Çin'in Güney Çin Denizi'nde artan revizyonist politikalarının Asean-Çin ilişkileri bağlamında değerlendirilmesi
Evaluation of China's increasing revisionist policies in the South China Sea in the context of Asean-China relations
- Tez No: 963838
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ İSHAK TURAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yalova Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 183
Özet
Güney Çin Denizi (GÇD), kıyıdaş ülkelerin ekonomik, siyasi ve güvenlik çıkarları açısından stratejik öneme sahip bir deniz alanıdır. Bölgede yer alan geniş enerji rezervleri, zengin balıkçılık kaynakları ve dünya ticaretinin büyük bir bölümünün geçtiği deniz yolları, GÇD'yi hem bölgesel hem küresel düzeyde kritik hale getirmektedir. GÇD ve içinde yer alan adaların egemenliğinin hangi ülkeye ait olduğu sorununun uluslararası hukuk çerçevesinde çözülememesi, soruna taraf olan ülkeler arasında siyasi kriz yaratmaktadır. Kıyıdaş ülke olmadığı halde ulusal çıkarları gereğince ABD, Japonya gibi dış aktörler de soruna dahil olmaktadırlar. Özellikle artan askeri ve ekonomik gücüyle Çin'in GÇD üzerine tam bir egemenlik iddia etmesine karşı çıkmaktadırlar. Bu da Çin'in sorunun kendi lehine çözümü yönünde farklı dış politika araçlarını kullandırmayı zorunlu kılmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, Çin ile yaşayan ASEAN üyeleri arasındaki karşılıklı bağımlılığın artmasına rağmen GÇD üzerinde egemenlik sorunun neden barışçıl bir şekilde çözüme kavuşmadığı ve hatta Çin'in giderek askeri uygulamaları da içerecek şekilde revizyonist davrandığını ortaya koymaktır. Çin'in“Dokuz Çizgi Hattı”temelinde ileri sürdüğü tarihsel egemenlik iddialarında vazgeçmemesi, diğer kıyıdaş ülkelere ait balıkçı teknelerine bölgede avcılık yapmaya izin vermemesi, GÇD üzerinde inşa ettiği yapay adaların askeri amaçlarla kullanılacak şekilde yapılması bu revizyonist politikalardandır. Bu durum, ASEAN üyesi ülkelerle ciddi siyasi ve diplomatik gerilimlere yol açmaktadır. Bununla birlikte Çin'in bölge ülkelerine yönelik yatırım, kredi ve ticaret ilişkileri vasıtasıyla ekonomik bağımlılık düzeyini artırması, ASEAN üyesi ülkelerin Çin karşısında daha temkinli ve sınırlı bir tutum sergilemesine neden olmaktadır. Bu çalışmanın temel argümanı, ASEAN ülkeleriyle artan siyasi ve ekonomik bağımlılığa rağmen, Çin'in GÇD'deki revizyonist tutumunu sürdürdüğüdür. Bu tutumun nedeni, neoliberal beklentilerin aksine ve neorealizmin varsaydığı gibi Çin'in göreli kazanç, güvenlik, güç ve bölgesel hâkimiyet arayışı gibi neorealist kaygılarla hareket etmesidir. Çin, ekonomik bağımlılığı bu politikalarına engel değil, onları güçlendiren bir araç olarak görmektedir. Bu ülkelerin Çin'e karşı bölgede toplu hareket etmelerini ya da sert tedbir almalarını önlemek için Çin'in ASEAN ülkelerinin kendisine olan ihtiyacı doğrultusunda ekonomiyi bir araç olarak kullandığı sonucuna varılmıştır. Literatürde bu konuya dair teorik ve ampirik eksikliklerin bulunması çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Uluslararası İlişkiler disiplini çerçevesinde hazırlanan bu çalışma, sorunun ortaya konmasında karşılıklı bağımlılık yaklaşımı temelinde şekillenmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemi benimsenmiş, geniş kapsamlı literatür taramasına ek olarak araştırmanın hazırlık aşamasında, konunun farklı boyutlarını daha derinlemesine kavrayabilmek ve çalışmanın kavramsal çerçevesini olgunlaştırmak amacıyla üç akademisyen ile yarı yapılandırılmış mülakatlar yapılmıştır. Bu mülakatlar, tezde doğrudan birincil veri olarak kullanılmamış, yalnızca yazarın konuyu analiz ederken literatürdeki tartışmaları daha kapsamlı şekilde anlamasına katkı sağlayan bir ön hazırlık niteliği taşımıştır. Elde edilen bulgular, Çin'in GÇD üzerindeki revizyonist politikalarının ASEAN-Çin ilişkilerinde güç dengesini sarstığını, bölgesel güvenlik açısından risk oluşturduğunu ve ASEAN'ın kurumsal kapasitesinin bu krizleri yönetmede yetersiz kaldığını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte ekonomik ilişkilerin kesintisiz biçimde artmaya devam etmesi, iş birliği potansiyelini tamamen ortadan kaldırmamakta ancak sınırlı düzeyde tutmaktadır. Bu durum, karşılıklı bağımlılığın çatışmaları azaltmada tek başına yeterli bir unsur olmadığını ve ekonomik entegrasyon ile güvenlik gerilimlerinin birbirinden ayrı dinamiklerle şekillendiğini göstermektedir.
