The ımpact of choıce overload on unıversıty program selectıon and student satısfactıon ın Türkiye
Aşırı seçenek yüklemesinin üniversite program seçimi ve öğrenci memnuniyeti üzerindeki etkisi
- Tez No: 963471
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ERKAN IŞIKLI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İstatistik, Statistics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Mühendislik Yönetimi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 125
Özet
Geleneksel inanışların aksine, son araştırmalar çok sayıda seçeneğin varlığının karar vericileri bunaltabileceğini ve aşırı seçenek yüklemesi olarak bilinen bir olgu olan pişmanlık beklentisine neden olabileceğini göstermektedir. Aşırı seçenek yüklemesi, pazarlama ve turizm gibi çeşitli bağlamlarda incelenmiş olsa da, üniversite ve yükseköğretim programı seçimindeki rolüne daha az dikkat edilmiştir. Özellikle genç bireylerin eğitim tercihleri sırasında karşılaştıkları seçenek bolluğunun karar kalitesi, memnuniyet düzeyi ve pişmanlık beklentisi üzerindeki etkileri yeterince araştırılmamıştır. Türkiye'de bir lisans programına kayıt olmak sınava dayalı bir süreçtir. Aday öğrenciler ulusal sınava girdikten sonra tercih listelerini hazırlamalı, aldıkları puanlara ve sıralamalarına göre programlara kabul edilmektedirler. Bu çalışma, yüksek sıralama ve puanlara sahip Türk öğrenciler arasında aşırı seçenek yüklemesi olup olmadığını incelemektedir. Bu çalışma, aşırı seçenek yüklemesi ve bunun psikolojik etkileri üzerine literatürü etraflıca incelemektedir. Araştırmalar, çok sayıda seçenek karşısında bunalan kişilerin daha fazla pişmanlık duyduklarını ve kararlarından daha az memnun olduklarını göstermektedir. Diğer araştırmalar, bireylerin önceden var olan tercihleri olduğunda ve kararlarından emin olduklarında aşırı seçenek yükünün etkisinin azalabileceğini öne sürmektedir. Veri toplama süreci, Türkiye'deki lisans öğrencilerine uygulanan bir anket aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Türk üniversite adayları arasında aşırı seçenek yükünün etkisini araştırmak amacıyla, kapsamlı bir literatür taraması ve uzman görüşlerine dayanarak, Ekim 2024 ve Mayıs 2025 tarihleri arasında bir anket çalışması yürütülmüştür. Dört bölüm altında sorular yönelten bu anket çevrim içi bir anket platformu (Qualtrics) aracılığıyla uygulanmıştır. İlk bölümde cinsiyet, yaş, eğitim yılı ve doğum yeri gibi demografik sorular yer almıştır. İkinci bölüm, Beşli Kişilik Envanteri'nin (BFI-10) ultra kısa versiyonunu içermektedir. Üçüncü bölüm, katılımcılara tercih listelerindeki sıralamalarını, programları, kararlarını etkileyen faktörleri ve kabul ve karar süreçleriyle ilgili diğer soruları sormaktadır. Son bölümde ise memnuniyet ve aşırı seçim yükü soruları yer almaktadır. 261 anket katılımcısının tamamı (136 kadın, %52,11) Türk lisans öğrencileridir. Bu katılımcılardan, sayısal türünde puan alan programlarda öğrenim gören, yatay veya dikey geçiş gibi özel durumları olmayan, sınava sadece bir kez girmiş olan ve eğitimlerinin birinci veya ikinci yılında olan katılımcılar (75 kişi) nihai analiz için seçilmiştir. Bu çalışmada, aşırı seçenek yükü, algılanan pişmanlık ve tercih listelerinin entropisinin, başkalarının etkisi, önceden var olan tercihler, sıralamanın etkisi, dış yardım ve üniversite programlarından memnuniyet gibi bireylerin kararlarını etkileyen faktörler üzerindeki aracılık etkilerini araştırmak için koşullu süreç modellemesi kullanılmıştır. Bağımlı değişken olarak program memnuniyeti tanımlanmış; aracı değişkenler olarak ise aşırı seçenek yükü, algılanan pişmanlık ve tercih listesi entropisi belirlenmiştir. Ayrıca, sıralama grupları ve cinsiyet değişkenleri moderatör olarak modele dahil edilmiştir. Aracılık analizi, bağımsız bir değişkenin bağımlı bir değişken üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkilerini bir veya daha fazla aracı değişken üzerinden araştıran istatistiksel bir yaklaşımdır. Moderasyon analizi, bir etkinin üçüncü bir değişken olan moderatörün varlığında nasıl değişebileceğini inceleyen istatistiksel bir yaklaşımdır. Koşullu süreç analizi, bir