölümlerin sonunda yer alan“Notlar”alt başlığı, ele aldığımız çalışmalardaki tespitlerin karşılaştırmasını içermektedir. Bu bölümde Yenisey Yazıtları üzerine çalışan araştırmacıların ortak ya da birbirinden ayrılan görüş ve tespitleri karşılaştırmalı olarak ortaya konmuştur. Yapılan değerlendirmelerde araştırmalar arasında öne çıkan benzerlikler ile yorum farklılıkları sistematik bir yaklaşımla analiz edilmiştir. Böylece, yazıtlar arası içerik ve biçim karşılaştırmalarının daha sağlıklı bir biçimde yürütülebilmesi amaçlanmıştır. Erhan Aydın'ın "Sibirya'da Türk İzleri (2021) adlı yapıtından yararlanılmıştır. Bu yüksek lisans tezindeki veriler çok satırlı Yenisey yazıtlarıyla sınırlandırılmştır.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT The Yenisei Inscriptions are among the oldest written documents of the Old Turkic language, taking their name from the Yenisei River in Siberia. These inscriptions, found within the borders of the Republics of Khakassia and Tuva, are monumental grave inscriptions carved in the Old Turkic (Kök Türk) script. Today, their total number has reached 250, and they are considered older than the Orkhon Inscriptions. Thus, the academic world first became systematically acquainted with the Turkic runic alphabet through the Yenisei Inscriptions. Rich in both content and script variants, these inscriptions provide important insights into the development of Old Turkic texts. Geographically, they are divided into two main groups: the“Yenisei Inscriptions”and the“Southern Yenisei Inscriptions.”Their distinguishing feature is that the protagonist narrates the events of their life in the first person. This personal style makes them more than just historical records, transforming them into vivid memories of individual warriors, beys, and common people through their concise and often emotional language. The narrator is usually the protagonist themselves, recounting their struggles, the pains they endured, and the successes they achieved in their own voice. The first mention of these inscriptions came in the 17th century during the travels of the Romanian envoy Nikolay Milesko, who recorded notes about the stone monuments near the Yenisei River. His discoveries were later followed by the German scholar Messerschmit, who systematically documented the inscriptions and paved the way for further research. Subsequently, Radloff published translations and interpretations of 40 inscriptions in his work“Die alttürkschen Inschriften der Mongolei,”introducing them to the scholarly community. Today, many researchers, including prominent Turkologists such as Erhan Aydın, continue to study these inscriptions from different perspectives. In particular, studies on the“Multi-line Yenisei Inscriptions”highlight the work of Erhan Aydın, Igor Kormushin, Hüseyin Namık Orkun, and Talat Tekin. In this study, each line of the inscriptions is analyzed under the headings“Transliteration”and“Translation.”At the end of each section, the“Notes”subsection presents a comparative assessment of the different interpretations and observations of these scholars. This comparative approach systematically analyzes both the similarities and differences in the research, aiming to enable a more accurate comparison of content and form across the inscriptions. The work of Erhan Aydın, particularly his“Sibirya'da Türk İzleri”(2021), has been an essential source for this research, which is limited to the multi-line Yenisei Inscriptions.
Benzer Tezler
- Yunanistan Trakya'sınıda (6.yy.-19.yy.) mezar geleneği ve tipolojisi
Tombstones in Greek Thrace (6th-19th cc.). tradition and typology.
EVANGELOS PAPATHANASİOU
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Sanat TarihiTrakya ÜniversitesiGörsel Kültür Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZKAN ERTUĞRUL
- Latin harflerinin evrimi ve kûfi tarzında uygulanabilirliği
Evolution of latin letters and applicability in kufic style
MEMETŞAN YILDIZHAN
Sanatta Yeterlik
Türkçe
2019
El Sanatlarıİstanbul Arel ÜniversitesiGrafik Tasarımı Ana Sanat Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET SÜREYYA KOÇTÜRK
- XVIII. asır Osmanlı ulemâsından Abdülbâki Ârif Efendi ve Siyer-i Nebî adlı eseri
From the scholars of 18th century Ottoman Empire: Abdülbâki Ârif Efendi and his book on Prophet's (PBUH) life
HATİCE DEMİRCİLİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
DinBursa Uludağ Üniversitesiİslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ İHSAN KARATAŞ
- Hâce Emir'in Efsâne-i Türkî adlı eseri (vr. 1-50) inceleme – metin –dizin
Khajawa Amir's work Afsana-i Turki; (1-50 foils) Text-review-index)
MD MERAJ ALAM
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
DilbilimMarmara ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLŞEN SEYHAN ALIŞIK
- Aster ve landsat uydu görüntüleri kullanılarak Ardemli (Mersin) kuzeyinin litolojik ve tektonik özelliklerinin incelenmesi
An investigation of lithological and tectonic properties of north of the Erdemli (Mersin) using aster and landsat satellite images
ÖZGÜR KALELİOĞLU
Doktora
Türkçe
2013
Jeoloji MühendisliğiMersin ÜniversitesiJeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EROL ÖZER