Özet (Çeviri)
The South China Sea (SCS) holds strategic importance due to its economic, political, and security implications for the littoral states. The region's vast energy reserves, rich fisheries, and maritime routes that accommodate a significant portion of global trade make the SCS critical on both regional and global levels. The inability to resolve disputes over the sovereignty of islands within the SCS through international legal mechanisms continues to provoke political crises among the claimant states. Although not a littoral actor, the United States, Japan, and other external powers have become involved in the dispute due to their national interests, often opposing China's increasingly assertive sovereignty claims—driven by its growing military and economic power. This, in turn, compels China to employ various foreign policy tools to pursue a resolution favorable to its interests. The primary aim of this study is to investigate why, despite increasing interdependence between China and ASEAN member states, the sovereignty dispute over the SCS has not been resolved peacefully. On the contrary, China has adopted a more revisionist stance that also involves military practices. Its refusal to abandon historical sovereignty claims based on the“Nine-Dash Line,”its denial of fishing rights to other claimant states, and its militarized artificial island constructions in the region are key indicators of this revisionist policy. These developments have caused significant political and diplomatic tensions with ASEAN countries. However, China's deepening economic influence over ASEAN-through investments, trade, and credit mechanisms-has led these states to adopt more cautious and limited responses to Chinese assertiveness. The main argument of this study is that despite growing economic and political interdependence with ASEAN, China continues to pursue a revisionist policy in the SCS. Contrary to neoliberal expectations, this attitude is better explained by neorealist assumptions that emphasize relative gains, the pursuit of power, security concerns, and the desire for regional hegemony. From this perspective, China does not see interdependence as an obstacle to its policies, but rather as a strategic tool to reinforce them. It strategically utilizes economic leverage to prevent ASEAN states from forming a unified stance or taking strong countermeasures. The theoretical and empirical gap in the literature on this subject constitutes the main motivation for research. Conducted within the discipline of International Relations, this study is framed around the interdependence approach. A qualitative research methodology has been adopted. In addition to an extensive literature review, three semi-structured interviews with academic experts were conducted during the preparatory phase of the research to deepen conceptual understanding. Although these interviews were not used as direct primary data in the thesis, they served as background for enhancing the author's analytical perspective. The findings indicate that China's revisionist policies in the SCS have destabilized the power balance in ASEAN-China relations, created regional security risks, and revealed the institutional incapacity of ASEAN to effectively manage the crisis. Nevertheless, the continuous expansion of economic relations sustains a limited potential for cooperation. This suggests that interdependence alone is not sufficient to mitigate conflict, and that economic integration and security dynamics operate through distinct and often opposing mechanisms.
Benzer Tezler
- Güney Çin Deniz'inde ABD ve Çin'in çatışma eğilimli rekabeti ve ikili ilişkilere yansımaları
U.S.-China conflict-prone competition in the South China sea and its reflections to bilateral relations
SÜMEYRA BETÜL COŞKUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Uluslararası İlişkilerBursa Uludağ ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. MUZAFFER ERCAN YILMAZ
- Filipinler-Çin Güney Çin denizi alanları anlaşmazlığı karşısında Amerikan mihver dengeleme stratejisi
American pivot balancing strategy towards the Philippine-Chinese dispute over south China sea territories
MAZUİN QUIACHON
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Uluslararası İlişkilerEge ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ARGUN BAŞKAN
- Antarktika'daki araştırma istasyonlarının çevresel açıdan değerlendirilmesi
Environmental evaluation of research stations in Antarctica
ŞEYDA NUR ERİŞMİŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Çevre Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiÇevre Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN ATİLLA ARIKAN
- A potential offshore wind farm arrangement off the Bozcaada shores
Bozcaada açıklarında potansiyel açık deniz rüzgar çiftliği tasarımı
OĞUZHAN TURHANLAR
Yüksek Lisans
İngilizce
2018
Enerjiİstanbul Teknik ÜniversitesiGemi ve Deniz Teknoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERDAR BEJİ
- China's South China Sea dispute: Dhe growing Sino-American competition in the Asia-Pacific (1945-2017)
Çin'in Güney Çin Denizi ihtilafı: Asya-Pasifik'te artan Çin-ABD rekabeti (1945-2017)
İZZET SONER AYHAN
Doktora
İngilizce
2020
Uluslararası İlişkilerYalova ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET ALİ UĞUR