moderatörün dolaylı etkileri nasıl koşullandırdığını araştırmak için aracılık ve moderasyon modellerini birleştirir. Koşullu süreç analizinin bulguları, 1-40.000 arasında yer alan kadınlar için başkalarının etkisinin aşırı seçim yükü üzerinde olumlu bir koşullu doğrudan etkisi olduğunu göstermektedir. Buna ek olarak, mevcut kanıtlar önceden var olan tercihlerin algılanan pişmanlık üzerindeki olumsuz etkisini doğrulamaktadır. Sıralaması 5.000 ile 15.000 arasında olan katılımcıların yanı sıra tercih listelerinde entropi sergileyen 15.000 ile 40.000 arasında sıralamaya sahip katılımcılar da bu olguyu göstermektedir. Dış yardımın programdan memnuniyet üzerindeki etkisi, sıralaması 1-5.000 arasında olan ve sıralaması 40.000'den büyük olan kadın katılımcılar için anlamlıdır. Ayrıca, ek dış yardımın varlığı, sıralaması 5.001 ile 15.000 arasında olan erkekler için tercih listelerinin entropisinde bir artışa yol açmıştır. Buna karşılık, sıralaması 15.001 ile 40.000 arasında olan katılımcıların tercih listelerinin entropisi düşüş göstermiştir. Bununla birlikte, 1-5.000 arasında yer alan kadınlar arasında, dış yardımın aşırı seçim yükü ve algılanan pişmanlık yoluyla programdan memnuniyet üzerinde olumsuz bir koşullu dolaylı etkisi gözlemlenmiştir. Bununla birlikte, mevcut kanıtlar, aşırı seçim yükü, algılanan pişmanlık veya tercih listelerinin entropisinin diğer modellerde programlardan memnuniyet üzerinde basit veya seri aracı etkiler olarak işlev gördüğü hipotezini desteklememektedir. Bulgular, tüm modellerin, sıralama veya cinsiyetten bağımsız olarak, aşırı seçim yükünün algılanan pişmanlık üzerinde önemli bir pozitif etki gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bu çalışmanın birincil hipotezlerinin ampirik testleri birkaç kayda değer ilişki ortaya koymuştur. Tüm modellerde, ikinci regresyon bağımsız değişken, aşırı seçim yükü, moderatörler ve etkileşimlere bağlı olarak algılanan pişmanlığı öngörmektedir. Bu çalışma, aşırı seçim yükünün algılanan pişmanlık üzerinde önemli ölçüde olumlu bir etkisi olduğunu gösteren mevcut araştırmalar üzerine inşa edilmiştir. Sonuç olarak, aşırı seçim yükündeki artışın algılanan pişmanlığın şiddetlenmesine yol açtığı sonucuna varılabilir. Aşırı seçim yükü ve algılanan pişmanlığın tercih listelerinin entropisi üzerinde farklı koşullu etkilere sahip olduğunu ortaya koyan çok sayıda regresyon gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, algılanan pişmanlığın varlığının, çeşitli regresyon modellerinde programdan memnuniyet düzeyleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Bulgular, öğrencilerin tercih listelerine daha fazla sayıda program ve bölüm dahil ettiklerini göstermektedir. Ancak bu durum, öğrencilerin programdan duydukları memnuniyette bir artış ya da azalışa yol açmamaktadır. Araştırmanın sınırlılıkları arasında örneklem büyüklüğünün (n = 75) küçük olması nedeniyle etkileşim terimlerinin ve dolaylı etkilerin istatistiksel olarak yeterince güçlü biçimde test edilememesi yer almaktadır. Çalışmanın sonuçları, bu konunun daha büyük bir örneklem büyüklüğü ve üniversite adayları ve deneyimleri hakkında daha ayrıntılı bilgi ile daha fazla araştırma gerektirdiğini göstermektedir. Ayrıca bu çalışma, her bir bağımsız ve bağımlı değişkeni ayrı modellerde incelemektedir; daha zengin bir veri seti ile, daha tutarlı sonuçlar elde etmek için tüm değişkenleri aynı anda tek bir modelde analiz eden yapısal eşitlik modellemesinin kullanılması bulguların bütüncül analizine olanak sağlayabilir. Tercih listesi entropisinin hesaplanmasında kullanılan yöntem Belçika'da geliştirilmiş olup, Türkiye'deki öğrencilerin akademik alanlara yönelik kişilik özellikleri farklılık gösterebilir. Bu nedenle, Türk kültürüne özgü kişilik ölçümleri ve daha ayrıntılı tercih listeleri ile entropi hesaplamalarının yeniden yapılması önerilmektedir. Örneğin, Shannon entropisi gibi olasılıklara dayalı yöntemler ve BFI-44 gibi daha kapsamlı kişilik envanterleri kullanılabilir. Ayrıca, öğrencilerin karar verme sürecini zaman içinde izleyen boylamsal çalışmalar, tercih davranışlarının daha tutarlı biçimde anlaşılmasına katkı sunabilir.
Özet (Çeviri)
Contrary to prevailing conventional wisdom, recent research suggests that a high number of options can overwhelm decision-makers and engender a sense of apprehension regarding potential regret, a phenomenon referred to as choice overload. Although this phenomenon has been the subject of study in a variety of contexts, including marketing and tourism, its role in the selection of university and higher education programs has received comparatively less attention. In Türkiye, the enrollment process for undergraduate programs is contingent upon successful completion of a nation-wide examination. Following the administration of this exam, prospective students are required to submit their preference lists in a limited period of time. Admissions are granted on the basis of both examination scores and ranking on the preference lists. When preparing their preference list, candidates with higher rankings are more likely to be accepted into a greater number of university programs. As a result, they may feel overwhelmed by the large size of their choice set. The present study investigates the existence of choice overload among Turkish students with higher rankings and scores. This study provides a systematic review of the existing literature on choice overload and its psychological effects. A substantial body of research has demonstrated that individuals confronted with an overabundance of options tend to experience heightened regret and diminished satisfaction with their decisions. However, other studies suggest that choice overload has a smaller impact when individuals have pre-existing preferences and are confident in their decisions. Between October 2024 and May 2025, a survey was conducted to investigate the effect of choice overload on Turkish university candidates. The survey was based on a comprehensive literature review and expert input. The questionnaire was administered through the online survey platform Qualtrics. Participants completed four sections of the questionnaire. The first section included demographic questions such as gender, age, year of education, and place of birth. The second section incorporated the ultra-short version of the Big Five Inventory (BFI-10). The third section contained preference questions, designed to elicit participants' rankings of programs and solicit explanations about the factors influencing their decisions. The survey inquired about respondents' acceptance and decision-making processes. The final section addressed satisfaction and choice overload. The survey participants were Turkish undergraduates (261 people, 52.11% of whom were women). A total of 75 individuals were selected for the final analysis. They met the following criteria: they obtained a quantitative score; did not utilize special cases such as horizontal or vertical transfers; took the exam on a single occasion; and were in either the first or second year of their education. The present study employs conditional process modeling to examine the moderated mediation effects of choice overload, perceived regret, and entropy of preference lists on the factors that influence individuals' decisions. These factors include the influence of others, pre-existing preferences, and the availability of external assistance. Mediation analysis is a statistical approach that examines the direct and indirect effects of an independent variable on a dependent variable through one or more mediating variables. Moderation analysis examines how an effect may change in the presence of a third variable, or moderator. Conditional process analysis integrates mediation and moderation models to examine how a moderator influences indirect effects. The findings of the conditional process analysis demonstrate that external assistance has a positive conditional direct effect on satisfaction with the program for female participants with a ranking between 1-5,000 and ranking greater than 40,000. However, a negative conditional indirect effect of external assistance on satisfaction with the program through choice overload and perceived regret was observed among females ranked 1-5,000. However, the findings do not provide sufficient evidence to supportthe hypothesis that choice overload, perceived regret, or entropy of preference lists function as simple or serial mediating influences on satisfaction with universities and programs in the other models. The findings indicate that all models demonstrate a significant positive effect of choice overload on perceived regret, regardless of ranking or gender. Furthermore, the present study endeavors to explore the existing relationships between these variables. The findings of this study indicate the need for further research in this area. This research should include collecting additional data and conducting a more comprehensive examination of university candidates' backgrounds and experiences. The study examined each independent and dependent variable in separate models. However, a more extensive dataset could facilitate structural equation modeling. This method analyzes all variables within a single model and produces more consistent results.
Benzer Tezler
- The effects of systemic functional linguistics-based genre instruction on academic writing
Sistemik işlevsel dil bilim temelli yazın türü öğretiminin akademik yazmaya etkileri
BİLLUR YILDIRIM
Doktora
İngilizce
2023
Eğitim ve ÖğretimÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiYabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ECE ZEHİR TOPKAYA
- Localization of global brands in host countries: An analysis of apple and huawei in Turkey
Başlık çevirisi yok
RAMAZAN ALPER İSKENDER
- Elektrik enerji sistemlerinde güvenilirlik değerlendirmesi için kısıtlılık seçimi
Contingency selection for the reliability evaluation in the electric power systems
RAMAZAN ÇAĞLAR
Doktora
Türkçe
1999
Elektrik ve Elektronik Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiDOÇ. DR. AYDOĞAN ÖZDEMİR
- Yapım yönetiminde kaynak planlama yaklaşımları ve kompüter destekli çoklu proje programlama
Resource planning approaches and computer aided multi project scheduling in construction management
ÖZLEM SARICI
- Bir insani yardım organizasyounda gönüllülerin işlere atanması için çok amaçlı programlama modeli
Multi-purpose programming model for assigning volunteers to tasks in a humanitarian relief organization
HARUN BÜYÜKÇOLAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Endüstri ve Endüstri Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiEndüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ÖZGÜR KABAK